Muhabbet Fedâileri

selam kardesler,

ilk olarak Ustadin en cok hosuma giden ozelliklerinden birisi onun olaylara sentezci ve analitik bir yaklasim gostermesidir. Mesela o hicbirzaman siyasetin icinde bulunmamis ama gerektiginde siyasilerin positif yanlarini nazara vermistir. Ustad bunu yaparken (bin kere estagfirullah cekiyorum ama) birilerine yaranma derdinde degildi. Onun bir yerde kendisi ile gorusen menfi bir adama - onun Ismet Inonunun yanina gidecegini bildiginden- : "Duydum ki Ismet pasa ilahiyatlara destek veriyormus..." turu onun sempatisini kazanmasa da zehirinden emin olacagi bir yaklasimda bulundugunu biliyoruz.

Bahsetmek istedigim seyden sapmamak icin geri donuyorum:

Arkadaslar. Olaylari lutfen basit bir duzleme indirgemeyelim. Analitik ve sentezci bir yaklasimda bulunursak o zaman dogrulari alir, yanlislari da birakiriz. Ornegin Avrupa konusunda UStad ilim ve fenlerin onlardan alinmasi gerektigini soylerken onlarin sosyal model olmasinin yanlisligina dem vurur ve hatta avrupayi ikiye ayirarak hitap eder. Bunun gibi bizler de bir yanlis gorduk diye "tu kaka" yaklasiminda bulunmamali ya da bir guzellik gorduk diye hemen "asik oldum" moduna girmemeliyiz.

SIMDIIIIIII

Nesli Cedid kardes...

Ne kadar Risale Okuyorum kardesimin siyasi yaklasimini cok elemanli denklemin tek elamanli denklemmis gibi cozulmeye calisilmasina benzetsem de sizin tavrinizi da tasvip edemem. Kanaati acizanemce siz de yine risaleleri kendisine rehber edinen insanlarin duymasi gerekenden daha fazla ilgiyi siyasete duyuyor gibisiniz geliyor bana.

Evet, siyasi arenadaki son duruma bakinca AKP isimli partinin yeniden secilecegini tahmin etmeniz cok ama cok normal. Hatta onlar hakkinda husnu zann edip basarili olabilirler ve ya icraatlarini muhtemelen bu ikinci doneme sakliyorlar zannindayim da denilebilir. Lakin sizin cumlelerinizde sanki bir gelecek okuma, daha dogrusu bu siyaset isine kendini bir miktar kaptirma seziyorum. Bu ise yanlis olsa gerektir...

Risale Okuyorum kardesim,

Sizin cumlelerinizde de bir husumet sezinliyorum AKPye karsi. Bunun da yanlis oldugunu kasir ilmimle zannediyorum. Cunku bugun yine analitik ve sentezci yaklasim da bulunursak elimizdeki partilerin icinde ehveni ser konumundaki partilerden birisidir AKP. Dikkat edin tek odur demiyorum...

hurmetler
BArish

Alıntı sahibi ""barish""

selam kardesler,

Risale Okuyorum kardesim,

Sizin cumlelerinizde de bir husumet sezinliyorum AKPye karsi. Bunun da yanlis oldugunu kasir ilmimle zannediyorum. Cunku bugun yine analitik ve sentezci yaklasim da bulunursak elimizdeki partilerin icinde ehveni ser konumundaki partilerden birisidir AKP. Dikkat edin tek odur demiyorum...

hurmetler
BArish

Teşekkür ederim abi. Geçmişlerindeki 28 şubat olayı ve bu tür tarihi olaylar var. Yıllarca cemaatimizin masonlara destek verdiği iddiasıyla bizi karalayan insanlar bunlar. Bu tür şeyleri unutamadım nedense...

Ayrıca inatla hareket etmiyorum. Ben cemaatimin meşveretine bağlıyım. Ne denirse bakarım, Üstad'la çelişen bi yanını görmessem oyumu o partiye veririm. Görürsem oy kullanmam. Neyse bu şahsi sorunum.

Güzel tesbitlerin için saol kardeşim.

Baris kardesim yanlis anlamayin ama sen olsun nesl i cedid kardesim olsun hem siyaset tartismayalim diyorsunuz, hemde savunuculuktan geri kalmiyorusunuz nedense??
neyse biraz fanatikce olacak gine ama, refah ve onun bir sizintisi olan AKP ehveni ser degil, sadece ser dir, ve risale i nur metoduna ve firkirlerine tamamen zit akimlardir, cünkü ne zaman sahneye ciktilarsa veya iktidar oldularsa üstadin öngörüsü isiginda müslümanlar icin durum iyi degil dahada kötü olmustur, hatta diyebilirizki kazanilan haklar bile onlarin sayesinde kaybedilmistir. zaman ve olaylar sahittir.
duygusalliktan vazgecip objektif olalim lütfen.
Selam ve dua ile Sedat

guzel sedat kardesim,

hayatimda hic AKPye oy vermedim. Secim olsa oy kullansam degerli Risale okuyorum kardes gibi mesveretle veririm. Gidip keyfi bir destek vermem.

Nesli Cedid kardese hitabimi da okursaniz kendisine ikazda bulunuyorum. Taraftar olmayiniz diyorum.

Ayrica dedigniz bir nebze dogrudur. Turkiyede Refah tip partilerin simdiye kadar faydasindan cok zarari olmustur. O insanlarin iyi niyetli olmamasi ve ya olmasi meselesinden dolayi degil. Ama seriat derdine dusen insanlarin seriatin uygulanabilirliginin aslen imana ve islama sahip cikan bir toplumdan gectigini ve onun ilk kalplerde uygulanabilir hale gelmesinin gerekliligini gormemelerinden kaynaklandigini zannediyorum. bunu soylerken de sakin okuyucu gizli ajandamiz var zannetmesin. Once Islami kalplerde, sonrada sistemde hakim kilacagiz turu hicbir dusuncemiz yoktur. Asil mesele iman meselesidir. Iman kurtarma derdinde olan ruhlar inshaallah bir de bakarlarki birgun gelmis onlar farkina varmadan baska seyler de olmus. Ama hic alakalari olmaz. Onlara denir ki buyrun siz yonetin. Onlar der: "biz bunun icin gayret etmedik onca yil. bizim derdimiz Rabbin rizasi idi. simdi siz gelip ne teklif ediyorsunuz. Ben Rabbimin rizasindan vazgecemem"

Dedigim gibi:

LUTFEN ANALITIK VE SENTEZCI DUSUNCEYI ELDEN BIRAKMAYALIM. REAKTIF BIR YAPI YERINE PROAKTIF BIR YAPISI VARDIR NUR YOLCUSUNUN. BUNU DA UNUTMAYALIM....

hurmetler ve baki selamalr
barish

sevgili barısh kardeşim ,

samimi ve yapıcı ikazınızdan dolayı Allah Razı olsun !

Baki hürmetler !

değerli kardeşler;

siyaset meselesini tartışmak zordur.
üstelik meseleye çok dar bir açıdan bakmak olayı daha da zora sokar.
aynı zamanda kişisel atışmalara girmek hissiyatı ön plana çıkarır.
neticede asıl tartışılması gereken konu güme gider.
bu nedenle bazı kardeşlerin fikirlerine ve kendimce farklı anladığım bazı hususlara dikkat çekmeden önce siyasetin bir miktar fikri ve tarihi seyri üzerinde durmak istiyorum.
yıl 1923:
şanlı Osmanlı devleti yıkılyor.
yerine Türkiye cumhuriyeti kuruluyor.
ama ne cumhuriyet.
Haktan, huuktan, insanlıktan, adaletten, nizamdan ve intizamdan, maddi ve manevi gelişemden yoksun bir cumhuriyet.
bütün hedefini "dini tüm sosyal hayattan silmek" üzerine kurmuş içi boş bir cumhuriyet.
Bu cumhuriyet din adına ne varsa yıkmaya çalışıyor.
insanların elbiselerine kadar uzanıyor.
şapka giymeyen yüzlerce kişiyi asıyor.
Tek Parti ıdaresi olan CHP böylece tarihi bir yıkıma başlıyor.
Siyaseti dinsizliğe alet ediyor.
karşsında ne muhalefet var,
ne de muhalefeti örgütleyecek bir siyasi yapı.
Bir tek Bediüzzaman Said Nursi.
Bir kaç talebesi ile CHP zulmüne karşı en büyük bir "toplumsal direnci" başlatıyor.
"Müsbet iman hizmeti" çerçevesinde cemiyetin sessiz direncini sımsıkı tutmaya çalışyor.
CHP hükümeti tüm dirençleri kırdığı halde,
bu bir avuç inanmış adamın direncini kıramıyor.
Eshişehir, Denizli, Afyon mahkemeleri,
sürgünler, zulumler, zehirlemeler de kıramıyor bu direnci.
Çığ gibi büyüyor.
1950 yılına gelindiğinde Said Nursinin başlatmış olduğu bu toplumsal direnc CHP zulmünü yerle bir ediyor.
ınönü gibi cebbar bir zalime "Bizi Nurcular yıktı" sözünü söylettiriyor, yıllar sonra.
ışte bu noktada Üstad Demokrat partiye destek veriyor.
Onların CHP'ye muhalif, halkın inançlarına saygılı, maddi ve manevi kalkınma hedefi içinde halka hizmet düsturu ile hareket etmelerini destekliyor.
Talebelirine de desteklemeleri çağrısında bulunuyor.
Menderes de bu desteğe layık olmak için ciddi bir gayret içinde buunuyor.
10 yıl süre ile millete hizmet ediyor.
bu 10 yıllık hürriyet devrinde dini hizmetler çığ gibi büyüyor.
neticede menderes islam kahramanı gibi bir sıfata nail oluyor.
1960 ihtilali ile yıkılan demokratlar Adalet Partisi adı altında tekrar toprlanıyor.
Nurcular yine kahir ekseriyetler bu partiyi destekliyorlar.
1971 de yine iktidardan alaşağı edilen Demokratlar bu sefer de dost gözüken düşman partilerle uğraşmak zorunda kalıyor.
MHP ve MSP partileri CHP den daha sert ve ağır bir şekilde demokratlara saldırmaya başlıyor.
özellikle dinde saf muhakemeyi akliyede zayıf kişilerin oluşturduğu MSP çok daha dehşetli muhalefet yapıyor.
Demokratları mason ve dinsiz göstermeye çalışarak çok yıkıcı davranıyor.
1980 de tekrar toparlanan demokratlar bu sefer de 12 Eylül ihtilali ile al aşağı ediliyor.
zındıka güçleri hep demokratları al aşağı etmiş.
ardından ANAP gibi ucube bir parti kurduran ihtilalciler yeni bir vizyon ile halkın karşısına çıktılar.
Özal aracılığı ile bazı saf dindarları da kandıran ihtilalciler kemalizmi devam ettirmek için oldukça önemli bir mesafe kat ettiler.
1991 de tekrar toparlanma sürecine giren demokratlar 1997 ye kadar kısmi olarak da olsa iktidarda kaldırlar.
ama 28 şubat süreci yine onları dağıttı.
ve her ihtilal sonrasında bozulan siyasi yapıyı düzeltmek de mümkün olmadı.
bu gün hala o çarpık yapının izleri var.
zira iktidarda olan parti daha 3 yaşında.
ve aynı zamanda bu gün tek adam üzerine kurulmuş bir siyasi zemin var.
AKP hükümeti dediğimiz şey sadece Liderinden ibaret.
lider bitse her şey biter.
işte bu gün böylesine çarpık bir yapı içinde,
siyaset krumlarının oturmadığı bir zeminde,
AKP gibi daha 3 yıllık tek adam partisini ,
bir değerlendirmeye tabi tutmak,
oldukça zor.

işte bunun için yukarıda nesl-i cedid kardeşin söylediği sözleri aşırı tarafgirlikle söylenmiş sözler olarak kabul ediyorum...

sedat kardeşim ,

Alıntı

AKP ehveni ser degil, sadece ser dir

Muhterem , bunlar bir Nur talebesine yakışmayan ifadeler. Bu ifadeyi AKP için değil , DYP , ANAP , MHP gibi BBP gibi partiler içinde demiş olsan , yine itiraz ederdik ! Su-i zan ve Gıybet Risalelerine dikkat !

Câ-yı dikkat bir hadise: Bir zaman, bu garazkârâne tarafgirlik neticesi olarak gördüm ki, mütedeyyin bir ehl-i ilim, fikr-i siyasîsine muhâlif bir âlim-i salihi, tekfir derecesinde tezyif etti. Ve kendi fikrinde olan bir münafığı, hürmetkârâne medhetti. ışte, siyasetin bu fena neticelerinden ürktüm, "şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım." dedim, o zamandan beri hayat-ı siyasiyeden çekildim. (22.Mektub)

Menfi siyaset yapmıyalım !

nesl-i cedid kardeşim;
kişilerin nazarlarını günlük siyaset halleri içine çekerek, tahrik meydana getiryorsunuz.
şayet koyu bir AKP taraftarı iseniz gidin zemininde konuşun.

Üstelik Üstaddan yaptığınız alıntıları da yersiz ve gereksiz bir şekilde yorumluyorsunuz.

lütfen bu uyarıları dikkae alın,
ve daha nazik olmaya çalışın.

nesl-i cedid kardesim yanlis anlama bu akp meselesini sadece senin gibi hocaefendinin talebelri ile degil ayni zamanda kendi cemaatimizdeki kardeslerle de tartisiyoruz. hala icimizdede AKP sempatizanlari var ve refah zamanindan evinde refah amblemi asili kardesler vardi (maalesef). sadece sizi hedef göstermek degil amacim, Allah muhafaza nurculuk bir yana hic bir zaman bir din kardesimle milli görüscü de olsa siyaset yüzünden aram kötü olmadi bozulmadi ve izin de vermem.
Yalniz biraz elestiriye acik bir insansan lütfen kuru AKP savunuculugu yapmayi birakarak ilmi, tarihi ve r.nurlaral dayali bir tahlil ve degerlendirme ile olaylara yaklasmaya calis.

Yukarida konuyu aydinlatacak sorular sordu kardesler sen bu sorulara cevap verip ilmi , ekonomik veya tarihi bir degerlendirme yapmak yerine sahsi saldirilari yegliyorsun.
Lütfen dikkat kardesim

3 dönem başlığı 3 sayfada yerinden çıktı ve farklı mecraya kaydı, güzel ve feyizli ve ruhî lezzetli başlık açacak kardeşleri intizar ediyorum.

üstad hazretlerinin siayesetten şeytandan Allah'a (cc) sıgınması ne kadar isabetli imiş. şu başlık altındaki yorumları okuyunca bir kere daha tasdik ettim. üçüncü said diye siyasetçi nurcuların uydurduğu bir dönem , menderese gibi ölmüş gitmiş bir adamı bilip bilmeden yargılama saçmalaıkları ve sayın başbakanımız için saçma sapan ifadeler. bir de bu saçmalıkların arasına nurlardan alıntılar yerleştirmeyin.

Kardeşim açık söyle, kimin ne dediğine karşısın, ortada kalmasın.

Alıntı sahibi ""ruh_ican""

üstad hazretlerinin siayesetten şeytandan Allah'a (cc) sıgınması ne kadar isabetli imiş. şu başlık altındaki yorumları okuyunca bir kere daha tasdik ettim. üçüncü said diye siyasetçi nurcuların uydurduğu bir dönem , menderese gibi ölmüş gitmiş bir adamı bilip bilmeden yargılama saçmalaıkları ve sayın başbakanımız için saçma sapan ifadeler. bir de bu saçmalıkların arasına nurlardan alıntılar yerleştirmeyin.

Kardeş, Tarihçe-i Hayat'ı bir daha gözden geçirirseniz böyle bir dönemin var olduğunu anlayacaksınız. Nur kardeşlerinizi suçlayıp vebal altına girmeyin.

Selamlar

selamın aleykum evet bende bu 3. said olayına yani sanki üstad tekrar siyasete girmilş gibi gösterenlere katılmıyorum ve size kanıtını da risale-i nurdan gosteriyorum....

Alıntı

Aziz, sıddık kardeşlerim,
ıki üç defadır ehemmiyetli bir hâlet-i ruhiye bana ârız oluyor. Aynı otuz sene evvel ıstanbul’da beni Yûşâ Dağına çıkarıp ıstanbul’un, Dârü’l-Hikmetin cazibedar hayat-ı içtimaiyesini bıraktırıp, hattâ ıstanbul’da bulunan Nurun birinci şakirdi ve kahramanı olan merhum Abdurrahman’ı dahi zarurî hizmetimi görmek için de yanıma almaya müsaade etmeyen ve Yeni Said mahiyetini gösteren acîp inkılâbât-ı ruhînin bir misli, şimdi mukaddematı bende başlamış. Üçüncü bir Said ve bütün bütün târik-i dünya olarak zuhuruna bir işaret tahmin ediyorum. Demek Nurlar ve kahraman şakirtleri benim vazifelerimi yapacaklar; daha bana hiç ihtiyaç kalmamış. Zaten Nurun herbir câmi cüz’ü ve sarsılmayan hâlis şakirtlerinin herbirisi, benden daha mükemmel ders verir.
Said Nursî-şualar-453

ve aleykümüsselam,
Siyaset olayını bugün anlaşılan manada kullanmadım, bugünün siyaset nazarıyla bakarsanız, Üstad 1. dönemde de siyasetçi değildi.

alkan_unal kardeş 1. sayfanın sonunda da aynı alıntıyı yaptı, cevabı ikinci sayfanın başındaydı, ondan sonra başlık bu hale geldi.

üstad diyor ki bana eski halimden de daha tarık-ı dünya 3. said hali oluyor diyor... nerede siyasete katılma...üstadın demokratları desteklemesinden başka siyasi hangi olayı var... üstad gazete hiç okumuşmu son zamanlarda güncel olayları takip etmiş mi? siyasete bakmış mı?

Son dönemde, yine din için, "Evet, bakmış" diye biliyorum. Üstad takip etmemesine sebep olarak bir mektubunda "Kalben taraf olup, zulme taraftar olmak riski var." diye bir hakikatin altını çizerken, bir yandan da din işlerini bırakıp bunların haberlerinin peşinden koşturanları anlatıyor, bu mektub forumda defalarca alıntı yapıldığı için koymuyorum.

Son döneminde ise ne ikinci dünya savaşı var, ne başka bir şey. Menderes'le ilişkiler var. Bunu neyle izah etmeliyiz?

Peki 3.Said nedir? Bütün bütün terk-i dünya neyi etti, zaten dünyalık namına neyi vardı ki onu da bıraksın, 2.Said çile içinde yaşadı hep, dünyalık zevki kalmamıştı, haberleşmeden, akrabalarından tecrid edilmiş ve tazyik altındaydı, burada ne demek istemiş olabilir?

bence üstad hazretleri bizzat tekrar hayata dönse ve eserlerini siyasete alet edenleri görse ne derdi çok merak ediyorum. nasıl oluyorda aynı eserden iki kişi okuyor birileri siyaset yapmayı hem de nurculuk adina hizmet sayıyor. digerleri de siyasetten men edilmeyi çıkarıyor. tarihçe-i hayat lahikalar hepsi ortada. ama malum zihniyet nur risalelerini de kendi meşrebine göre neşredince ne yapsanız kar etmiyor