Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

601

26.03.2007, 20:50

Aslında cevap vermeyecektim ama mecbur bıraktınız. Sizler istediğiniz şekilde anlaşılsın diye apaçık hadisleri bile es geçip yalnızca Bediüzzaman Efendinin sözlerini alıyorsunuz. Başka yerlerden alıntı yaptığımızda yok biz onunla uyuşmuyoruz kavga çıkıyor falan filan gibi sözlerle hiçbir temele dayanmayan sebepler öne sürüyorsunuz. Ben size söylüyorum: Risale-i Nuru kendi nefsani isteklerinize alet etmeye başlamışsınız. Evet... bir konuda haklısınız Üstad gerçektende zamanın kutbu ve yaşadığı yüzyılın en büyük alimi ama bu onun eserlerinden farklı yerlerden alıntılar yapıp başka alıntılara da karşı çıkıp nefsani istekleriniz için kullanacağınız anlamına gelmiyor. Zannediyorum bu sorun dünyadaki pek çok risale-i nur talebesinde mevcut... Ben Bediüzzman hazretlerinin Mehdi ile ilgili açıklamalarına birşey söylemiyorum... Sadece O'nun mehdi hakkında yaptığı açıklamaların sizler tarafından kendi kişisel düşüncelerinize göre açıklanmasından ve Mehdi konusu açılınca illa birşeyleri ispat etme çabasına girip risale-i nurun birbirleriyle farklı konuları olan ve içeriği de o konuyu ilgilendiren bilgileri sanki mehdi hakkında söylenmiş şeyler gibi lanse etmenizden rahatsız oluyorum. Ben bunları bu kadar yazdım ama boşuna siz bunları hiç düşünmeyip derhal risale-i nurdan alıntılar yaparak bana birşeyler ispat etmeye çalışacaktır. Yukarıdan beri üstüne basa basa söylediğim gibi benim haklı olduğumu bileceksiniz.....
Oturup Mehdiyi beklemek Mümine yakışmaz, mümin en azından bir konuda dahi olsa mehdi olabilmelidir. O da Allah'a halis kul olmak...

602

26.03.2007, 20:59

Mehdi Bediüzzmandan bir asır sonra gelecek... çünkü her 100 senede bir müceddid gönderiyor .Hicri 13. yy'ın müceddidi Bediüzzaman olduğuna göre hicri 14.yy'ın müceddidi mehdi olacaktır.... Sanıyorum bu şekilde daha net oldu... O geldiğindede Risale-i Nurdanda faydalanarak hizmetlerini eda edecektir......
Oturup Mehdiyi beklemek Mümine yakışmaz, mümin en azından bir konuda dahi olsa mehdi olabilmelidir. O da Allah'a halis kul olmak...

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

603

26.03.2007, 21:44

Alıntı sahibi ""KuLL""

Yani kısaca siz Bediüzzaman Mehdidir biz başka Mehdi beklemiyoruz diyorsunuz böylelikle.....


Bediüzzamanin talebeleri dedigi gibi...
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

604

26.03.2007, 21:44

Alıntı sahibi ""KuLL""

Mehdi Bediüzzmandan bir asır sonra gelecek... çünkü her 100 senede bir müceddid gönderiyor .Hicri 13. yy'ın müceddidi Bediüzzaman olduğuna göre hicri 14.yy'ın müceddidi mehdi olacaktır.... Sanıyorum bu şekilde daha net oldu... O geldiğindede Risale-i Nurdanda faydalanarak hizmetlerini eda edecektir......


kardeşim yanlış söyletiyorlar size.bakınız Sikke-i tasdik-i Gaybi eserinde Bediüzzaman kendisinin On dördüncü arsın Mücedditi olarak söylüyor.

Hazret-i Gavs'ın Keramet-i Gaybiyesini teyid eden bir âyetin işârâtındaki bir nükte-i i'câziyedir.

Kur'ân'dan tereşşuh eden o Sözler ve risaleler, Kur'ân-ı Hakîmin bir nevi, müstakim tefsiri ve hakaik-i imâniyenin istikametli ve kuvvetli delilleri olduğundan, o risaleler ve sözlere gelen şeref ve takdir ve tahsin, Kur'ân'a ve hakaik-i imâna aittir. Madem öyledir; bilâ-perva derim ki: "Yaş ve kuru ne varsa ap açık bir kitapta yazılmıştır." En'âm Sûresi, 6:59."sırrıyla, Kur'ân'da elbette bu istikametli tefsirinin istikametine işaret var. Evet var. Kur'ân o tefsirine hususî bakıyor. Çünkü, âyât-ı mühimmeden Sûre-i Hûd'daki"O gün insanlardan şakîler ve saidler vardır." Hûd Sûresi, 11:105." âyeti bulunan sayfanın karşısında 5"Emrolunduğun gibi dos doğru ol." Hûd Sûresi, 11:112"âyeti, fâ-yı atıf hariç olarak"Emrolunduğun gibi dos doğru ol." Hûd Sûresi, 11:112" makam-ı ebcedîsi bin üç yüz ikidir. Demek deki emr-i has içinde bulunan hitab-ı âmmın hadsiz müstakim efradları içinde, o bin üç yüz iki tarihinde bir ferdin bir cihette istikamet emrinin imtisali bir hususiyet kazanacak. Demek on dördüncü asırda Kur'ân'dan iktibas edip, istikametsiz sakim yollar içinde sırat-ı müstakîmi gösterecek âsârı neşreden bir adamı, o hadsiz efrad içinde dahil ediyor.
Hem o istikametin bir hususiyeti var ki, tarihiyle işaret ediyor. Halbuki, o asırda şahsen istikamette mümtaz bir hususiyet kesb etmek çok uzaktır. Demek, şahsî istikamet değil. Öyleyse, o adamın teşebbüsüyle neşredilen esrar-ı Kur'âniye, o asırda istikamette imtiyaz kesb edecek. O adam şahsen gayr-ı müstakim olduğu halde, müstakimler içine ithali, o imtiyaza remzeder. Madem hakikat budur, ben kat'î bir surette itiraf ediyorum ki, hayatım istikametsiz gitmiş, kalbim sakametten kurtulmamış, o kudsî emrin imtisalinden belki yüz derece uzağım. Fakat ""Rabbinin nimetini de yâd et." Duhâ Sûresi, 93:11."sırrıyla o nimete bir şükür olarak derim ki: O bin üç yüz iki tarihi ise-Arabî tarih itibariyle olsa-Kur'ân okumaya başladığım aynı tarihe tevafuk eder. Ve-Rumî tarihi hesabıyla-ilme başladığım tarihe tevafuk eder. Öyleyse, o ima edilen ferd olabiliriz. Halbuki şahsen bütün hayatı sakim ve istikametsiz olan bir ferde istikametle ima edilse ve gayr-ı müstakim iken müstakimler içine ithal edilse, elbette o ferdin mazhar olacağı âsârın istikametine imadır. Ve o âsârın istikameti, o tarihte başlayıp dalalet yolları ve zulümat tarikleri içinde sırat-ı müstakîmi gösterecek, emrini imtisal edecek demektir. Evet, lillâhilhamd Risale-i Nur eczaları Kur'ân'ın bu mucizane ima-i gaybîsini bilfiil göstermiş, meydandadır.

şu âyetin gizli imasına ""şüphesiz Allah'a tâbi olan topluluk gerçek galiplerin tâ kendisidir." Mâide sûresi, 5:56." âyeti teyid ediyor. Çünkü"inne" deki şeddeli nun bir sayılsa, tam evvelki âyete tevafuk ile, hizbü'l-Kur'ân'ın faaliyetine vasıta olan bir hâdiminin Kur'ân okumaya başladığı bin üç yüz iki tarihine, iki fark ile tevafuk etmekle beraber, şeddeli nun iki nun sayılsa, bin üç yüz elli eder ki, bu tarihte Kur'ân'dan muktebes olan Risale-i Nur etrafında toplanan, bütün kuvvetleriyle Kur'ân'ın hizmetlerine çalışan, hizbü'l-Kur'ân'ın faaliyeti ve dalâlet ve zındıkaya mânen galebe ettikleri bir zamana tevafuku ise, istikbalde tam galebelerine bir ima-i gaybîdir.(Sikke-i Tasdik-i Gaybî - Sekizinci şua)

605

27.03.2007, 03:21

Alıntı sahibi ""Abdulbaki""

Muhteremler,Mehdi en büyük müceddid olacaktır.Niçin en büyük müceddid olan kişi Risale-i Nurları kullanarak işlerini yapsın ki.Bir başkasının tecdidine muhtaç bir mehdi olur mu hiç?Madem mehdi en büyük bir müceddihem en büyük bir müçtehid olacağına göre kendisinin nesi eksik ki başka bir tecdid ile vazife yapsın.Bu onun vasıflarına uygun olmaz.Risale-i Nurlara gönlünüzü ve kalbinizi açınız inanınki Risale-i Nurlarda sizlere gönlünü açacak ve aradığınızı orada bulacaksınız.Çünkü bu meseleler Nur-u imanla anlaşılacağına göre Risale-i Nurlarla nur-u iman hakikatlerini kalp ve vicdanlarımızda makes bulması için okumaya ve yoğunlaşmaya devam edelim inşallah.


Mübarek kardeşim, sen bize tavsiye ettiğini neden kendin yaşamıyosun? Üstad Amerikan'ın tavuklarıyla uğraşmanın anlamsızlığından bahsediyor. Mehdi (r.a.) geldi mi gelmedi mi? Geldiyse kim, gelmediyse ne zaman gelecek? gibi bizi ilgilendirmeyen sorularla bu forumda yeterince vakit kaybedildi bence.

Kıyametin kopmasının ne zaman olacağının üzerine günlerce kafa patlatmak saçmadır ve boş uğraştır. Herkesin kıyameti kendi ölümüyle kopmuyor mu? Kendi ölümümüzü düşünmeyip de büyük kıyametle uğraşıp asıl vazifelerimize ayırmamız gereken zamanı zayi etmenin anlamı var mıdır?

Aynen bunun gibi imanımızı kurtarmak gibi bir davayı bırakıp da Mehdi tartışmasını ucu açık ve hiç bir yere varılamayacağı başından belli bir tartışmaya ne gerek var? Yazık ya 41 sayfa boş bir meselenin tartışmasıyla geçmiş.

ıstemeden kırdıysam hakkınızı helal edin kardeşlerim. Ama ubudiyet noktasında bu mesele çoooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo ooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo ooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo oooooooooooooooooooooooooooooooooooooook sonralarda kalır ve boşa vakit harcamaktan vazgeçelim artık!!!

606

27.03.2007, 10:40

Talhagenç kardeşin, iyi niyetli tavsiyen bizi kendimize getirdi. Allah razı olsun.
Ben kendi payıma savunma yapmak istiyorum:

Bu başlık 41 sayfa olması bu forumda Mehdi meselesinin ne kadar az işlendiğine delildir. Tahmin ediyorum 1000 de birine karşılık gelmez.
Yani ,bakış açısına göre değişir.

Sonuda şöyle bir gerçek var. Bir grup insan Üstad'ın Mehdi olduğunu düşünüyor. Bir kısım insanda Üstad'ın Mehdi olduğuna inanmıyor. Ancak,mesela Harun Yahya'nın sitesinden alınan yazılar direk bizim maneviyatımıza ilişiyor. Mesela, Kull kardeşin alıntı yaptığı son yazı direk bizim niyetimizi sorguluyor. Böyle bir yazıya sukut edilir doğru. Ancak, zayıf kardeşler bu niyeti gerçek sanıp küsme ihtimali var. Hali ile yazana cevap olsa da niyet zayıfları müdafadır. Hali ile yararlıdır. Abes değildir.

Aslında şu an Ümmetin Mehdi meselesinde düştüğü vartayı yazmak isterdim. Nasıl her tarafta yalancı Mehdilerin zuhur ettiği insanların nasıl Mehdilik adına cinayetler işlediğini ve Mehdilik adına dini nasıl eğip büktüğünü yazmak isterdim.

Bence Mehdilik meselesi çok az konuşuldu. Üstadın mehdi olduğunu ilan etmek abes olabilir. Ancak, Mehdinin ne olduğunu çok iyi anlatmak lazım ki Ümmet şu dalalet fırkalarından yakasını kurtarsın. En azından giden gitmiş kalan sağlar bizimdir zihniyeti ile..

Baki Selam
Hakkını helal et
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

607

27.03.2007, 10:53

Ceka kardeşim konuyu iyi bağladın yoksa bizim tartışmalarımız mehdi gelene kadar sürerdi....
Oturup Mehdiyi beklemek Mümine yakışmaz, mümin en azından bir konuda dahi olsa mehdi olabilmelidir. O da Allah'a halis kul olmak...

608

27.03.2007, 13:28

Ya Üstad Mehdi olsa ne olacak olmasa ne olacak?

Üstad Mehdi olsa da olmasa da müceddiddir. Ve henüz ondan sonra gelen müceddide rastlamadığımıza göre ona tabi olmak durumundayız.

Ayrıca Üstad Hazretlerinin benim dünyamdaki değeri öyle bir yerde ki; Mehdi (r.a) olsa artmaz, olmasa azalmaz. Vazife-i asliyemiz abdullah olmaktır. Diğerleri çok sonra gelir...

609

27.03.2007, 14:30

Söylediklerinde doğruluk payı var.
Ancak, bakın başka bir başlıkta bir kardeşimizin müşkülü var. Kafası karışmış.

Amenna vazife-i asliyemiz abdullah olmaktır. En küçük daire ve en önemli görevdir.

Bakınız kardeşim, bir Mü'min özellikle Nurcu gününü dörde bölmeli.
1)ıbadet ve imanını tekammül için ilim tahsil etmek
2)Evamir-i tekviniye için gerekli çalışma ve mücadele etmek
3)Ailesini mutlu etmek ,onlara vakit ayırmak
4)Hizmettir

Bu 4 unsurun hiç biri birbirine karışmaması gerekir.
Ben 4'üncü şıkkı ele almak istiyorum

Hizmet ehli olan Abi ve Kardeşler ekser hizmette iken kendi dairesi için gerekli olan okumaları ihmal eder. bu birinci vartadır
Diğer varta ise ıman'i meseleleri tek görev telakki etmektir ki yukarda bahsi geçen kardeşlerin geniş dairedeki müşküllerini halletmemek ve zayıf olanların uzaklaşmasını netice verecektir.

Bakınız Risale-i Nur'a imani meseleler cenahından hiç bir taruz yoktur. Bütün taruzlar geniş daireden gelmektedir ve Nur dairesinin genişlemesi için taruz edenleri ilzam ve iskat niyet ve amacı ile değilde o tuzağa çekilmiş zayıf veya namzetlerin müşkülünü tamir etmek gerekmektedir. Yoksa ya küsüp gidiyorlar yada önyargı içinde kalıp o daireye hiç girmiyorlar. Hatta düşmanlık besleyip muzır bir vaziyet takınıyorlar.

şimdi denilebilir ki "Nur Talebeleri Mehdilik meselesini haddinden fazla ön plana çıkarıyorlar. Ben bunu asla kabul edemiyorum. Nur forumları haricinde ben hiç bir yerde Mehdilik meselesinin açıldığını öne alındığını görmemişim ve işitmemişim.

Zaten Risale-i Nur ve Nur cemaatine yapılan saldırılara dikkat edilse Mehdilik ile alakalı ya yoktur yada bir tane saldırı vardır. Ekseri başka meselelerle ilgilidir. Mesela, demokrasi ve Cumhuriyet kavramı ile alakalı.
Ne yapalım şimdi onlar ilişiyor diye biz demokrasiyi anlatmayı keselim mi? Onların muhal şeriat anlayışına taraftar olmak anlamına gelecek sukut mu lazım.
Neyse devam edelim inşaallah misafirim gelmiş :D

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

610

27.03.2007, 16:05

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Alıntı sahibi ""Abdulbaki""

Muhteremler,Mehdi en büyük müceddid olacaktır.Niçin en büyük müceddid olan kişi Risale-i Nurları kullanarak işlerini yapsın ki.Bir başkasının tecdidine muhtaç bir mehdi olur mu hiç?Madem mehdi en büyük bir müceddihem en büyük bir müçtehid olacağına göre kendisinin nesi eksik ki başka bir tecdid ile vazife yapsın.Bu onun vasıflarına uygun olmaz.Risale-i Nurlara gönlünüzü ve kalbinizi açınız inanınki Risale-i Nurlarda sizlere gönlünü açacak ve aradığınızı orada bulacaksınız.Çünkü bu meseleler Nur-u imanla anlaşılacağına göre Risale-i Nurlarla nur-u iman hakikatlerini kalp ve vicdanlarımızda makes bulması için okumaya ve yoğunlaşmaya devam edelim inşallah.


Mübarek kardeşim, sen bize tavsiye ettiğini neden kendin yaşamıyosun?


Aziz kardeşim,Bu ne güzel bir ikaz böyle.Sanki kalbimi okumuş gibi hepimize yaptığım Risale-i Nurları okuma ve yoğunlaşma tavsiyemi beni yapmıyor ve yaşamıyor şeklinde algılamanızı bir dua olarak baş göz üzerine kabul ediyorum.Allah razı olsun.

611

28.03.2007, 00:09

Risale-i Nur'un Sözler, Mektubat, Lem'alar, Mesnevi-i Nuriye, ışaratül î'caz gibi imanî eserlerinin yanında Lâhikalar, Münazarat, Sünühat gibi siyasî ve içtimaî konuları içeren eserleri de var.
Neden yalnızca îmanî eserler nazara verilip, diğerleri ihmal ediliyor ya da edilsin? Bizim en büyük handikaplarımızdan birisi tek kanatla uçmaya çalışmak değil mi?
Kardeşler, dikkat ediniz; devletin resmî din politikasında Kur'an'ın içtimaî hayata bakan ayetleri bilerek göz ardı edilir. Yani Kur'an'ın bazı ayetleri bir nisyan politikasına kurban verilir. Bizler de risalelere bu muameleyi uygulamayalım lütfen. ıbadet ve taati okuduğumuz ve anlatmaya çalıştığımız gibi, -ihtiyaç nisbetinde- içtimaî meselelerimizi de ihmal etmeyelim. Bizler HıZMET iddiasında olan bir şahs-ı manevî isek, gerçek kimliğimizin de farkında olalım.
Selâm ve muhabbetlerimle...

612

28.03.2007, 10:05

Allah razı olsun Osmanoğlu Abi bende bunu söylemek istiyordum.
Sen daha iyi ifade ettin

Muhabbetle Abi
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

613

28.03.2007, 11:06

Abiler, kardeşler ben içtimai meseleleri konuşmayalım vakit harcamayalım demiyorum ki..

Mehdi (r.a.) ve diğer ahirzaman alametleri merakı çeken ve cazibesi olan konular olmakla beraber bu konularda 2*2=4 gibi kesinlik yok. Bu hamur çok su götürür sözü gibi yani. Risale-i Nur'da en kesin ifade Emirdağ Lahikası'nın 247-248. sayfalarında (Y.A.N) geçiyor ama orda yazanı bile yorumlayarak farklı anlayan çok kişi var.

Ben kendim nacizane o sayfayı okuduğumda Süfyan buysa karşısında onunla mücadele eden de Mehdi (r.a.) dir diyebiliyorum. Ama bu beni bağlıyor başkasını değil.

Demek istediğimse, sonuca varılamayacak meselelerde bu kadar mesai harcamaya gerçekten gerek var mı?

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

614

28.03.2007, 18:31

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Ya Üstad Mehdi olsa ne olacak olmasa ne olacak?


"Mehdiye tabi olmayanin imani red olunur"
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

615

28.03.2007, 21:12

Alıntı

"Mehdiye tabi olmayanin imani red olunur"


Kaynak?

616

29.03.2007, 09:44

Ben şöyle biliyorum
Sanırım ya hadis ya bir hadis tevili. Kaynak veremiyorum. şöyle;
"Deccale tabi olanın salih amelleri red edilecek"

Mehdi hakkında şöyle tevil olabilir. (Allahbilir) Mehdiye tabi olan ile olmayn arasında bir mukayese olsa gerek. Yani Mehdiye tabi olmayanın salih ameli red edilmez. Makbul olmaz. Ancak, bu makbuliyet derece itibari iledir. Mehdinin hizmetkarı ile Mehdi hizmetkarı olmayan arasında mukayese olabilir. Zira, Mehdinin zıttı Deccaldir. Mehdi dairesinden çıkan bilerek bilmeyerek Deccale tabi olma ihtimali var.
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

617

29.03.2007, 13:02

Alıntı sahibi ""Ceka""

Ben şöyle biliyorum
Sanırım ya hadis ya bir hadis tevili. Kaynak veremiyorum. şöyle;
"Deccale tabi olanın salih amelleri red edilecek"

Mehdi hakkında şöyle tevil olabilir. (Allahbilir) Mehdiye tabi olan ile olmayn arasında bir mukayese olsa gerek. Yani Mehdiye tabi olmayanın salih ameli red edilmez. Makbul olmaz. Ancak, bu makbuliyet derece itibari iledir. Mehdinin hizmetkarı ile Mehdi hizmetkarı olmayan arasında mukayese olabilir. Zira, Mehdinin zıttı Deccaldir. Mehdi dairesinden çıkan bilerek bilmeyerek Deccale tabi olma ihtimali var.


Bu mesele hassas ve ciddi bir şey söylüyorsunuz öyleyse "kaynak" verin ki nefsimizi susturalım, dediğinizden emin olalım...

618

29.03.2007, 13:49

Akıl ile nakil tearuz ettiğinde akıl esas nakil tevil edilir.

şimdi şurda şöyle bir mana var. Ya naklin sahih olup olmadığı tartışlıyor yada hadisin manasında ihtilaf var.

Eğer naklim sahih olmasa dahi Deccale tabi olanın salih amelleri red edilecek. Zira, Hz. Ademdan bu yana en dehşetli fitneye bilerek veya bilmeyerek yardım etmek bunu gerektirir.
Bilmemenin bir manası cehalettir. Cehalet makbul bir mazeret değildir.

Mehdiyi bilmemek ise cehaletten değil içtihad farklarından gelir. Cehaletten gelse sal,ih amel dahi red edilme ihtimali var. ıçtihaddan gelse ameli ile hüküm görür. Deccale yardım edecek bir amel cehaletini ilandır ki red edilir. Onu kurtaracak ihlastır. O dahi eksikse red edilmesine muhakka diyebiliriz. Ki deccale bilmeden yardım vakidir. Bilerek dahi vakidir.
Sen Mehdinin şakirti olmuş ve Deccal fitnesi ile savaşıyorsun. Bir başkası balonlarla meşgul. Herhalde Adalet ve Rahmet senin lehine ziyade tecelli eder.
Ama, sen Mehdiye tabisin ,ama kim olduğunu anlamamışsın. Cehalet yoktur. Amelin tabiki red edilmez. Ancak... Neyse

ışte Mehdiyi tanımayanların amellerinide makbuliyet derecesi olması lazımdır. Hadis olmasa bile doğrudur.

Yani, mesele Mehdiyi tanımamak veya tanımak değil. Tanımayınca hangi cenaha kayma tehlikesini olduğunu anlatmaktır. Mehdiyi anlamamış(tanımamış demiyorum) ekser Müslüman deccale ve süfyana bilerek bilmeyerek yardım etmiş.
Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

619

29.03.2007, 15:08

Dogru olmasa bile kaynak gözle görülecek sekilde bedihidir, aciktir. Cünki ya sen Mehdiye tabi olursun yada Kefereye. Ben bunu Türkiyedede Almanyadaki Türklerdede acikca gördüm. Basta FG Grubu. Allah hidayet versin.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

620

17.05.2007, 16:12

ahir zamanda beklenen şahıs

Arkadaşlar biz sıradan bir cemaat değiliz bizim üstadımız ahir zamanda beklenen şahıstır kin ne gazel okursa okusun bu meseleler insanların imanını kurtarmayacağı için bence bu meselelere fazla kafa yormamak lazım zaman ahir zaman iman kurtarmak zamanı
mehdiyi soranlara falancının mehdi olduğunu iddaa edenlere şunu deyin
bizim üstadımız 19 kez zehirlenmiş ölmemiş , öldürülmemiş varsa başka alternatifiniz çok değil 3 kere zehirlensin ölmezse kabul edelim Bu örneğide 80 yaşında bir hacı abimizden alıntı yaptım yanlış anlamayın baki slmlar



Ahir zamanda beklenen şehıs üstad hazretleridir biz de onun talebeleriyiz inşallah.

Bu konuyu değerlendir