Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

30.03.2006, 13:11

Hiss-i havf damarı

İkinci Desise


İnsanda en mühim ve esaslı bir his, hiss-i havftır. Dessas zalimler, bu korku damarından çok istifade etmektedirler; onunla korkakları gemlendiriyorlar. Ehl-i dünyanın hafiyeleri ve ehl-i dalâletin propagandacıları, avâmın ve bilhassa ulemanın bu damarından çok istifade ediyorlar, korkutuyorlar, evhamlarını tahrik ediyorlar.


Meselâ, nasıl ki damda bir adamı tehlikeye atmak için, bir dessas adam, o evhamlının nazarında zararlı görünen bir şeyi gösterip, vehmini tahrik edip, kova kova, tâ damın kenarına gelir, baş aşağı düşürür, boynu kırılır. Aynen onun gibi, çok ehemmiyetsiz evhamla çok ehemmiyetli şeyleri feda ettiriyorlar. Hattâ, bir sinek beni ısırmasın diyerek, yılanın ağzına girer.

Bir zaman -Allah rahmet etsin- mühim bir zat kayığa binmekten korkuyordu. Onunla beraber bir akşam vakti ıstanbul’dan Köprüye geldik. Kayığa binmek lâzım geldi. Araba yok. Sultan Eyüb’e gitmeye mecburuz. Israr ettim.

Dedi: "Korkuyorum; belki batacağız."

Ona dedim: "Bu Haliç’te tahminen kaç kayık var?"

Dedi: "Belki bin var."

Ona dedim: "Senede kaç kayık gark olur?"

Dedi: "Bir iki tane. Bazı sene de hiç batmaz."

Dedim: "Sene kaç gündür?"

Dedi: "Üç yüz altmış gündür."

Dedim: "Senin vehmine ilişen ve korkuna dokunan batmak ihtimali, üç yüz altmış bin ihtimalden birtek ihtimaldir. Böyle bir ihtimalden korkan, insan değil, hayvan da olamaz."

Hem ona dedim: "Acaba kaç sene yaşamayı tahmin ediyorsun?"

Dedi: "Ben ihtiyarım. Belki on sene daha yaşamam ihtimali vardır."

Dedim: "Ecel gizli olduğundan, herbir günde ölmek ihtimali var. Öyleyse, üç bin altı yüz günde hergün vefatın muhtemel. ışte, kayık gibi üç yüz binden bir ihtimal değil, belki üç binden bir ihtimalle bugün ölümün muhtemeldir. Titre ve ağla, vasiyet et" dedim.

Aklı başına geldi, titreyerek kayığa bindirdim. Kayık içinde ona dedim:

"Cenâb-ı Hak havf damarını hıfz-ı hayat için vermiş, hayatı tahrip için değil. Ve hayatı ağır ve müşkül ve elîm ve azap yapmak için vermemiştir. Havf iki, üç, dört ihtimalden bir olsa, hattâ beş altı ihtimalden bir olsa, ihtiyatkârâne bir havf meşru olabilir. Fakat yirmi, otuz, kırk ihtimalden bir ihtimalle havf etmek evhamdır, hayatı azâba çevirir."


29.Mektub'dan..Devamını okumak için tıklayın...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

2

18.08.2009, 11:59

güzel bir konu...

okuyunca öne alayim dedim, cok güzel.. Allah razi olsun abi..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

3

02.09.2009, 06:17

Nasıl ki korku ve tamah ve şan ve şeref cihetinde çalışıyorlar.

Çünkü insanın en zayıf damarı olan "korku" cihetinde bir halt edemediler,

idamlarına beş para vermediğimizi anladılar.

Emirdağ Lâhikası - 212

4

03.09.2009, 11:00

CEVAP: Hiss-i havf damarı

[



İnsanda en mühim ve esaslı bir his, hiss-i havftır. Dessas zalimler, bu korku damarından çok istifade etmektedirler; onunla korkakları gemlendiriyorlar. Ehl-i dünyanın hafiyeleri ve ehl-i dalâletin propagandacıları, avâmın ve bilhassa ulemanın bu damarından çok istifade ediyorlar, korkutuyorlar, evhamlarını tahrik ediyorlar.

Ne kadar güzel bir ders.Allah razı olsun. Yıllardır bir yara bu bizde. Bu dersi Üstadımız bize yazmış...bize anlatmış bize ders veriyor..yani nurculara, talebelerine diyor..aman ha kardeşim. İnsanda korku diye bir his var..sizin bu hissinizden dessas zalimler istifade der. Dessas zalim tabiride enteressan. Zalim öyle açıktan değil..sinsi..ve gizli..hani derler ya saman altından su yürürtür. Dessas,aynı zamanda sureti haktan da gözükür.Aldatarak iş görür kandırır.Süfyani özellikler var dessas kelimesinde. Aynı zamanda fitnecidir. Bu dessaslar zaten korkak olanları hemen gemler. Gem lemek de açılabilir aslında. sonuçta gemlenince ne oldu en azından derse gitmez oldu.nurculuktan Said Nursi'den bahsetmez oldu. Cemaatten falan bağı kalmadı.Risale zaten yok, adam gemlendi ya.
Sonra ehli dünyanın hafiyeleri devreye girdi. Bunlar ajan, ispiyoncu, münafık tiplemeleri. Bunlar fişlerler adamı.bazı yerlere ispiyonlarlar. Sonra Dalalet ehlinin propogandacıları devreye girer. Ekmeği öne sürerler, çoluk çocuğu öne sürerler. sadece sen değil, senden doğanlarda ömür boyu iflah olmaz derler..falan.
Avamdaki bu damardan faydalandı bu münafıklar ..Adam zaten avam. Korkması çabuk olur..Birde , avamın fazla bir önemi yok onlar için.Niye? çünkü onlar devlet kademelerine talip değiller. Memur ,amir vs.olmayacakları için aslında fazla engel teşkil etmezler.
Özellikle diyor Üstadımız, özellikle ulema..Kim bunlar? mürekkep yalamışlar , halka tesir edecek olanlar.Bunlar nurcuda olabilir veya mütedeyyin kesimden başka alim fazıl kimselerde olabilir. Bunlarda da bu damar kuvvetli.belki de bunların dünyalık kaybedecek daha mı çok şeyleri var acaba ..Ve bunları yukarıda Üstadımız Hazretlerinin saydığı üç sınıf insan, veya resmi gayriresmi görevli kimselerde olabilir bunlar; Dessas zalimler, hafiyeler ve dalaletin propogandacıları bu damarımızdan istifade ederler. hemde ne diyor Üstad? Çok istifade derler..çoook. etmemişlermi? evet etmişler.
Birde bu üç sınıf insan bizi evhamlandırır..Bu da önemli..Evham..yani şüphe..içimize şüphe atar bunlar..Acaba..Öyle mi, olabilir mi..falan .zaten bunları beyninde düşünmeye başladınmı işin zor.otamatikmen gemlenirsin..
Cenab-ı Hakk bizi ,o gemlenenlerden eylemesin İnşallah. Ve Üstadın sözünü dinleyenlerden eylesin İnşallah..

Abdulkadir kardeş Allah razı olsun ..
]

5

03.09.2009, 11:41

Demek



fıkrasının meal-i gaybîsi şudur ki:



yani, "Korkma, sözlerini söyle, neşrine çalış."

Amma fıkrasında şâyân-ı hayret bir tevafuk var ki,

ilm-i cifir kaidesiyle makam-ı ebcedîsi bin üç yüz otuz iki eder.

Şu halde meâl-i gaybîsi

"Yâ Risaletü'n-Nur ve Sözler sahibi! Bana bak. Gafil davranma!

Bin üç yüz otuz ikide mücahedeye başla. Sözleri
korkmayaz, söyle."

8. Lem'a

O zaman bu emr-i gaybîyi anlamamış olmaz mıyız..?

Biz
korkar, söylemezsek;


"Bilirsiniz ki, Hazret-i Ali (r.a.),o mu'cizevâri kerametiyle

ve Hazret-i Gavs-ı Âzam (k.s.) o hârika keramet-i gaybiyesiyle,

sizlere bu sırr-ı ihlâsa binaen iltifat ediyorlar.

Ve himayetkârâne teselli verip hizmetinizi mânen alkışlıyorlar.

Evet, hiç şüphe etmeyiniz ki, bu teveccühleri ihlâsa binaen gelir. "

21. Lem'a


bu inâyetten mahrum kalmaz mıyız..?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir