ışadamı ıhsan Kalkavan, beraber dünya turuna çıktığı arkadaşını anlattı. 'O ateist, ben nurcuyum, o şarap içiyor, ben namaz kılıyorum' diyen Kalkavan, Fethullah Gülen ile tanışmasını ve hayatını YENER SÜSOY'a konuştu.
Tekneyle çıktığı dünya turuna mola veren armatör ıhsan Kalkavan, kendisinin Nurcu, gezideki ortağı Cem Örter'in ateist olduğunu anlattı.
ıhsan Kalkavan denince eskiden ilk akla gelen Beşiktaş Jimnastik Kulübü olurdu. Hani futbol sorumlusu olduğu 3 yılda Kara Kartal’ın 3 şampiyonluğunu gören ünlü armatör. Sonra deniz sörfünü getirdi ülkeye, dalgıç oldu, yüzücü oldu.
Günlerden bir gün Fethullah Gülen’le tanıştı, elini öptü, kısa zamanda onun sağ kolu oldu. O ele avuca sığmaz, nerde akşam orada sabah diyen gece alemlerinin ünlü ıhsan Kalkavan’ı başka bir dünyanın adamı olmuştu. Hocaefendi’sinin finans kaynaklarının başında gelen Asya Finans’ı kurdu. Sonra yurtdışında okul açan vakıflar, Işık Sigorta ve ıstanbul Memorial Hastanesi... ıhsan Kalkavan’ın sahibi olduğu Beşiktaş Grubu’nun 20 tanker gemisi var. Gemilerin toplamı 800 bin ton, bir başka deyişle Türkiye’nin bu alanda 1 numarası. Gemileri dünyanın en ünlü şirketlerinin petrollerini taşıyor. firmalarının petrolünü tüşıyor.
Yusuf oğlu ıhsan Kalkavan’la önce Küçük Bebek’te Boğaz’a karşı kurulu evinde konuştuk. Eşi Münire Hanım, kızı Yeşim ve torunu Efe ile tanıştık. Sonra ver elini ortağı olduğu Memorial Hastanesi kulelerinden birinin en üst katındaki 600 metrekarelik çalışma sarayı. Ofis değil sanki bir gemi güvertesi, yerler tik ağacı, duvarlarda lumbozlar, ortada kocaman bir dümen, pusulalar, sekstantlar, dürbünler neler, neler. Ve 3 tane de yemyeşil, güzeller güzeli(!) iguana... Neyse ki, ikisi uyuyordu, Maskot’la idare ettik. Sorular için ayırdığım yerleri de ıhsan Kalkavan’a vereyim ki, sevgili editör kardeşim Ayhan Atakol rahat rahat çalışsın.
- ıki asra yakındır denizcilikle uğraşan bir ailenin ferdi olarak, denizi gündemde tutmak amacıyla planladım bu geziyi. Türk denizciliğine bir ahd ü vefa borcum var, bunu ödemeliydim. Türk milleti aslında akıncı, göçer, karacı millet; denizle bir türlü barışamadı. ışlerimi oğlum Yavuz’a devrettim, gönül rahatlığıyla yıllardır rüyalarımı süsleyen bu hayalime 14 Temmuz günü saat 18.15’de Ataköy’den yelken açtım. Bunca teknem var ama, bu gezi için Cem’in 23 yaşındaki 10 metrelik teknesini seçtim. Çünkü denize açılmaya herkes heveslidir, fakat partneriniz stresin olduğu bir yerde sizi bırakabilir. Cem’in küçük kızının adını taşıyan Afra’yı okyanusu geçecek standarda getirebilmek için 120 bin dolarlık alet taktırdım.
ATEıSTE ALLAH’I ANLATMAK ÇOK ZOR
- Cem Yunan kökenli bir arkadaş, geçmişin ünlü taverna müzisyeni Kınalı Adalı Buzuki Erol’un oğlu. Eskiden kürkçülükle uğraşırmış, sonra iflas etmiş, 10 senedir teknesinde yaşıyormuş. ılkokul mezunu ama, çok ciddi bir ateist, bu konuda çok kitaplar okumuş. Ben en dalgalı denizde bile namazımı kazaya bırakmadım.Bir ateiste kainatın bir sahibi olduğunu anlatmanın kolay olduğunu zannederdim, ama şimdilik öyle görünmüyor. Laf aramızda, Cem açık denizden korkuyor, Yunanistan’la ıtalya arasında deniz yerken resmen feryat etti. ‘Boğulacağız, köpek balıklarına yem olacağız’ diye. Ben uzak yol kaptanıyım kardeşim, bu işin en ince hesabını bilirim, kapıları kapatmışız, deniz üstümüzden gelip geçiyor.
ANNEMDE MORG KORKUSU VAR
- Annemde morg korkusu var, ben okyanusu geçerken öleceğine kendisini inandırmış. Sözde benim defin törenine yetişmem için kendisini morga koyacaklarından korkuyor. Babam ve iki kardeşimi trafik kazasında kaybettik, annem onları morgda yatarlarken gördü. O kadar büyük morg fobisi oluşmuş ki, benim denize açılmamdan sonra herkese ‘Sakın ıhsan’ı bekleyeceğiz diye beni morgda tutmayın’ demiş.
Okullarımızın fikir babası Turgut Özal
- Ben Hocaefendi’nin (Fethullah Hoca) çok yakın arkadaşıyım, o grupta çok önde ve çok önemli bir isim olduğum doğru Yener Bey. ızmir’den geldikten sonra yanından hiç ayrılmadım. Bunca zamandır Hocaefendi’nin tavır ve davranışlarında en küçük bir takiyye, yarınlar için en küçük bir hesap görseydim o an terk ederdim.
Kıvrıkoğlu Paşa ağabeyime bunun beyni yıkanmış dedi
- Doğuda PKK olaylarının zirvede olduğu dönemde GATA’da ciddi sıkıntılar vardı, mesela iki asker bir yatakta tedavi edilebiliyordu. Armatörler olarak bizden mali destekte bulunmamız istendi. O zamanlar petrol nakliyesi sırf Hocaefendi’nin yanındayım diye bana verilmiyor, ihale hep Yunanlılarda kalıyor, daha pahalı olmasına rağmen. Beni gören general kafasını çeviriyor, davetlerimize gelmiyordu, sanki tecrit edilmiştim. ışler bittikten sonra 1. Ordu Komutanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu bizi öğle yemeğine davet etti. Ben, şadan Ağabeyim ve Gündüz Kaptanoğlu’yla birlikte 1. Ordu’nun yolunu tuttuk. Yuvarlak büyük bir masa, davette birkaç tüm ve korgeneral daha var. Kıvrıkoğlu Paşa’ya Hocaefendi konusunu açmaya kararlıydım, kafamı çok iyi hazırlamıştım. 12 Eylül’de Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nda sıkıyönetim görevlisi olarak yaptığım yedek subaylığımdan başladım. Kurulu saat gibi konuşurken, yanımdaki tümgeneral, ‘ıhsan Bey yemeğini ye, boş ver’ diyordu. Kıvrıkoğlu birden bana kızdı; ‘şadan bey biz bunu Beşiktaş fanatiği bilirdik, bunun başka şeyle beyni hepten yıkanmış. Buna niye sahip çıkmıyorsunuz?’ dedi. şadan Ağabeyim, ‘ıhsan hayatta hiç yanlış iş yapmaz, o ne yapıyorsa doğrudur’ diyerek beni savundu. Kıvrıkoğlu’nun sözleri içime oturmuştu; ‘Paşam ben hizmette çok iyi bir noktadayım, verdiğim vergi, istihdam ettiğim personel ortada. Siz devlet olarak aleyhte bir şey gösterin, bütün medya huzurunda Türk milletinden özür dileyim’ dedim.