Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

16.06.2010, 17:10

Din dilinin tağyiri mümkün değildir..!


Şeâir-i İslâmiyeyi tağyire teşebbüs edenlerin senetleri ve hüccetleri, yine her fena şeylerde olduğu gibi, ecnebîleri körü körüne taklitçilik yüzünden geliyor.
Diyorlar ki: "Londra'da ihtidâ edenler ve ecnebîlerden imana gelenler, memleketlerinde ezan ve kamet gibi çok şeyleri kendi lisanlarına tercüme ediyorlar, yapıyorlar. Âlem-i İslâm onlara karşı sükût ediyor, itiraz etmiyor. Demek bir cevaz-ı şer'î var ki sükût ediliyor."

Elcevab: Bu kıyasın o kadar zâhir bir farkı var ki, hiçbir cihette onlara kıyas etmek ve onları taklit etmek zîşuurun kârı değildir. Çünkü, ecnebî diyarına, lisan-ı şeriatta "dâr-ı harp" denilir. Dâr-ı harpte çok şeylere cevaz olabilir ki, diyar-ı İslâmda mesağ olamaz.

Hem frengistan diyarı, Hıristiyan şevketi dairesidir. Istılahât-ı şer'iyenin maânîsini ve kelimât-ı mukaddesenin mefâhimini lisan-ı hâl ile telkin edecek ve ihsas edecek bir muhit olmadığından, bilmecburiye, kudsî maânî, mukaddes elfâza tercih edilmiş; maânî için elfaz terk edilmiş, ehvenüşşer ihtiyar edilmiş.

2

16.06.2010, 17:11


Diyar-ı İslâmda ise, muhit, o kelimât-ı mukaddesenin meâl-i icmâlîsini ehl-i İslâma lisan-ı hâl ile ders veriyor.

*- Anane-i İslâmiye

*- ve İslâmî tarih

*- ve umum şeâir-i İslâmiye

*- ve umum erkân-ı İslâmiyete ait muhaverât-ı ehl-i İslâm,

o kelimât-ı mukaddesenin mücmel meallerini, mütemadiyen ehl-i imana telkin ediyorlar.

Hattâ, şu memleketin maâbid ve medâris-i diniyesinden başka,

makberistanın mezar taşları dahi birer telkin edici, birer muallim hükmündedir ki,

o maânî-i mukaddeseyi ehl-i imana ihtar ediyorlar.

Acaba kendine Müslüman diyen bir adam, dünyanın bir menfaati için

bir günde elli kelime frengî lügatından taallüm ettiği hâlde,

elli senede ve hergünde elli defa tekrar ettiği

Sübhanallah, Elhamdü lillâh ve Lâ ilâhe illâllah ve Allahu ekber gibi mukaddes kelimeleri öğrenmezse,

elli defa hayvandan daha aşağı düşmez mi?

Böyle hayvanlar için bu kelimât-ı mukaddese tercüme ve tahrif edilmez ve tehcir edilmezler.

Onları tehcir ve tağyir etmek, bütün mezar taşlarını hâkketmektir;

bu tahkire karşı titreyen
mezaristandaki ehl-i kuburu aleyhlerine döndürmektir.

3

16.06.2010, 17:12


16 Haziran 1960 ezân-ı Muhammedînın aslına tebdîli hâtırasına..

Rabbim bu azîz vatanı bu îlân-ı Ulûhiyetten mahrûm etmesin..

4

16.06.2010, 19:56

Televizyonda dinledim türkçe okunan ezanı Aman Allah'ım , türkçe bizim türkçemiz ama ezan bizim ezanımız değildi :S

Rabbim bu azîz vatanı bu îlân-ı Ulûhiyetten mahrûm etmesin..
amin..
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


Bu konuyu değerlendir