Bir gün merhum, muazzez ve muallâ Üstadımız Hazretleri buyurdular ki (şu mealde):
“Ben bir hanım Nur talebesini, otuz erkek Nur talebesi fevkinde görüyorum.
Çünkü onlar dinde samimidirler; hem fıtratlarında olan şefkat seciyelerini Risale-i Nur’da görünce tam sarılıyorlar.
Ahir zamanda taife-i nisa, dine mühim hizmet yapacaklardır.
Kendilerinin açık saçıklığa heves etmeleri, onların fenalığından değil,
zaife oldukları için, kendilerini himaye edecek bir kocaya sahip olabilmek gibi bir histen ileri geliyor.
Ben kadınların müdafîiyim.
Çünkü kadınlarda şefkat seciyeleri bozulmamış; evlâdı için hayatını feda eder.
Fakat erkeklerde namus seciyesi inkısam etmiş, zayıflamış, yani samimiyet bulunmuyor.
Hem de kafalarını siyaset bozmuş; riyakâr olmuş.
Nasıl ki bir korkak kumandana, cesur bir nefer kalben itaat edemez;
bunun gibi şefkat seciyelerini muhafaza eden şefkat kahramanları da
karısını koluna takıp sokağa çıkan dindar erkeklerde dahi zaafa uğrayan, zayıf bir namus seciyesine sahip bir kocaya
ailesi tam itaat etmiyor.
Karı koca mabeynindeki bütün geçimsizliklerin sebebi bundan ileri geliyor.”