Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

05.08.2005, 01:02

Risale-i Nur'ları anlamakta zorluk çekiyorum...

Böyle bir site kurduğunuz için Allah(C.C.) razı olsun.Benim sorum şu:Risale-i nur okuyorum fakat hiçbir şey anlamıyorum.Belli bir süre sonra sıkılıp bırakıyorum.Risale-i Nur'u nasıl okumam gerektiğini ve nasıl anlayacağımı yazarsanız çok sevinirim.

2

05.08.2005, 10:21

Merhaba kardeşim, hoşgeldin, Risale-i Nur'un üslubuna alışana kadar, günde 5-10-20 sayfa risale okumaya giriş demem sana zor gelir. Ama her gün 1 sayfayla başlayabilirsin. Risale-i Nur, Nurculuk ve Üstad hakkında genel bir yaklaşımın olması için, ilk önce Üstad'ın hayatıyla ilgili kitaplar okumanı tavsiye ederim. Risalelere iyi bir giriş yapmak istersen, Risale-i Nur'dan Örnek Metinler 1-2-3 (Yeni Asya Neşriyat) tavsiye edebilirim. şimdiden çok tavsiyenin ne kadar faydası olur bilemem. Ama aynı ildeysek yardımcı olmaya çalışırım, ben ızmir'deyim. Yalnız, şunun altını çizeyim ki, risalelerden istifadede, dua ve tevekkülün yeri çok büyüktür. ınşa'Allahu teâla senin için hayırlı ve güzel olur. Ne demiş Erzurumlu ıbrahim Hakkı "Mevla görelim n'eyler, n'eylerse güzel eyler". Sen hüsn-ü zan ve sabrını, dua ve tevekkülünü elden bırakma.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

3

05.08.2005, 12:44

Abdulkadir Said kardesimizin dedigi gibi öncelikle risale-i nur a giris kitaplarini okuyabilirsin. bunlardan 100lerce var. ben sahsen ilk risale-i nur'u okuma ve anlama tekniklerini okudum. ardindanda mesela sözler kitabinin en arkasindaki konferans bölümünü okuyabilirsin....
diger okunabilecek kitaplar (bunlarin icinde uygun olmayanlar varsa lütfen belirtin cünki bunlarin hepsini okumadim ama tavsiye edilmisti banada)

-nur dede anlatiyor 1-3
-nurdan kelimeler 1-4
-nurdan cümleler 1-4
-bilinmeyen taraflariyla bediüzzaman

ve benzeri calismalar..

bende ilk zamanlarda fazla birsey anlamiyordum ama zamanla insan anliyor o yüzdende zaten bana tavsiye edilen sekilde yani ilk olarak bütün külliyati lugatsiz okumaya calisiyorum. insallah birinci turdan sonra lugat ile calismaya baslayacagim.. benim siddetle tavsiye edecegim sey; ayet ve hadis meallerinin sayfanin altinda ve kitabin sonunda lugat bulunan Risale-i Nur baskisini alman olacak.

ben ilk lemalardan basladim..bunun yanisira sununda benim risale-i nur'u ve hizmeti anlamam icin faydali oldugunu fark ettim; mesela bir Risale okurken (örnek "Sözler") ayni zamanda yaninda Lahikalardan birini okuyunca insan bu hizmeti hayatina nasil uygulayabilecegi ve nasil etkiler yaratbileceginide görüyor...

gercektende zamanla Risalelerin ne kadar farkli oldugunu anliyor insan. Mirac bölümünü okuduktan sonra kendi kendime dedim "sanirim mirac meselesi bundan daha güzel anlatilamazdi"

benim suan uyguladigim okuma yöntemi su:

ayni anda 3kitap okuyorum

1-Risale (Sözler, lemalar, sualar gibi kalin kitaplar)
2-Risale (lahikalar,hizmet rehberi, asay-i musa gibi ince eserler)
3-diger bir kitap (mesela bir roman "minyeli abdullah" gibi veya risale-i nurla, üstadla ilgili calismalar veya degerli abilerin ve hocalarin eserleri"

insallah yardimci olabilmisimdir...

buarada son olarak tabiki sohbetleri ihmal etmeyelim ve risale-i nur'un asil kaynagi olan Kurani Kerimi unutmayalim (bu hataya ben belli süreler düsüyorum)
Bu dünyada gülerek günah isleyenler, ahirette aglayarak cehenneme girecektir

4

05.08.2005, 14:44

Haddime düşmeyerek konu hakkında bende şunları söylemeliyimki risale-i nurları okumak söylendiği kadar zor birşey değil.Evet ilk başlarda bu eserlerin kıymeti anlaşılamadığından insanı sıkabilir.Hani benim gibi ya ben bunları zaten biliyorum der insan.Kuşlardan,bitkilerden böceklerden bahseden bir kitap.Ben zaten Allah'a inanıyorum diyebilir insan.ılk başlarda 1 sayfayı bile zorla bitirir insan.Ama o insan bilmezki her büyük mükafatın öncesinde çile çekmek vardır.Bir çoklarının değiği gibi risale-i nur sadeleştirilemez.Tek harfine dokunulamaz.Eğer öyle olursa eserlerdeki çekicilik kaybolur gider.

Bende abimizin dediği gibi önce üstadın hayatını anlatan kitaplardan başlamanı öneririm.Tarihçe-i Hayatı okuyabilirsin mesela.

Ha ancak Hizmetim kardeşimizin yazdığı şeye katılmıyorum.Lügat sayfanın sonunda olsun ancak altında olmasın.Çünkü insan zahmet çekip lügattan arayıp buldukça kelimeler aklında daha çok kalıyor.O yüzden sonradan sıkıntı çekmektense başta biraz mücadeleyle herşey daha güzel olur.

Son olarak Bediüzzaman Hazretlerinin Risale-i Nur dairesine giren bir insanın inşallah imanla kabre gireceği müjedini söylemeliyim..Selametle..

5

06.08.2005, 04:10

Beni bu konuda bilgilendirdiğiniz için Allah(C.C.) hepinizden razı olsun.

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

6

06.08.2005, 09:13

selam arkadaslar,

aslind aince bir nokta ile karsi karsiyayiz. Gecenlerde risaleleri ingilizcesinden okuyan(turkce bilmeyen) bir kardese ballandira ballandira turkcesinin mukemmeliyetini anlatiyordum. o da sordu mana kaybi cok oluyor mu? diye. O zaman bizim ingilzce sohbetlerde okunan risaleler geldi aklima. Cok iyi anliyordum genelde ama nedense kendimce iyi anlamam beni sasirtiyordu. Sonra anladimki aslinda risalelerde o muthis ilmi dil ile halki dilinin meczedilmesi var. Ve derin manalar o ilmi dilin icinde gizli. Cunku hatirlarsaniz Ustad , M. Arabi hazretleri hakkinda "dogru gormus ama dogru soyleyememis" diyor. zannimca bir parca da bu yuzden kendisi ozellikle hassas yerlere gelindiginde Kurani kelimeleri ya da islami terminolojiye girmis terimleri tercih ediyor.

Bir dusunun asagidaki kelimeleri:

Mulk
Melekut
ayine (cok hassas bir kelime)--ingilizcesi mirror degil...
Esmai Husnanin tamami.
KAder terminoljisne girmis kelimeler
Sir/ hafi/ahfa/.... /latife

daha neler neler....

bunlarin turkcede karsiliginda hangi kelimler var ki?

hem zaten bir Ustad hayrani zatin tabiriyle:

Ustadin o en agir meseleleri cocuklara hikaye eder gibi halkin anlayacagi nazara indirisi karsisinda hayrete dusuyorum...


hurmetler
barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

mavilale

Orta Düzey

Mesajlar: 202

Konum: bir ummandan..

Hobiler: ...

  • Özel mesaj gönder

7

06.08.2005, 14:50

evet bence de doğru bir mesele değinmişsiniz..
gerçi başlık farklı yere kayacak belki bu mesajlarla ama özür dielriz..

ben de bu çevirilerin gerçek anlamı kırık olarak vardiği kanaatindeyim..
gerçi tashihi mutlaka yapılmıştır ama düşündürücü bir mesele..
Bir gömlek düştü bu hikayede bize, yakub’un gözyaşına değen…

8

06.08.2005, 15:03

kardes ben zaten lugat altda olsun demedim.. mealler altda olsun hadis ve ayet meali...lugat arkada olsun dedim...
Bu dünyada gülerek günah isleyenler, ahirette aglayarak cehenneme girecektir

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

9

06.08.2005, 21:54

hizmetim kardes,

Inshallah bizim bahsettigimiz mesele senin dedigin degildir. Biz baska dile cevrilme meselesine diyoruz daha cok ve ordan yola cikarak risaledeki bircok kelimenin hakikaten yeni Turkcede ve baska dillerde kolay kolay yeri olmadigini soyluyoruz...

Mavilale kardesim,

Risalelerin ingilizceye ve ya baska dillere cevrilmesi hadisesi hakikaten cok karisik bir mesele. Dusunun ki Ustad bazen bir sayfada bir cumle kuruyor. Yukarida bahsi gectigi gibi zaten bir problem de kelimelerin karsiliginin olmamasi.

bildigim kadari ile Sukran Vahidenin cevirisinden tanidiklarim fazla memnun degiller. Ali unal zaman zaman ceviri yapiyor. Kendisi hem Turk hem de Risale diline hakim bir insan. Ingilizcesinin de cok ama cok iyi oldugunu zaten biliyorum.(Inshallah bu aralar ingilizcede cok ihtiyac olan turden bir meal calismasi yaptigini duydum ve cok sevindim. Burda Kur'an mealleri cok da doyurucu degil. )

Tabi ingilizcesi de aynen Turkcesi gibi okumak icin emek ister. Cunku amerikalilar ve batililar kisa cumleleri severler. Uzun cumlelerden kurulu bir yazi onlarin icin okumasi cok da sevimli olmayan bir yazidir.

hurmetler
BArish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

10

04.01.2006, 10:11

Risâle denizi ve kova

Kimi insan risâleleri okumaya başlar ve hayatı değişir.

Kimi insan da okur, değişen bir şey olmaz.

Bazısı okur risâleleri ve bir müddet sonra bütün âlemin en bilgili kişisi olduğunu ilân eder önce kendine, sonra âleme.

Kimi de okuduklarından hiçbir şey anlamaz.

Bazıları ise, Risâleden herhangi bir konuya ‘Ben burayı çok iyi anladım’, ‘Burada şu anlatılmış’ gibi sözlerle yorum getirir.

Bunlar, bence, denize daldırılıp su alınmış dolu bir kova için ‘Bu kovada deniz var’ demeye benzer.

Bunun yerine bu konuda anlatılmak istenen mânâlardan biri de şu olabilir, “Kovam denizde kayboldu” denebilir.

Kovanın aldığı su miktarı ile denizde bulunan su miktarı nasıl ki aynı değil ve kıyas kabul etmezse, risâlelerin herhangi bir yerinde anlatılan bir konu bizim anladığımıza münhasır değildir.

Zaten Risâle-i Nurları bir kaç defa okuyan kişiler bilirler ve bana hak verirler ki (umarım) insan her okuduğunda, her konuyu daha değişik anlamaktadır.

Nasıl insan, bir denizin farklı farklı yerlerine her daldığında ve değişik özellikte gözlük kullanırsa değişik manzaralar görür ve değişik halet-i ruhiyeler içinde bulunur. ışte aynen bunun gibi, farklı zaman ve mekânlarda okunan bir risâle bahsi, insanda farklı anmalara ve farklı izlere sebep olur.

Çünkü; Risâle-i Nur’lar öyle eşsiz ve her söylediği yıllardır keşfedilememiş bir eserdir ki, ne kadar okunursa okunsun, her okunmasında değişik bir lâtifemiz, farklı bir duygumuz beslenir ve nurlanır.

Bilindiği gibi Üstadın talebelerinden Z. Gündüzalp; “şimdi oku, kabirde okuyamazsın” diyerek okumalarımıza farklı bir boyut getirmiştir. ışte aynen bunun gibi biz de elimizin altında veya hemen yanı başımızda bulunan bu büyük Risâle denizine her zaman ve mekânda kovamızı daldırmalıyız (yani, risâleleri okumalıyız) ki, ondan yeteri kadar istifade etmiş olalım.

Bu istifadenin her defada farklı olması bizi terakkî basamaklarında yukarılara çıkaracaktır.

Yalnız dikkat edeceğimiz nokta, kovamızın delik olmaması veya kovamızı delenlere fırsat vermemektir.

Kovalarımız nasıl delinir acaba? Bence, kovalarda en büyük delik meydana getiren sebeplerden biri TV seyretmektir. Artık bundan sonrasını biraz düşünürseniz siz de bulursunuz kovalarımızı delen unsurları. Her bir unsurun elbetteki bir tamir yolu vardır.

Bence önemli olan delme unsurunu tesbit etmek. Tesbitten sonra onun tahribatını gidermek veya azaltmak.

Başka önemli bir husus, kovamızla aldığımız faydalı bilgileri yine aynı hizmet kulvarında kullanmak öncelikli görevimiz olmalıdır.

Yani bir yazarımızın dediği gibi, ‘Risâle pınarından içip, başka havuzlara akmamak gerekir.’

Gerçi o yolla da hizmet etme imkânı olabilir. Ama, kendi meslek ve meşrebimizin terakkisini sağlayamayabiliriz.

Hasılı, yanı başımızda bulunan Risâle denizinden haberli olmak, o denizden kovalarımızla istifade etmek ve kovalarımızı da gerçek mecrasına aktarmak görevimiz olmalıdır.

Bu yolda olmamız duâsıyla denizden bol istifadeler dilerim.

M. Fahri UTKAN
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

Nuryolu

Acemi

Mesajlar: 14

Konum: KOCAELI

Meslek: MCSE-Webmaster

  • Özel mesaj gönder

11

05.01.2006, 01:40

selamun aleykum
acizane bizde bişiler yazalım
Risale-i Nurdaki belagat öyle güzeldirki bence yardımcı kitaplara gerek yok.
Tafsiyem :
Risalei Nur okundukça açılır bir merdivenden yukarı çıkmak gibidir.
Gençlik Rehberinden başla Asayı Musa Risalesinden devam et sonra sözler sonra Tarihçeyi Hayat sonra mektubat sonra Lemalar sonra Lahikalar sonra şualar ve sırayla diğerleri.
Risale i Nuru okurken sıkılma sıkıldığında devam et Unutmaki Risale-i Nur'un akla olduğu kadar kalbede tesiri vardır ve ınan o tesir o sıkıntıları zamanla alır götürür..
ınşallah senin ve bizim çin Herşeyin Hayırlısı olur..


Selam ve Dua ile...
Hissizler,hareketsizler yol alamazlar.
Uyuyanlar Hedefe ulaşamazlar;Hele azmini,iradesini yitirenler asla uzun zaman ayakta kalamazlar.

gladi

Stajyer

Mesajlar: 95

Konum: alem i ervah

  • Özel mesaj gönder

12

15.01.2006, 16:27

selam ...

insan aşık oldugunda risale i nur bam baş ka olur ..

eger alamıyorum dedigim vakit şunu iyi bilirim ... hz Yusuf a.s bir kuyuya rasgeldi ve dedi ki ..

- bu taş kafam olsa , bu ip ilim olsa gidip geldikce , mutlak şekil verecek



a.e.o

13

16.01.2006, 11:36

herşeye rağmen OKU!

bilmem haddime düşer mi lakin derim ki anlamasanda oku. okudukça kavrayışının zenginleştiğini kilitlerin açıldığını ve nurlandığını görecek ve hissedeceksin buna emin ol!

14

16.01.2006, 11:45

Re: herşeye rağmen OKU!

Alıntı sahibi ""katre-nur""

bilmem haddime düşer mi lakin derim ki anlamasanda oku. okudukça kavrayışının zenginleştiğini kilitlerin açıldığını ve nurlandığını görecek ve hissedeceksin buna emin ol!


çok doğru ve kanıtlanmış bir tespit

Mesajlar: 30

Konum: Hollanda

Meslek: Öğretmen

  • Özel mesaj gönder

15

16.01.2006, 20:49

Acizane bir sey eklemek istedim.
Bize yapilan bir tavsiye vardi. Cok faydasini gorduk. Ki bu tavsiye ustada ait oldugu icin elbette istifadeye medar olacaktir.

Soyleki ilk okumada fazla lugate bakmadan ozellikle asa-yi musa okunsun. ilk sayfalarda anlamiyoruz gibi gelsede zamanla zaten cumleden mana cikiyor ve ustad bir kelimenin manasini takip eden cumle yada bir kac sayfa ileride veriyor. Boylece Risalenin diline asinalik kesbedersiniz hem lugate cok bakarak dikkatiniz dagilmaz,

Peki anlamadan okumanin ne manasi var derseniz bu konuda lahikalarda ve 10. soz`un sonunda izahat var, isterseniz daha sonra o mes`eleleri gozden gecirebiliriz. Zaten agabeyler yukarida belirtmis. Insanin kalbine, ruhune ve diger letaifine olan tesiri akli da anlamaya hazirliyor. Zaten O sIkkInlik da ameliyat-i cerrahiyeden kaynaklaniyor. Biz ne olup bittigini anlamasakda. Sonra bir bakiyorsunuz farisi beyitleri bile insan farsca bilmedigi halde anlamaya basliyor.

Ki cok alim sinifindan hocalardan isittigimiz bir sey var. Adam arapcayi, farscayi yutmus. Tefsir okumus, kelam okumus ama anlayamiyorum diyor.

Ayrica zubeyir agabeyin yaptigi gibi bir risaleyi okurken devamli her kelimede lugate bakmak yerine, mesela Necmeddin sahiner agabeyin (zannediyorum) naklettigine gore hasir risalesinde ki tum bilmediginiz kelimeleri hasir risalesini birden fazla defa tarayarak cikartmak da var, Kimine gore zaman kaybi gibi gelebilir ama asayi musayi lugatsiz okuduktan sonra (gunde 30 sayfadan 10 gunden az surede) 1 haftada de bu yapilabilir. Bundan sonra zaten cok sayida temel kelimeyi kavramis oluruz.

Birde Risalelerde encok gecen ilk 50, ikinci 50 kelime tarzinda listeler var. Ayrica tamlamalar ve arabca kelimelerin kokune ulasmak konularinda bilgilerde var. Bizim de elimize gecen hafta gecti. Eger arzu ederseniz ve Insallah bilgisayara gecirebilirsek istifadeye medar olur diye dusunuyorum. Hem sIkligina gore 500 kelime var hem derli toplu bir sekilde kelime cozme tablolari hazirlanmis.

Birde bazi kelimelerin lugati manalarini bilmek bazen zarar verebiliyor. Mesela sempozyumlardan hatirlarsaniz arab ilim adamlarinin bazilari ehadiyet, vahdaniyet kelimelerini ne oldugunu Risale-i Nurlardan ogrendiklerini bahsetmislerdi. Bir Ustadin sayfalarla anlattigi bir mana var birde iki cumlelik lugati mana var. Okudukca kavrayisin zenginlesmesi de zannediyorum buradan geliyor. Risale-i Nur`u Risale-i Nur la izah etmek Risale-i Nur`un gercek mahiyetine yaklastiriyor insani. Insallah kulliyati bir kac defa bitirdikten sonra, lugate baktigimiz halde kafamiz da soru isareti olan kelimeleri de bu sekilde aklimizda tutup, risaleleri okudukca anlamini cozmeye calisabiliriz.

Bu meselede Karabasoglunun Risale Okumalari tavsiye edilebilir diye dusunuyorum. Ama aslinda eger hayat-i ictimaiye icerisindeyseniz zaten kisitli olan vaktimizi sadece Risale okumaya ayirmaniz da mantikli bir tercih olacaktir.

Bir de anlamanin en temel sartini ustad ilk sozunden once beyan etmis.

" Ben kendi nefsimi herkesten ziyade naihate muhtac goruyorum"
" Nefsime demistim"
" Simdi kisaca ve avam lisaniyle nefsime diyecegim"

,,, insallah biz de kendi nefsimize okuruz.

16

20.02.2006, 23:21

Risaleler günümüz Türkçesine çevrilemez mi?

Risaleleri anlamakta özellikle okumaya yeni başlayanlar zorlanmakta üstesinden gelemeyeceklerini düşünerek okumayı burakmaktadırlar. bunların sayısı oldukça fazla. Risalelerin daha iyi anlaşılması için sadeleştirilmesinde bir sakınca var mı? :?:

Mesajlar: 30

Konum: Hollanda

Meslek: Öğretmen

  • Özel mesaj gönder

17

21.02.2006, 02:12

bu sorunuzun ve diger konulara yazdiginiz sorularinizin ve yorumlarinizin cevaplari aslinda forumda defalarca verilmis.
isterseniz bir goz ativerin

18

21.02.2006, 17:13

bende risaleleri anlamakta güçlük çekenlerden biriyim.ama anlamıyorum diyede okumayı bırakammak gerekiyo.zaten belli bi süreden sonra insan aşina oluyo okuya okuya ,cümlelere kelimlere.ama kesinlkle risale derslerne,sohbetlerine gidilerek daha iyi anlşılıyo.bikaç kere gittim çok daha iyi anladım kendim okuyunca aklıma takılan biçok soru oluyo ve kendimde bu soruların cvplarını bulmakta güçlük çekiyorum.kesinlkle derlsere gitmek gerekiyo..bence

19

08.03.2006, 17:39

Üstad diyor ki:

Bismillah!
Bediüzzaman Hazretleri diyor ki:
«Malûm olsun ki, bana deniliyor; insanlar diyorlarmış ki; "Onun eserlerinin çok yerlerini anlayamıyoruz. Böyle kalırsa bu eserlerin zayi' olmasından korkulur. "

Ben de derim: "Cenab-ı Hakk'ın izniyle inşâallah zayi' olmayacaklardır. Ve bir zaman gelecek, ekser dindar mütefekkirler, onları anlayacaklardır. Çünki bu risaledeki ekser mes'eleleri; nefsimde tecrübe ettiğim, Furkan-ı Hakîm'in bana i'ta etmiş olduğu ilâçlardır. Fakat mümkündür ki, sair insanlar, benim bitamamihâ anladığım gibi anlamasınlar. Zira benim nefsim sû'-i ihtiyarıyla baştan ayağa dek, çeşitli yaralarla mülemma' olmuştur. Öyle ise hayat-ı kalbiyesi selim olan kimseler; heva-i nefis yılanının ısırmasından hastalanan kimse gibi, tiryakın derece-i tesirini anlayamaz.

Hem de ben sünuhat-ı kalbiyemde izahat için tahririnden gelen aczden ve tağyirinden gelen havftan dolayı tasarruf edemiyorum. Ancak kalbime doğduğu gibi yazıyorum.» (Mesnevî-i Nuriye Tercümesi/A. Badıllı sh:234)


«O ulûm-u imaniye ve o edviye-i ruhaniye, ihtiyacını hissedenlere ve ciddî ihlas ile istimal edenlere yeter, kâfi gelir. (Mektubat sh:358)

«Risale-i Nur, sair ilimler ve kitablar gibi okunmamalı. Çünki ondaki iman-ı tahkikî ilimleri, başka ilimlere ve maariflere benzemez. Akıldan başka çok letaif-i insaniyenin kut ve nurlarıdır. (Emirdağ lahikası-1 sh:64)

«Fehmettiğimiz miktarına memnun olup tekrar mütalaa ile izdiyadına çalışmalıyız.» (Sözler sh: 93)

«Yazılan parçaları dikkatle ve tekrarla okuyunuz.» (şualar sh:321)

«Gazete gibi okumayınız. » (Mektubat sh:42)

«Bir mevhibe-i ılahiyye olan o esrar, halis bir niyet ile ve dünyadan ve huzuzat-ı nefsaniyeden tecerrüd etmek vesilesiyle gelebilir.» (Mektubat sh:70)

«Başlardaki başların çoğu sarhoş;okumaz. Okusada anlamaz. (Lem’alar sh:105) Risale-i Nur, siyasetle alakası olmadığından; siyasî bir kafa çabuk takdir edemiyor.» (Emirdağ Lahikası –1- sh:223)

«Bu ehemmiyetli risalenin, herkes herbir mes'elesini anlamaz. Fakat hissesiz de kalmaz. Büyük bir bahçeye giren bir kimsenin, o bahçenin bütün meyvelerine elleri yetişmez. Fakat, eline girdiği miktar yeter. O bahçe yalnız onun için değil, belki elleri uzun olanların hisseleri de var.» (şualar sh:98)

Yaşasın sıdk! Ölsün yeis! Muhabbet devam etsin!. şûra kuvvet bulsun!. Bütün levm ve itab ve nefret, heva ve hevese tâbi olanlara olsun. Selâm ve selâmet Hüda'ya tâbi olanlar üstüne olsun. Âmîn... :sadbye:

20

08.03.2006, 21:33

Allah razı olsun, son vecize tamamlayıcı olmuş.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir