Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

10.08.2006, 10:16

Risale-i Nur hizmeti imanı kurtarıyor...

Risale-i Nur’un yüksek, kıymettar hizmet-i îmaniyesi onlara kafi olarak kanaat veriyordu. O şakirtlerin gayet keskin kalb basîreti şöyle bir hakîkati anlamış ki:
Risale-i Nur ile hizmet ise, îmanı kurtarıyor; tarîkat ve şeyhlik ise, velayet mertebeleri kazandırıyor. Bir adamın îmancnı kurtarmak ise, o mü’mini velayet derecesine çıkarmaktan daha mühim ve daha sevaplıdır. Çünkü, îman, saadet-i ebediyeyi kazandırdığı için, bir mü’mine küre-i arz kadar bir saltanat-ı bakiyeyi temin eder. Velayet ise, mü’minin Cennetini genişletir, parlattırır. Bir adamı sultan yapmak, on adamı vali yapmaktan daha sevaplı bir hizmettir.


ışte bu dakîk sırrı senin Ispartalı kardeşlerinin bir kısmının akılları görmese de umûmunun keskin kalbleri görmüş ki; benim gibi bir bîçare, günahkar bir adamın arkadaşlığını evliyalara, eğer bulunsaydı müçtehidlere dahi tercih ettiler. Bu hakîkate binaen, bu şehre bir kutub, bir gavs-ı azam gelse, "Seni on günde velayet derecesine çıkaracağım" dese; sen, Risale-i Nur’u bırakıp onun yanına gitsen, Isparta kahramanlarına arkadaş olamazsın!
Said Nursî

Kastamonu Hayatından syf 253-254 tarihçe..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir