Muhabbet Fedâileri

Bakara 260. Hani ıbrahim, "Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster." demişti. (Allah ona) "ınanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım) ancak kalbimin tatmin olması için" demişti. "Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır. Sonra onları parçalayıp her bir parçasını bir dağın üzerine bırak. Sonra da onları çağır. Sana uçarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."

Yukarıdaki ayeti kerimeyi okuduktan sonra, kerameti tecrübe (test) edince veya Allah'ın lütfu olarak mazhar olunan bereketi açığa vurunca bunların elden kaçması ve bunlarla ilgili evliya menkıbeleri aklıma geldi.

Hz.ıbrahim a.s. gibi ulü'l-azm bir peygamber bile böyle bir hadiseyi açıktan göremiyor (yukarıdaki ayetten anladığım kadarıyla), yanlış anlamışsam Allah rızası için düzeltin , Hz.ıbrahim bu olayı açıktan görmemiş, peygamber olmasına ve bir çok mucizeye mazhar olmasına rağmen olayın üzerinde bir perde-i gayb var.


Yine, Cenab-ı Hak, dua etmemizi istediğinde, gizli , yana-yalvara, yakararak dua etmemizi istiyor.


Duaya icabet olsun, inayet ve himayet ve ikram-ı ılahi olsun, olaylar bir derece perde-i gayb ile setredilmiş, nedir bunun sırrı?

Uzun zaman önce açılmış, ne yazık ki unutulmuş bir başlık. Fikri olan?

kanunlar nasıl Allah'ın sıfatından daha çok hükmeder gibi bir soru çıkar bu sefer ortaya , tahminim o ki gecenin bu vakti zihinde oluşan bir anlatım bozukluğu,

demek istediğin, dünyada saltanatını hikmet, ilim ve irade sıfatlarının tecellileriyle gösterip, ahirette ise esbabı kullanmayarak (mesela koparılan meyvenin yerine hemen yenisinin gelmesi), direk irade ve kudreti göstermesi ve saltanatını ve izzetini ve azametini ve cemalini ve celalini ve kemalini bu yolla göstermesi mi?

hem adetullah dediğimiz kanunlar, esbab, bizim dünyada iken gördüğümüz. Eğer dünyadayken meyvenin yerine hemen yenisi gelse, bu durum normal karşılanır ve bizim adetullah ile açıklayabildiğimiz bir durum olsa, ona da esbap derdik.

belki sırr-ı imtihandan, dünyada açıklanabileceği kadarı, ya da en azından öyle zannettiğimiz kısmı görünüyor kudretin tecellisinden. yani bir bedahat derecesi yok, inkar eden yine eder...

gerçi hoş, şu esbap dediğimiz, kimisinin fizik/bilim vs kanunları dediği muhteşem şeyleri yine açıklayamazsın, bir dest-i kudretin olduğunu gayben, gıyaben görüp iman etmen lazım.

Ama Hz.ıbrahim a.s. bir peygamber, o dahi gözünün önünde bu olayı göremiyor, izin verilmiyor.

Aklım duruyor...