Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

201

30.06.2005, 12:02

Yukarıda vermiş olduğum üç isim, Üstad'ın alim talebeleridir, biline.

Not: Diğerlerine cahil demiyorum, burada alimden kast ettiğim akademik sayılabilecek bir birikimleri olması. Tabiri caize, Nur talebesi olmasalar bile, alim olacak zatlar. Ayreten Hasan Feyzi abi Nakşibendinin Denizli halifesi, şeyhiydi. Bir şeyh için, tekrar talebe olmak sizce kolay mı, eğer ucunda büyük bir şey olmasa?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

202

30.06.2005, 12:04

Muhterem Abdulkadir Said kardeşim ,

Burda kesinlikle bir polemik veya gereksiz bir münakaşanın içine girmek istemem. Hem Üstadımızın hemde Nurlu Talebelerinin hepsinin , ama hepsinin ayağına bir diken batacağına biz kalbimize hançer yemeyi tercih edecek kadar saygılı ve edebliyiz , onlar Ahirzamanın Sahabe timsali yıldızlarıdır.

Buna Mehmet Kırkıncı Hocaefendi , Mustafa Sungur Abi , Abdullah Yeğin Abilerde dahildir ! dahil edilmelidir. Üstadı Ahirzaman Mehdisi nazarı ile bakan Abiler olduğu gibi , Üstadı Ahirzaman Mehdisine Zemin hazırlayan Büyük bir Müceddid nazarı ile bakan abilerde vardır. Biz falan doğru filan yanlış deme lüksüne sahib değiliz. Bu ilmi biryaklaşım olmaz ! islamda Hüsn-ü Zan esastır , hüsn-ü eden , hatada etse bir mesuliyeti olmaz ! (hata ediliyor şeklinde anlaşılmasın )

Kanaat-i acizanem , Üstad Hazretlerine ,"Ahirzamanda beklenen Mehdidir" demek , hem Üstad'a hemde Nur Hizmetlerine zarardan başka hiçbir faydası olmaz kanaatindeyim !

Bugün , Fethullah Gülen Hocaefendi içinde Mehdi olduğunu iddia eden kardeşlerimiz vardır , biz bununda doğru olmadığını , bu yaklaşımını Hocaefendiye zarar verdiğini , ve kendisinin böyle bir iddiasının olmadığını , yapılan hizmetler noktasında Hidayete vesile olma noktasında bu "Mehdi" vasfını hak ettiğini , lakin Ahirzaman Mehdisinin ve cemaatinin kim olduğunu ancak ve ancak Allah'ın bilebileceğini söylüyoruz !

Yanlız ,Sizin okumamı istediğiniz yazıları okudum ! Fakir öyle anlamıyor , çünkü Risale-i Nuru bir bütün olarak ele almak lazım ! Yukarıda 1.şuadan ve Sikkeyi Tasdik-i gaybiyeden alınıtladım yazıları göz önünde bulundurun ! Üstad orada devam ediyor :

"O gelecek zatın ismini vermek, üç vazifesi birden hatıra geliyor; yanlış olur. Hem hiçbir şeye âlet olmayan nurdaki ihlâs zedelenir, avâm-ı mü’minîn nazarında hakikatlerin kuvveti bir derece noksanlaşır"

Evet , Üstad bile ismini vermekten o Zata zarar verme endişesinden dolayı uygun görmemiş...Bizde öyle yapmalı değilmiyiz ?

203

30.06.2005, 12:15

Üstad çıkıp da Mehdiyetini iddia edecek değildi. Mütecavizler yüzünden yerine göre değişik beyan verdiği de olmuştur. Böyle bir iddiaya izin vermesi sonucunda olacak tehlikeler şunlar:

1-) Risale-i Nur'dan nazarlar Üstad'a dönecek. ınsanlar risaleleri anlamakla meşgul olmayacak. (Haşiye 1)
2-) Kıskanç veya "su" bir takım hocalar risalelere ve Üstad'ın şahsına (mesela sakal ve evlilik sünnetinden) tecavüze kalkacak.
3-) Devlet nazarında da çok düşman toplayacak, çünkü Mehdi'nin şahs-ı manevisi onlara göre büyük bir siyasi tehdit. Devlet başlarını ezmek isteyecek. Bırakın Mehdiyeti, sadece dini savunması yüzünden Nur talebelerinin başına gelenler ortada.

Ve daha bir çok nedenler.

şimdi size soruyorum, o diğer abiler Nurlara bütünden bakamıyor muydu, tamamına vakıf değil miydi? "Ey Zübeyr! Said irtidad etti deseler ne yaparsın?" diyen Üstada, 'Sözler'i kollarıyla kavrayıp bağrına basan, Üstad'a da "Allah size hidayet etsin Üstadım! der yoluma devam ederim." diyebilecek derecede dava sadakati ve şuuru bulunan Zübeyr abi de mi ölçüyü kaçırdı?


Haşiye 1: Biz sabah akşam bu konuyla yatıp kalkmıyoruz. Risalelerin tatlı tatlı müzakeresini seviyoruz. Ama gündeme geliyor, geldi mi de çok tartışılıyor.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

204

30.06.2005, 12:22

Buyurun yeni bir Mehdi'yi beklemenin sakıncaları, mesela:

- ınsanlar kendilerini hiç de öyle olmadığı halde start almaya hazır bir atlet gibi görecek. "Mehdi gelse de, yol alsak, fütühat yapsak!"

-)Mehdi merakından ötürü sürekli alternatif isimler gösterilecek. Bkz: Hoca efendi, Harun Yahya, X veya Y şahsı.

Bunlar sadece bazıları. Eğer dediğiniz gibiyse, Mehdi'nin Üstad'dan faziletli bir zat olması lazım. Zaten böyle bir zat olsa, asla red etmeyiz, ilk biz sahipleniriz. Mehdi için çok sarih emareler bekleyenler var, ama bir de anlamamız gereken hikmet-i ipham var. O da önceki malum ve mezkur yazılarda altı çizilenlerden.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

btokgoz

Acemi

Mesajlar: 36

Konum: ıSTANBUL

Meslek: MUHASEBE

  • Özel mesaj gönder

205

30.06.2005, 12:50

Abdülkadir Abi yazdıkların mantıklı...bu konu çok su götürür :) Yanlız şu ap açık görünüyor ahirzamnında sonundayız herhalde...belkim biz görmeyiz ama bizim evlat veya torunlar görebilir...
BeytullaH

206

30.06.2005, 12:53

Abi eğer kastın Mehdi ise, sen olayda yeni bir çığır açtın :D . Yok eğer hizmetlerin fütühatı ve meyveleri ise, o kadar da karamsar olma. Yakın gelecek için umudum var.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

207

30.06.2005, 12:55

nesl-i cedid kardeşim;
risale-i nuru bektaşi gibi okumamak lazım.

sadece bir bölümü, bir cümleyi nazara alarak yorum yapmak insanı ciddi bir hata içine düşürür.
yeni bir Mehdi beklentisi Risale-i Nurun ruhuna zıt bir haikattir.

Üstad Kastamonu Lahikasında 1545 de kafirin başına kıyamet kopar diyor.
yani şurada dünyanın ömrüne 100 küsür sene kalmış.
Siz daha Mehdi ve deccal bekliyorsunuz.
Allah insanlara akılı biraz olsun yorum yapsın diye vermiş.

saygılar

208

30.06.2005, 13:00

sevgili ahmetsaid kardeşim ,

"Sen bir tek zata , üstelik ülkesine bile gelemeyecek kadar uzaklara gitmiş bir zata muhabbet edecem diye bu gün ahirete gitmiş nurun kahramanlarını haksız yere itham etme. "

Bunlar hissi yazılmış yazılar ! Hakiki bir Nur talebesinin uslubu , ıhlas Risalesindeki düsturlara ters olamaz ! zaman zaman hepimizde görülen , hislerin aklın önüne geçtiği bir zamanda kaleme aldığınız anlaşıldığından , cevab verme ihtiyacı görümüyoruz...

209

30.06.2005, 13:05

Yazmamakta serbestsin. O muhabbet yüzünden Deccali inkar edenleri de gördüm, Üstad sarihan üstünü, altını, her yerini çizdiği bir mesele olduğu halde. (Emirdağ lahikasındaki malum mektub, Asay-ı Musa, 5.şua, daha ne olsun.... Daha da olabilir gerçi...) Bizim kızdığımız zaten o değil, ona olan muhabbetle yapılanlar. Ama şu da gerçek ki, muhabbet yüzünden Üstadın mehdiyetini kabul etmeyenlere kendi görüşlerimi söylüyorum, onlara pek karışmıyorum. Çünkü bu muallak, muğlak ve müphem bırakılmış bir mesele. Ama müslüman düşmanını tanımalı kaidesince Deccal ehemmiyetle anlatılmış. Benim itirazım sadece Deccal cihetiyledir. Deccal olduğunu red, ondan menfaat için ona taviz gibi. Harun Yahya'nın eserlerini takip etmememin de tek sebebi budur.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

210

30.06.2005, 13:28

Alıntı

Mehdi , Hidayete vesile olan demektir. Bu anlamda Bediüzzaman bir Mehdidir. Lakin , kendi eserlerinde Ahirzamanda beklenen Bütük Mehdinin kendisinin olmadığını söylemesini , bir takım teviller ile izah etmeye çalışmak , kanaati acizanemce Üstada itaatsizlik oluyor !

değerli nesli cedid kardeşim;

yukarıda yazdıklarımda bir hissiyat yok.
sadece sizin Üstada Mehdi diyen yüzlerce nur talebesini itaatsizlikle suçlamanıza karşı yazılmış bir sözdür.

saygılar

211

30.06.2005, 14:12

sevgili abdulkadir said kardeşim ,

başkalaroını yazılarına cevap yetiştirmen güzel , lakin istersen sana tevcih ettiğimiz sorulara cevaplarsan daha güzel olur :

Öncelikle , Zübeyir Abinin , Ahmet Feyzi Kul abini Üstadı mehdi telakki ettiğini , bu abilerin yanıldıklarını mı iddia ettiğimizi sorarsan , soru sorma mantığı açısından hata yapmış olursun. O zaman bir başkasına da şu kapıyı açmış olursun :

O zaman Bayram Yüksel abi hatıralarında : "Bir gün Üstad Hazretlerine cemaat olacağım zaman: 'Niyet ettim Mehdiye! ' diye uydum. Üstad Hazretleri de namaza niyet etti, fakat tekbir alıp namaza başlamıyordu. Sonra yine niyet etti. Ben de içimden niyet ettim: 'Üydum Mehdiye' diye. Üçüncüde de niyetimi aynen böyle tekrarlayınca, Üstad Hazretleri dönerek kafama vurdu: 'Keçeli, niyetini değiştir! ' dedi. Ben de normal niyet ettim, sonra namaza başladı. anlatırken ,

1-) Bayram abi Yalan mı söylüyor ?
2-) Üstad , Bayram abiye neden mecazi konuşmuş olsun , tevazu mu yapıyor ?

Üstad Hazretleri , 1.Mektubta , Tabakay-ı Hayattan bahsederken ne güzel ifade ediyor :


Hattâ makamat-ı velâyette bir makam vardır ki, "makam-ı Hızır" tabir edilir. O makama gelen bir velî, Hızır’dan ders alır ve Hızır ile görüşür. Fakat Bazen o makam sahibi, yanlış olarak ayn-ı Hızır telâkki olunur.




Bakın cevaplamadığınız konular :

cevabsız kalan SORU 1-)

1.şua'da , Tevbe Suresinde geçen : "Allah Nurunu tamamlıyacaktır" mealindeki Ayetin ebced hesabı tefsirinde , bu Ayetin 3 zümreye baktığını

1-) Mevlana Halidi Bağdadi Hazretleri ve talebelerine (Hicri 1294)
2-) Risale-i Nur Müellefi ve Risale-i Nur şakirtlerine (Hicri 1324)
3-) "lamlar ve mimler şeddeli kabul edersek inşallah tam bir asır sonra (Hicri 1424) gelecek olan Mehdinin şakirtlerine işaret ediyor !


diyor !

Üstad Hazretleri burda şöyle demiyor : " 1-) Mevlana Halid ve talebelari ile 2-) Risale-i Nur müellifi ve Risale-i Nur talebelerine ,ise hem Hicri 1324 hemde 1424 'e işaret var "

Nasılki , Mevalan Halid-i Bağdadi ile Üstad farklı Zatlardır , farklı dönemin Kutublarıdır , aynen öylede burda bir asır sonra gelecek farklı bir Zat ve şakirtlerine işaret vardır.

cevabsız kalan SORU 2-)

Aynı mesele , Sikkey-i Tasdik-i Gaybiyyenin başında , Ehl-i Kalb olan Topal şükrünün hüsn-ü zannını tadile çalıştığını , ve 18.Mektubtaki iki çoban arasında geçen rüyayı görme ve rüyayı tabir etmedeki Hakikat arasındaki farkdan bahseden yine üstad !

Üstad hazretleri , neden bu konuyu defaatle Risalelerde anlatma gereği duyuyor ! ve o makamın sahibinin karıştırıldığından bahsediyor ! Çünkü, yukarıda bahsettiğimiz Makam-ı Hızır bahsinde o makamın sahibi bazen Hızır zannedildiği gibi , Makam-ı Mehdiyyetin konumunda olan Üstad Hazretleride aynı şekilde karıştırılmaktan endişe ediyor ve daha birçok yerde bunu dile getiriyor !



cevabsız kalan SORU 3-)

"O gelecek zatın ismini vermek, üç vazifesi birden hatıra geliyor; yanlış olur. Hem hiçbir şeye âlet olmayan nurdaki ihlâs zedelenir, avâm-ı mü’minîn nazarında hakikatlerin kuvveti bir derece noksanlaşır"

Evet , Üstad bile ismini vermekten o Zata zarar verme endişesinden dolayı uygun görmemiş...Bizde öyle yapmalı değilmiyiz ?

212

30.06.2005, 14:25

Üstad bir tanesine izin verse, gerisini de getirirlerdi kendisini çok seven talebeleri, bu da hizmete köstek olurdu, Üstad velayetini bile inkar ediyor, ne yani, Üstad veli değil mi ya da yalancı mı?

Hasan Feyzi abinin Nurcu oluşuna bakmış olduğunu söylediğinden (dolaylı olarak) daha ekleyecek bir şey yok.

Cevaplar
1-) O son tarih Risale-i Nur şahs-ı manevisinin iyice kuvvetlenip, fütühatının ve icraatının arttığı ve inkişafa başladığı dönemdir. Yakın tarihe bakarsaınz nurun inkişafını görürsünüz, ekilen tohumlar filizlenip büyümeye başladı elhamdülillah.

2-) Burada soruyu sarih bir şekilde yazarsanız sevineceğim.

3-) Bu sorunun ise cevabı zaten verildi. Mehdinin bilinmesinin sakıncaları bunlar, Üstad'ın ortaya çıkmama sebeplerinden biri budur. Bu iddiayla ortaya çıkılsa bırak Mehdi'yi, risale hizmetine muazzam hasar gelirdi.

Üstad'ın kendi mehdiyetini açığa vurması, bizim burada konuşmamızdan kat ve kat daha zararlı. Çünkü o Üstad, bizim ders halkamızın başı, onun yaptığı işin gidişatını belirliyor. Biz yaptığımız takdirde en fazla "tekellüflü yorum yapıyorlar" derler, hizmete büyük zarar gelmez.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

213

30.06.2005, 14:27

Üstad yanında kendisine hizmet eden abilerden birine ne diyor biliyor musunuz?
"Bu hocaya hizmet ederiz, duasını alırız derseniz, size bu kapı kapalıdır. Ama bu adam yaşlıdır, hastadır, yardıma muhtaçtır diyerek hizmet ederseniz, müstesna."

Üstad bu derece ihlasa dikkat ederken, zanneder misin olayların üstünden hikmet-i ipham perdesini çekmeye çalışsın?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

214

30.06.2005, 14:34

Üstad'ın sözlerinden mütevatir bir tanesi daha:
"Said yoktur, konuşan sadece iman ve Kur'an hakikatleridir. Üzümün hasiyeti kuru çubuğunda aranmaz."

Eğer bu tür söz sanatlarını da "yalan mı değil mi" diyerek dilbilgisinin klişe mihenglerine vurursanız, Üstadın adı yalancı olur. Üstad'ın sözlerinde edebi sanatlar varsa, illa ki te'vil olur. Hele bu sanatlar Arapçadan ilhamen ve esinlenme ise.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

215

30.06.2005, 14:41

Sevgili ahmetsaid kardeşim ,

üstada itaatsizlik yapılmamasını isteyen fakir , lakin bunu Hopcaefendi ile irtiablandırmak ilmi bir yaklaşım değil. Fikir banba ait , Hocaefendi zaten böyle konularla meşgul olmaz !



"Üstad Kastamonu Lahikasında 1545 de kafirin başına kıyamet kopar diyor.
yani şurada dünyanın ömrüne 100 küsür sene kalmış. Siz daha Mehdi ve deccal bekliyorsunuz. Allah insanlara akılı biraz olsun yorum yapsın diye vermiş. "

Üstad hazretleri aynı bahiste , 1506 'ya kadar Risale-i Nur Hizmetlerini galibane mücadele edeceğinden , 1542'ye kadar mağlub olacağını ve 1545 te Allahu Alem Kıyamet kafirlerin başına kopacak demektedir. Önümüzdeki 100 sene Risale-i Nur Hizmetlerini kendine rehber edinecek olan Hz.Mehdi , yanına ısevi ruhanileri de alıp , ittifak ederek , ınkar-ı Uluıhiyet güden Deccaliyete karşı galib gelmesi için yeterli zaman var gözüküyor !


Allah nice 10 yıla 100 yıllar sığdırmaya muktedirdir !

"Ahirzamanda üzerine güneşin doğduğu heryer ismim gidecek" had,isi hakikatına mazhar olmadan Kıyamet kopmaz !

216

30.06.2005, 15:31

nesli cedid kardeşim;

lütfen bir meseleyi tam olarak, külliyeti ile anlayabilmek için seçtiğiniz, ve cevapsız sorularım diye tanımladığınız bölümlerin hepsini okumalısınız. Zira sizin naklettiğiniz bölümlerde Üstad Hz.leri Risale-i Nur hizmetinin ahirzaman Mehdisi vazifesi gördüğünü ifade ediyor.
biz bu konu başlığı içinde sizin sorduğunuz sorulara cevap verdik.
dikkatli okursanız görürsünüz.
ama yine bir ilave yapmak gerekirse.
Mehdi Ahirzamanda Deccal ve Süyfana karşı mücadele eden bir cemaatin şahsı manevisinin adıdır. Bu hizmet de kıyamete kadar devam edecktir. Bize göre de bu hizmet Risale-i Nur hizmetidir.
Biz bu hizmetin temsilcisi olan Üstad Hz.lerine mehdi diyoruz.
zaten Üstad da ortaya koyduğu Nurlar ve hizmet ile bu ünvanı hak etmiştir.
bu noktada yeni bir hizmet metodu beklemek, yeni bir mehdi beklemek, yeni bir deccal beklemek hem hikmete, hem zaman ve zemine, hem de rivayet ve işaretlere uygun gözükmüyor. Üstelik ıslam decccali olan Süfyanizmin bitmeye yüz tuttuğu, tuzun suda eridği gibi erimeye başladığı, Üstadın tabiri ile büyük Deccal olan Komünizmin öldüğü bir zamanda Mehdi ve ısa beklentisi içinde olmak bir nur talebesine yakışmaz. Nur talebesi hadiselerin bu kadar uzağında olamaz.
Artık dünyanın sonu gelmiş. bu günlerde Mehdinin prensiplerinin hakimiyet zamanları yaklaşmış, mehdinin tam hakim olacağı devirler gelmiş iken yeni bir mehdi beklentisi, sadece safdillik olur.

saygılar

217

30.06.2005, 16:36

sevgili abdulkadir said kardeşim ,

güzel cevabların için teşekkür ederim. lakin , örneğin Bayram Yüksel abinin namaz kılarken Mehdiye niyet edip üstadın bunu kabullenmediği konusuna değinmemişsin ?

Üstad Hazretlerinin tüm taleblerinin ( abilerimizin) hepsinin ortak bir yanı vardır : Oda hepsi Üstadı Mehdiyyet Makamında görürler , lakin Üstadın 1.Mektubta beyan ettiği üzere , bazen bir Zat makam-ı Hızırı temsil eder , ancak onun bu makamı temsil etmesi aynı Hızır (Hızırın kendisi ) olduğu anlamına gelmez ! Allahu Alem bissaveb !

Üstad , ben Veli değilim diye bir beyanını inan bilmiyorum , Kendisine verilen ilimden ( soru sormamak koşulu ile) bahsetmesi , mühim bir Zattan Kur'anı beyan etmesi yönünde tavzif edildiğinden bahsetmesi , Zaten onun Velayette üst sıralarda olduğunun göstergesidir.


Cevaplarda demişsiniz :

1-) O son tarih Risale-i Nur şahs-ı manevisinin iyice kuvvetlenip, fütühatının ve icraatının arttığı ve inkişafa başladığı dönemdir. Yakın tarihe bakarsaınz nurun inkişafını görürsünüz, ekilen tohumlar filizlenip büyümeye başladı elhamdülillah.


halbuki , Üstad Hazretleri mevlana Halid ve Talebelerinden bahsediyor ve Hicri 1284 yılının ilgili Ayet-i Kerimedeki ebced tefsirinden anlaşıldığını dile getiriyor, sonra Hicri 1324 tarihini buluyor ve Risale-i Nur müellifi ( Üstad ) ve Risale-i Nur şakirtlerine işaret var diyor , en sonunda şimdi hatıra geldi bir de şeddeli lam ve nun ları hesab edersek , ,inşallah tam 1 asır sonra ( Sahih hadis-i şerfie istinaden Her asırda gelecek olan ve bir sonraki Asrın müceddidini ( bir başka yerde bundan sonra gelecek olan müceddid her üç vazifeyide yapacağından Büyük Mehdi olduğuna )) Mehdinin şak,irtlerine işaret var diyor !

şimdi , Üstad sizin anladığınız manada demek istemiş olsaydı , şöyle derdi : "Hicri 1324 ve tam bir asır sonrasınıda kapsayacak Risale-i Nur müellifi ve şakirtleri ". Ama bir 3.cü dönemden bahsediyor ! Hiçbir tevil götürmez !

2-) Burada soruyu sarih bir şekilde yazarsanız sevineceğim.

Mamak-ı hızırın sahibi ile Makam-ı mehdinin Sahibi--- yukarıd akısmen dile getirmeye çalıştık...


3-) Bu sorunun ise cevabı zaten verildi. Mehdinin bilinmesinin sakıncaları bunlar, Üstad'ın ortaya çıkmama sebeplerinden biri budur. Bu iddiayla ortaya çıkılsa bırak Mehdi'yi, risale hizmetine muazzam hasar gelirdi.


Üstad ben söylemem derken , sizlerin açıktan isim vermeniz , üstada bir itaatsizliktir ! Kimse alınmasın !


Üstad'ın kendi mehdiyetini açığa vurması, bizim burada konuşmamızdan kat ve kat daha zararlı. Çünkü o Üstad, bizim ders halkamızın başı, onun yaptığı işin gidişatını belirliyor. Biz yaptığımız takdirde en fazla "tekellüflü yorum yapıyorlar" derler, hizmete büyük zarar gelmez.


ınşallah senin dediğin gibi zarar vermiyordur , lakin zarar verdiği aşikar!


Üstad bu derece ihlasa dikkat ederken, zanneder misin olayların üstünden hikmet-i ipham perdesini çekmeye çalışsın?


Biz aksini iddia etmedik , varsa lütfen beyan edin !


"Üstad'ın sözlerinden mütevatir bir tanesi daha:
"Said yoktur, konuşan sadece iman ve Kur'an hakikatleridir. Üzümün hasiyeti kuru çubuğunda aranmaz."
Eğer bu tür söz sanatlarını da "yalan mı değil mi" diyerek dilbilgisinin klişe mihenglerine vurursanız, Üstadın adı yalancı olur. Üstad'ın sözlerinde edebi sanatlar varsa, illa ki te'vil olur. Hele bu sanatlar Arapçadan ilhamen ve esinlenme ise."


Yanlış örnekler veriyorsun , üstadın bu yaklaşımı hatta ıhlas Risalesinde , "inşallah ihlasa tam erersiniz , benide ihlasa erdirirsiniz" mealindeki sözünden de anlaşılacağı üzere , o ihlassız olduğundan değil , "Peygamberimiz (SAV) 'in beni Yunus bin Mettadan üstün görmeyin " anlayışında gizlidir. Üstad , Velayeti Ahmediyyede bir Zirvedir.

Mehdiyyet Makamının büyük bir velisidir. lakin , nasılki her Mama-ı Hızrda olan Aynı Hızır değilse , Makam-ı mehdiyyeteki herkesde Mehdi değildir !
Neden ?

Çünkü ,

2.vazife olan : şeriat-ı icra ve tatbik etme ile
3.vazife : Hilafet-i ıslamiyyeyi ıttihad-ı ıslamiyyeye bina ederek , isevi ruhanilerle ittifak kurup , inkar-ı Uluıhiyyete karşı birlilkte mücadele edilecek

218

30.06.2005, 17:22

Zarar gelmez demedim,

Alıntı

büyük zarar gelmez.

ya gelmez, ya az gelir, bu sıradan bir adam derler, tekellüflü yorum derler, ama Üstad yaparsa, tecavüz gayretine getirir hazmedemeyenleri.

Risale-i Nur şahs-ı manevisini Mehdi'nin görevlerini yerine getirecek şahıs görüyorum. Aksi takdirde, bir tek imparator gibi zat gelse, bunların hepsini yapsa, onu tanımayan kalmaz, hikmet-i ipham kaybolur, hele bu bilgi çağında, ilkokul çocukları bile bilir.

Kendisinin veli olduğunu kabul etmemiştir. Kendisine veli makamını bile hoş görmemiştir, ihlas düsturunu esas almıştır. Niye yardım, para almıyorsun diyenlere de, "Para almak için salahiyet lazım. Salihim diyen de salih değildir, eğer salih değilim diyorsam, o zaman nasıl alırım." şeklinde mektubatın ilk kısımlarında geçiyor. O makamda olduğunu iddia etmez, 1400 yıldır beklenen adam olmanın riyasından korkar.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

219

30.06.2005, 17:28

Mektubat sf.357

Birinci Sebep: Eski Harb-i Umumîden evvel ve evâilinde, bir vakıa-i sadıkada görüyorum ki, Ararat Dağı denilen meşhur Ağrı Dağının altındayım. Birden o dağ müthiş infilâk etti. Dağlar gibi parçaları dünyanın her tarafına dağıttı. O dehşet içinde baktım ki, merhum validem yanımdadır. Dedim: "Ana, korkma. Cenâb-ı Hakkın emridir; O Rahîmdir ve Hakîmdir."

Birden, o hâlette iken, baktım ki, mühim bir zat bana âmirâne diyor ki: "ı’câz-ı Kur’ân’ı beyan et."

Uyandım, anladım ki, bir büyük infilâk olacak. O infilâk ve inkılâptan sonra, Kur’ân etrafındaki surlar kırılacak. Doğrudan doğruya Kur’ân kendi kendini müdafaa edecek. Ve Kur’ân’a hücum edilecek; i’câzı onun çelik bir zırhı olacak. Ve şu i’câzın bir nevini şu zamanda izharına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak. Ve namzet olduğumu anladım.
Madem i’câz-ı Kur’ân’ı bir derece beyan, Sözlerle oldu. Elbette, o i’câzın hesabına geçen ve onun reşehâtı ve berekâtı nevinden olan hizmetimizdeki inâyâtı izhar etmek, i’câza yardımdır ve izhar etmek gerektir.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

220

30.06.2005, 18:45

sevgili ahmetsaid kardeşim


Mehdi Ahirzamanda Deccal ve Süyfana karşı mücadele eden bir cemaatin şahsı manevisinin adıdır. Bu hizmet de kıyamete kadar devam edecktir. Bize göre de bu hizmet Risale-i Nur hizmetidir.


izin verirseniz tashih edeyim ,

Mehdi , Ahirzamanda Deccale karşı değil , Süfyana karşı mücadele edip inşallah Galib gelecek Zattır. Risale-i Nurlarda , Hz.ısa (AS) mın Deccaliyete karşı mücadele edip onu öldüreceğinden bahsediyor , ve Deccalı Hz.ısa (AS) dışında kimsenin öldüremiyeceğinden bahsetmektedir. :

Mektubat adlı eserinin 3.Sayfasında,: Âhirzamanda Hazret-i ısa Aleyhisselâm gelecek, şeriat-ı Muhammediye (A.S.M.) ile amel edecek mealindeki hadîsin sırrı şudur ki: Âhirzamanda felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfrîye ve inkâr-ı uluhiyete karşı ısevîlik dini tasaffi ederek ve hurafattan tecerrüd edip ıslâmiyete inkılab edeceği bir sırada, nasılki ısevîlik şahs-ı manevîsi, vahy-i semavî kılıncıyla o müdhiş dinsizliğin şahs-ı manevîsini öldürür; öyle de Hazret-i ısa Aleyhisselâm, ısevîlik şahs-ı manevîsini temsil ederek, dinsizliğin şahs-ı manevîsini temsil eden Deccal'ı öldürür.. yani inkâr-ı uluhiyet fikrini öldürecek.”

Hz.Mehdi , aslında Süfyan ile mücadele ederken , diğer yandan , Hz.Mesihe zemin hazırlamakta olacaktır ! Bunu yaparkende , ısevi Ruhanilerle ıttifak edeceğini yine Üstad Hazretleri bahsediyor .

Buraya dikkat , Diyalog değil , ıttifak olacak :

1-) 20.Lema - (ıhlas hakkında) - 2.Sebebin Haşiyesi:“Sahih bir hadis ile sabittir ki: ahirzamanda ısevilerin hakiki dindarları ehl-i Kuran ile ittifak, müşterek düşmanları olan zındıkaya karşı dayanacakları gibi...... “ (Lemalar)

2-) Kastamonu Lahikası - (27.Mektub) : '...... Biz değil onlar gibi (Hasan Avni) ehl-i diyanet ve tarikate mensub müslümanlar, şimdi bu acip zamanda, imanı bulunan hatta fırak-ı dalleden bile olsa onlarla uğraşmamak, ve Allah'ı tanıyan ve ahireti tasdik eden Hristiyan bile olsa, onlarla medar-ı niza noktaları medar-ı münakaşa etmemeyi...'

3-) Emirdağ Lahikası -1 (27.Mektub) : ' Bu endişeyi teselliye medar, alem-i ıslamın tam intibahıyla(uyanmasıyla) ve yeni dünyanın, Hrıstiyanlığın hakiki dinini dustüru hareket ittihaz etmesiyle ve alem-i ıslam ile ittifak etmesi ve ıncil, Kurana ittihad edip tabi olması....'

4-) Emirdağ Lahikası -1 (27.mektub) - Bir derce mahremdir -:' Çünkü herhalde şimal cereyanı, ıslam ve ısevi dininin hücumuna karşı kendini müdafaa etmek fikriyle, ıslam ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacak.'

5-) Emirdağ Lahikası -1 (27.mektub) :' Risale-i Nurun ıhlas Lemalarında denildiği gibi, şimdi ehl-i iman, değil Müslümn kardeşleriyle, belki Hristiyanın dindar ruhanileriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilaf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerektir.'

6-) Sikke-i Tasdik-i Gaybiyye:' O Zatın üçüncü vazifesi, hilafet-i ıslamiyyeyi, ittihadı ıslama bina ederek, ısevi ruhanileri ile ittifak edip din-i ıslama hizmet etmektir.'


Yine Üstad Hazretleri Mektubat adlı eserinin 54. sayfasında: 'Bu hareketin (ateizmin) çok kuvvetli göründüğü o zamanda hakikî Hıristiyanlık ortaya çıkacak, yani semadan ilâhî rahmet inecek; hali hazırdaki Hıristiyanlık dini böyle bir hakikat karşısında arınacak, batıl itikatlardan ve tahriflerden uzaklaşarak, ıslâm'a doğru manevî bir inkılâb geçirecek...' demektedir.


Üstelik ıslam decccali olan Süfyanizmin bitmeye yüz tuttuğu, tuzun suda eridği gibi erimeye başladığı, Üstadın tabiri ile büyük Deccal olan Komünizmin öldüğü bir zamanda Mehdi ve ısa beklentisi içinde olmak bir nur talebesine yakışmaz. Nur talebesi hadiselerin bu kadar uzağında olamaz.

Halbuki ınkar-ı uluhiyet fikri sadece "Kominism" değil , aynı zamanda "Ateismde" Deccaliyetin bir parçasıdır !

Bir şakirt mehdi beklentisinde olacağına , mehdiye şakirt olabilirmiyim dediği an , mesele çözülmüş demektir. Lakin , herşey bitti , kominism bitti , mehdi geldi gitti , artık kıyameit bekliyoruz, rehaveti anımsatıyor kardeşim ! ( sizi kast etmiyorum , lakin bunu böyle anlayacak kardeşler var ) .


Üstad , Risale-i Nurlarad 6 yerde ısevi ruhanilerle ,ittifaktan bahsediyorsa , üstad doğrudur ve edilecektir..

Bu konuyu değerlendir