Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

04.03.2005, 18:58

Kur'an'ın 33 ayetinin risalelere işaret etmesi

selamun aleyküm
kardeşler bir şey soracaktım.
Kur'an'ın risalelere işaret eden 33 ayeti hangileridir ve nasıl işaret etmişlerdir.
Allah'a emanet olasınız.

2

04.03.2005, 20:27

ve aleykümüsselam,

Sorunuzun cevabı birazcık (!) uzun. 1.şua'ya bakarsanız beni daha iyi anlarsınız.

3

05.03.2005, 10:28

evet bana 1.şuaya bak dediler ama öncelikle bende risaleler yok ve taktir edersiniz ki risaleler osmanlıca, sizden türkçe olarak cevap gelirse sevinirim yok eğer gelmesse dediğinizi yapacağım.

4

05.03.2005, 10:45

www.yeniasya.org.tr 'den okuyabilirsiniz.

Siz indirene kadar kısa bir süreliğine bütün külliyatın tek dosya halini host ediyorum. Hosting imkanım kısıtlı, indirme işleminiz bitince bana haber verin kaldırayım netten.

ındirmek için tıklayın...

5

07.03.2005, 09:23

abicim verdiğin linkten indirdim fakat ya benim bilgisayardan ya da senin linkten dolayı "bu programda bir hata oluştu kapatılacak" falan diyor. neyse ben bir arkadaştan şuaları aldım ve biraz baktım fakat üstadın ayetlerin mealini vermemesi ve ayet numaralarını vermemesi dolayısıyla hangi ayetler olduğunu bilmediğimden bir ilişki kuramadım, o ayetlerin hangi ayetler olduğunu yazarsanız ona göre tekrar okurum.
selamun aleyküm

6

07.03.2005, 09:27

ve aleykümüsselam,

sizin aldığınız şualar belki Sözler basımın falandır. Onda meâller olmayabilir. Yeni Asya neşriyatta meâller vardır. Bir sürü ayet ve ayet kısımları var, onları tek tek yazmak zor.

7

07.03.2005, 13:42

değerli izzettin kardeşim;

Risale-i Nurdaki 1.şua adlı eserde 33 ayet-i kerimenin Risale-i Nura ve Üstad Bediüzzaman Hz.lerine işari noktadan baktığı hususunda bir tefsir yapılmıştır. 1. şuaya işari bir tefsir denilebilir.

aslında bu tür bir tefsir yazmak ve neşretmek oldukça zor, sıkıntılı ve manevi mesuliyeti büyüktür.
zaten Üstad Hz.leri de bu durumu açıkça ifade eder.
Bir ölçüde kendi iradesi dışında bu eserin yazdırıldığını söyler.

yazıldığı zaman ve zemine bakarsak bu açıkça görülür.
zira 1. şua Eskişehir haishanesinde, Üstad ve Talebeleri idamdan yargılandığı bir zamanda, Üstadın çok hasta olduğu bir zeminde yazılmıştır.

zaten bazı parlak risalelere bakarsak Üstad ağır hasta iken yazmıştır.

Birinci şuadan kısaca bahsedecek olursak:
Başta Nur Suresi, Hud suresi, ıbrahim suresi olamk üzere muhtelif surelerden 33 adet ayet tefsiri, ebced hesabı da kullanılarak tefsri edilmiştir.

burada genel olarak Risale-i Nurun çıkış zamanı, hizmet süresi, Nur talebelerinin mahiyeti, Risale-i Nurun hizmet tarzı gibi mühim hususlara Kuran'ın işaretleri izah ve tefsir edilmiştir.

oradaki ayetler arapçadır, ama tefsir türkçe yazılmıştır.
Yeni Asya Neşrieyata ait bir şualar kitabını temin ederseniz rahatlıkla okuyabilrisiniz.

ya da www.yeniasya.org.tr adresinden ulaşmanız mümkün.

saygılar

8

01.05.2011, 12:54

BİRİNCİ ŞUA (Şualar, Sayfa 589)



İki acîp suale karşı defaten hatıra gelen garip cevaptır.

Birinci sual: Denildi ki: "Fâtiha ve Yâsin ve hatm-i Kur’ânî gibi okunan virdler, kudsî şeyler, bazen hadsiz ölmüş ve sağ insanlara bağışlanıyor. Halbuki böyle cüzî bir tek hediye ân-ı vâhidde hadsiz zatlara yetişmek ve herbirisine aynı hediye düşmek, tavr-ı aklın haricindedir."

Elcevap: Fâtır-ı Hakîm nasıl ki unsur-u havayı kelimelerin berk gibi intişarlarına ve tekessürlerine bir mezraa ve bir vasıta yapmış. Ve radyo vasıtasıyla bir minarede okunan ezan-ı Muhammedî (a.s.m.) umum yerlerde ve umum insanlara aynı anda yetiştirmek gibi; öyle de, okunan bir Fâtiha dahi, meselâ umum ehl-i iman emvâtına aynı anda yetiştirmek için hadsiz kudret ve nihayetsiz hikmetiyle mânevî âlemde, mânevî havada çok mânevî elektrikleri, mânevî radyoları sermiş, serpmiş, fıtrî telsiz telefonlarda istihdam ediyor, çalıştırıyor. Hem nasıl ki bir lâmba yansa, mukabilindeki binler aynaya, her birine tam bir lâmba girer. Aynen öyle de, bir Yâsin-i Şerif okunsa, milyonlar ruhlara hediye edilse, her birine tam bir Yâsin-i Şerif düşer.

İkinci sual: Şiddetle ve âmirâne denildi ki: "Sen Risale-i Nur’un makbuliyetine dair Hazret-i Ali (r.a.) ve Gavs-ı Âzam (r.a.) gibi zatların kasidelerinden şahitler gösteriyorsun. Halbuki, asıl söz sahibi Kurân’dır. Risale-i Nur, Kur’ân’ın hakikî bir tefsiri ve hakikatinin bir tercümanı ve meselelerinin bürhanıdır. Kur’ân ise, sair kelâmlar gibi kışırlı, kemikli ve şuuru hususî ve cüzî değildir. Belki Kur’ân, umum işârâtıyla ve eczasıyla ayn-ı şuurdur, kışırsızdır; fuzulî, lüzumsuz maddeleri yoktur. âlem-i gaybın tercümanıdır. Sözler hakkında söz onundur. Görelim o ne diyor?"

Devamı için bakınız: http://www.risaleinurenstitusu.org/index…Sualar&Page=589
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir