Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

09.06.2006, 00:06

Neden Risale-i NUr'da bu kadar açıklama yapılıyor?

Bugünlerde, mânevî bir muhaverede bir sual ve cevabı dinledim.

Size, bir hülâsasını beyan edeyim:
Biri dedi:
"Risale-i Nur’un ımân ve tevhid için büyük tahşidatları ve küllî teçhizatları gittikçe çoğalıyor. Ve en muannid bir dinsizi susturmak için yüzde birisi kâfi iken, neden bu derece hararetle daha yeni tahşidat yapıyor?"

Ona cevaben dediler:

"Risale-i Nur, yalnız bir cüz’î tahribatı ve bir küçük haneyi tamir etmiyor. Belki küllî bir tahribatı ve ıslâmiyeti içine alan ve dağlar büyüklüğünde taşları bulunan bir muhît kaleyi tamir ediyor. Ve yalnız hususî bir kalbi ve has bir vicdanı ıslaha çalışmıyor. Belki, bin seneden beri tedarik ve terâküm edilen müfsid âletlerle dehşetli rahnelenen kalb-i umumîyi ve efkâr-ı âmmeyi ve umumun ve bâhusus avâm-ı mü’minînin de istinadgâhları olan ıslâmî esasların ve cereyanların ve şeâirlerin kırılmasıyla bozulmaya yüz tutan vicdan-ı umumîyi, Kur’ân’ın i’câzıyla ve geniş yaralarını Kur’ân’ın ve imanın ilâçlarıyla tedavi etmeye çalışıyor. Elbette böyle küllî ve dehşetli tahribata ve rahnelere ve yaralara, hakkalyakîn derecesinde, dağlar kuvvetinde hüccetler, cihazlar ve bin tiryak hâsiyetinde mücerreb ilâçlar ve hadsiz edviyeler bulunmak gerektir ki, bu zamanda Kur’ân-ı Mucizü’l-Beyânın i’câz-ı mânevîsinden çıkan Risale-i Nur o vazifeyi görmekle beraber, imanın hadsiz mertebelerinde terakkiyat ve inkişafata medardır" diye uzun bir mükâleme cereyan etti. Ben de tamamen işittim, hadsiz şükrettim.
Kısa kesiyorum...

Said Nursî

Lügatçe:
Tahşidat:açıklama
Teçhizat:donanım
Muannid:inantçı
Muhit:herşeyi kuşatan
Teraküm:birikme
Efkar-ı ammeyi:Umumi fikirler
ıstinadgah:dayanma yeri
şeair:adetler
Rahne:yara
Hüccet:Delil
Tiryak:panzehir
Hasiyet:Hususi fayda
Mücerreb:Yalnız,tek
Edviyeler:ilaçlar
Medar:sebep
Mükaleme:Karşılıklı konuşma

2

09.06.2006, 09:44

başlık bence böyle olmalı idi.

risalei nur iman hakikatları konusunda neden devamlı irşad yapıyor.çok yerlerde ahirete imanı,Allaha imanı çok anlatıyor neden.denilmeli idi.

hem tahşidata açıklama manası versen.konu dışına çıkılıyor.
iman konusunda irşadat deseydin daha konu ile alakalı oluyor.bacım.

istersen sen bir düşün.

sana yardımcı olayım.şimdi bu cümle senin,
Neden Risale-i NUr'da bu kadar açıklama yapılıyor?değilmi.

benimki ise şöyle neden risalei nur bu kadar iman konusunda irşadat yapıyor.buda benim cümlem.

şimdi bu iki cümle den hangisi daha çok konuyla alakalı oluyor.anlarsın.

Allah razı olsun şunu anladım.
demek risalei nur kolayca tercüme edilmiyor.edilse işte gördüğün gibi manalar kayboluyor.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

3

09.06.2006, 09:48

ya yunusum kardeşim,ben bunu gece 1 gibi yayınladım siteye.başlık konusunda bir hayli düşündüm.Başlıgın çokkk kısır oldugunu biliyorum.Ve risale-i nur asla ve asla tercume edilmiyor.kelime manalarını yani lugatle birlikte devamlı okunmanın uygun olmadıgını da biliyorum ama internet ortamı oldugu için yayınladım.
Lugatten bakmıştım manalarını.Belki de kusurat bana aittir.Güzel bir şekilde burada izah edemedim,yayınlayamadım

helal edin..söz nurların...

4

10.06.2006, 19:43

Yazının değindiği nokta enfes. Hissemize düşeni aldık, bacıdan da Allah razı olsun.

5

10.06.2006, 20:08

ınşirah Kardeşimiz demiş;
"kelime manalarını yani lugatle birlikte devamlı okunmanın uygun olmadığını da biliyorum"

Ben Risaleleri elimde kalem, defter; kah aklıma gelen fikirleri not ederek, kah bilmediğim kelimelerin hem altını çizerek,hem bazen deftere yazarak çalışıyorum.Kelime ezberlemeye çalışıyorum.Bazen 15-20 sayfa hatta bazen 30 sayfa hiç aralıksız-defter kalem- kullanmadan da okuyorum.
Yazdığınız benim çalışma metoduma aykrımı yoksa ben mi yanlış anladım.
Selametle...
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

6

10.06.2006, 20:11

Alıntı sahibi ""cevat uykan""

ınşirah Kardeşimiz demiş;
"kelime manalarını yani lugatle birlikte devamlı okunmanın uygun olmadığını da biliyorum"

Ben Risaleleri elimde kalem, defter; kah aklıma gelen fikirleri not ederek, kah bilmediğim kelimelerin hem altını çizerek,hem bazen deftere yazarak çalışıyorum.Kelime ezberlemeye çalışıyorum.Bazen 15-20 sayfa hatta bazen 30 sayfa hiç aralıksız-defter kalem- kullanmadan da okuyorum.
Yazdığınız benim çalışma metoduma aykrımı yoksa ben mi yanlış anladım.
Selametle...


Cevat abi,sizin çalışma sisteminizle benim demek istediğim çok farklı..
Siz eminim ki külliyatı bir kaç kez bitirmişsinizdir.Çalışma sisteminiz kendiniz açısından gayet hhoş.Ve ben de sizin yaptıgınızdan bazılarını uygulaamayı dusunuyorum:) hoşuma gitti..
Yeni biri risale-i nurları kelime manaları ile okursa bir süre sonra bıkkınlık oluşuyor.Bunu ben bizzat bir kaç kişiden gordum.Neyse bu konuda bana söz düşmez..selametle

7

10.06.2006, 20:25

Benim dediğim sizin dediğinizle aynı o zaman. Yani, hem kelime çalışmalı hem tadında bırakıp Risaleleri vird makamında da okumalı.
Ben ilk yazdığında acaba "kelime çalışmak doğru değil manasında" bir şey söyleyip söylemediğinizi tartım. Aynı düşünüyoruz. Sizi meşgul ettim hakkınızı helal edin.
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

8

10.06.2006, 20:27

Alıntı sahibi ""cevat uykan""

Benim dediğim sizin dediğinizle aynı o zaman. Yani, hem kelime çalışmalı hem tadında bırakıp Risaleleri vird makamında da okumalı.
Ben ilk yazdığında acaba "kelime çalışmak doğru değil manasında" bir şey söyleyip söylemediğinizi tartım. Aynı düşünüyoruz. Sizi meşgul ettim hakkınızı helal edin.


Estğ..Zaten Risale-i Nur'u ilk okurken-tüm külliyatı-lügatsiz okunması gerekiyor.Bunu hrkes soyler..

9

11.06.2006, 00:52

yunusum abi siz kelimelere takılmaz dınız hayırdır
inşirah çok önemli bir konuya temas etmişsiniz
risale nin ne kadar ehemmiyetli olduğunu kör gözlere gösteren bir parça
ancak bunların herkese güzel bir üslupla anlatılması çok önemli bir hizmet
çok üzülüyorum insanlar bu hakikate yabancı veya yabancılaştırılmış ne olur gayretimiz bir ken on olsun tüm insanların bu hakikatlere ihtiyacı var üslubumuz güzel olsun sunduğumuz elmas bile olsa sunuş şeklimiz elimizdeki tepside insanları cezp etmeli
insanlık buna muhtaç dünyanın huzuru bu hakikatlerde ve bunları taşıma vazifesi meccanen bizlere verilmiş (binlerce şükür olsun) ne olur bunun şükrünü hakkıyla verelim benim elimde güzel bir şey varsa ve ben onu heyecanla başkalrına ulaştırmada yavaşsam hem bu hizmeti başlatan ilkler hem risale hemde üstad hakkını bana helal etmez yük çok ağır biz çok zayıf azıcık irademizin hakkını versek çok güzel şeyler olacak

10

11.06.2006, 01:10

risaleyi ilkler gibi yazan var mı aramızda
ve okurken orjinal şekli ile okuyan var mı
hakiki şakirt lügat kullanmaz
veya şöyle deyeyim
ilk 3 okumada lügat kullanılmamalı soğutur 3 den sonra da gerek kalmaz herhalde
ancak önemli kelimerin anlamlarını öğrenmek manayı anlamak açısından önemli,
bir kaç kişi ile beraber ciddi bir şekilde mütaala edilmesi çok önemli geliyor bana tabi ciddi bir şekilde çalışarak gelinmeli, sohbet ortamına
ben ilk başlarda tek başıma yazarak ve kelimelerin anlamlarını çalışma masamın üstünde yapıştırarak çalıştım ancak yürütemedim çünkü böyle çalışma ile çok şey öğrenecegimi zannettim ama beklediğim kadar olmayınca ümidim kırıldı vazgeçtim ve bu daha kötü oldu
risale herkese boyuna kadar açılır.önemli olan irtibatı kesmemek ' risale nazlı bir gelin gibi ısrarlı olmayınca peçesini açmaz'
devamlılık önemli
bir diğer meselede bir saraya ilk girişimizde göreceğimiz şeylerle 2 3 4 5... defa oraya gelince göreceğimiz şeyler çok farklı olacak artık ayrıntılar bile dikkatimizi çekecek ama ilk girişimizde ayrıntıları öğrenelim dersek saray hakında makumat sahibi olmadan belki işimize yaramayacak şeyleri öğrenmiş olacagız belki de bunlar mı diyeceğiz saray dedikleri
bence orjinal şeklinde okunmalı akıl bir yere kadar hissesini alsa bile bizim diğer latifelerimiz hisselerini alacaktır hiç şüphemiz olmasın ve hatta akıl doyar ama bizdeki diğer latife i rabbaniyeler doymak bilmezler ve bence risalenin de büyük olması burada çünkü her kitap bir ölçüde aklı tatmin eder(her meselede akıl tatmim olmuşsa oda risalededir) ama diğer latifeler hisse alamayabilir bu nedenle biz kuran okurken anlamasak bile bir haz alıyoruz hatta dinlerken bile risalede kuran ın mühteşem bir tefsi,ri ise bu ona da nasip olmuştur
okumaya devam

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

11

11.06.2006, 12:04

Evet,Herkesten Rabbim razı olsun.
şualar da Ustad hz.leri bu konuda açıklamasını yapıyor zaten.Hasbunallugu veniğvel vekil bahsinin en başında.

12

12.06.2006, 09:11

Bugünlerde, mânevî bir muhaverede bir sual ve cevabı dinledim.

Size, bir hülâsasını beyan edeyim:
Biri dedi:
"Risale-i Nur’un ımân ve tevhid için büyük tahşidatları ve küllî teçhizatları gittikçe çoğalıyor. Ve en muannid bir dinsizi susturmak için yüzde birisi kâfi iken, neden bu derece hararetle daha yeni tahşidat yapıyor?"
Ona cevaben dediler:


buna biraz dikkat etmek gerek.

önce soru soran bir abi değil.manevi alemde biri soruyor.

cevabı verende üstad değil.manevi alemde konuşma yapanlardır.

demek hani üstad diyorya risalei nuru sadece insanlar değil.melei alanın hadsiz sakinleri bile dinliyor.hatta hadsiz zişuurlar dahi dinliyorlar.birde
manevi alemdeki yani ruhlar alemindeki zatlarda risalei nurla alakadarlar.

bunu anlıyorumki sanki onlar risalei nuru okuyorlarki.bu kadar tahşidatın neden yapıldığını merak edip risaleyi iyi bilenler cevap veriyorlar.

selam.

13

12.06.2006, 12:09

Sözler Risalesinin sonuda Risalelerin insanlara nasıl okunacağı yazıyor Fatih_35 kardeşim.Okurken geçmiş bilgilerimizi kullanmadan bilinmeyen kelimelerin manasının söylenmesinin yeterli olacağı bahsediliyor.
şimdi bir kelimenin manasını bilmek için lugate bakmak lazımdır. Yada ilham gereklidir(!) Hele günlük dilin iyice karmaşık olduğu bu günlerde Risalelelere yeni başlamış bir kişinin ilerde iyi bir şakirt olması ve belkide cemaatlerde Risaleleri ders veriyor hale gelmesi için lugat manalarını iyice hemde tüm manaları ile öğrenmek elzemdir. Bu yüzden iyi bir şakirt lugat kullanır. Ha! iyi bir şakirt, iyi bir şakirt olduktan sonra lugat kullanmaz, diyorsanız o başka.
Hem lugat öğrenmek beyindeki gri hücreleri çalıştırır. ınsanın zekasını açar.
Ama; lugat öğrenmek pratikle alakalıdır. Kelimelerin manasını okumakla iş bitmez. Günlük dilimize aktarmaya çalışırsak sıkılmak şöyle dursun, eğlenceli bir hal aldığını şahitlerle gördüm.;Lugat çalışmak ilk okumakta herşeyi anlamak içinde değildir.Sadece ikinci üçüncü seferde daha iyi anlamak içindir.
Bence bunun orta yolu Risaleleri üç beş kez lugat okumadan hatmetmek ,değildir. Anlamadan bu kadar uzun okumak pek çok kişiyi yıldıracaktır. Hadsiz sakinlerin okunanı dinlemesi bahsimiz dışıdır. Çünkü; lugatsız yapılan okuma ,Risaleler okunurken hadsiz sakinlerin okunanı dinliyor olması,bahsine gelmeden çoğu zaman bitecektir.
Tabiki bunun orta yolu sürekli lugat çalışamakta değildir.ıkisinin arasında bir çizgide gitmek en doğrusudur.
Rasyonel olmak gerekirse; Hergün iki kelime öğrendiğimizi düşünelim. Tahminen en fazla iki dakikamızı alacaktır. Senede 365 gün var.Yani; toplam bir senede 730 kelime öğrenmiş oluruz. Avamın ortalama 200-300 kelime bildiğini düşünürsek birden pek çok kişiye göre lugat alimi oluruz.
Üstelik günde 15-20 sayfa Risale okuyan ve yeni başlayan kişi bir senede ancak bir kez külliyatı hatmedebilir. Canı sıkılmadan,zaman harcamadan hatim sonunda bedavaya 730 yeni kelime öğrenmiş olur. ıkinci üçüncü hatimleri siz hesaplayın.
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

14

12.06.2006, 20:06

Lugat öğrenme stili her insanın mizacına göre değişiyor.Önce lügatsiz bir kere külliyatı bitirmek gerekiyor.Sonra yavaştan başlamak...
Ben 3 kez bitirdim 4 ün içindeyim ama oturup lugat çalışamadım,çok sıkıldım.Paket dersleri hazırlarken(yani umumi ders)ozaman çalışıyorum.Öyle yapa yapa bayagı öğrenmişim.Bir de derslere katıldıgımız zaman takip ederek dinlemek te arttırıyor.
Ama elbetteki düzenli çalışmak en güzeli.Yapabilene ne mutlu!

15

13.06.2006, 10:26

Bugünlerde, mânevî bir muhaverede bir sual ve cevabı dinledim.

Size, bir hülâsasını beyan edeyim:
Biri dedi:
"Risale-i Nur’un ımân ve tevhid için büyük tahşidatları ve küllî teçhizatları gittikçe çoğalıyor. Ve en muannid bir dinsizi susturmak için yüzde birisi kâfi iken, neden bu derece hararetle daha yeni tahşidat yapıyor?"
Ona cevaben dediler:


buna biraz dikkat etmek gerek.

önce soru soran bir abi değil.manevi alemde biri soruyor.

cevabı verende üstad değil.manevi alemde konuşma yapanlardır.

demek hani üstad diyorya risalei nuru sadece insanlar değil.melei alanın hadsiz sakinleri bile dinliyor.hatta hadsiz zişuurlar dahi dinliyorlar.birde
manevi alemdeki yani ruhlar alemindeki zatlarda risalei nurla alakadarlar.

bunu anlıyorumki sanki onlar risalei nuru okuyorlarki.bu kadar tahşidatın neden yapıldığını merak edip risaleyi iyi bilenler cevap veriyorlar.

selam.bunu okumadınız herhalde .bu şekilde müzakere edelim.cevabı ile beraber.

16

13.06.2006, 12:21

Lügat çalışmayı yeni bir dil öğrenmek olarak algılamak gerekiyor.
Günümüzde kullanılan Türkçe haddinden fazla tahrif olmuş.Risalelerin gerçek manasını karşılamaktan uzaktır.Dolayısıyla lugati Risaleleri kendi bilgimize indirgeyip,sadeleştirmek maksadı ile okursak biraz yanlış olur.Ama; yetersizde olsa Türkçedeki karşılığını görerek kafamızda bir şekil çizeriz. Mesela; ben Boşnakça biliyorum. Noga, dediğim zaman beynime gelen şekil -direk-ayaktır. Onu ilk önce Türkçedeki manası olan "ayak" kelimesine çevirip sonra ayak şeklini beynimde oluşturmuyorum. Zaten;dil öğrenirken kullanılan bilimsel metodların tümü bu maksattadır.Bol bol tekrar ettirir ki mana kişinin ana dilden ayrılıp hiç bir yere uğramadan beynin de şekillensin.
Önümüzde yabancı bir metin olsun. Onu defalarca defalarca okusak. Bir toplumun karşısında yüzlerce binlerce kişinin karşısında okusak, biz anlamayız. Diğerlerin hepsi anlasada biz anlamayız. Metni ezberlesek beynimize, zerrelerimize kazınsa yine manasını anlamayız.Bizi alkışlasalar yine anlamayız.
Peygamberimiz Kur'an'ı okurken Sahabeler diğer tüm okumalardan fazla etkilenirlerdi. Çünkü; Peygamberimiz manasını anlayarak okuduğu için yaşayarak, hissederek okurdu.Hatta Melekler en çok peygamberimizin okumasını severdi. Cinler, ruhanilerde. Çünkü burda anlayış vardı anlayarak okuma vardı. Anlamadan okunan Kur'an'ı,Risaleleri elbette sayısız mahluk dinler. Üstad bunu Kur'an'ı ve Risaleleri anlamayanlara bir teşvik olarak söylemektedir. Yoksa burdan 3-5 kez lügatsiz hatmet sonra manasını öğren ,diye bir mana çıkmamaktadır.
Rasyonel olmaktan korkmamak gerekir. Çünkü; en az yalanı olan bilim matematiktir. Risaleleri ilk hatmimizde lugat çalışak günde en fazla 5 dakikamızı alacaktır. Yoksa burda kastedilen 15-20 sayfa Risale okuyup tüm bilinmeyen kelimeleri çinliler logaritma tablosunu ezberlediği gibi ezberlemek zaten cinayettir. Burda metod yabancı dil öğerinir gibi bir metod uygulamak şeklinde olmalıdır.
Bir örnek vereyim.Memer, mehaz, iktiza,ihtiyar kelimeleri karşımıza çıktı. Bunların manalarını sözlükten bakıp öğrenmek en fazla 5 dakikamızı alır. Sonra yabancı dilde tekrar esastır -hemde burda bir şansımız var günlük dilimize katabiliriz- Bunun için bir zaman ayırmaya da gerek yoktur. Hatta bir kaç arkadaşla çalışıldığında komik ve eğlencelide olabilmektedir. Mesela; bunu yapmak gerek yerine ,bunu yapman iktiza ediyor,diyebiliriz. Hem, insanları Risale-i Nur diline aşina kılarız hem az zaman harcayarak yeni çok kullanışlı bir lisanımız olur.
şimdi böyle yapıp Risaleleri hatmettiğimizde en az öğreneceğimiz kelime sayısı 730 olacaktır. Kendi bildiklerimizi bu hesaba katarsak yaklaşık 1030 kelime bilgimiz olacaktır. ıkinci ve üçüncü hatmimizde hiç kelime çalışmasak bile hem daha iyi anlayacak hem daha iyi anladığımız için hızlı okuyabilecek hem anlayarak okuduğumuz için hissedeceğimizden melekler ve Ruhaniler de daha çok beğenecektir. Hem de meseleleri kavramaya başladığımız için imanımız ziyadeleşecektir.
Bilimsel metod akla hitab eder. Çalışkanları muhattab almıştır. şimdi üç beş tembel lugat çalışmaktan üşeniyor, diye bilim dışı bir tavsiye abes kaçmaz mı? Üstelik bunu kaide gibi görüp çalışkanlara bir haksızlık yapılmış olmaz mı? Onlara 3-5 sene Risaleleri anlamadan okutmak doğru mu? Oysa diğer metodta kişinin lugat çalışarak okuma yapması yüzünden bir senesi heba olsa diğer iki hatmi anlayarak yaptığı için 2 sene kazanacaktır.Bu sebepten lugatsiz 3-5 sene okumak tembel olanlar için daha zor değil midir?
Hem lugat bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki; zaka açar, akıl etme ve muhakeme gücünü geliştirir. Dolayısıyla kişi ikinci-üçüncü hatime zekası artmış,akletme ve muhakeme yeteneği gelişmiş yepyeni bir insan olarak başlar.
Nurcular mazinin çocukları gibi iddia edilen meselenin tasviri ile yetinmez. ızah ve delil ister. Mazinin çocukları gibi sırf bizden daha iyi biliyor diye kişlerin sözünü delilsiz kabul etmeyiz. Ellerini öper anlattığı şeyin delilini isteriz. Zaten şayet alimse delili vardır. Bu yüzden Risaleleri iyi bilen abiler bu metodu tavsiye ediyor, lafı zihnimi doyurmuyor. Ellerinden öperim ve deli veyahut izah isterim
vesselam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

17

13.06.2006, 17:21

ıblis’i ılzam, şeytanı ifham, ehl-i tuğyanı iskât eden Birinci Mebhas

Nasıl ki Peygamberimiz (a.s.m.), mu’cizâtından ve hasâisinden başka, ef’al ve ahval ve etvârında beşeriyette kalıp, beşer gibi âdet-i ılâhiyeye ve evâmir-i tekviniyesine münkad ve mutî olmuş

Aynen öyle de, Kur’ân-ı Hakîm, ehl-i şuura imamdır, cin ve inse mürşiddir, ehl-i kemâle rehberdir, ehl-i hakikate muallimdir. Öyleyse, beşerin muhaverâtı ve üslûbu tarzında olmak, zarurî ve katidir

buradaki örneklerde birbirine yakın anlamları içeren kelimeler yanyana getirilmiş birbirini desteklemişler ama eş anlamlı değiller sözlükle yetinen birisi bunları aynı manaya gelen kelimeler olarak aklına işleyecektir ve çıkması da zor olacaktır buradaki ifadeleri manasını anlamak için teker teker sözlüğe bakılmasına gerek yok ama sözlük alışkanlığı olan birisi manalarını bilmediğinden hepsine teker teker bakacaktır


muvakkaten insanları iğfal ederler; fakat daimi iğfal edemezler.
burada ise zıtlıklardan muvakkaten in manasını çıkarılabilinir ve bunun gibi konteks(ben bunun ilk ingilizcesini öğrendiğimden türkçesini hatırlayamadım malesef..) kuralı ile bir cümlenin manasından o kelimenin anlamını çıkarmak mümkündür
ancak kritik kelimeler tabiki öğrenilmeli ama unutulmasın onlar tam manayı karşılayamayacaklardır mesela elhamdulillah biz bu kelimeyi Allah a hamd manasını anlıyoruz.üstad ise mektubatta bunu şöyle açıklıyor: Ne kadar hamd ve medih varsa, kimden gelse, kime karşı da olsa, ezelden ebede kadar hastır ve lâyıktır o Zât-ı Vâcibü’l-Vücuda ki, Allah denilir

herkes anladığı gibi okumaya çalışsın tabi ben kendi adıma böyle bir yolun uzun soluklu olacagına veya manaların ilerisi adına açılmasını engelleyen bir yöntem olduğuna inanıyorum sözlükle çalışmayı ancak yeni bir kişiyi ısındırmak aklen de bir şeyleri doyurmak için tavsiye edilebilir
ben risaleyi orjinal bir şekilde okumak ve öğrenmek taraftarıyım hatta en kısa zamanda osmalıca eserlerinden okumaya çalışacagım
ve son olarak ta biz yeni bir dil öğrenmiyoruz kendi öz dilimizi öğreniyoruz bazı meselelerde kendi adımıza sert değil de net olmak lazım diye düşünüyorum

18

13.06.2006, 19:57

Çalışma yöntemin mübarek olsun kardeşim.Yalnız yazımı iyice okumanı tavsiye ederim.Sanki biraz yüzeysel okumuşsun. Cevabından bunu çıkardım. Her müşkülünün cevabını yazmışım zaten.Delillerle değil tasvirlerimle ilgilenmişsin.Kabul etmemen mevzu dışıdır. Cevabımı okuyarak kendi cevabınla karşılaştırısan daha iyi anlarsın.
Ayrıca merak ediyorum;renkli belirtiğin kelimelerin manası okuycu tarafından bilinmiyorsa lugate bakmadan nasıl fehm edecek?Manasını bilmeden 27 kez okusa yada 85 kez yada 1231 kez okusa ne olur?Bunu açıklayabilirsen sanırım iddian bilimsel olur.Yoksa söylediklerin bir tasvirden ibaret kalır.

Bütün yazılarda zıtlık yok ki her seferinde kelimelerin manası ortaya çıksın. Elbette Türkçe yetersizdir.Gerçek manayı karşılamaktan uzaktır. Bunu zaten yazmışım.Hem bilmediğin dil öz dilinde olsa bilmediğin dildir. Yeni bir lisan öğrenir gibi öğrenilebilir. Buna itirazın olmaması gerekir." -hemde burda bir şansımız var günlük dilimize katabiliriz-",diyerek bunu belirtmişim zaten.
Kelimelere teker teker bakma iddiasında olmadığımı şu cümlem ıspatlıyor; "Yoksa burda kastedilen 15-20 sayfa Risale okuyup tüm bilinmeyen kelimeleri çinliler logaritma tablosunu ezberlediği gibi ezberlemek zaten cinayettir."
Risalede bazen bir kelimenin anlamına bakmak bir kaç kelimenin anlamını sözlükten hiç bakmadan çıkarmamıza yardım eder.Mesela;tanzim kelimesini bilmiyorsak bakarız ki anlamı; düzene koymadır. Artık nizam kelimesinin zaten manasını biliyoruzdur. Sonra birgün "tedrici" kelimesiyle karşılaşırız; "derece derece olan"anlamına geldiğini öğreniriz. "Derece", kelimesinin anlamını zaten biliriz. Birkaç kez böyle olunca anlarız ki Arapça kelime türetmek bu şekilde oluyor. "Tedricen", kelimesinin manası artık kolaydır. Zaman ilerledikçe bu kelimeler arasında bağ kurma ve ayırt etme yeteneğimiz artacaktır. Bir bakmışız ki bir süre sonra Kur'an okununca bazı kelimeler eskisi kadar kafamızda silik değil. Haz duymaya başlarız. Gayretimiz ziyadeleşir.
Bence Risaleler vird gibi okunabilmekle beraber makbul olan anlayarak okumaktır. Hatta üstad yazısı kötü olan bazı ihtiyar yazıcılara atıfta bulunarak;"Burdaki hikmetin, yavaş ve zorlanarak okumakla iyi anlamamızı sağlamasıdır" manasında açıklıyor. Madem günümüzde okunması zor olan bir yazı yok, herşey matbaa hurufuyla, bizim metodumuzda madem yavaş ve anlayarak olacak şekilde olmalı. O zaman lugat ve kalemle çalışma teşfik edilmeli. Yine bence tüm külliyatı anlamadan 5 kez hatim edeceğime Sözleri anlayarak beş senede hatmeyi tercih ederim.(Tabii bu uç bir noktadır. Biraz abartıdır)


Dikkat edilmesi gereken husus benim itirazımın mahiyetidir. Ben ne bütün bütün lugat taraftarıyım nede karşıyım.ıtirazım; gerek Forumda gerek çevremizde yer alan kardeşlerimize aylarca hiç bir şey anlamdan Risale okutturulmasıdır. Annem; hergün en az 5 sayfa Risale okur. Hiç bir şey anlamaz.Ben onu teşfik için; "sen anlamasanda kalbin anlar,zerrelerine kadar işler. Hem Risale okuduğunda pek çok mahluk evine misafir olur " derim.Maaşallah hiç aksatmaz. Eşim ise lise mezunu tembellik edip lugat çalışmadığı zaman uyarırım. Teşfik ederim.
Burdaki muradım; herkezin kabiliyetine göre çalışma tarzı teklif etmektir. Yoksa bir genelleme yapıp herkez üç-beş hatimden sonra lugate başlamalı veyahut herkez başlar başlamaz lugat çalışmalı, demek yanlıştır. Genelleme yapılacaksada istişare kararıyla bilimsel metod tarif edilerek söylenmelidir.


Birde şu var, sert olmadığımı,ve net olduğumu düşünüyorum. Sanırım lafı hiç dolandırmadan düşündüklerimi yazdım. Makale tarzında olduğundan kesinlik ifade eden sözler olması icab ediyordu.Bu yüzden sana sert gelmiş olabilir. Alakası bile yok. Başka benim göremediğim bir sertlik varsa yazman icab ediyor.Endişe ettim.Acaba maksadım doğru olanın tartışmayla ortaya çıkmasıyken; kendi fikrimi, mutlak doğru, olarak gösterme çabasına mı girmişim?ışte bu gerçek bir tehlikedir.
Selametle..
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

19

13.06.2006, 23:52

yazınız sert değil ben kendi adıma söyledim sertlikse benimki sert ve ben bunun sertlik olmadığını netlik olduğunu kendi açımdan değerlendirdim
sizle alakalı olarak ben kendimin lügat la çalışamadığımı ve çoğu kişyide sıkacagından düz okumalı ve bu okumalar bir sohbet ortamında açıklamalı olarak verilmeli mesela rububiyet vahdaniyet ehadiyet gibi kelimeleri lügat ile anlamak yerine birisinin açıklamarı yardımıyla olmasını tavsiye ederim
ben ilk küçük sözleri okudum ve tek bir cümlesini bile anlamadım ama bana risale yi anlatan abilerim öyle güzel tahşidat yapmışlardıki(allah razı olsn) bu kitaplarda hakikatlar var beynime işlemişti anlamasam da okumaya devam ettim sadece haftada bir sohbetlerdeki meseleleri anlıyordum okuduklarımdan hiç bir şey anlamıyordum sözleri bitirdim hiç bir şey anlamadım sonra lemalar sadece iman ve küfür muvazenelerini birazcık anladım ....
hasılı yeni okuyanlar için bu lügatla okumaları tavsiye edilir ama ben tavsiye etmem ısrarcı olmasını tavsiye ederim kelimelere aşinalığını da sohbetler le gidermesini söylerim

herneyse genel anlamda bunun önemi yok bence herkes nasıl anlıyor ve irtibatını sağlıyor ise öyle devam etsin ve tavsiye etsin
saygılarımla...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir