Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

09.07.2005, 02:23

Tevrat ve ıncil , Peygamberimizin Nübüvvetine Delildir

Üstad Hazretleri ;
Evvelâ: Tevrat, ıncil, Zebur gibi Kütüb-ü Mukaddeseden, pek çok tahrifata mâruz oldukları halde, şu zamanda dahi, Hüseyin-i Cisrî gibi bir muhakkık, Nübüvvet-i Ahmediyyeye (A.S.M.) dair, yüzondört işârî beşaretleri çıkarıp «Risale-i Hamîdiye»de göstermiştir. (31.Söz)

diyor.


Geçmiş peygamberlerle birlikte, geçmiş mukaddes kitaplardan Tevrat ve ıncil, Hâtem-i Enbiyâ’nın peygamberliğine birer delil ve şahittir. Tahrif edilmiş olmalarına rağmen, Hüseyin Cisrî gibi allâmeler, elimizdeki Tevrat ve ıncil nüshalarında, bu mevzû ile alâkalı pek çok işaretler bulmuşlardır. Bunlardan sadece dört tanesini vermekle iktifâ edeceğiz:

1) “Onlar için kardeşleri arasından, senin gibi bir peygamber çıkaracağım ve sözlerimi onun ağzına koyacağım” (Kitab-ı Mukaddes, Tesniye Bâbı, Âyet: 18 ) .

“Gerçek, Mûsa demiştir: “Rab size kardeşleriniz arasından benim gibi bir peygamber çıkaracak, her ne söylerse onu dinleyeceksiniz. Ve bütün peygamberler, Semuel (ısmail) ve sıra ile gelenler, hep söylenen bu günleri ilân ettiler” (Rasullerin ışleri, Bâb: 3, Âyet: 22) .

“... ve Rabbin... Mûsa gibi bir peygamber daha ısrail’de çıkarmadı.” (Tesniye, Bâb: 34, Âyet: 12) .

Kitab-ı Mukaddes’in Ahd-i Atik (Tevrat) ve Ahd-i Cedid (ıncil) bölümlerinden alınan yukarıdaki âyetlerde:

a) Hz. ıbrahim’in oğlu Hz. ıshak’ın soyundan gelen ısrail Oğulları’na Hz. Mûsa’nın “kardeşleriniz” şeklindeki hitabı, Hz. ıshak’ın kardeşi Hz. ısmail’in soyuna, yani ısmail Oğulları’na işarettir. ısmail Oğulları’ndan gelecek olan peygamber ise ancak Hz. Muhammed (sav) olabilir; çünkü ısmail soyundan yalnızca Efendimiz (sav) gelmiştir. Hz. Yûşa ve Hz. ısa, Hz. ısmail’den değil, ısrail Oğulları’ndandır.

b) Hz. Mûsa, “benim gibi” sözüyle Peygamberimizi kasdetmektedir; çünkü, cihad, getirdiği kanun ve hükümler, koyduğu cezalar, cemaati arasında sözünün dinlenir olması.. gibi yirmi kadar hususta Hz. Mûsa’ya benzeyen, Hz. Yûşa ve ısa değil, Peygamberimiz Hz. Muhammed’dir (sav) .

c) Hz. Mûsa gibi bir nebînin ısrail Oğulları’ndan bir daha çıkmayacağı açıkça ifade olunmaktadır.

d) “Sözlerimi ağzına koyacağım” ifadesi, Efendimizin ümmî olup, okuma-yazması bulunmadığı halde Allah’ın Kelâmı’nı kolayca hıfzedip insanlara okuyacağına işarettir.

2) “Rab, Sina’dan geldi ve onlara Sâir’den doğdu; Paran dağlarında parladı ve mukaddeslerin onbinleri içinden geldi. Onlar için sağında ateşli ferman vardı” (Tesniye, Bab: 33, Âyet: 2) .

a) “Sina’dan gelme”, Hz. Mûsa’ya Tûr-ı Sîna’da ilâhî hükümlerin verilmesini; “Sâir’den doğma”, Hz. ısa’ya ıncil’in verilmesini ve “Paran dağlarında parlama” ise, Efendimizin Mekke’de çıkacağını ifade eder. Paran, Arapça okunuşuyla Faran, Mekke’nin eski isimlerinden olduğu gibi, Kitab-ı Mukaddes’in Tekvin Bölümünde de Hz. ısmail’in Paran çölünde oturduğu anlatılmaktadır (Bâb: 21, Âyet: 21) .

b) ıçinden gelindiği belirtilen mukaddeslerle, Peygamberimizin her türlü ayıptan uzak bulunan Âli’ne, Ehl-i Beyt’ine ve Ashâbı’na işaret olunmaktadır.

c) “Sağda ateşli ferman”, ıslâm Dini’nde Cihad’a işarettir.

3) “Taş, köşenin başı oldu... ve o, gözlerimizde şaşılacak iştir... Allah’ın melekûtu sizden alınacak ve O’nun meyvelerini yetiştirecek bir millete verilecek ve bu taşın üzerine düşen parçalanacak; o da kimin üzerine düşerse onu toz gibi dağıtacaktır” (Matta, Bâb: 21, Âyet: 42) .

a) Yukarıdaki âyette geçen “köşe taşı” Hz. ısa (as) olamaz; çünkü, Hz. ısa ve getirdikleri altında parçalanma, toz gibi olma meydana gelmemiş, bu Peygamberimizle olmuştur. Zâten, hükmeden Hz. ısa değil, Efendimizdi (sav): hükmetmek için gelmediğini söyleyen de bizzat Hz. ısa’nın (as) kendisidir. (Yuhanna, Bâb: 12, Âyet: 47) .

b) Buharî ve Müslîm’in rivâyetlerinde, Peygamberimiz (sav) , kendisinin Peygamberlik binasının köşe taşı olduğunu bizzat ifade etmekte ve dolayısıyla köşe taşı konmakla, yani Peygamberimizle (sav) Peygamberlik tamamlanmış olmaktadır.

4) “Rab, size başka bir Faraklit verecektir; ta ki, daima sizinle beraber olsun” (Yuhanna, Bâb: 14, Âyet: 15) .

“O, size her şeyi öğretecek ve size söylediğim her şeyi hatırınıza getirecektir.” (Yuhanna, Bâb: 14, Âyet: 26) .

“Benim için o şehâdet edecektir...” (Yuhanna, Bâb: 15, Âyet: 26) .

“Gitmezsem, Faraklit gelmez... ve O geldiği zaman günah, salâh ve hüküm için dünyayı ilzâm edecektir” (Yuhanna, Bâb: 15, Âyet: 7-8 ) .

Yukarıdaki âyetlerde Faraklit olarak geçen kelimenin aslı Yunanca’da ‘Piriklitos’ olup, Arapça ‘Ahmed’ kelimesinin karşılığıdır. ‘Ahmed’, Efendimizin (sav) ismi olduğu gibi, Kur’ân-ı Kerim’de de O’nun ıncil’de ‘Ahmed’ olarak geçtiği açıkça ifade edilir. Ve, burada sayılan bütün vasıflar sadece Efendimizde (sav) vardır. Kaldı ki, Efendimizin (sav) geleceğini ve vasıflarını açıkça anlatan pek çok ıncil bugün elimizde mevcut değildir.

M.Fethullah Gülen - (ınancın Gölgesinde)

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir