Lügat çalışmayı yeni bir dil öğrenmek olarak algılamak gerekiyor.
Günümüzde kullanılan Türkçe haddinden fazla tahrif olmuş.Risalelerin gerçek manasını karşılamaktan uzaktır.Dolayısıyla lugati Risaleleri kendi bilgimize indirgeyip,sadeleştirmek maksadı ile okursak biraz yanlış olur.Ama; yetersizde olsa Türkçedeki karşılığını görerek kafamızda bir şekil çizeriz. Mesela; ben Boşnakça biliyorum. Noga, dediğim zaman beynime gelen şekil -direk-ayaktır. Onu ilk önce Türkçedeki manası olan "ayak" kelimesine çevirip sonra ayak şeklini beynimde oluşturmuyorum. Zaten;dil öğrenirken kullanılan bilimsel metodların tümü bu maksattadır.Bol bol tekrar ettirir ki mana kişinin ana dilden ayrılıp hiç bir yere uğramadan beynin de şekillensin.
Önümüzde yabancı bir metin olsun. Onu defalarca defalarca okusak. Bir toplumun karşısında yüzlerce binlerce kişinin karşısında okusak, biz anlamayız. Diğerlerin hepsi anlasada biz anlamayız. Metni ezberlesek beynimize, zerrelerimize kazınsa yine manasını anlamayız.Bizi alkışlasalar yine anlamayız.
Peygamberimiz Kur'an'ı okurken Sahabeler diğer tüm okumalardan fazla etkilenirlerdi. Çünkü; Peygamberimiz manasını anlayarak okuduğu için yaşayarak, hissederek okurdu.Hatta Melekler en çok peygamberimizin okumasını severdi. Cinler, ruhanilerde. Çünkü burda anlayış vardı anlayarak okuma vardı. Anlamadan okunan Kur'an'ı,Risaleleri elbette sayısız mahluk dinler. Üstad bunu Kur'an'ı ve Risaleleri anlamayanlara bir teşvik olarak söylemektedir. Yoksa burdan 3-5 kez lügatsiz hatmet sonra manasını öğren ,diye bir mana çıkmamaktadır.
Rasyonel olmaktan korkmamak gerekir. Çünkü; en az yalanı olan bilim matematiktir. Risaleleri ilk hatmimizde lugat çalışak günde en fazla 5 dakikamızı alacaktır. Yoksa burda kastedilen 15-20 sayfa Risale okuyup tüm bilinmeyen kelimeleri çinliler logaritma tablosunu ezberlediği gibi ezberlemek zaten cinayettir. Burda metod yabancı dil öğerinir gibi bir metod uygulamak şeklinde olmalıdır.
Bir örnek vereyim.Memer, mehaz, iktiza,ihtiyar kelimeleri karşımıza çıktı. Bunların manalarını sözlükten bakıp öğrenmek en fazla 5 dakikamızı alır. Sonra yabancı dilde tekrar esastır -hemde burda bir şansımız var günlük dilimize katabiliriz- Bunun için bir zaman ayırmaya da gerek yoktur. Hatta bir kaç arkadaşla çalışıldığında komik ve eğlencelide olabilmektedir. Mesela; bunu yapmak gerek yerine ,bunu yapman iktiza ediyor,diyebiliriz. Hem, insanları Risale-i Nur diline aşina kılarız hem az zaman harcayarak yeni çok kullanışlı bir lisanımız olur.
şimdi böyle yapıp Risaleleri hatmettiğimizde en az öğreneceğimiz kelime sayısı 730 olacaktır. Kendi bildiklerimizi bu hesaba katarsak yaklaşık 1030 kelime bilgimiz olacaktır. ıkinci ve üçüncü hatmimizde hiç kelime çalışmasak bile hem daha iyi anlayacak hem daha iyi anladığımız için hızlı okuyabilecek hem anlayarak okuduğumuz için hissedeceğimizden melekler ve Ruhaniler de daha çok beğenecektir. Hem de meseleleri kavramaya başladığımız için imanımız ziyadeleşecektir.
Bilimsel metod akla hitab eder. Çalışkanları muhattab almıştır. şimdi üç beş tembel lugat çalışmaktan üşeniyor, diye bilim dışı bir tavsiye abes kaçmaz mı? Üstelik bunu kaide gibi görüp çalışkanlara bir haksızlık yapılmış olmaz mı? Onlara 3-5 sene Risaleleri anlamadan okutmak doğru mu? Oysa diğer metodta kişinin lugat çalışarak okuma yapması yüzünden bir senesi heba olsa diğer iki hatmi anlayarak yaptığı için 2 sene kazanacaktır.Bu sebepten lugatsiz 3-5 sene okumak tembel olanlar için daha zor değil midir?
Hem lugat bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki; zaka açar, akıl etme ve muhakeme gücünü geliştirir. Dolayısıyla kişi ikinci-üçüncü hatime zekası artmış,akletme ve muhakeme yeteneği gelişmiş yepyeni bir insan olarak başlar.
Nurcular mazinin çocukları gibi iddia edilen meselenin tasviri ile yetinmez. ızah ve delil ister. Mazinin çocukları gibi sırf bizden daha iyi biliyor diye kişlerin sözünü delilsiz kabul etmeyiz. Ellerini öper anlattığı şeyin delilini isteriz. Zaten şayet alimse delili vardır. Bu yüzden Risaleleri iyi bilen abiler bu metodu tavsiye ediyor, lafı zihnimi doyurmuyor. Ellerinden öperim ve deli veyahut izah isterim
vesselam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...