Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

21

22.04.2010, 02:05

Risale-i Nuru yazanı ve yazdıranı canından çok seven cemaatindenim

Burada özellikle kendi kanaatimi hiç yazmadım. Bediüzzamanın ve peygamberimizin (s.a.v) açık güzel izahlarını hatırlattım. Biri üstada laf atma gibi garip bir üslup kullanmış. Bu kimsenin haddine değildir. Eşsiz güzel Allah'ın o mert muhteşem kulunu hiç kimse küçük akılları ile saygıda kusur dahi edemez. Allah O'ndan ebediyen razı olsun, ahirette iftihar ettiği talebelerinden etsin.

Bu yüzden Risale-i Nurun gerçek sahibi gibi davranmak gerekir. Allah'ın mert kullarına yaraşan da budur. Risale-i Nurun açık izahlarını görmezden gelmek olmaz. Bunlar müjde bahsidir. Peygamberimizin de emridir. Mehdi ile müjdelenin der. Gençliğimden beri her okuduğumda içim içime sığmazdı. Peygamberimizin müjdelediği o kutlu şahısları Bediüzzaman da müjdeliyor. Nasıl bu konunun üstü örtülmeye çalışılır bir türlü anlıyamıyorum. İslam alemi ve dünya hercümerc içideyken alemlerin yüce Rabbi bir kutlu şahsı gönderecek ve onunla dünyayı adaletle ve barışla dolduracak, İslamı hakim edecek. Bundan daha güzel haber ne olabilir, bilmiyorum.

Bediüzzamana güvenmek gerek. Eğer o dediyse ki mehdi gelecek ve bu üç vazifeyi birden yerine getirecek, milyonlarca seyyid ona iltihak edecek, islam aleminin birlik edecek, isevi ruhanilerle ittifak edecek dediyse ki dedi, o zaman O'na güvenilir. Çünkü Bediüzzamanın her dediği çıkmış, Allah'ın izniyle şüphesiz bu da çıkacak.

22

22.04.2010, 08:56

CEVAP: Risale-i Nuru yazanı ve yazdıranı canından çok seven cemaatindenim

Eğer o dediyse ki mehdi gelecek ve bu üç vazifeyi birden yerine getirecek, milyonlarca seyyid ona iltihak edecek, islam aleminin birlik edecek, isevi ruhanilerle ittifak edecek Allah'ın izniyle şüphesiz bu da çıkacak.

Cek cek, cak cak..Kim sizin "naylon mehdiniz" söylesenize?

Bediüzzaman'ı r.a. naylon mehdilerinize mesned edemezsiniz, o makam hiç boşalmadı ki, naylonları otursun..!

Muhammed

Moderatör

  • "Muhammed" bir erkek

Mesajlar: 1,122

Konum: The Collection of Risale-i Nur

Meslek: The Collection of Risale-i Nur

Hobiler: The Collection of Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

23

22.04.2010, 09:11

CEVAP: CEVAP: Risale-i Nuru yazanı ve yazdıranı canından çok seven cemaatindenim

Bediüzzaman'ı r.a. naylon mehdilerinize mesned edemezsiniz, o makam hiç boşalmadı ki, naylonları otursun..!


ALLAH-U EKBER...
Tüm zerrelerimiz adedince...
Bismillahirrahmânirrahîm

" Dedim:''Çok yalnızım.”
Dedi: “Ben sana çok yakınım
.”


Bakara: 186 Ayeti Kerime

24

22.04.2010, 22:03

Müslümanca Konuşmak Allah'ın Emridir

Arkadaşlar sizi bir müslüman kardeşiniz olarak uyarıyorum. Kuran'la hatırlatıyorum. İfadeleriniz muhteşem insan güzeller güzeli Bediüzzaman gibi olsun.

Allah (c.c.) bir ayetinde buyurmaktadır:

“Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle...” (İsra Suresi, 53)

Karşımda ehli dünyadan bir insan gibi konuşmayın. "cek cek cak cak" ortaokulda ciklet çiğneyen şımarık kız ağzı hatıra getirir müslümana yakışmaz.

Tekrar hatırlatıyorum önemli bir noktadır. Bu tip ifadeleri kullandığınızda şümullü bir halde olur. Bediüzzamanın sözleri, dini konular içinde geçtiği için dinen sorumlu olabilirsiniz. Önceki yazımda uyardım.

Denileni anlamada problem de çekiyor kimi. Burda şu zatı muhterem mehdidir demedim. Mehdi kimdirin cevabını Peygamberimiz ve Bediüzzaman belirtiyor. Mehdi Bediüzzaman'ın bahsettiği şu görevleri yapacak kişidir.

O ZAT BÜTÜN EHL-İ İMANIN (iman edenlerin) MANEVİ YARDIMLARIYLA ve İTTİHAD-I İSLAM'I MUAVENETİYLE (İslam Birliği'nin yardımlaşmasıyla) ve BÜTÜN ULEMA VE EVLİYANIN (alimlerin ve velilerin) ve bilhassa AL-İ BEYT'İN NESLİNDEN (Peygamberimiz (sav)'in soyundan) HER ASIRDA KUVVETLİ VE KESRETLİ (çok sayıda) BULUNAN MİLYONLAR FEDAKAR SEYYİDLERİN İLTİHAKLARIYLA (Peygamber soyundan gelen fedakar kimselerin katılımlarıyla) O VAZİFE-İ UZMAYI (büyük görevi) YAPMAYA ÇALIŞIR. (Emirdağ Lahikası, s. 260)

Milyonlar fedakar seyyid Bediüzzamana tabi olup islamı dünyaya hakim etti mi, ittihadı islam onun zamanında meydana geldi mi olmadı. Mehdi Bediüzzaman'ın haber verdiği gibi bunları tesis edecek.

Peygamberimiz müjdeliyor:

Mehdi bendendir, yeryüzü zulüm ve işkence ile dolduğu gibi onu doğruluk ve adaletle doldurur. (Sünen-i Ebu Davud, 5/93)

Bu (Emir) de (Hz. Mehdi) insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. (Sünen-i İbn-i Mace, 10/348 )



Bediüzzaman zulme uğradı, hayatının 30 yılını hapiste sürgünde geçirdi, çok kez zehirlendi. Ahirzamanın büyük mehdisi yeryüzünü adaletle dolduracak yeryüzünden zulmü kaldıracak kişidir. Bediüzzaman bildirmiştir.


BÜYÜK MEHDİ'NİN ÇOK VAZİFELERİ VAR VE SİYASET ALEMİNDE, DİYANET ALEMİNDE, SALTANAT ALEMİNDE, MÜCADELE ALEMİNDE ÇOK DAİRELERDE İCRAATLARI (işleri) OLDUĞU GİBİ...(Şualar, s. 590)
Önceki büyük zatlara da mehdi denilmiş neden mehdi olmadıklarını üstad bu şekilde açıklamış. Bu diğer görevlerini düşünmeyen insanları da bu yüzden hataya düştüklerini belirtmiştir. Daha ne desin Bediüzzaman.
O GELECEK ZATA dair HABERLERİ VE İŞARETLERİ, RİSALE-İ NUR'UN ŞAHS-I MANEVİSİNE HATTA BAZEN TERCÜMANINA DA TATBİKE (uydurmaya) ÇALIŞMIŞLAR ve Şeriatı ihya (Kuran ahlakının esaslarını hatırlatarak yeniden hayata geçirme) ve hilafeti tatbik olan ÇOK GENİŞ DAİREDE HÜKMEDEN BU MÜHİM VAZİFESİNİ NAZARA ALMAMIŞLAR (göz önünde bulundurmamışlar). (Tılsımlar Mecmuası, s. 168 )

25

22.04.2010, 22:10

Düzeltiyorum kaynaklar tam çıkmadı

Bu (Emir) de (Hz. Mehdi) insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. (Sünen-i İbn-i Mace, 10/348

Tılsımlar Mecmuası, s. 168

Otomatik yüz ifadelerini kullanmadım düzeltiyorum.

26

22.04.2010, 22:27

Üstadın Yakın Talebesi Seyyid Salih Özcan Bediüzzamanın Mehdi ile İlgili Kendine Beyanını Açıklıyor

http://www.youtube.com/watch?v=-aZ8LwddLUU

Bediüzzaman zaten eserlerinde kaç defa diyor Hazreti Mehdi ileride geleceğini.

Bu hakikatten anlaşılıyor ki; SONRA GELECEK O MÜBAREK ZAT risale-i nur'u bir programı olarak neşir ve tatbik edecek(Sikke-i Tasdik-i Gaybi, sf. 9 )


Ya insaf cehennemin kenarına getirdiğinde Allah bunlardan samimi olarak ne anladın diye sorsa nasıl izah edeceksin?

Bu ayrı ayrı rivayetlerin bir tevili (açıklaması) şudur ki: BÜYÜK MEHDİ'NİN çok vazifeleri var. Ve siyaset âleminde, diyanet âleminde, saltanat âleminde, cihad âlemindeki çok dairelerde icraatları olduğu gibi... (Şualar, sf. 465 )

... her asırda hidayet edici, bir nevi Mehdi ve müceddid geliyor ve gelmiş, fakat her biri üç vazifelerden birisini bir cihette (açıdan) yapması itibariyle, AHİR ZAMANIN BÜYÜK MEHDİ'Sİ ünvanını almamışlar.” (Emirdağ Lahikası, sf. 260 )

Her kim bu üç vazifeyi yapacak Hazreti Mehdi O'dur.

27

22.04.2010, 22:41



Bediüzzaman, seyyidliği Mehdilikle birlikte ele alınınca bir kısım hikmetler gereği seyyidliğini gizleme ihtiyacı hissetmiştir. Çünkü toplumda Mehdi hakkında öylesine bir imaj vardır ki, o sanki harikulade özelliklere sahip bir kimsedir. Bir çırpıda zulme gömülen dünyayı düzeltecek, hakkı, adaleti tesis edecek, kurtla kuzuyu barıştıracak, birden Sünnet-i Seniyyeyi yerleştirecek, İslamı hakim kılacak…

Ve bunları iman, hayat ve şeriat hakikatleri çerçevesinde gerçekleştirecek. Bu durum gönlü kırık, morali bozuk birkısım mü`minlere büyük bir ümit ve teselli kaynağı olurken, birçoklarına da aradıklarını bulamamanın, görememenin ezikliğini de yaşatabilmektedir. Çünkü daha çok gördükleriyle hükmeden halk tabakası, bu vazifelerin üçünü birden bizzat Hz. Mehdi`nin şahsından beklemeye başlıyorlar. Devamını şahs-ı manevinin yürüteceği bu hizmetin harika yönlerini tam göremedikleri için de hakikatlerin kuvveti bir derece noksanlaşıyor, kesin deliller zann-ı galibe dönüşmeye, mütehayyir ehl-i imanda da muannid dalalet ve zındıkaya karşı tam galebesi görünmemeye başlıyor. Konuya bir sonraki yazımızda da devam edelim.


Sözün özü..!

28

22.04.2010, 22:44

CEVAP: CEVAP: Risale-i Nuru yazanı ve yazdıranı canından çok seven cemaatindenim

Kim sizin "naylon mehdiniz" söylesenize?

:?:

gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

29

23.04.2010, 05:07

CEVAP: Üstadın Yakın Talebesi Seyyid Salih Özcan Bediüzzamanın Mehdi ile İlgili Kendine Beyanını Açıklıyor

http://www.youtube.com/watch?v=-aZ8LwddLUU

Bediüzzaman zaten eserlerinde kaç defa diyor Hazreti Mehdi ileride geleceğini.

Bu hakikatten anlaşılıyor ki; SONRA GELECEK O MÜBAREK ZAT risale-i nur'u bir programı olarak neşir ve tatbik edecek(Sikke-i Tasdik-i Gaybi, sf. 9 )


Ya insaf cehennemin kenarına getirdiğinde Allah bunlardan samimi olarak ne anladın diye sorsa nasıl izah edeceksin?

Bu ayrı ayrı rivayetlerin bir tevili (açıklaması) şudur ki: BÜYÜK MEHDİ'NİN çok vazifeleri var. Ve siyaset âleminde, diyanet âleminde, saltanat âleminde, cihad âlemindeki çok dairelerde icraatları olduğu gibi... (Şualar, sf. 465 )

... her asırda hidayet edici, bir nevi Mehdi ve müceddid geliyor ve gelmiş, fakat her biri üç vazifelerden birisini bir cihette (açıdan) yapması itibariyle, AHİR ZAMANIN BÜYÜK MEHDİ'Sİ ünvanını almamışlar.” (Emirdağ Lahikası, sf. 260 )

Her kim bu üç vazifeyi yapacak Hazreti Mehdi O'dur.



Allah'ın kudretinden şübhe mi ediyor sunuz? Bediüzzaman Üstadımızı gönderen Hak Teala Büyük Mehdiyi gönderip bu kardeşimizin söyledikleri Hakikatı bir insanda toplayacağında şübhe içinde misiniz?


Ne kadar da az iman ediyorsunuz. Ey imam edenler iman edin.

Büyük Mehdi Risale-i Nur'u kendine program yapacak ve neşr ve tatbik edecek.

Abdullah Yeğin Abi'nin yeni Lugatındaki Risale-i Nur'daki Mehdi Hakkındaki tavsifatı hiç okumadınız mı?

Risale-i Nur daki ifadelerin birinci Muhatabı Mehdi AS dır.



Dikkat edin .

Nasıl Kur'an'ın birinci muhatabı Resul-i Ekrem ASM ise Risale-i Nur'un birinci muhatabı da O Mehdi AS dır.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

Bu mesaj 2 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "gaib" (23.04.2010, 05:36)


gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

30

23.04.2010, 05:41

CEVAP: Bu söz doğrusa o zaman mehdi kim.

ılmi araştırma dergisi mayıs sayısında .
salih özcan abiden naklen.
Salih özcan abi diyorki üstad bana demişki ben mehdiyi görmüyeceğim ama sen göreceksin.ve o zatın vazifesi risalei nuru programı yapacak.
diyor salih özcan abi.
selam.

Mehdi AS mın bilinmemesi bütün Risale-i Nur Talebelerinin hatta Tüm insanlığın kıymetine kıymet katar. Herkesin o olma ihtimali herkesi kıymeli yapar. Her geleni Hızır bil derler.



Bu sır içindir ki Kadir gecesi ve Evliyaullah bilinmez. Hatta kendileri dahi kendilerini bilmez. Mehdi AS dahi başda kendini bilmez. Hafa turabında kalır.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

31

23.04.2010, 05:45

Kardeşim her söz tevile açık değildir. Hakikatı anlamayan tevile kalkar.

tevile açık bir söz.
Tevil hakikatte yani alem-i şahadette olma ihtimali olmayan Adetullah'a muvafık düşmeyen yerde ehli tarafından yapılır. Sen ben yapayız. Hakikati tağyir ederiz.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

32

23.04.2010, 05:55

Kardeşimiz doğru söylüyor. Niçin hakikate kulak vermiyor sunuz.? Aklınız abilerimizin cebine girdi?

risale-i nurda yazıyor.
ustad ben mehdiyi gormeyeceğim diye bir şey demiyor cunku risale-i nurda kendisi muhteşem yorumunu yapmıştır ve kim oldugunu da.emirdağ lah bizzat...


Ben de derim Üstadımızın dediği gibi Abilerinizin cebindeki aklınız ile sizinle konuşuyorum. Nerden aldınız bu tevil yapma yetkinizi. Haddinizi bilin.

Her hakikat tevil edilmez. Bilmiyorsanız bari bir bilene sorun. Abilerimize hüsn-ü zan ederiz ama her söylediklerini de kabul etmeyiz.

Üstadımız mihenge vurun diyor. Miheng akıldır. Aklet miyor musunuz? Düşünmüyor musunuz? İbret almiyor musunuz?



İnsan peşine düştüğü şeye bir baksın. Körü körüne kör taklid Risale-i Nur talebesine yakışmaz. Risale-i Nur talebesi uyanık olur. Mudakkik bir alim olur.

Hiçbir müderrise ve Risale-i Nur'un Müellifi Üstadımıza dahi ihtiyacı olmaz. Çünkü Üstad öyle söylüyor. Kendi kendine anlar mudakkik bir alim olur diyor. Sikke-i Tasdik-i Gaybi'de.



Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan bu zamanın mühim hakikatli bir alimi olabilir diyor ihlas risalesnin sonundaki yazı mektubunda. Kendinizi Keşfedin.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

33

23.04.2010, 06:01

Abilerimizin aşırı hüsn-ü zan beslediğini Üstadımız defeatle söylüyor. Ve mümkün olduğu kadar kırmıyor. Ama ortada bir hakikat var. Tevilsiz bir hakikat.

Üstad o zâttır

Bir gün Zübeyir Ağabeyle konuşurken Halk Partililerin:

“Eğer Bediüzzaman ‘Ben Mehdiyim.’ dese bütün Nur talebeleri kabul edecek;

fakat, Bediüzzaman böyle demiyor.” dediklerini naklettikten sonra:

“İşte kardeşim, bu, perdelemedir.

Bu zamanda hizmet böy­le iktiza ettiği içindir.

Üstadımız, ahir zamanda beklenen o zâttır.” demişti.


İhsan ATASOY(NURUN BÜYÜK KUMANDANI)


Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

34

23.04.2010, 06:07

Hz. Ali Efendimiz RA ne diyor. Kimin söylediğine değil ne söylediğine bakınız.

ilmi araştırmalar derğisi h. yahyya' nın. dolyısıyla kendisi mehdilik çabasında oln birisi. risale i nurları da kendi mehdiliğine alet etmeye çalışıyor..üstad' la ilğili yüzlerce delil var ken..bir tane zayıf iddiaya yapışmanın ne alemi ve mantığı var.Salih Özcan Abi kendisi üstadın seyyidliğinin şahidi..dergi salih abinin sözlerini muhtemelen çarpıtmıştır. Harun Yahya mehdi olsa kimle mücadele edecek..sözüm ona o mu risaleleri kendine program yapacak..sitesine girdiğinizde kimlerin eserilerini kendine proğram yaptını zaten görürsünüz vesselam

Söyleyene değil söyletene bakınız. Harun Yahya'nın mehdi olup olmaması önemli değil. O bir hakikati söylüyor hakikate kulak verin. O da söylüyor ben mehdi değlilim diye. Ben Öncsüyüm ona zemin hazırlıyorum diyor. Harun Yahaya isterse Süfyan olsun isterse Mehdi İsterse Deccal bizene kardeşim.



Allah bir günahkar adamın elile de bu dini kuvvetlendirir demiyor mu Alemler rahmet Asm Efendimiz.



Kader risalesinde yazmıyor mu?
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

35

23.04.2010, 06:11

SU-İ ZANNIN MENŞE-İ SU-İ AHLAKTIR.



Kendini boy aynasında gören, bu iddiada buluyor ya..

Bizim bir Keçeli var, der ki:

"Ben büyüyünce mehdi olacağım.." (=




Size bir hastalık söyleyeceğim 4 mühim manevi hastalıktan biri su-i zandır. Devası Risale-i Nur'da vardır.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

36

23.04.2010, 06:18

BİR HAKİKATİN KARŞISINA BAŞKA BİR HAKİKATLE ÇIKARKEN ELMA İLE ARMUDU KARIŞTIRMAYINIZ.

Ve bu isim bir adama verildiği vakit, bu iki vazife hatıra geliyor; siyaset mânâsını ihsas eder, belki de bir hodfuruşluk mânâsını hatıra getirir; belki bir şan, şeref ve makamperestlik ve şöhretperestlik arzularını gösterir. Ve eskiden beri ve şimdi de çok safdil ve makamperest zatlar, Mehdî olacağım diye dâvâ ederler. Gerçi her asırda hidayet edici, bir nevi Mehdî ve müceddid geliyor ve gelmiş. Fakat herbiri, üç vazifelerden birisini bir cihette yapması itibarıyla, âhir zamanın Büyük Mehdî unvanını almamışlar. (Emirdağ Lâhikası (1) - Mektup No: 207 )


Neymiş efendim; "Ve eskiden beri ve şimdi de çok safdil ve makamperest zatlar, Mehdî olacağım diye dâvâ ederler." Onlar mehdiyim diye dâvâ ede dursunlar.Basiret görmez ise ne diyelim?Sanırım bu mesele basar ile değil basiret ile ilgili.

Hem ben karşımdaki kişiye sen beni görüyorsun ancak ben kendimi göremiyorum desem ne düşünürsünüz?Burada sırr-ı hikmet ve mübhemiyet ve de sırr-ı teklif de saklı ise çok da garipsenecek bir durum olmamalıdır.
Bu mesele için ilgilenenlere bir çalışma:
بِسْمِاللّهِالرَّحْمَنِالرَّحِيمِ

فَقَدْجَاءَاَشْرَاطُهَاâyetinin bir nüktesi, bu zamanda akide-i avam-ı mü'minîni vikaye ve şübehattan muhafaza için yazılmış. Âhirzamanda vukua gelecek hâdisata dair hadîslerin bir kısmı müteşabihat-ı Kur'aniye gibi derin manaları var. Muhkemat gibi tefsir edilmez ve herkes bilemez. Belki tefsir yerinde te'vil ederler.وَمَايَعْلَمُتَأْوِيلَهُاِلاَّاللهُوَالرَّاسِخُونَفِىالْعِلْمِsırrıyla, vukuundan sonra te'villeri anlaşılır ve murad ne olduğu bilinir ki, ilimde râsih olanlar آمَنّابِهِكُلٌّمِنْعِنْدِرَبِّنَا deyip o gizli hakikatları izhar ederler.

İman ve teklif ihtiyar dairesinde bir imtihan, bir tecrübe, bir müsabaka olduğundan, perdeli ve derin ve tedkike ve tecrübeye muhtaç olan nazarî mes'eleleri elbette bedihî olmaz. Ve herkes ister istemez tasdik edecek derecede zarurî olmaz. Tâ ki Ebu Bekirler a'lây-ı illiyîne çıksınlar, Ebu Cehiller esfel-i safilîne düşsünler. Eğer ihtiyar kalmazsa teklif olamaz. Bu sır ve bu hikmet içindir ki, mu'cizeler seyrek ve nâdir verilir.

Hem dâr-ı teklifte gözle görünecek olan alâmet-i kıyamet ve eşrat-ı saat, bir kısım müteşabihat-ı Kur'âniye gibi kapalı ve te'villi oluyor. Yalnız, Güneş'in mağribden çıkması bedahet derecesinde olup herkesi tasdike mecbur ettiğinden, tövbe kapısı kapanır; o zaman daha tövbe ve iman makbul olmaz. Çünkü Ebu Bekirler, Ebu Cehiller ile tasdikte beraber olurlar. Hattâ Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nüzulü dahi ve kendisi İsa Aleyhisselâm olduğu, nur-ı imanın dikkatiyle bilinir; herkes bilemez. Hattâ Deccal ve Süfyan gibi eşhas-ı müdhişe, kendileri dahi kendilerini bilmiyorlar.(Şualar,Beşinci Şu'a,s:903 )

Din bir imtihandır, bir tecrübedir; ervâh-ı âliyeyi ervâh-ı sâfileden tefrik eder. Öyleyse, ileride herkese gözle görülecek vukuatı öyle bir tarzda bahsedecek ki, ne bütün bütün meçhul kalsın, ne de bedihî olup herkes ister istemez tasdike mecbur kalsın. Akla kapı açacak, ihtiyarı elinden almayacak. Zira, eğer tamamen bedâhet derecesinde bir alâmet-i kıyamet görülse, herkes tasdike muztar olsa, o vakit kömür gibi bir istidat, elmas gibi bir istidatla beraber kalır. Sırr-ı teklif ve netice-i imtihan zayi olur.(Yirmi Dördüncü Söz,s:546 )


Hem şu sırdandır ki, Mehdî, Süfyan gibi âhirzamanda gelecek eşhasları, çok zaman evvel, hattâ Tâbiîn zamanında onları beklemişler, yetişmek emelinde bulunmuşlar. Hattâ bazı ehl-i velâyet "Onlar geçmiş" demişler. İşte bu da, kıyamet gibi, hikmet-i İlâhiye iktiza eder ki, vakitleri taayyün etmesin. Çünkü her zaman, her asır, kuvve-i mâneviyenin takviyesine medar olacak ve yeisten kurtaracak Mehdî mânâsına muhtaçtır. Bu mânâda her asrın bir hissesi bulunmak lâzımdır. Hem gaflet içinde fenalara uymamak ve lâkaytlıkta nefsin dizginini bırakmamak için, nifakın başına geçecek müthiş şahıslardan her asır çekinmeli ve korkmalı. Eğer tayin edilseydi, maslahat-ı irşad-ı umumî zayi olurdu.

Öyleyse, o eşhas, hattâ o müthiş Deccal dahi çıktığı zaman, çokları, hattâ kendisi de bidâyeten Deccal olduğunu bilmez.
Belki nur-u imanın dikkatiyle o eşhas-ı âhirzaman tanılabilir.(Yirmi Dördüncü Söz,s:550)


http://feyzinur.tr.gg/Ris%E2le_%EE-N%FBr-h-da-Mehdi.htm

Ahirzaman eşhası tanınmaz. Ve kendileri dahi kendilerini bilmezler. Ama sonradan onlara mülhem olur. Cenab-ı Hakk bildirirse kendilerini onlar da bilir.



Peygamber Efendimiz ASM da başda peygamber olduğunu bilmiyordu. Üstadımız da 1. Mehdi AS olduğunu bilmiyordu. Ama rüya vasıtasıyla ve tevafuklar ile bildirildi.

Çünkü onlar da imtihana tabiler. Önce kesblerini kullanmaları icab ediyor.

İman kulun cüz-i ihtiyarını sarfından sonra kalbe ilka edilen bir nurdur. Sonradan kalbe ilka olunur. Vazifeli şahıslar da vazifeli olduğunu bilmezler. İhlas sadakat ve diyanetleriyle kesb ederler. Allah da dilediğini doğru yola iletir.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

37

23.04.2010, 06:22

Aziz kardeşimiz doğru söylüyor. Amenna ve saddakna.

Üstad Hazreti Mehdi için Benden sonra gelecek o acib zat diyor. Daha nedensin?
O ileride gelecek acib bir şahsın (şaşılan ve hayret uyandıran şahsın) bir hizmetkarı ve ona yer hazır edecek bir dümdarı (önceden gelen takipçisi) ve o büyük kumandanın pişdar bir neferi (öncü bir askeri) olduğumu zannediyorum.
Barla Lahikası, S. 162:
Kardeşimizi tenkid yerine takdir edelim dinliyelim ne diyor. Nefsinden konuşmuyor Risale-i Nur'dan konuşuyor.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

38

23.04.2010, 06:27

AZİZ KARDEŞİM USLUBUNUZ HİÇ HOŞ DEĞİL NAHOŞ KAÇIYOR SUNUZ.

Yok yahuuuuuuuuu....

Sadâ-yı Hakikat


27 Mart 1909
Tarîk-i Muhammedî (aleyhissalâtü vesselâm) şüphe ve hileden münezzeh olduğundan, şüphe ve hileyi îmâ eden gizlemekten de müstağnidir. Hem o derece azîm ve geniş ve muhit bir hakikat, bahusus bu zaman ehline karşı hiçbir cihetle saklanmaz. Bahr-i umman nasıl bir destide saklanacak?

Tekraren söylüyorum ki: İttihad-ı İslâm hakikatinde olan İttihad-ı Muhammedînin (aleyhissalâtü vesselâm) cihet-i vahdeti tevhid-i İlâhîdir. Peymân ve yemini de imandır. Encümen ve cemiyetleri, mesacid ve medaris ve zevâyâdır. Müntesibîni, umum mü’minlerdir. Nizamnamesi, Sünen-i Ahmediyedir (aleyhissalâtü vesselâm). Kanunu, evâmir ve nevâhî-i şer’iyedir. Bu ittihad, âdetten değil, ibadettir.

İhfâ ve havf riyadandır. Farzda riya yoktur. Bu zamanın en büyük farz vazifesi ittihad-ı İslâmdır. İttihadın hedef ve maksadı, o kadar uzun, münşaib ve muhit ve merakiz ve meabid-i İslâmiyeyi birbirine rapt ettiren bir silsile-i nuranîyi ihtizaza getirmekle, onunla merbut olanları ikaz ve tarîk-i terakkiye bir hâhiş ve emr-i vicdanî ile sevk etmektir.

Bu ittihadın meşrebi muhabbettir. Husumeti ise, cehalet ve zaruret ve nifakadır. Gayr-ı müslimler emin olsunlar ki, bu ittihadımız, bu üç sıfata hücumdur. Gayr-ı müslime karşı hareketimiz iknâdır. Zira onları medenî biliriz. Ve İslâmiyeti mahbup ve ulvî göstermektir. Zira onları munsif zannediyoruz. Lâubaliler iyi bilsinler ki, dinsizlikle kendilerini hiçbir ecnebîye sevdiremezler. Zira mesleksizliklerini göstermiş olurlar. Mesleksizlik, anarşilik sevilmez. Ve bu ittihada tahkik ile dahil olanlar, onları taklit edip çıkmazlar. İttihad-ı Muhammedî (aleyhissalâtü vesselâm) olan İttihad-ı İslâmın efkâr ve meslek ve hakikatini efkâr-ı umumiyeye arz ederiz. Kimin bir itirazı varsa etsin, cevaba hazırız.

جُمْلَه شِيرَانِ جِهَانْ بَسْتَئِه اِينْ سِلْسِلَه اَنْد

رُوبَه اَزْحِيلَه جِه سَانْ بِكُسَلَدْ اِينْ سِلْسِلَه رَا
1

Neşrettiğim fihriste-i makasıddan terk ettiğim bir fıkradır. Şöyle ki:

Zahiren hariçten cereyan eden maarif-i cedidenin bir mecrâsı da bir kısım ehl i medrese olmalı. Ta gıll ü gıştan tasaffi etsin.

Zira, bulanıklığıyla başka mecrâdan taaffün ile gelmiş. Ve atâlet bataklığından neş’et ve istibdat sümumu ile teneffüs eden ve zulüm tazyikiyle ezilen efkâra bu müteaffin su, bazı aksü’l-âmel yaptığından, misfat-ı şeriat ile süzdürmek zarurîdir. Bu da ehl-i medresenin dûş-u himmetine muhavveldir.
(Vesselâmü alâ meni’t-tebea’l-hüdâ)


Said Nursî



• • •
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

39

23.04.2010, 06:33

MEHDİ RİSALE-İ NUR'U NEŞR VE TATBİK EDECEK O MÜBAREK ZATTIR. SEYYİDİR. EHL-İ BEY-İ NEBEVİDENDİR. RESMİ OLARAK DA BELEGELENECEKTİR.





Mehdi AS Risale-i Nur'a ihlas sadakat ve diyanetiyle tabi olur. Risale-i Nur'a intisab eder. Risale-i Nur'u tevil etmez. İhlas risalesini tatbik eder.

Risale-i Nur öyle bir eserdir ki kimseye nasib olamayacak hidayeti ona ihsan ettirir. Kur'an'ın anahtarıdır. Mehdi AS Risale-i Nur anahtarıyla o hazinenin kapısını açar. İçine girer.



Terk-i enaniyet tevazu mahviyetle hizmet eder.



Mehdi'nin vazifesini yapar ama mehdi olmak istemez. Allah'ın vazifesine karışmaz.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

gaib

Stajyer

  • "gaib" bir erkek

Mesajlar: 94

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

40

23.04.2010, 06:42

Kardeşim niçin hüsn-ü zannınızı muhafaza etmiyor sunuz? Biz hüsn-ü zanna memur değil miyiz?

bu artıkı hüsn-ü zanla bakılacak bir konu değil. bazıları sanki garazına üstada laf atıyor ve bu tanıdık eblehler çok fazla damarımöa dokunuyoır. aslında BUNLARA CEVAP VERİLMEZ, zaten sadece bunlara degil bunlara cevap verme yarışına giren kardeslerime hakkım olmadan, malesef sitem ediyorum.

hasbünallahi ve ni'mel vekil

Allah hepimizi ıslah etsin..

Üstadımıza laf atmak kimin haddine. Üstadımızın Mehdi olup olmamasında bizene aziz kardeşim.Biz vazifemizi yaparız. Onun da Mehdi olduğu için değil Mehdi AS mın vazifesini yaptığı için severiz.



Üstadmızın Mehdi olmaması umurumda değil. Ben onu seviyorum. Bana hangi vazifeyi vermiş se onu yaparım. Gerisi beni ilgilendirmez. Onu Mehdi yapmak veya yapmamak Allah'ın vazifesidir. Vazife-i İlahiyeye karışıp da başıma iş almak istemem. Zaten kaldıramam da.



Efendine Efendilik taslama. Emrolundğun gibi dosdoğru ol hakikatini yaşamaya çalışırım.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir