İsraf, hırsı intâc eder. Hırs, üç neticeyi verir.
BİRİNCİSİ kanaatsizliktir. Kanaatsizlik ise sa'ye, çalışmaya şevki kırar. Şükür yerine şekvâ ettirir; tenbelliğe atar. Ve meşrû helâl az malı Haşiye terk edip; gayr-i meşrû, külfetsiz bir malı arar. Ve o yolda izzetini, belki haysiyetini fedâ eder.
HIRSIN İKİNCİ NETİCESİ: haybet ve hasârettir. Maksûdunu kaçırmak ve istiskâle mâruz kalıp, teshîlât ve muâvenetten mahrum kalmak; hattâ yani, "Hırs, hasâret ve muvaffakıyetsizliğin sebebidir" olan darbımesele mâsadak olur.
Hırs ve kanaatin tesirâtı, zîhayat âleminde gâyet geniş bir düstur ile cereyan ediyor. Ezcümle, rızka muhtaç ağaçların fıtrî kanaatleri, onların rızkınıonlara koşturduğu gibi, hayvanâtın hırs ile meşakkat ve noksâniyet içinde rızka koşmaları, hırsın büyük zararını ve kanaatin azîm menfaatini gösterir...
ÜÇÜNCÜ NETİCE: Hırs, ihlâsı kırar, amel-i uhreviyeyi zedeler. Çünkü bir ehl-i takvânın hırsı varsa, teveccüh-ü nâsı ister. Teveccüh-ü nâsı mürâât eden, ihlâs-ı tâmmı bulamaz. Bu netice çok ehemmiyetli, çok cây-ı dikkattir.
Elhâsıl, kanaatsizliği intâc eder. Kanaatsizlik ise, çalışmanın şevkini kırar, tenbelliğe atar, hayatından şekvâ kapısını açar, mütemâdiyen şekvâ ettirir.
Haşiye: İktisatsızlık yüzünden müstehlikler çoğalır, müstahsiller azalır. Herkes gözünü hükûmet kapısına diker. O vakit hayat-ı içtimâiyenin medârı olan "sanat, ticaret, ziraat" tenâkus eder. O millet de tedennî edip sukût eder. Fakir düşer.
Lem'alar, s.139-140
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"