Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bilâl Tunç

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Bilâl Tunç"

Mesajlar: 360

Konum:

Meslek:

Hobiler: 1- tashih, 2- Osmanlıca, 3- arıcılık

  • Özel mesaj gönder

1

06.02.2009, 10:05

Bedîüzzamân´ın Hayâtından tesbitler

BEDÎÜZZAMÂN’IN HAYÂTINDAN TESBıTLER

Bilâl TUNÇ


Risâle-i Nûr Külliyâtında ve Bedîüzzamân Târihçelerinde ülfetten dolayı pek fark etmediğimiz sehivler, àcilen halli gereken önemli mes’eleler olarak durmaktadır.

Bedîüzzamân’ın çeşitli hayât safhalarına âid târih farklılıklarının önemli bir kısmı mevcud Belgelerdeki Rûmî târihlerin Mîlâdî’ye çevrilmesinde ortaya çıkmaktadır. Yine; tahkiksizlikten gelen “Sibirya” gibi bilgi yanlışları, “Kiloğrif” gibi baskı hatâları da yarım asrı aşan bir süredir devam ediyor..

Önemli bir kısmı tashih edilerek, bir kısmı da te’yîden aşağıya çıkarılan tesbitler; Yazar, Araştırmacı ve Yayıncılarımızın tedkiklerine sunulur:


Târih ve mahall-i velâdeti:

1- 1295-1293, Hizan kazâsı Nurs karyesi [Dârü’l-Hikmette iken doldurulan nüfus, eşkâl ve ikàmet bilgilerinin bulunduğu 26 Eylül 1337 (26 Eylül 1921) târihli Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye Tezkeresi][1]

2 - “… ya’nî arza bastığın zaman ki, cifirce 1295 Arabî, 93 Rûmî târîhidir ki, târîh-i velâdetine ve Rus Harb-i müdhişine tevâfukla berâber..” [2]

*1295 Hicrî ile 1293 Rûmî, ancak Mîlâdî (05 Ocak - 12 Mart)1878'de çakışıyor.


Tahsile başlaması:

3 – Bedîüzzamân’ın Târihçe-i Hayâtı: 9 yaşında [3]

4 - Bedîüzzamân Saîd Kürdî’nin Tercüme-i Hâlinden Bir Hülâsadır: 10 yaşında [4]

*(9-10) yaşlarında.


5 - Hasan Paşa?:

[Bedîüzzamân’ın Târihçe-i Hayâtı’nda [3] “Vanlı Hasan Paşa’nın..”, BTH’ta “Hasan Paşa’nın..” ”dâveti üzerine Van’a gitti” denilirken [Bedîüzzamân Saîd Kürdî’nin Tercüme-i Hâlinden Bir Hülâsadır’da [4], “Hasan Paşa” adı hiç geçmemektedir. Van vâlisi ışkodralı Tâhir Paşa’nın selefleri arasında da, halefleri arasında da “Hasan Paşa” bulunmamaktadır. [5]

*Hasan Paşa’nın Van vâlisi olmadığı kesin. Kimliği, belirsiz!.


6 – Bitlis’ten Van’a gidişi:

BTH dâhil önceki Târihçelerde Van’a gidiş târihi belirtilmiyor. BTBSN’de 1894, MTH’ta 1897 olarak verilmiş.

*Belge ibrâz edilmiyor. Muhtemelen doğru kabûl edilen doğum târihine göre yaşı üzerinden hesaplamalar yapılmış. 1894’ün doğru olma ihtimâli çok zayıf. 1897’nin 1898 olma ihtimâli kuvvetli.


7 - ıstanbul’a gidişi:

[img:500:522]http://www.koprudergisi.com/issues/086/images/086_01.gif[/img]

*Bitlis Vâlisi Tâhir Paşanın Sultan Abdülhamîd'e yazdığı arîzanın târîhi, 03 Teşrînisânî 1323 (16 Kasım 1907). / BTBSN, MTH

*1907 sonlarında veyâ 1908 başlarında ıstanbul’a gelir.

D. H. Örfî’nin 1328 (1910)[*] târihli ikinci tab’ında Nâşir Ahmed Râmiz tarafından yazılan önsözde O’nun gelişi, kendisine gösterilen alâka ve tavır şöyle ifâde ediliyor:

“323 senesi zarfında idi ki; Kürdistân’ın yalçın, sarp, âhenîn mâverâ-yi şevâhik-ı cibâlinde tulû’ etmiş “Saîd-i Kürdî” isminde nevâdir-i hilkatten ma’dûd bir ateşpâre-i zekânın ıstanbul âfâkında rü’yet eylediği haberi etrâfa aksetmiş..”


8 - Mâbeyn-i Hümâyun'a verdiği Dilekçenin Neşri:

*19 Teşrînisâni1324 (02 Aralık 1908) / şark ve Kürdistan Gazetesi, sayı: 1


9 - 31 Mart Hâdisesi:

*31 Mart 1325 (13 Nîsan 1909).

*Tevkif edilmesi: 17 Nisan 1325 (30 Nîsan 1909). / Cerîde-i Sôfiyye 18 Nisan 1325, MTH.

*Tahliyesi: 10 Mayıs 1325 (23 mayıs 1909). / Tanîn Gazetesi 11 Mayıs 1325, MTH.


10 - ıstanbul'dan şark'a dönüşü:

*1910 yılı bahârında ıstanbul'dan ayrılarak Batum ve Tiflis yolu ile Van'a gelir. Bu seyâhatinde ınebolu'ya da uğrar. Ahmet Nazif Çelebi'nin Bedîüzamân'la ilk karşılaşması burada our. [**]


11 - şam Hutbesi:

*1327 (1911). / Bakınız H. şâmiye


12 - Sultan Reşâd'la Rumeli'ye seyâhat:

*6 - 26 Hazîran 1911.


13 - Medresetüzzehrâ'nın Temelinin Atılması:

*1913 yazı.


14 - Bitlis müdâfaasında yaralanarak Ruslara esir düşmesi:

*19 şubat 1331(03 Mart 1916) / BTBSN

ışârâtü'l-ı'câz'dan:

[img:141:206]http://www.risaleinurenstitusu.org/tr/kulliyat/images/books/isa2/b597.gif[/img]

Diyarbekir'de Van Vâlisi Cevdet Beyin evinde 19 şubat 1330 (doğrusu, *19 şubat 1331) târîhinde Cum'a gecesi bu tefsîrin ilk Arabî nüshasını tebyiz ederken, şu şekl-i garîb, tevâfukan vâki olmuştur. Ve o gece vukùa gelen Bitlis'in sukùtuyla müellif Bedîüzzamân'ın esâretine rastgelir. Sanki şu şekl-i garîbin, şu mu'cizeler ve hârikalar bahsinde o gece husûle gelmesi, müellifin Ruslara esir düştüğüne ve berâberinde bulunan bâzı talebelerinin şehid olarak kanlarının dökülmesine hârika bir işârettir.
Saîd'in Küçük Kardeşi,
Yirmi Senelik Talebesi
Abdülmecid


15 - Esâret safhaları:

*Ali Aras’ın hâtıralarına göre, yaralı olduğu için Ruslar tarafından 2 ay kadar Bitlis’te tedâvî edilir (BTBSN). Muhammed Feyyaz ıbrâhim Hakkıoğlu ise, hâtıra notlarında, esâret yolculuğu sırasında 05 Mart 1332 (18 Mart 1916) akşamı Bedîüzzamân’ı Başhan’da gördüğünü yazmaktadır (MTH).

*Muhtemelen Eylül sonlarına kadar da Tiflis’te tedâvî altında tutulur.[***]

*Buradan Kostroma’ya bağlı Koloğrif (Kologriv) ’e götürülür. 6 ay kadar sonra Kostroma içlerine en büyük esirler kampına sevkedilir.[****] Burada da 1 yıl kadar kalır. (Süreler takrîbîdir)

Bu arada Bolşevik ıhtilâlinin sebep olduğu karışıklıklardan istifâde ile firar eder.


16 - Vatana dönüş:

*Petersburg, Varşova, Viyana, Sofya üzerinden ıstanbul’a gelir. / Bedîüzzamân’ın T.Hayâtı (Abdurrahmân) [3] ve Vatana Avdet Belgesi (BTH, BTBSN, MTH)

*Sofya Askerî Ataşeliğinden verilen “Vatana Avdet Belgesi”nin ön yüzünde; “17 Hazîran 1334” târihi görülüyor. / BTH, BTBSN, MTH

[img:281:400]http://www.risale-inur.org/pasport1.jpg[/img]

*Mezkûr Belgenin arka yüzünde “17 Hazîran 1334” ve “17 Juin 1918” târihlerine ilâveten sağ aşağı taraflarda “18 Hazîran” kaşesi görülmektedir. Bu kaşe ıstanbul’a geldiğinde vurulmuş olmalıdır.

* Fotoğrafın sağında aşağıdan yukarı doğru Latin harfleri ile atılan “Abdurrahman” şeklindeki imzânın Bedîüzzamân’ın yeğenine mi âid olduğu tesbit edilemedi.

*ıstanbul'a esâret sonrası dönüşü, 18 Haziran 1334 (18 Haziran 1918) / Vatana Avdet Belgesi (BTH, BTBSN, MTH)

*03 Mart 1916’da esir düştüğü târihten 18 Haziran 1918’de Yurda dönünceye kadar geçen süre: 2 sene, 3 ay, 15 gün.


17 - Bedîüzzamân’ın ıstanbul’a gelişini haber yapan Tanin Gazetesinin târihi:

*16 Ramazan 1336, 25 Haziran 1334 (25 Haziran 1918)


18 - Dârü'l-Hikmeti'l-ıslâmiyye a'zâlığına ta'yîni:

*26 şevvâl 1336, 04 Ağustos 1334 (04 Ağustos 1918) târihli ırâde-i Seniyye ile.[1]


19 - Dârü'l-Hikmeti'l-ıslâmiyyenin resm-i küşâdı:

*4 Zilka'de 1336 ve 12 Ağustos 1334 (12 Ağustos 1918) [1]


20 - “Mahrec” pâyesi ile taltîfi için şeyhülislâm Mûsâ Kâzım Efendi tarafından yazılan ırâde-i Seniyye Lâyihası:

*17 Zilka’de 1336, 24 ağustos 1334 (24 ağustos 1918) [1]


21 - “Mahrec” pâyesine dâir ırâde-i Seniyye: [1]

Bâb-ı Fetvâ
DÂıRE-ı MEşÎHAT
Mehmed Vahîdüddîn


DÂRÜ’L-HıKMETı’L-ıSLÂMıYYE A’ZÂSINDAN BEDÎÜZZAMÂN SAÎD EFENDıYE

MAHREC PÂYESı TEVCÎH OLUNMUşTUR.

BU ıRÂDE-ı SENıYYE’NıN ıCRÂSINA MEşÎHAT ME’MÛRDUR.

*18 Zilka’de 1336 / 26 Ağustos 1334 (26 Ağustos 1918)


şEYHÜLıSLÂM
Mûsâ Kâzım



22 - “Mahrec” pâyesinin tebliğ vesîkası:

[img:686:488]http://img.webme.com/pic/r/resailinnur/yazi.jpg[/img]

Bâb-ı Fetvâ
DÂıRE-ı MEşÎHAT-ı ıSLÂMıYYE
Mektûbî Kalemi
aded
124


DÂRÜ’L-HıKMETı' L-ıSLÂMıYYE A’ZÂSINDAN FAZÎLETLÛ SAÎD EFENDıYE

FAZÎLETLÛ EFENDı
UHDE-ı FÂZILÂNELERıNE MAHREC PÂYESı TEVCÎHı LEDE’L-ARZ 18 ZıLKA’DE
1336 TÂRıHıNDE ıRÂDE-ı SENıYYE-ı HAZRET-ı HıLÂFETPENÂHÎYE ıKTıRÂN
EYLEDığıNıN BEYÂNI SıYÂKINDA TEZKERE-ı MUHIBBÎ TERKÎM KILINDI.
*22 Zilka’de 1336 / 29 Ağustos 1334 (29 Ağustos 1918)

şEYHÜLıSLÂM
Fetvâ Emîni


23 - Mâzeret Dilekçesi:

*19 Nisan 1335 (19 Nisan 1919) [1]


24 – Bir başka mâzeret dilekçesi:

*13 Eylül 1337 (13 Eylül 1921) [1]


25 - Dârü’l-Hikmette iken doldurulan nüfus, eşkâl ve ikàmet bilgilerinin bulunduğu Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye Tezkeresi: [1]


[img:397:591]http://www.risaleinurenstitusu.org/tr/saidnursi/images/content/belge1.jpg[/img]


MÂLıYE NEZÂRETı, EVRÂK-I NAKDÎ VE LEVÂZIM MÜDÎRıYETı
şÛRÂ-YI DEVLETıN GAYRı DEVÂıRDEN MESÂLıH-ı şAHSıYEYE
DÂıR VERıLEN MAZBATAYA MAHSUS VARAKADIR
Kıymeti Beş Kuruştur

DEVLET-ı ALıYYE-ı OSMÂNıYYE TEZKERESıDıR
ısim ve şöhreti: Bedîüzzaman Said Efendi.
Pederi ismiyle mahall-i ikàmeti: Müteveffa Mirza Efendi.
Validesi ismi: Müteveffiye Nuriye Hanım.
Tarih ve mahall-i veladeti: 1295(bin iki yüz doksan beş) ve 1293(bin iki yüz doksan üç). Hizan Kazâsı, Nurs Karyesi.
Milleti: Müslim.
San'at ve sıfat ve intihab selahiyeti: Dârü'l-Hikmeti'l-ıslâmiyye a’zâsından.
Müteehhil ve zevcesi olup olmadığı: Mücerred.
Derecat ve sınıf-ı asliyesi: -

EşKÂLı, SıCıL-ı NÜFUSA KAYID OLUNAN MAHALLLı
Boy: Orta. - Göz: Elâ. - Sîmâ: Buğday. Alâmet-i fârika-i sâbite: Tam.
Vilâyeti: ıstanbul. - Kazâsı: Beyoğlu, Rumili, Boğaziçi.
Mahalle ve Karyesi: Sarıyâr. - Sokağı: Fıstıklı Bağlar.
Mesken Numarası: 18/11. - Mesken Nev'i: Yabancı.
Esas kaydı: Bitlis Vilâyeti, Hizan Kazâsı, Nurs Karyesi.

Bâlâda isim ve şöhreti, hâl ve sıfatı muharrer olan Bedîüzzaman Said Efendi,
Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye tebâiyetini hâiz olup ol suretle
cerîde-i nüfusta mukayyed olduğunu müş’ir işbu tezkere i’tâ kılındı.
*— 26 Eylül 1337 (26 Eylül 1921)—
Nezâret-i Umûr-i Dâhiliye


26 - Terceme-i Hâl Varakası:

[img:420:992]http://www.risaleinurenstitusu.org/tr/saidnursi/images/content/belge2.jpg[/img]


Terceme-i Hâl Varakasında “onyedi aded te’lîfâtım vardır” şeklinde beyân ettiği âsârı:

ışârâtü’l ı’câz
Ta’lîkàt
Kızıl Îcâz
El-Hutbetü’ş-şâmiyye
Nokta
şuâât
Sünûhât
Münâzarât
Muhâkemât
Tulûât
Lemaât
Rumûz
ışârât
Hutuvât-ı Sitte
ıki Musîbetin şehâdetnâmesi
Hakîkat Çekirdekleri

*17 Teşrînievvel 1337 (17 Ekim 1921) [1]


27 - TBMMde "Hoşgeldin Merâsimi" ile karşılanması:

*09 Teşrînisânî 1338 (09 Kasım 1922) / TBMM Zabıt Cerîdesi (BTBSN, MTH)


28 - Beyannâme:

*19 Kânûnisânî 1339 (19 Ocak 1923) / BTBSN, MTH


29 - *Ankara’dan ayrılışındaki tren biletinden: / BTH, BTBSN, MTH

[img:400:324]http://www.risaleinurenstitusu.org/tr/kulliyat/images/books/tari/y7c-1.gif[/img]


Ankara mevkıfından Gebze (Gekbôze, Gekbûze, Genbûze, ..) mevkıfına..[6]

21/4/39 (21/4/1923) târihine kadar mu’teberdir.

Saîd Kürdî Efendi’ye mahsustur.

Yalnız – bir - kişi içün mu’teberdir.

17/4/39 (17/4/1923) târîhinde i’tâ olunmuştur.

Hâmilin imzâsı

SAÎD

*****


BTH: Büyük TÂRıHÇE-ı HAYÂT
BTBSN: Bilinmeyen Tarafları ile Bedîüzzamân Saîd Nursî, 2006
MTH: MUFASSAL TÂRıHÇE-ı HAYÂT, 1998

[1] DÂRÜ’L-HıKMETı’L-ıSLÂMıYYE, Sâdık Albayrak, 1973 – ıkinci Baskı -, Yeni Asya Yayınları.
[2] 28. Lem’a’nın 2. Emâresinin hâşiyesi.
[3] Abdurrahman, 1335 (1919)/ ıctimâî Reçeteler–I, Tenvir Neşriyat, 1990
[4] Müküslü Hamza / ıctimâî Reçeteler – II, Tenvir Neşriyat, 1990
[5] Abdülhamid’in Vâlîleri, Abdülhamit Kırmızı, 2007 s. 89 ve 90
[6] http://tr.wikipedia.org/wiki/Gebze

[*]: Bir hatırlatma: Dîvân-ı Harb-i Örfî’nin basım târîhi belki de ilk def’a doğru olarak zikredilmektedir. şimdiye kadar ilk baskı 1911, ikinci baskı 1912 olarak biliniyordu. Çünki, ilk baskının üzerindeki 1327 ve ikinci baskının üzerindeki 1328 târihleri Rûmî olarak alınıyordu. Köprü’nün 2004/86 sayısındaki ve BTBSN ‘nin 2006 baskısının sonlarındaki belgeler tedkik edildiğinde 1327 ve 1328 târihlerinin Hicrî olduğu, yâni ilk baskının 1909’da, ikinci baskının 1910’da yapıldığı ortaya çıkıyor.

[img:500:758]http://www.koprudergisi.com/issues/086/images/086_06.gif[/img]


Eminönü Polis Merkezi:

ıstanbul Polis Müdürlüğüne,

"ıki Mekteb-i Musibetin şehâdetnâmesi" yahud "Divân-ı Harb-i Örfî" ve "Said-i Kürdî" nâm risâle münderecâtı câlib-i nazar-ı dikkat tefevvühât ve terhâtı cami' görülmekle ifây-ı muktezâsı zımnında leffen takdim kılındı. 5 Eylül 1325 (18 Eylül 1909)

Eminönü Merkez Me'mûru

Efkâr-ı Umûmiyeyi tehyic edecek bir takım ibârâtı havî olan risâle-i mezkure takdim kılınmış olmakla ve Divân-ı Harbî Örfiye tevdiiyle beraber bu risâlelerin toplattırılması hakkında emr-i iş'arı istirhamıyla Emniyet-i Umûmiye Müdüriyeti'ne arz ve tefhim olunur. 10 Eylül 1325/23 Eylül 1909.

Hareket Ordusu Kumandanlığı'na yazılmıştır: 10 Eylül 1325

DH.EUM.THR., nr.5/7-3, 8 Ramazan 1327

[**]: "Risale-i Nur tercümanı ve müellif ve sahibi bulunan zât, bin üç yüz yirmi dört (1324) ve yirmi beş (25) Rumî senelerinde, ıstanbul’da iştiharla, “Bediüzzaman” namı ve lâkabı altında matbuatın sitayişle neşriyatından mütehassis olarak, o zaman on yedi yaşımda bulunduğum ve çok cahil ve çocukluk devresinde iken, bu mübarek isim kalbimde yer tutmuş. Ve bu kalbî muhabbet hürmeti için olacak ki, bin üç yüz yirmi altı (1326) senesinde Hazret-i Üstadın, Bediüzzaman Said-i Kürdî lâkabı altında Karadeniz seyahatinde iki hizmetkârıyla ınebolu’yu ziyaret ederek, o zaman ınebolu’nun meşhur ulemasından Hacı Ziya ve diğer ulema arasında vapura teşyi edildiği sırada tesadüfen çarşıda karşılaştığım ve çok derin muhabbet hissiyle bu mübarek zâta selâm durarak mütebessim ve nuranî simalarıyla ve keskin nazarlarıyla selâmlarına ve mânevî nazarlarıyla iltifatlarına mazhar olduğum günden beri artan muhabbet ve alâkamı, otuz senelik hatırımdan kat’iyen silinmediğini aynelyakîn görüyordum." / bknz. A. Nazîf'in Bir Fıkrasıdır, http://www.sorularlarisaleinur.com/subpage.php?s=kulliyat&risale=666

[***]: Bitlis vâli vekili Memduh Bey’in Tiflis’te bulunan esir me’murlara maaş gönderilmesi sadedinde, Bedîüzzaman için de bir miktar meblağ talebine [09 ağustos 1332 (22 Ağustos 1916)], Hilâl-i Ahmer vâsıtasıyle 60 liranın gönderildiği [28 Ağustos 1332 (10 Eylül 1916)], Dâhiliye Nâzırı Talât Bey’in Hilâl-i Ahmer Reîsine mezkûr meblağın mümkün olan sür’atle Bedîüzzamân’a ulaştırılıp netîceden kendisine bilgi verilmesine dâir 07 Eylül 1332 (20 Eylül 1916) târihli tezkere ve Hilâl-i Ahmer Reîsi Besim Ömer Bey’in, me’mûr-u mahsusla gönderilen meblağın karşılığı 1254 markın Tiflis’te bulunan Bedîüzzamân’a gönderildiğine dâir 10 Eylül 1332 (23 Eylül 1916) târihli cevâbî yazılarından (BTBSN ve MTH), Üstâd’ın Eylül 1916 sonlarına kadar Tiflis’te kaldığı düşünülebilir.

[****]: Dr. M. Âsaf Dişçi'nin hâtırâlarına göre Üstâd esâret süresinin 6 ay kadarını burada geçirmiş: "ışte Bedîüzzamân'ı orada gördüm. Kosturma eyâletinin Kilogrif (doğrusu, Kologrif- B.T.-) kasabasındaydı. Dahâ sonra onu içerlere, büyük esirler kampına, Kosturma içlerine sevkettiler. Birlikte altı ay kadar kalmıştık." ("Son şâhidler-I" N. şahiner)

ınternetteki şekliyle “Kologriv”, Abdurrahmân Nursî’nin hazırladığı “Târihçe-i Hayât” ve Osmanlıca teksir, “Bedîüzzamân’ın Târîhçe-i Hayâtından: Afyon Mahkemesi Müdâfaâtının Birinci Zeylinin Zeyli, S:49.”da “Koloğrif ”. Kostroma’ya bağlı. Volga’nın büyük bir kolu olan Unzha (Unja) Nehri kıyısında küçük bir kasaba.. Burada adı geçen yerlerin Sibirya ile hiçbir alâkaları bulunmamaktadır. (bknz: http://www.risaletashih.com/index.php/tashih-cesitlemeleri/109-uestad-sibiryada-kald-m )


KAYNAK:

http://www.risaletashih.com/
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]

Bilâl Tunç

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Bilâl Tunç"

Mesajlar: 360

Konum:

Meslek:

Hobiler: 1- tashih, 2- Osmanlıca, 3- arıcılık

  • Özel mesaj gönder

2

08.02.2009, 16:07

Ek-1:

Mardin Hayâtı:

M.Selim Mardin’in tesbiti ile, Bedîüzzamân’ın Mardin’e gelişi; 1894-95 (16-17 yaşlarında geldiği nazara alınarak). [3] http://www.msmardin.net.ms/

BTBSN (2006, s.62)’de Mardin’e gelişi 1892 olarak gösterilmiş (2006, s.62).

A. Badıllı ise, önce; ”ınkılâbtan onaltı sene evvel, Mardin cihetlerinde, beni hakka irşâd eden bir zâta rast geldim.” cümlesi üzerinden 1892-93 târîhine ulaşmış (Mufassal T. Hayât, 1998, s.121). ıki sayfa sonra, gelişini 1894, Mardin’den Bitlis’e nefyini 1895 olarak vermiş.

*M.S. Mardin’in tesbiti ile A. Badıllı’nın son tesbitleri dahâ isâbetli. Ama, Üstâd’ın Münâzarât’ta kasdettiği târîhe göre, N. şahiner’in tesbiti ile A. Badıllı’nın ilk tesbiti de doğru gibi. Münâzarât’taki bu cümleyi nasıl îzah edeceğiz?
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]

Bilâl Tunç

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Bilâl Tunç"

Mesajlar: 360

Konum:

Meslek:

Hobiler: 1- tashih, 2- Osmanlıca, 3- arıcılık

  • Özel mesaj gönder

3

15.02.2009, 15:14

Gelişmeler şu linkten tâkip edilebilir:

http://www.risaletashih.com/index.php/tashih-cesitlemeleri/136-bediuezzamanin-hayatindan-tesbtler
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]

Bilâl Tunç

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Bilâl Tunç"

Mesajlar: 360

Konum:

Meslek:

Hobiler: 1- tashih, 2- Osmanlıca, 3- arıcılık

  • Özel mesaj gönder

4

18.02.2009, 13:21

Yeni tesbitler eklendi. Berây-i ma'lûmât...

:!:

http://www.risaletashih.com/index.php/tashih-cesitlemeleri/136-bediuezzamanin-hayatindan-tesbtler
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

5

18.02.2009, 13:26


Emeklerinize saglik Bilal abi..

ALLAH RAZI OLSUN INSAALLAH..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

6

25.02.2009, 13:35

Allah razı olsun abi.

Rabbim yardımcınız olsun.
''Ey gönül!Canına üflenen nefhayla yan da kavrul!Amma lale gibi ol ki;halinden sadece ''yar'' haberdar olsun.''

Bilâl Tunç

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Bilâl Tunç"

Mesajlar: 360

Konum:

Meslek:

Hobiler: 1- tashih, 2- Osmanlıca, 3- arıcılık

  • Özel mesaj gönder

7

25.02.2009, 14:15

Allah sizlerden de râzı olsun, Zehracan ve * nuriye Hanım Kardeşlerim,

Duâ ve katkılarınıza çok ihtiyâcım var.. Sehivlerime rastlarsanız lutfen düzeltmeme yardımcı olun.
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir