Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

25.04.2005, 10:25

23,sözden bikaç damla

küfür, böyle mahiyyet-i insânîyyeyi yıkar, elmastan kömüre kalbeder

îmân tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dâreyni iktiza eder.

insânın vazife-i fıtriyyesi; taallümle tekemmüldür, dua ile ubûdiyyettir.

Demek insân bu âleme ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir. Mâhiyet ve istidad itibariyle herşey ilme bağlıdır. Ve bütün ulûm-u hakikîyyeyyenin esası ve madeni ve nuru ve ruhu; Mârifetullahtır ve onun üss-ül esası da ıman-ı Billâhtır.
Hem insân, nihayetsiz acziyle nihayetsiz beliyyata maruz ve hadsiz a'danın hücumuna mübtelâ ve nihayetsiz fakrıyla beraber nihayetsiz hâcâta giriftar ve nihayetsiz metâlibe muhtaç olduğundan, vazife-i asliyye-i fıtriyyesi, îmândan sonra “dua”dır.
Dua ise, esas-ı ubûdiyyettir. Ubudiyyet ise, hâlisen livechillâh olmalı. Yalnız aczini izhar edip, dua ile O’na iltica etmeli. Rubûbiyyetine karışmamalı. Tedbiri O’na bırakmalı. Hikmetine itimad etmeli.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir