Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz.
Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz.
Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
İlm-i müzakkere nasıl olmalıdır?
bismillah
Müzakere nasil yapilir... bir konu veya mesele ele alindiginda ,bulabildigimiz kaynaklari aktarmamidir müzakere, yoksa o kaynaklari okuyupta bizim anladiklarimiz bize acilanlar ile o kayanklarda yazanlari daha iyi anlamaya acmaya calismakmidir...
bir mesele müzakere edilmeye baslaninca o mesele ile ilgili risale i nurdan veya baska kaynaklarda olan metinleri aktarmak , müzakereden ziyade kitapta yazani buraya yazmak olmuyor mu , müzakere oluyormu istifade veya acmakmidir zatten yapilmaya calisilan o yazilan metinleri acmak anlamak hazmetmek degilmidir...
yaniliyormuyum...her meseleyi ayni mertebede ayni sekilde anlamiyordur... isi yine bastan baslamak gerek gibi me geliyor yaniliyor olabilirim uyarin insallah , müzakkere nedir nasil olur ,
sizler bazan bazi risaleleri kendi aranizda okuyunuz, her meseleyi herkes anlamaz, yani anlayan anlamayana o meseleyi anladigi kadar acsin yani yazilan metni aynen aktarsin degil insallah burayi da halledersek acarsak daha verimli vede istifademize yardimci olacak kapilari acariz insallah...
Ümitvar olunuz..
bismillah
Bir mesele acilmaya calisiliyor , gerekenden fazla kaynak aynen aktariliyor öyleki okumakta zorlandigimiz gibi yapmaya calistigimiz zatten o meseleyi acmak kim ne anliyor anladigini aktarsin müzakkere ye gecelim ama bazan basaramiyoruz... bir iki satir kaynaktan aktarilsa geriside anlasilan yazilsa birbirimizi anladigimiz gibi istifademiz artar ve ne anladigimizi aktarirken bizde anlamis olur ve aktarma kabiliyyetimizde ilerler dusuncesindeyiz ... yanlissak uyarin insallah...
Ümitvar olunuz..
Önemli olan müzakereye konu olan meselenin, anlatan ve izah eden tarafından iyice araştırılmış ve anlaşılmış olmasıdır. Sonrada bunun lafı manayı incitmeden lafperstlik yapmadan merek edene usulünce aktarılması şeklinde olmalıdır. Burda gereksiz izahlardan kaçınmak çok mühimdir.
Kaynak verme karşıdaki kişiye göre değişir. Mesela; karşımızdaki Nur dostu ise kaynak vermek çok önemlidir. Eğer Risaleleri tanımayan veya pek önemsemeyen biri ise taragirlik hissi uyandırmamak için kaynak gizlemek icab eder. Sorarsa söyleriz. Birde karşımızdaki kişinin bizi nasıl değerlendirdiği önemlidir. Eğer ki bize değer vermiyorsa elimizdeki elmas ona cam parçası olarak gözükecektir.
Forum açısından düşünürsek burada sıkça deneme yazıları yazılması kendimizi geliştirmemiz açısından çok önemli.
Ben Nurları önce kendime anlatmaya çalışıyorum. Sonrası kendi ipimi çözüp etrafa anlatma şeklinde olacak. Ben biliyorum edasında değilim. Öğrenmek ve kendimi geliştirmek için güzel bir fırsat bulduğuma inanıyorum. Yüz yüze tartışmalarım bu forum sayesinde daha iyi olmaya başladı. En azından kibirim azalmaya başladı sanki.
Birde önemli olan kendi fikrimizin kabul edilmesi değil, doğruların ortaya çıkması. ınanın yanlış düşündüğümü anladığım ve doğrusunu öğrendiğim bir mesele; tartışamdan galip çıktığım bir meseleden daha büyük haz veriyor.
vesselam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...
bismillah
ders dinlemek, sohbet dinlemek,ehlinden ilim tahsil etmek adabi ve edebince baskadir , müzakkere ise ele alinan meselede söz söyleyebilecek kisiler arasinda meselenin daha sihhatli anlasilmasi icin daha fazla istifade icin yapilmalidir, adeta herkes kendi idrakini ortaya koyar...
bildigini zan eden bilmiyordur , bilmemek bilmeye giden yolun basidir bir seyler daha ögrenme derdinde olan kendini koymasi gereken yere koymalidir,bir sonraki ilmi mertebeyi bilmiyorsunudur bu mertebeler bitmez manasinda Imam Rabbani r.a. mektubatinda seyr-i sülük hareket-i ilmiyeden ibarettir buyurmus, ilmi hareketlerden ibarettir buyurmamis... ustad r.a.hazretleri risale i nur talebeleri derken dahi talebe var talebe nedir bilinir(muhakkik alimler)(talebe) ve makama göre unvan degisiyor... hic bir eserin telifinde muellif noktasinda eline verilen esere ben talebeyim diyen yoktur bu ilk risale i nurda olmustur muellifi kendini eline verilen eserlerin muellifi degilde talebesi olarak vasfeder...
zira ilimde meratib sonsuzdur...anlayabildiklerimizi birlestirip daha fazla istifadedir maksad, Allah azze ve celle bizleri rizasi icin ilmin gerektirdigi hallerle hallenip yazip konusan dinleyenlerden ede ... zira nasil nazar ile niyet mahiyeti esyayi tagyir ediyor , öylede baktigimiz meseleye nazariminiz degismesi ile mesele degisiyor ...
Ümitvar olunuz..
selamunaleykum
Pc den kaynaklanan bir problem yüzünden internete giremiyoruz.Allah c.c sizlere kolaylik versin ,bizlerdende dualarinizi eksik etmeyin insallah.Allah c.c emanetsiniz.
selam ve dua ile...
Ümitvar olunuz..
Fazla uzun olmamak şartıyla, kaynak iktibâsının zararı olmaz diye düşünüyorum..
Fakat kaynak, izahı lâzım olan mesele ile doğrudan alâkalı olmalı mutlaka..
Yalnız bir kısmı izah ediyorsa , o kısım eklenmeli foruma..
Hattâ eğer tümü izah ise eklenen yazının, o da parça parça eklenerek, okumak kolaylaştırılmalı.
Ve bilhassa anlayışa yardımcı olacak cümlelerin altı çizilmeli..
Sadırdan yorumlara gelince: Fazla dallandırıp budaklandırmadan izahat yapılmalı şahsî yorumlarda.
Zihinleri daha da çok müşevveş edecekse, mümkün olduğunca meseleye vâkıf olunduktan sonra yorumlar yapılmalı..
Yâni, evvelki yorumlar ve mesajlar okunmadan, aynı şeylerin tekrarı nev'inden yorum ve mesajlar garib oluyor biraz..
