Muhabbet Fedâileri

Bediüzzaman'ın yaptığı irşad ve tebliğ faaliyetlerinin yeri ve zamanı yoktur. O, tebliğ ve irşad adına talebe okutur, va'zü nasihat eder, gerektiğinde harp meydanlarında mücahitlerin önünde, silah elde düşmanla yaka-paça olup savaşır, esarette düşman kumandanına karşı koyup, idam sehpasında onu düşündürür ve insafa getirir. Bir taraftan şarkî Anadolu'da aşiretler arasında seyahatle onlara ahlâkî ve imanî dersler ve öğütler verirken, diğer taraftan şam'da allâmelere ıslâm dünyasının günü ve geleceği, problemleri ve onları çözüm yolları adına en keskin ve isâbetli görüş ve teşhislerini aktarır. Meşrutiyet zamanında meclis-i Meb'ûsana hitâbesi ve gazetelerdeki makaleleriyle Kur'an'ın kudsî hakîkatlerini haykırır ve bu görüşlerini Divân-ı Harb-i Örfî'de de korkusuzca dile getirir. Doğuda bir üniversite açmak için, hem padişahı, hem de Ankara hükümetini razı eder. Meclis'te korkusuzca milletvekillerine hakkı tavsiye eder, hapishaneyi Medrese-i Yûsufiyye'ye çevirip, dışarıdaki talebelerine mektuplar yazarak onlara yol gösterir. En önemlisi çok zor şartlar altında Risâle-i Nur'u te'lif edip ve daha hayatında iken yazdığı Risâleleri dünyanın değişik yerlerine gönderir... Hülasa irşad ve tebliğ, Bediüzzaman'ın hayatının bütününü içine alır.

Bediüzzaman, hem halk kitleleri arasında, hem de münevver tabaka içinde sürekli irşadlarına devam etmiş, sınıflar arasında bir ayırım gözetmeden her gruba anlayabileceği seviyede hitap etmiştir. Dolayısıyla yazdığı eserlerde de muhataplarından kimseyi ihmal etmemiştir. Eserlerini okuyan avam, havâs ve havâssu'l- havâssa kadar herkes kendi seviyesine göre istifade etmiş ve etmektedir. (Alıntı)

Risâle-i Nur’a âit dâvâ ve îtiraz, cüz’î bir hâdise ve şahsî bir mesele değil ki, çok ehemmiyet verilmesin. Belki bu milleti ve memleketi ve hükûmeti ciddî alâkadar edecek ve dolayısıyla âlem-i ıslâmın nazar-ı dikkatini ehemmiyetli bir sûrette celb edecek bir küllî hâdise hükmünde ve umûmi bir meseledir.
şuâlar, s. 237.

ı'lem eyyüh'el-aziz!

Davanı ve meşrebini iyi bilmezsen, bunun da ötesinde usül, adab, kavl-i leyyin bilmezsen yararın ötesinde belki zarar verirsin. (Ben malum konularda kızıyorum, yitiriyorum kendimi, nefsim bundan uzak değil)

1- Hizmet merşebini -gazete gibi değil, anlayarak- bir kaç kere hatmet.
2- Risalelerde derinleşmeye bak, okudukça buradaki bir abinin deyimiyle -zorlansan da- "perdeler açılmaya başlar".
3- Kavl-i leyyin kullan, yalnız üstüne vardıklarında yazılarıyla, hak bir mesele ise geri adım atma, korktu zannetmesinler, sağlam dur. Kelimeleri özenle seç, tahrik edicilerden uzak durmaya çalış, anlattığın meseleye göre kelimelerde dikkatli ol, yanlış anlama ve meyillere meydan verme.

Hassas bir mesele ise yazmadan önce internetten araştır, değişik kaynakları da oku. Risaleden de araştır. Bazı websitelerinde risaleler indexlere göre diziliyor, "Konulara göre", "şahıslara göre", "Esma-i ılahiye göre diye sıralamışlar, savunduğun konuyla ilgili risalelerden sair yerleri, bul, oku. Bir de istişare et başka nurcularla gerektiğinde.

şimdi aklıma bunlar geldi, hizmette deneyimli nurcu abilerimizin anlatacakları önemli meseleler de vardır burada. Ben başka forumlarda takılmayı pek tasvip etmiyorum, biraz ayıp olacak ama, bazen "ipini koparan" geliyor, niyeti üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Ki bunların arasında mütehayyir bir kısım var ki kendini allame zanneder, meâl ile ahkam keser, halbuki Arapça bilgisi olsa böyle bir cahilliğe kalkışmaz, imam-ı müctehidîn'e dahi saygı göstermez, mutasavvıfları hiç sorma. Ben imam hatiplilerle olmasa da eskiden başkalarında -belki- çok vakit kaybettim, öğrendiğim de olmuştur, mesela ne söylersen damara dokunur, ne söylersen daha yerinde ve uygun olur gibi veya insanların hassas oldukları meseleler falan... Tavsiye 4- Bu forumda takıl huzur içinde, anlatacaksan imam hatiplilere gerçek hayatta anlat, bu internet farklı bir ortam.

oNUR kardeşim;

tecrübelerime dayanarak söylüyorum:
o tür yer ve zeminlerde vakit harcamak boşuna yorulmaktır.

bu nedenle olumlu bir neticeye ulaşman mümkün değil.

zaten Nur mesleğinde farklı cemaat ve grubdaki farklı meşreb sahipleri ile uğraşmak yoktur.

siz o fikirli kardeşlerimizle vakit harcayacağınaza gerçekten ihtiyacı olan kişilere ulaşmaya çalışsanız çok daha iyi olur.

zira dışarıda binlerce insan Kuran nuruna muhtaç bir vaziyette.

saygılar

Hizmet Rehberi olacaktı Hizmet Meşrebi yazmışım,

ve aleykümüsselam, dışarıda (dindarların dışında) neredeyse hiç dini bilgisi olmadığı halde risalelere kalbi daha açık insanlar olabilir. ınşa'Allah tecrübe sahibi abilerle çok takıl ve çok okumaya gayret et. Tecrübeli abiler, mesela Nejat Eren abi ile ıstanbul'daki (Mayıs ya da Nisan ayındaki) konferanstan arabalı vapurla (ıstanbul Bursa ya da Balıkesir hattı olabilir) dönerken kaşla göz arasında nasıl başladığını anlamadığım bir şekilde vapurdaki biriyle muhabbete başladı. Dağtan, çiçekten, böcekten taş atıp muhabbeti başlatmış olablir . Sonra o kişiye gideceği yerdeki büronun adresini vermiş olabilir (hatırlamıyorum tam), ilgilensinler onunla diye, yanımızdaki risalelerden verdi, Küçük Sözler (1,2,3,4,5,6,7,8,9) birisiydi. Bu lafı dolandırıp muhabbet açma işini iyi öğrenmemiz lazım , çok kullanılıyor muhtelif abiler tarafından.

Alıntı sahibi ""ahmetsaid""

oNUR kardeşim;

tecrübelerime dayanarak söylüyorum:
o tür yer ve zeminlerde vakit harcamak boşuna yorulmaktır.

bu nedenle olumlu bir neticeye ulaşman mümkün değil.

zaten Nur mesleğinde farklı cemaat ve grubdaki farklı meşreb sahipleri ile uğraşmak yoktur.

siz o fikirli kardeşlerimizle vakit harcayacağınaza gerçekten ihtiyacı olan kişilere ulaşmaya çalışsanız çok daha iyi olur.

zira dışarıda binlerce insan Kuran nuruna muhtaç bir vaziyette.,



KATILIYORUM..)

saygılar

ben imamhatip mezuyum ama elhamdulah gerek ailem gerek erken yaşta nurlarla tanışmam aynı cemaati solumam o ihl damaraını aldırmadı bana elham..

imamhatiplilieri iyi bilirim ve ihl damarını da.o siteye aylardır giriyorum ama artık azalttım

onlarda ayet ve hadis dışında diğerleri okumanın yada hep okumanın mantıksız oldugu savunurlar kimileri ileri gidip haşa risaleler hakkında ileri geri konuşa biliyorlar okumadan rahat yorum yapabiliyorlar HEP RıSALE Mı BU NE YA haşa diyebiliyorlar..ozelliklede meslek dersi hocalarımız cemaat olayına kulln karşı(istisnalar kaide bozmaz)..

oyusten o damarlı insana Kı ıNTERNET ORTAMINDA bişi yi ispat edemezsin daha çok ene si kabarır...ıLıMDEN GELEN BıR ENANıYET Vardır..

oyusten daha safi temiz ihtiyacı olan kişilerle uğraşamk ilgilenmek daha akıl karıdır..

selametle..

Alıntı sahibi ""insirah""

oyusten o damarlı insana Kı ıNTERNET ORTAMINDA bişi yi ispat edemezsin

Ehl-i dünyanın onlar için bulduğu bir tanım, bir kavram var: "Klavye delikanlısı"

klavye delikanlısı!!!

super tabir