Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

14.09.2006, 17:52

Medenilere galebe çalmak...



devamı sizden...

2

14.09.2006, 18:24

söz anlamayan vahşiler gibi değil.

3

15.09.2006, 11:43

ıcbar ile değildir..
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

4

16.09.2006, 14:35

şimdi bu söz üzerinde biraz düşünelim.

burdaki medeniler kelimesiyle kimler kasdediliyor.

medeniler kimler ve biz onlara icbar yani zorlama yapmayıp ikna ile ilmi delilleri anlatacağız.

kimbu medeniler.

fikri olan varsa yazsın.

5

16.09.2006, 15:09

Alıntı sahibi ""yunusum""

şimdi bu söz üzerinde biraz düşünelim.

burdaki medeniler kelimesiyle kimler kasdediliyor.

medeniler kimler ve biz onlara icbar yani zorlama yapmayıp ikna ile ilmi delilleri anlatacağız.

kimbu medeniler.

fikri olan varsa yazsın.


Sözden anlayanlar medenidir. Medeniler her türlü teknolojiye ve güce sahip insanladır. Zira zorbalığı hiç sevmezler -ki bu da ıslam'da yoktur- ancak akli delillere itibar ederler.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

6

16.09.2006, 15:27

önceden ecdadımız teknoloji iletişim araçları fazla gelişmediğinden kılıçla ülkeleri fethederek insanlara islamı anlatmışlar tebliğ etmişler...şimdi ise böyle bir şeye gerek yok...zaten dünya bir köy hükmüne geçmiş... şimdi bilgiyle, islamın güzelliklerini anlatarak medenilere islamı kabul ettirebiliriz......
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

7

16.09.2006, 15:34

medeni demek şehirli demek değilmi.

bu şehirliler çok gurulu değilmi.
çok kendilerini beğenmiş değillermi.

böyle oluncada zorla anlatamazsınki ikna edeceksin.ikna.

peki ikna nasıl olacak.

konuya nerden başlamalıyız.
anlatırken nasıl anlatmalıyız.
fikri olan

8

16.09.2006, 15:37

Alıntı sahibi ""yunusum""

şimdi bu söz üzerinde biraz düşünelim.

burdaki medeniler kelimesiyle kimler kasdediliyor.

medeniler kimler ve biz onlara icbar yani zorlama yapmayıp ikna ile ilmi delilleri anlatacağız.

kimbu medeniler.

fikri olan varsa yazsın.



Bediüzzaman’ın talebelerince hazırlanan ansiklopedik bir lügatte medeniyet kelimesi şöyle açıklanmıştır: “Medeniyet: Adaletseverlik, insanca iyi ve ferah yaşayış, şehirlilik, yaşayışta içtimâî münasebetlerde, ilim ve fen ve san’atta tekâmül etmiş cemiyetlerin hâli, ıslâmiyetin emirlerine göre usûli dâiresinde yaşayış”
Dinî ılmî Yeni Ansiklopedi (Hekimoğlu ısmail başkanlığında bir heyet tarafından hazırlanmıştır), Timaş Yayınevi, ıstanbul, 1989, 2,771

Bu tarifte medeniyet kelimesinin 19. asır Batısında hâkim bir mânâsının eksikliğini belirtmek isteriz. Zira bir Batılının belirttiği üzere, o devirlerde Avrupalılar, medeniyet deyince, sâdece en mükemmel ve ezelî kabul ettikleri Batı Medeniyetini kabûl etmekteler ve kelimeyi büyük harfle Medeniyet şeklinde yazmaktalar.
Toynbee, Arnold J.: La Religion Vue Par un Historien, Fransızcaya çeviren Marcelle Weill, Galimard, Paris, 1963, p. 152.

Bediüzzaman’ın kelimeyi bu mânâda kullandığı da vâkidir. şu cümlede olduğu gibi: “Fısk çamuru ile mülevves olan medeniyet (yâni Batı medeniyeti) insanları da o çamur ile telvîs ediyor. Ezcümle riyâya şan ve şeref nâmını vermiş, insanları da o pis ahlâka sevkediyor”. Bediüzzaman, Mesnevi-i Nuriye, Osman Yalçın Matbaası, ıstanbul, 1958, s. 184.

Burada, 1984’te müşahede ettiğimiz bir hadise, bizdeki farklı bir medeniyet anlayışını ortaya koyacak. Antalya’nın doğu garajında otobüsten inince, garajın hemen çıkışında kavşakta kırmızı ışığın yanında trafiğe nezaret eden polise bir adres sormak için yaklaştığımız sırada, kırmızı ışığa rağmen karşı tarafa geçen bir çift vardı. Bunlar biri kadın, diğeri erkek iki kişi idiler. Yaz mevsimi olması sebebiyle deniz kıyafetiyle dolaşıyorlardı. Yani üstlerinde giysi olarak sâdece mayo vardı. Polis onların trafik kaidesini kale almadıklarını görünce: “Bir de medenî olacaksınız, kırmızı ışığa bile riâyet etmiyorsunuz!” diye söylendi. Polis haklıydı, çünkü resmiyet nazarında medeniyet bu, medenî olmak da öyle hareket etmekti. ıslâmî kıyâfet taşımak 163’ten başlamak üzere pek çok riskleri taşıyan bir gerilik alâmeti idi :x

9

16.09.2006, 15:50

Medeniyet-i sefahatin gençleri hedef aldığının farkında olan Bediüzzaman, onları şöyle uyarıyor:

"Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız. Âyâ, Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adâvetten sonra, hangi akılla onların sefahat ve bâtıl efkârlarına ittibâ edip emniyet ediyorsunuz? Yok, yok! Sefihâne taklit edenler, ittibâ değil, belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz." (Nursi, Lem'alar, s. 646).

10

16.09.2006, 15:54

Üstadım, “Medenîlere galebe ikna iledir, vahşilere olduğu gibi zorla, icbarla değildir” der. Öyleyse onun kavgası maddî bir kavga değil, manevî bir kavgadır, imanî meselelere insanların aklen mantıken ikna gayretidir

11

16.09.2006, 16:01

Alıntı sahibi ""nuraşığı""

Medeniyet-i sefahatin gençleri hedef aldığının farkında olan Bediüzzaman, onları şöyle uyarıyor:

"Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız. Âyâ, Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adâvetten sonra, hangi akılla onların sefahat ve bâtıl efkârlarına ittibâ edip emniyet ediyorsunuz? Yok, yok! Sefihâne taklit edenler, ittibâ değil, belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz." (Nursi, Lem'alar, s. 646).


ışte bugünün geçlerinin durumu bu. Ve gittikçe çoğalmaktalar. Allah şuur versin.

12

17.09.2006, 12:26

gençler cahil olduklarından fernkleri taklit ediyorlar.

şayet yedi yaşından itibaren ilimle donaltılsaydılar.
şimdi avrupaya ders veriyorlardı.

onun için çok çalışıp,cehaletin belini kırmalıyız.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

13

17.09.2006, 12:28

Bizim düşmanımız cehalet, zarûret, ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı sanat, marifet, ittifak silahıyla cihad edeceğiz.
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

14

17.09.2006, 12:39

Alıntı sahibi ""yunusum""

gençler cahil olduklarından fernkleri taklit ediyorlar.

şayet yedi yaşından itibaren ilimle donaltılsaydılar.
şimdi avrupaya ders veriyorlardı.

onun için çok çalışıp,cehaletin belini kırmalıyız.


7 değil, doğduğundan itibaren eğitilmeli abi, çocukların beyinleri sünger gibidir, ne verirsen alır. 5-6 yaşından sonra da, kişiliği artık o kadar kolay değişmez diyor psikaytrlar.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

15

17.09.2006, 12:47

Peygamber Efendimiz emretmiş(sav) çocuklarınıza 7-10 yaşları arasında namazı emredin ,kıldırın.. gerçekten herşey çocukken verilicek...tabi namaz meselesi böyle... Said'in dediği gibi doğumla hatta anne karnında eğitim süreci başlıyor... çekirdek sağlam olursa ağaçta güzel oluyor... üstad demiyor mu 1 yaşında annemden aldığım manevi derslerin üzerine bütün hakikatlar bina edildi diye... demek ki 1 yaşında çocuk imani dersini alabiliyor...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

16

17.09.2006, 12:50

annesinden nasıl ders almış.
bilen varmı.

17

17.09.2006, 12:52

ya abdulkadir ben resulullahın hadisine göre 7 dedim.
çünkü ona güvenim tamdır.psikiyatrıya o kadar güvenmem.çünkü o çoçuğuna uygulamıyor.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

18

17.09.2006, 12:53

manevi olarak ders aldım diyor...benim anladığım; üstad'ın annesi çok dindar ve takvalı birisiymiş... annesinin lisan-ı haliyle ve ruhuna nüfüz etmesiyle verdiği dersten bahsediyor olsa gerek...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

19

17.09.2006, 13:18

Alıntı sahibi ""yunusum""

ya abdulkadir ben resulullahın hadisine göre 7 dedim.
çünkü ona güvenim tamdır.psikiyatrıya o kadar güvenmem.çünkü o çoçuğuna uygulamıyor.


Hadis bilmediğimden veya Resulullah'a hürmetsizliğimden değil,
benim kastım, emr-i namaz değildir,
çocuğun eğitiminin, çok daha erken yaşta başlamasındandır.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir