Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

09.06.2005, 06:30

çocukların elmas,cevher,nur dedikleri ne idi

Bu elmas, cevher, nur'un hikayesidir..Nura asik uc genc, uc cocugun
doyumsuz hikayesi..Mehlika Sultan'a asik yedi genc siirine nazire
olarak kalbe hutur eden bir hikayecik..
Yillar oncesi..Sefik agabeyimizin-ismi ne kadar da cana yakin
geliyor bu arada degil mi?- odasinda bir arama vardi. Malum yasakli
gunler. Her sey yasak! Nur namina ne varsa yasakli, esir..Ve
nurlarin harikulade kerametlerinden birinin tezahurune vesile
olanlardan elmas, arama sirasinda odaya girerek o cok sevdigi
kitaplari cantasina alip herkesin gozu onunde oradan ayrilip
annesine gidiyor. Hikayelerde dipnot olmaz, hasiyeler olmaz
biliyorum. Ama bu kizcagizin ismi elmas olsa gerek! Evet elmas
dogruca annesine goturuyor kitaplari ve verirkende su mukemmel su
elmasvari sozleri soyluyor, kamil-olgun bir kisi gibi
-Dayımın daima bize okuduğu Risale-i Nur'ları getirdim. Bunları
alacaklarmış. Ben onların haberi olmadan, onlar başka mektub, kitab
karıştırırlarken aldım, çantama koydum. Bunları iyice bir yere
koyunuz, muhafaza ediniz. Ben bunların okunmasını çok seviyorum.
Dayım bize bunları okuyordu. O okurken ben başka bir halet
kesbediyordum.
O okurken baska bir halet kesbediyormus kucuk hanim! Buradaki
keramet nurlarin harika kurtulusumu, yoksa bu kamilane soylenen
mahaza hakikat olan cevheri kelimeler mi?
Sefik agabey bu hadiseden sonra elmas, cevher ve nur'lari toplayip
onlara yine ders okumaya basliyor. Simdi Sefik agabeyden dinleyelim
bu acayip tatli hatirayi ve dinlerken de hayali sinemamizdan takip
edelim:
-"Elmas, Cevher, Nur'u okurken hepsi başıma toplandı."
Demek hepsi Nurun cazibesine kapilmislar mubarek kelebekler
gibi.Pervanenin (ki akla cogu zaman Denizlinin buyuk asigi, sehidi
geliyor pervane deyince!) Gunese, isiga done done dusen kacinilmaz,
vazgecilmez aski gibi.Her neyse biz izlemege ve dinlemege devam
edelim.
-"Onları sevdim ve birer çay verdim; bu Elmas, Cevher, Nur'u okumağa
devam ettim." Sonrasında sorular sormaya başladilar ben okumaya
devam ederken.
-"Bu nedir? Bu yazı nasıl yazıdır?" diyorlardı
Tam burada o nura asik uc gencin simalarina bakiyoruz hayali
sinemamizdan. Masumiyetleri ile , caylarini yudumlarken nura pervane
halleri geciyor gozlerimizin onunden.
Biz Sefik agabeyle muhabbetlerini izlemeye devam edelim:
-Bende dedim "Bu Elmas, Cevher, Nur'dur!"
-"bunlara okumağa başladım. Onuncu Söz'ü okurken saatler geçmiş."
Tam burasi gercekten o kadar manidar ki..Araya girmeden edemedim
kusura bakmayin! Cocuklarla beraber saatlerce okunan Risaleyi
dusunebiliyormusunuz? Onuncu sozu saatlerce okumuslar! Bu keramet,
bu nurun cazibesinin ne derece olduguna en guzel isaret degilmidir?
Insan burada ne diyebilir? Hanki "suslu" kelimeyi kullanacagiz
hikayemizin edebi olmasi adina! Burasi tebessumle, coskuyla, sururla
karisik bir "sozun bittigi yer" durumu.. O yuzden soz yine Sefik
agabeyde!
-"Çocuklar merakından, anlayamadıkları zaman hemen bendenize
soruyorlardı. Ben de bu Elmas, Cevher, Nur'u onların anlayabileceği
şekilde izah ederken çocukların renkleri, renk renk oluyordu ve
güzelleşiyordu. Bendeniz de çocukların yüzüne baktıkça hepsinde ayrı
ayrı nurlu Said görüyordum."
Iste simdi hayali sinemadan izlemeye devam vakti. Işıl, ışıl seyrine
doyumsuz cocuk simalarındaki nuraniyet, nurani hal..Ya onuncu soze
bundan daha guzel bir ayine tahayyul edebilirmiyiz, bilemiyorum...
Size "buyrun Sefik agabey" diyemeyiz nezaketimizden ama burada
hayali sinema makinesinin hasbelkader basinda oldugum icin "mumkunse
devam edebilirmisiniz agabey" diyorum Sefik agabeyimize
-"Suallerinde "Nur hangisi? Cevher hangisi ve Elmas hangisi?" diye
sorduklarında; "Evet Nur, bunu okumaktır. Bak sizde bir güzellik
meydana geldi." Onlar da birbirinin yüzüne baktılar tasdik
ettiler. "Ya elmas nedir? Bu sözleri yazmaktır." O zaman, yani
yazdığınız zaman sizin yazılarınız elmas gibi kıymetli olur. Tasdik
ettiler. "Ya cevher nedir? ışte o da bu kitabdan aldığınız imandır."
Hepsi birden şehadet getirdiler. Bu sohbette üç dört saat geçmiş,
bendeniz farkına varmadım."
Ne doyumsuz bir sohbet..Ne kadar nurani ve sururlu bir hava. Ne
diyelim bilmem ki. Babacan Ali Agabeyin Barladaki nurun sururunun
verdigi hayretengiz hal ile soyledigi su sozleri hatirlatmak
istiyorum hikayemizin sonlarina gelirken.
-"Ciddî ve samimî dostumuz ve kardeşimiz bulunan Âsım Bey'e
vardığımda müjdeledi. Beş dakika kadar görüştüm. Ve göndermiş
olduğunuz emanetleri alırken öyle sevindik ki, bülbülün gül dalında
seher vaktinde aşkından ağzından çıkarmış olduğu nağmeler gibi
işittik. Onun için birbirimizle ne konuştuğumuzu bilemedik"
Bakalim nura asik uc genc birbirlerinin simasina bakip hayret
ettiklerinde agizlarindan Babacan Ali agabeyin bekaya muteveccih bu
sozlerine benzer neler dokuluyordu, safiyane ve hakikate ayine
olarak..
Hepsi birden Sefik agabeyimize bakarken, okunan hakikatlerden mest
olmusken "Bunu kim yazdı?" diyorlardi..
Not: Burada hakikatleri hikaye nevinden yazmamin sebebi yillar once
birlikte dershanede beraber kaldigimiz bir dostumuzla burayi okurken
aldigimiz lezzeti, keyfi grupla paylasabilmekti.Uslubun farkli
olmasi icinde gecen hakikatleri tagyir etmez insaallah.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

2

09.06.2005, 06:46

selamın aleykum

allah razı olsun sanırım bu risale-i nurda da geçior....
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

3

11.06.2005, 10:55

geçiyor sanırım vbarla lahikasının son sayfalarına doğru :roll:

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir