Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

17.08.2010, 14:58

Üstad,Dindar Öğretmenlere Çok Ehemmiyet Verirdi

"Üstadımız, muallimler ziyarete geldiklerinde onlarla çok fazla alâkadar olurdu. 'Şu zamanın dindar bir muallime eski zamanın velileri nazarı ile bakıyorum, çünkü eski zamanda dinî terbiye ebeveyne verilmişti, bu zamanda o vazife muallimlere verilmiş, muallimin iyisi çok iyi, fenası da çok fena.

Çünkü masum çocuklar muallimlerine çok dikkat ederler, âdeta mıknatıs gibi hocalarından ne görürse iyiyi de fenayı da çekerler.

Muallimin iyisi minare başında, kötüsü kuyu dibindedir. Muallimler için ortası yoktur, ya âlay-ı illiyyinde veya esfel-i safilindedirler. Ortası yok' derdi.

...

Gençleri dalâlete düşmekten kurtarıp, hidayet yolunda yürümelerini sağlamak için özellikle öğretmenlere çok büyük vazife düşüyor.


Nur Risâlelerindeki tahkikî iman dersleriyle gençlerin imanlarını kuvvetlendiren, onlara güzel ahlâkı, vatan sevgisini, anne ve babaya itaati, büyüklere hürmet, küçüklere sevgi ve şefkat etmeyi öğreten öğretmenler elbette minarenin tepesindedirler.

Yetmişli yıllarda bir il veya ilçeye tayin olan bir öğretmen, sıfırdan orada bir hizmet başlatır, onlarca gencin mânen kurtuluşuna vesile olurdu. Çoğu hizmet mahallerinin temelini öğretmenler atar, sonradan gelenler bayrağı daha yukarılara taşırdı. Esnaf, memur, emekli ve öğrencilerden meydana gelen hizmet elemanları, o mahaldeki insanlara mânen nokta-i istinat olurdu.

Maddî ve mânevî imkânların geliştiği zamanımızda bu tarz hizmetlere daha fazla ihtiyaç var. Çünkü, teknolojik vasıtalar âdetâ gençliği yutuyor. Haram keyif ve eğlencelere sürüklüyor.

Halbuki, Üstadın dediği gibi “Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var.” Günahın nihayeti inkâra kadar gidebilir. Günahlara bulanmış ve tiryaki olmuş insanları kurtarmanın bir tek yolu var. O da, haram lezzetlerin içindeki Cehennem azabını andıran mânevî elemleri gösterip hissini mağlup etmektir. Nur Risâleleri doğrudan bu metodu takip etmektedir.



(alıntıdır)

mny

Acemi

  • "mny" bir erkek

Mesajlar: 39

Konum: Kahramanmaraş

Meslek: Öğrenci

Hobiler: Risale-i Nur okumak Boş zamanlar değil ama dolu zamanlar oluyor

  • Özel mesaj gönder

2

18.08.2010, 00:20

Allah Razı olsun çok güzel o mahaldeki insanlara mânen nokta-i istinat olurdu. Bunu da unutmamak lazım en azından komşularımızıda bu hakikatleride ulaştırabilmek dileğiyle Rabbim bizi bu hizmette daim etsin. “İhdinas Siratal Mustaqim”.

Muhammed

Moderatör

  • "Muhammed" bir erkek

Mesajlar: 1,122

Konum: The Collection of Risale-i Nur

Meslek: The Collection of Risale-i Nur

Hobiler: The Collection of Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

3

18.08.2010, 00:44

âmin..
Bismillahirrahmânirrahîm

" Dedim:''Çok yalnızım.”
Dedi: “Ben sana çok yakınım
.”


Bakara: 186 Ayeti Kerime

Bu konuyu değerlendir