Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

btokgoz

Acemi

Mesajlar: 36

Konum: ıSTANBUL

Meslek: MUHASEBE

  • Özel mesaj gönder

21

03.05.2005, 09:03

Selamün Aleyküm

ya arkadaşlar hakkınızı helal edin.sadece konuya takviye olsun diye bir alıntı yollamıştın sanırım ortamın biraz gerilmesine vesile oldum..Yanlız şundan anlaşılıyorki zaman geçtikçe ihlas azalıyor,dışarıyla uğraşcak yerine içeriyle uğraşmak gibi bir vesveseye kapılmışız..birbirmizle kucaklaşmak yerine ve dışarda binlerce küfür içinde yüzen insana birşeyler anlatmak yerine Resmen ve alenen şeytan göz boyayıp bizi birbirmize düşürerek meşgul ediyor ve kazanılmış ihlas birikimlerinide hiççç çaktırmdan götürüyor...Daha önceden forumu sık takp eder fakat pek katılmıyordum geçenki alıntı dışında yani bir nevi dışardan bir gözlemci gibiydim; davayı değil genelde forumdaki münazaralarda nefsimizi besliyoruz..tarafgirlikle dönülmez bir yola giriyoruz...Kaynağımız Risale-i Nur olmalı..Nefis ve şeytan açıklarımızı çok iyi bilip ordan saldırıyor..Allah yardımcımız olsun..
Abilerim lütfen bir silkelenip düşünmemiz lazım hedefimiz ne !!! hedefimiz sen şusun ben buyummu ? yoksa iman ve kurturılacak binlerce imanmı ??
BeytullaH

22

03.05.2005, 09:07

alperdini kardeşim;

bu yakışıksız ifadelerinizi gençliğinize ve cemaat muhabbetinize veriyorum.
fakat tekrar ediyorum.

biz bu kadar hakereti hak edecek kadar yanlış bir şey demedik.

söylediğimiz husular da bizzat Hocaefendinin beynlarına dayanıyor.

Bizzat Hocaefendi "ben nurcu değilim" diyor.
üstelik bir gazetedeki beyanında "sadeleştirmeye ilk ben teşebbüs ettim" manasında sözler söylüyor.


bundan öte bir şey demedik.
saygılar

23

03.05.2005, 09:21

Alıntı

ya arkadaşlar hakkınızı helal edin.sadece konuya takviye olsun diye bir alıntı yollamıştın sanırım ortamın biraz gerilmesine vesile oldum..Yanlız şundan anlaşılıyorki zaman geçtikçe ihlas azalıyor,dışarıyla uğraşcak yerine içeriyle uğraşmak gibi bir vesveseye kapılmışız..birbirmizle kucaklaşmak yerine ve dışarda binlerce küfür içinde yüzen insana birşeyler anlatmak yerine Resmen ve alenen şeytan göz boyayıp bizi birbirmize düşürerek meşgul ediyor ve kazanılmış ihlas birikimlerinide hiççç çaktırmdan götürüyor...Daha önceden forumu sık takp eder fakat pek katılmıyordum geçenki alıntı dışında yani bir nevi dışardan bir gözlemci gibiydim; davayı değil genelde forumdaki münazaralarda nefsimizi besliyoruz..tarafgirlikle dönülmez bir yola giriyoruz...Kaynağımız Risale-i Nur olmalı..Nefis ve şeytan açıklarımızı çok iyi bilip ordan saldırıyor..Allah yardımcımız olsun..
Abilerim lütfen bir silkelenip düşünmemiz lazım hedefimiz ne !!! hedefimiz sen şusun ben buyummu ? yoksa iman ve kurturılacak binlerce imanmı ??

btokgoz kardeşim;
sizin iyiniyetinizden şüphem yok.
fakat şu forumdaki konulara dikkat ederseniz en çok tartışma Fetullah Hocaefendi ile ilgili konularda olmuş. Bu nedenle bir çok konuyu kilitlemek zorunda kaldık.
sizin yazınızda şikayet ettiğiniz konuya bizzat Hocaefendi yi seven kardeşler vesile oluyorlar. bu duruma dikkat etmek lazım
saygılar

24

03.05.2005, 09:36

Değerli kardeşlerim şunu açıkça belirtmekte fayda var. Üstadımız hizmet tarzımızı ifade ederken risalalerin ön planda olmasını heryerde ifade etmiştir. şahısların önemli olmadığını, kendi şahsını bile bir kuruçubuk olarak ifade ederken bizler neyi tartışıyoruz onu anlayamadım. Öncelikle hizmet tarzını risaleleri okuyan bir kardeşimiz rahatlıkla anlayabilir. Hangi eserlerin okunup okunmayacağını da kendisi idrak edebilir. Üstad risaleleri 15 günde okuyup anlayan bu zamanın mühim bir alimi olur diyor.
Risale-i Nurun dışında hangi eserleri okuyup okumayacağına kişinin kendisi karar verebilir. Ancak külliyatı 2-3 defa bitirdikten sonra bunu yaparsa başka eserlere ihtiyaç olmadığını anlar. Çünkü güneş ışığı varken ay ışığına veya lambalara ihtiyaç duyulmaz. Risale-i Nur güneş vazifesini görmektedir. Diğer eserler ise ayna hükmünde olup, güneşin parıltılarını aksettirmektedirler. Buna göre okunup okunulmaması gereğini varın siz düşünün.
Saygılarımla...

Bizler muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur.

25

03.05.2005, 10:00

Alıntı sahibi ""oNUR""

Hoca Efendi Risale-i Nur yeter diyor madem Hoca Efendi'nin sair kitaplarını nasıl fehm etmemiz lazım. Neden o kitaplar okunuyor madem Risale-i Nur yetiyor. O kitaplarda Risale-i Nur'dan bahsetmiyor mesela. Sonsuz Nur. Kırık Testi vs..

bahsettiği alıntı yaptığı yerler / kitaplar yokmu ?

Alıntı sahibi ""oNUR""

Hüsnü zanınız çok güzel ama keşke dediğiniz gibi olsa..

dediği gibiden farklı bir durum varsa bizde bilelim.

Alıntı sahibi ""ahmetsaid""

niçin hadisleri farklı yöne çekerek mantıksız görüşler ortaya koyuyorsunuz.
bir defa yukarıya naklettiğiniz ifadelerin doğruluğu şüpheli.
zira ben bizzat Hocefendinin yazısından okudum.
ilk sadeleştiremeye teşebbüs eden Hocaefendi.
bun bizzat kendisi söylüyor.
diğer yandan Hocaefendi ısrarla "ben nurcu değilim" diyor.
siz ısrarla Hocaefendi yi de diğer nur talebeleri sınıfına sokmaya çalışıyorsunuz.
lütfen biraz dikkatli olun.
ve lütfen biraz Hocaefendiyi tanıyın.
Hocefendi hedef ve maksadı nurların dışında olan bir insandır.
Bir nurcu veya nur talebesi değilidir.
O bir Hoca dır.
Bir hoca nasıl talebe olur?
saygılar

hadiseler ne tarafa çekilmiş veeee kim çekmiş. sizler risale-i nura talebemisiniz. eğer talebe olsanız mantığı çözersiniz. bir yazıyla mantıksız damgasını vuracak kadar risale-i nurlara sahip çıkmadığınız belli. yukarıda bahsettiği ifadeyi nasıl okudun nasıl anladında ahkam kesme hakkını elde ettin. hani siz risale-i nura talebe idiniz, ne oldu. konuşmaya gelince kül bırakmıyorsunuz icraatınız nerede. hani siz talebe idiniz. hoca efendiye nurcu değil diyorsunuz bana şu başlık içinde hocaefendinin ben nurcuyum dediği yeri bi gösterseniz ya. kim çekmiş şimdi meseleleri başka tarafa. talebe olmayı iyi anlamak lazım. senin bu ifadelerinle senin gibi sığ düşünenelerden soğuyorum. geniş çaplı düşünme yetiniz yok.


Alıntı sahibi ""rejume""

Üstadın bu dünyada vazifesi bitmiştir ve ebedi aleme intikal etmiştir. Kendisi bunu tüm risalelerde söylerken, ben bu saçma rüyaya nasıl inanacağım???
Kardeş üstad "bizim rüyalarla işimiz yok" demişken, "biz hakikatlarla uğraşırız" derken hocaefendi hangi hakla bu tarz bir açıklama yapıyor?
Üstadın bu dünyadaki vazifesi bitmiştir, artık vazife risale-i nurlarındır.

üstadın dünyada vazifesi bitmiştir bitmemiştir sen bilemessin. senin ilgi alanın o taraflar değil.. nasilki Hz.Ali(ra) gibi Hz.Abdulkadir geylani(k.s.) gibi büyük zaatlar dünyadaki tasarrruflarını izn-i ilahi ile devam ettiriyorlar. mademki risale-i nurların ismi Hz.Aliden bu yana biliniyor, Said ismide imam rabbani tarafından zikredilmiş sen kim oluyorsunda üstadın vazifesinin bittiğine işaret ediyorsun. bence ruhen bu davanın içinde devam eden varlığı söz konusudur. üstad hz. rüyaya ehemmiyet vermiyor ne demek ya. üstad rüyalarını anlatmaz mış.. ki anlattıkları vakidir. sen hangi kitapları okudun merak ettim. hocaefendi gördüm diyorsa görmüştür.

alsana bir tane örnek : hüsnü bayramoğlu abiden
13- Rü'ya görmekten hiç bahsetmeyen Üstadımız bir gün bana. "Hüsnü, ben bir rü'ya gördüm. Allah hayır etsin." dedi."Gördüm ki, ikimiz seninle beraber uzun bir sefere çıkmışız, gidiyoruz, gidiyoruz. ışte ben orada kalıyorum. Keçeli beni fazla konuşturma!" diye bana eliyle yüzümü okşar gibi iltifatkâr hareketiyle anlattı. Ben o zaman hiç bir şey anlamadım. Emirdağı'nda iken bir gün Urfa'lı bir kardeşimizle Mevlana Hazretlerinin cübbesini ve el yazması güzel risale mecmualarını Urfa'ya gönderdi ve "Ben Urfa'ya geleceğim, âhir ömrümü Urfa'da geçireceğim. Urfa benim için mübarek bir yerdir." diyordu. O kadar hasta halinde Urfa'ya gitmesi ile, resmî mani ve müdahalelere rağmen bu arzusu tahakkuk etmiştir.

Alıntı sahibi ""ahmetsaid""

bu yakışıksız ifadelerinizi gençliğinize ve cemaat muhabbetinize veriyorum.
biz bu kadar hakereti hak edecek kadar yanlış bir şey demedik.
bundan öte bir şey demedik.

yakışıksız ifade dediklerin hakettiğin cevaplardır. belliki hoşuna gitmeyen şeyleri kabullenemeyen tavırların var. benim cemaat muhabbetim yoktur. cemaatlere muhabbetim vardır. risale-i nur davam vardır. siz- bu- şu- o diye ayrımcılık yoktur. herkesi sevmek, kucak açmak gibi bir kavram vardır. bu herkesi sayarken seni de dahil etmek isterdim ama efendimiz (s.a.v.) ayrımcılık yapan bizden değildir diyor. sende o ayrıcılığı yapanlardansın. hocaefendi ben nurcuyum ifadesi geçen cümlesi yokken bile siz nurcudur değildir cart curt ettiniz. hizmet ehillerini siz kabul etseniz de etmeseniz de onlar rıza-i ilahi için çalışırlar. onlar risale-i nuru okuyup anlamak için çaba sarfederler. senin gibi bizdendir bizden değildir tartışmasını yapmazlar. ben risale-i nurlara aşığım.. ona uyan, onu tatbik eden ona talebe olmayı hak kazanır. siz isteseniz de istemeseniz de... bu talebedir - değildir selahiyeti size verilmemiş.. risale-i nurlar sadece sizin tekeliniz değil..

belki bu bilgiler sizi risale-i nur talbesi yapar
Risâle-i Nur 'la meşguliyet beş cihetle ibadettir.

Sadakat ve kanaatle Risale-i Nur dairesine giren, imanla kabre gireceğine gayet kuvvetli senetler var

sen risale-i nurlara talebe olunca gel tekrar konuşalım. bilmem ki şirketi maneviye denilen ortamın tekeli sende ne gezer.

26

03.05.2005, 10:17

Alıntı sahibi ""ahmetsaid""

Alıntı

ya arkadaşlar hakkınızı helal edin.sadece konuya takviye olsun diye bir alıntı yollamıştın sanırım ortamın biraz gerilmesine vesile oldum..Yanlız şundan anlaşılıyorki zaman geçtikçe ihlas azalıyor,dışarıyla uğraşcak yerine içeriyle uğraşmak gibi bir vesveseye kapılmışız..birbirmizle kucaklaşmak yerine ve dışarda binlerce küfür içinde yüzen insana birşeyler anlatmak yerine Resmen ve alenen şeytan göz boyayıp bizi birbirmize düşürerek meşgul ediyor ve kazanılmış ihlas birikimlerinide hiççç çaktırmdan götürüyor...Daha önceden forumu sık takp eder fakat pek katılmıyordum geçenki alıntı dışında yani bir nevi dışardan bir gözlemci gibiydim; davayı değil genelde forumdaki münazaralarda nefsimizi besliyoruz..tarafgirlikle dönülmez bir yola giriyoruz...Kaynağımız Risale-i Nur olmalı..Nefis ve şeytan açıklarımızı çok iyi bilip ordan saldırıyor..Allah yardımcımız olsun..
Abilerim lütfen bir silkelenip düşünmemiz lazım hedefimiz ne !!! hedefimiz sen şusun ben buyummu ? yoksa iman ve kurturılacak binlerce imanmı ??

btokgoz kardeşim;
sizin iyiniyetinizden şüphem yok.
fakat şu forumdaki konulara dikkat ederseniz en çok tartışma Fetullah Hocaefendi ile ilgili konularda olmuş. Bu nedenle bir çok konuyu kilitlemek zorunda kaldık.
sizin yazınızda şikayet ettiğiniz konuya bizzat Hocaefendi yi seven kardeşler vesile oluyorlar. bu duruma dikkat etmek lazım
saygılar


ya seni anlamak için çaba sarfediyorum sen hala kısır döngü içindesin. bak şu yazıyıda sen yazdın. kendi kendini tekzib ediyorsun. önce "hadisleri farklı yöne çekerek mantıksız görüşler ortaya koyuyorsunuz"diyorsunuz sonra iyi niyetten bahsediyorsun.

27

03.05.2005, 10:29

Değerli alperdini kardeşim;

bizim kimsenin nur talebeliğini teşhis ve tespit etme hakımız yok.
ancak Hocaefendi kendisi olmadığını beyan ediyor.

biz de bu görüşü naklettik.
Biz Hocaefendiye saygı duyuyoruz.
büyük bir cemaati var.
kendi prensipleri doğrultusunda ıslami hizmet yapıyor.
Bu noktada Risale-i Nuru da okuduğu gözüküyor.

ama ilginçtir bizzat kendisi
"Ben Nurcu değilim" diyor.

şimdi biz ısrarla
"Hocam siz nurcusunuz" mu diyelim.
bu kişilik haklarına saygısızlık olur.

saygılar

28

03.05.2005, 10:34

Alıntı

ya seni anlamak için çaba sarfediyorum sen hala kısır döngü içindesin. bak şu yazıyıda sen yazdın. kendi kendini tekzib ediyorsun. önce "hadisleri farklı yöne çekerek mantıksız görüşler ortaya koyuyorsunuz"diyorsunuz sonra iyi niyetten bahsediyorsun.

alperdini kardeşim;
btokgoz kardeşimizin yazdığı son yazıyı ben bir ölçüde özür yazısı olarak anladığım için iyi niyeti konusunda ikna oldum. onun için öyle dedim.
ama bu neticeyi değiştirmiyor.
bak görüyorsun tartışma bitmiyor

29

03.05.2005, 11:06

Alıntı sahibi ""ahmetsaid""

Değerli alperdini kardeşim;

bizim kimsenin nur talebeliğini teşhis ve tespit etme hakımız yok.
ancak Hocaefendi kendisi olmadığını beyan ediyor.

biz de bu görüşü naklettik.
Biz Hocaefendiye saygı duyuyoruz.
büyük bir cemaati var.
kendi prensipleri doğrultusunda ıslami hizmet yapıyor.
Bu noktada Risale-i Nuru da okuduğu gözüküyor.

ama ilginçtir bizzat kendisi
"Ben Nurcu değilim" diyor.

şimdi biz ısrarla
"Hocam siz nurcusunuz" mu diyelim.
bu kişilik haklarına saygısızlık olur.

saygılar


o zaman buyur şuna bir ifade ver bakalım. mademki birinin sözü senet ise buyur abicim sana bu konudan yaklaşayım. amacım seni imtihan edip ilzam etmek değil. sadece şu cümleden çıkardığın ders nedir.

"Ben, kendimi seyyid bilemiyorum. Bu zamanda nesiller bilinmiyor. Halbuki âhir zamanın o büyük şahsı, Âl-i Beyt'ten olacaktır. Gerçi manen ben Hazret-i Ali'nin (R.A.) bir veled-i manevîsi hükmünde ondan hakikat dersini aldım ve Âl-i Muhammed Aleyhisselâm bir manada hakikî Nur şakirdlerine şamil olmasından, ben de Âl-i Beyt'ten sayılabilirim;"
barla lahikası 204.mektup... buyur..

30

03.05.2005, 11:31

hocaefendi cı ve cu ile kendisini ve sevenlerini ifade etmeyi uygun bulmuyor diye...

yanlış tespitlere ve yanlış ithamlara ve yanlış yaklaşımlara ve yanlış cümlelere yanlış ifadelere gerek yok...

benim üstadı sevmeme vesile olan hocaefendidir allah şahit...

o üstaddan üstad diye bahsetmeseydi...

üstada üstad deme fırsatı bulamayabilirdim..

hizmetten değilim ama hizmettekiler kadar sevgim saygım vardır hocaefendiye...

ne gereği var...

her şey düzeldide hocaefendi mi kaldı eleştirilecek...

gerek yok allah risale-i nurun ucundan tutan herekesden razı olsun...

31

03.05.2005, 11:48

29.Mektub ,

Alıntı

Beşinci Desise-i şeytaniye: Ehl-i dalaletin tarafgirleri, enaniyetten istifade edip, kardeşlerimi benden çekmek istiyorlar. Hakikaten insanda en tehlikeli damar, enaniyettir ve en zaîf damarı da odur. Onu okşamakla, çok fena şeyleri yaptırabilirler. Ey kardeşlerim! Dikkat ediniz; sizi enaniyette vurmasınlar, onunla sizi avlamasınlar. Hem biliniz ki: şu asırda ehl-i dalalet eneye binmiş, dalalet vadilerinde koşuyor. Ehl-i hak, bilmecburiye eneyi terketmekle hakka hizmet edebilir. Ene'nin istimalinde haklı dahi olsa; mâdemki ötekilere benzer ve onlar da onları kendileri gibi nefisperest zannederler, hakkın hizmetine karşı bir haksızlıktır. Bununla beraber etrafına toplandığımız hizmet-i Kur'aniye, ene'yi kabul etmiyor. "Nahnü" istiyor. "Ben demeyiniz, biz deyiniz" diyor. Elbette kanaatınız gelmiş ki, bu fakir kardeşiniz ene ile meydana çıkmamış. Sizi enesine hâdim yapmıyor. Belki, enesiz bir hâdim-i Kur'anî olarak kendini size göstermiş. Ve kendini beğenmemeyi ve enesine tarafdar olmamayı meslek ittihaz etmiş. Bununla beraber, kat'î deliller ile sizlere isbat etmiştir ki: Meydan-ı istifadeye vaz'edilen eserler, mîrî malıdır; yani Kur'an-ı Hakîm'in tereşşuhatıdır. Hiç kimse, enesiyle onlara temellük edemez! Haydi farz-ı muhal olarak ben enemle o eserlere sahib çıkıyorum, benim bir kardeşimin dediği gibi: Mâdem bu Kur'anî hakikat kapısı açıldı, benim noksaniyetime ve ehemmiyetsizliğime bakılmayarak, ehl-i ilim ve kemal arkamda bulunmaktan çekinmemeli ve istiğna etmemelidirler. Selef-i sâlihînin ve muhakkikîn-i ulemanın âsârları, çendan her derde kâfi ve vâfi bir hazine-i azîmedir; fakat bazı zaman olur ki, bir anahtar bir hazineden ziyade ehemmiyetli olur. Çünki hazine kapalıdır; fakat bir anahtar, çok hazineleri açabilir. Zannederim ki, o enaniyet-i ilmiyeyi fazla taşıyan zâtlar da anladılar ki: Neşrolunan Sözler, hakaik-i Kur'aniyenin birer anahtarı ve o hakaiki inkâr etmeye çalışanların başlarına inen birer elmas kılınçtır. O ehl-i fazl ve kemal ve kuvvetli enaniyet-i ilmiyeyi taşıyan zâtlar bilsinler ki; bana değil, Kur'an-ı Hakîm'e talebe ve şakird oluyorlar. Ben de onların bir ders arkadaşıyım. Haydi farz-ı muhal olarak ben üstadlık dava etsem, mâdem şimdi ehl-i îmanın tabakatını, avamdan havassa kadar, maruz kaldıkları evham ve şübehattan kurtarmak çaresini bulduk; o ulema ya daha kolay bir çaresini bulsunlar veyahut bu çareyi iltizam edip ders versinler, tarafdar olsunlar. Ulema-üs sû' hakkında bir tehdid-i azîm var. Bu zamanda ehl-i ilim ziyade dikkat etmeli. Haydi farzetseniz ki, düşmanlarımızın zannı gibi ben, benlik hesabına böyle bir hizmette bulunuyorum. Acaba dünyevî ve millî bir maksad için, çok zâtlar enaniyeti terkedip, firavun-meşreb bir adamın kemâl-i sadakatla etrafına toplanıp, şiddetli bir tesanüdle iş gördükleri halde; acaba bu kardeşiniz, hakikat-ı Kur'aniye ve hakaik-i îmaniye etrafında, kendi enaniyetini setretmekle beraber, o dünyevî komitenin onbaşıları gibi, terk-i enaniyetle hakaik-i Kur'aniye etrafında bir tesanüdü sizden istemeye hakkı yok mudur? Sizin en büyük âlimleriniz de, ona "Lebbeyk" dememesinde haksız değil midirler?

Kardeşlerim, enaniyetin işimizde en tehlikeli ciheti, kıskançlıktır. Eğer sırf lillah için olmazsa, kıskançlık müdahale eder, bozar. Nasılki bir insanın bir eli, bir elini kıskanmaz ve gözü, kulağına hased etmez ve kalbi aklına rekabet etmez. Öyle de: Bu heyetimizin şahs-ı manevîsinde herbiriniz bir duygu, bir âza hükmündesiniz. Birbirinize karşı rekabet değil, bilakis birbirinizin meziyetiyle iftihar etmek, mütelezziz olmak bir vazife-i vicdaniyenizdir.

Bir şey daha kaldı, en tehlikesi odur ki: ıçinizde ve ahbabınızda, bu fakir kardeşinize karşı bir kıskançlık damarı bulunmak, en tehlikelidir. Sizlerde mühim ehl-i ilim de var. Ehl-i ilmin bir kısmında, bir enaniyet-i ilmiye bulunur. Kendi mütevazi de olsa, o cihette enaniyetlidir. Çabuk enaniyetini bırakmaz. Kalbi, aklı ne kadar yapışsa da; nefsi, o ilmî enaniyeti cihetinde imtiyaz ister, kendini satmak ister, hattâ yazılan risalelere karşı muaraza ister. Kalbi risaleleri sevdiği ve aklı istihsan ettiği ve yüksek bulduğu halde; nefsi ise, enaniyet-i ilmiyeden gelen kıskançlık cihetinde zımnî bir adâvet besler gibi, Sözler'in kıymetlerinin tenzilini arzu eder tâ ki kendi mahsulât-ı fikriyesi onlara yetişsin, onlar gibi satılsın. Halbuki bilmecburiye bunu haber veriyorum ki:

"Bu dürûs-u Kur'aniyenin dairesi içinde olanlar, allâme ve müçtehidler de olsalar; vazifeleri -ulûm-u îmaniye cihetinde- yalnız yazılan şu Sözler'in şerhleri ve izahlarıdır veya tanzimleridir. Çünki çok emarelerle anlamışız ki: Bu ulûm-u îmaniyedeki fetva vazifesiyle tavzif edilmişiz. Eğer biri, dairemiz içinde nefsin enaniyet-i ilmiyeden aldığı bir his ile, şerh ve izah haricinde birşey yazsa; soğuk bir muaraza veya nâkıs bir taklidcilik hükmüne geçer. Çünki çok delillerle ve emarelerle tahakkuk etmiş ki: Risale-i Nur eczaları, Kur'anın tereşşuhatıdır; bizler, taksim-ül a'mal kaidesiyle, herbirimiz bir vazife deruhde edip, o âb-ı hayat tereşşuhatını muhtaç olanlara yetiştiriyoruz!.."


32

03.05.2005, 11:54

Alperdini kardeşim;
Kalp kırmaya muhabbet ediyorsan, benden yardım iste. Forumda tek adam bırakmayıncaya kadar yardım edeyim sana. ahmetsaid abi senin baban yaşında. Yazdıklarına üzüldüm. Sırf bu yüzden foruma geri döndüm, yoksa öss den sonrasını bekleyecektim.

Bizim (en azından benim) hoca efendi hakkında kısa ve net görüşümüz şu:
Kendisini cemaat lideri ve hizmet ehli görüyoruz. Nur talebesi görmüyoruz. Ama risalelerle alakasız da görmüyoruz. Hoca efendinin değişik bir konumu var. Yaptığı hizmetleri de inkâr etmiyoruz, ama siz hasenat ve seyyiat tartımına zorluyorsunuz bizi. Biz hoca efendiyle hizmet düsturları konusunda anlaşamıyoruz. Yaptığı bazı şeyleri beğenmiyoruz, beğenmeme hakkımız da var.

Vakit gazetesinden alıntı yapmıştım zamanında, orada sanırım Abdulkadir Badıllı abinin yazdıklarıydı, onları bir okuyun.

Umarım kimsenin kalbini kırmak zorunda kalmam...

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

33

03.05.2005, 11:58

selamın aleykum

kardeşler bence de bu tartışmaya ne gerek var onu ben anlamış deilim..bu forumda o kdar tartışıldı sonuç varmı? yok..yani biz bunlarla vakit geçirmeyelim derim...Ben de hocaefendi yi çok seviyorum risaleleri de onların cemaatten tanıdım..yani dersane de ...Allah razı olsun...selametle
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

34

03.05.2005, 12:35

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""

Alperdini kardeşim;
Kalp kırmaya muhabbet ediyorsan, benden yardım iste. Forumda tek adam bırakmayıncaya kadar yardım edeyim sana. ahmetsaid abi senin baban yaşında. Yazdıklarına üzüldüm. Sırf bu yüzden foruma geri döndüm, yoksa öss den sonrasını bekleyecektim.

Bizim (en azından benim) hoca efendi hakkında kısa ve net görüşümüz şu:
Kendisini cemaat lideri ve hizmet ehli görüyoruz. Nur talebesi görmüyoruz. Ama risalelerle alakasız da görmüyoruz. Hoca efendinin değişik bir konumu var. Yaptığı hizmetleri de inkâr etmiyoruz, ama siz hasenat ve seyyiat tartımına zorluyorsunuz bizi. Biz hoca efendiyle hizmet düsturları konusunda anlaşamıyoruz. Yaptığı bazı şeyleri beğenmiyoruz, beğenmeme hakkımız da var.

Vakit gazetesinden alıntı yapmıştım zamanında, orada sanırım Abdulkadir Badıllı abinin yazdıklarıydı, onları bir okuyun.

Umarım kimsenin kalbini kırmak zorunda kalmam...

ahmedsaid abimiz babam yaşında olunca hata yapma hakkı olmamış mı oluyor. benim ilk hocam hocaefendidir. risale-i nurları onun tahşidatı ile tanıdım. görüş farklılığı olmasaydı bütün cemaatler bir safta toplanabilirdi. hocam bana bütün cemaatlere mensub olanlara ve cemaat liderlerine muhabbet beslememizi söylerdi. ben sizin hocaefendiyi nur talebesi görüp görmemenize bakmıyorum. sizin "enfes" bir yazıyı nazaran hocaefendiye yüklediğiniz manaya bakıyorum. bu mananın oluşumuna destek verenlerden biride ahmedsaid abi(babam yaşında olmasına hürmeten abi diyorum.), eğer davayı tam kavrasaydı ne hocaefendi nede başka birisini bu davaya alet etmezdi. üstadı üstad kabul ettik ve müellifi olduğu kitabı kaynak kabul ettik. risale-i nur hakkındaki bir yazı için seninde ahmedsaid abiye destek mahiyetindeki tutumunu dava mevzularını iyi benimseyemediğinizi öğretti. gerçi sizleri baz alarak cemaate veya gruba bir söz söylemek gibi kabahate düşmeyeceğim. benim hocam şu an için risale-i nurlardır. ama onu tanımama vesile olan hocaefendiyide sizlerin tepkinize rağmen söküp atmam, atmayacağımda. her ne kadar soruma cevap verilmemiş olsada, ahmed said abimizden o sorduğum sorunun ne ifade ettiğini bekliyorum.

ayrıca maksadım kalp kırmak da değil. ahmedsaid abi ikidir bana bu şekilde bir davranışı var. buraya gelme amacımı daha öncede belirttim tekrar belirteyim. burada risale-i nurları ifadelerini makale bazında yazan abiler bekliyordumki tartışmalara körük tutanlarda var. sessiz kalınması gereken yerlerde konuşulursa sonuçlar vahim olabilir. bir yazıki hala benim gözümde enfes bir yazı, o yazıdan yola çıkarak geldiğimiz duruma bak. azcık risale-i nurlara aşkınız olsaydı o yazıdan çok şey çıkartmak gerekirdi. sadece o yazı için sayfalar dolusu makale yazılabilirdi. ama siz baştan bakış açınızı belirttiniz.

benim kalbim bir kere kırıldı. ikinci defa kırılmak gibi bir durum söz konusu değildir. bundan evvel sizlere karşı çok güzel muhabbetim vardı. artık bir kaç kişiye istinaden bu muhabbetimde de kırılma oldu. ve ben bu tavırlarınıza gönül koymuş durumdayım.

35

03.05.2005, 12:36

Akşam cevap yazacağım inş.

36

03.05.2005, 12:57

Değerli arkadaşlar;
bazı kardeşlerimiz nurları tanıma şekillerinden dolayı minnet duygularını dile getirdiler. buna saygı duyuyoruz.
fakat bu durum ile müzakere ettiğimiz konu farklı.
burada ben asla ki Hocaefendi için kırıcı bir söz söylemdim.
söylemem de.
ama sadece Hocaefendiye ait bir iki cümle naklettim.
buna da kimse yanlış demedi.
abdülkadir kardeşim;
burada benim şahsımı rencide edici bir şey yok.
hem ben de o kadar yaşlı değilim yahu....
alperdini kardeşin son yazdığı konuyu açıklamak gerekirse:
kendisi o enfes yazıdan söz ediyor.
ben de diyorum ki bu sözlerin tamamen Hocaefendiye ait olduğu şüpheli.
çünkü o "enfes" diye tabri edilen yazı(Ki öyle olduğu doğrudur. o yazı güzel bir yazıdır) içinde sadeleştirme konusunda Hoacefendiye ait fikirler geçiyor. Ve burda Hocamız sadeleştirmeye karşı olduğu anlaşılıyor.
ama ben bizzat okudum. bir gazetedeki röportajında "ılk sadeleştiremeye ben başladım. fakat bazıları karşı çıkınca vazgeçtim" manasında sözler söyledi Hocaefendi.
bu noktada o "enfes" yazı hakkında ben de tereddütler oluştu. bu nedenle itirez ettim. Yoksa yazı gerçekten güzel. Yazının içeriğine değil itirazım.



sizin naklettiğiniz hususa gelince:

Alıntı

"Ben, kendimi seyyid bilemiyorum. Bu zamanda nesiller bilinmiyor. Halbuki âhir zamanın o büyük şahsı, Âl-i Beyt'ten olacaktır. Gerçi manen ben Hazret-i Ali'nin (R.A.) bir veled-i manevîsi hükmünde ondan hakikat dersini aldım ve Âl-i Muhammed Aleyhisselâm bir manada hakikî Nur şakirdlerine şamil olmasından, ben de Âl-i Beyt'ten sayılabilirim;"

Buradaki ifade Mehdi ile alakalıdır.
Üstad Hz.leri Mehdi olup olmadığı hususunda tevilli bir ifade kullanıyor. Dikkat edilirse burada Mehdi olduğuna veya olmadığına dair kesin ve net bir ifade yok. Bu mesele ile nurcu olup olmadığına dair bir mesele arasında bağlantı kurmak da çok zor. Çünkü Mehdi makamı tektir ve açıkça ilanı yasak ve sorumluluk gerektirir. ışte Üstad hz.leri de böyle bir durumda Mehdi olduğuna dair bir fikri açıkça ne kabul, ne de red ediyor.
fakat nurculuk makamı ve makamları geniştir. nurculuğu ilan etmenin de bir mahsuru yoktur.
saygılar

37

03.05.2005, 13:08

eyvallah abicim. bak bazı konularda anlaşmaya başladık. şimdi konuyu değişik bir yerden ele alacağım. oradaki "ben, kendimi seyyid bilemiyorum" sözü aslında bir tevazudan ibaret diye anlıyorum.

ama biz biliyoruz ki, müceddidler seyyiddir. eğer üstad müceddid "seyyyid bilemiyorum" diyorsa burada çok acip bir durum oluyor. bende bu durumu şuna yoruyorum

üstad hz.leri çok büyük işlerin olmasına vesile olmuş. ama, o bu işleri kendincede büyük görmemiş. ve görmediğinden dolayıda "kendimi seyyid bilemiyorum" diye izah etmiş olabileceğini düşünüyorum. buna istinaden orada sarfettiği cümleyi ben "tevazu" olarak yorumluyorum.

vel hasıl... aynı şekilde hocaefendiyide nurcu değilim demesine iki sebep buluyor ve yorumluyorum.

birincisi :tevazu olarak yorumluyorum
ikincisi : cı - cu ekini sevmiyor. fetullahcı diyenlere kızıyor.

sizin yorumunuzu alalım.

oNUR

Stajyer

Mesajlar: 142

Konum: Istanbul

Meslek: Öğrenci

  • Özel mesaj gönder

38

03.05.2005, 13:24

Yeni Asya veya Nesil veya başka eserlerde tamamen Risale-i Nur endeksli ifadeler bilgiler vardır. Fakat Sonsuz Nur Kırık Testi vb. kitaplarda Fethullah Gülen'in sohbeti vardır ve aleni şekilde Risale-i Nur'dan kendince bi biktar bahsetmiştir. Eğer hizmetimiz Rısale-i Nur hizmeti ise 100sayfada bir risaleden bahsetmek mi doğru olan?Üstad böyle mi olmasını tavsiye etmiş bize.
Bence sorunun sebebi farklı...O da bana kalsın.
ıhya-yı din, ihya-yı millettir. Hayat-ı din, nur-u hayattır.

39

03.05.2005, 13:29

Alıntı sahibi ""oNUR""

Yeni Asya veya Nesil veya başka eserlerde tamamen Risale-i Nur endeksli ifadeler bilgiler vardır. Fakat Sonsuz Nur Kırık Testi vb. kitaplarda Fethullah Gülen'in sohbeti vardır ve aleni şekilde Risale-i Nur'dan kendince bi biktar bahsetmiştir. Eğer hizmetimiz Rısale-i Nur hizmeti ise 100sayfada bir risaleden bahsetmek mi doğru olan?Üstad böyle mi olmasını tavsiye etmiş bize.
Bence sorunun sebebi farklı...O da bana kalsın.


bir gün sizde o manevi havaları teneffüs eder, sizde kainatın efendisine atfen bir kitap neşreder, sizde her sayfasına risale-i nurdan damlalar koyarak tezyin edersiniz. o insanın manevi havasını teneffüs edemediğimiz için senin soruna net bir cevap veremiyorum.

40

03.05.2005, 13:30

alperdini kardeşim;

izah tarzınız makul.
olabilir.
ben perdelemeden dolayı, siz tevazudan diyorsunuz.
mümkün.
ama Üstad Hz.leri o perdeli sözleri(ya da tevazulu sözleri) Mehdi konusunda yapıyor.

Alıntı

Halbuki âhir zamanın o büyük şahsı, Âl-i Beyt'ten olacaktır.
sözü Mehdi yi tanımlar. Müceddit sıfatını değil.

bu noktada siz "nurcu değilim" lafzını da böyle bir tevazu hali içinde yorumlamışsınız.
Peki;
"Hocaefendi Üstad'ı Mehdi, talebelerini de Mehdi'nin askerleri olarak görüp böyle bir tevazu gösteriyor ise, kabul..."
ne dersiniz?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir