Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

02.10.2008, 11:14

Ürdün Hizmet Mektubu...

ESSELAMU ALEYKÜM VE RAHMETULLAHı VE BERAKATÜHÜ

KIYMETLI ABıLERıMıZ

EVVELEN: Ramazan-ı şerifinizi ve bin ay kadar meyvedar olan Leyle-i Kadrinizi ve sonunda saadetli bayramınızı tebrik ve tes`id eder; birçok maruf enbiyanın ve sahabe efendilerimizin diyarı olan Ürdün’den binler selam ederek geçmiş mübarek ayda her bir nur talebesinin kırk bin dili bulunan bir melaike hükmünde ettikleri ve edecekleri duaların Rahmet-i ılahiye nezdinde makbul olmasını o lisanlar adedince Cenab-ı Erhamürrahimin’den niyaz ederek dualarınızı bekliyoruz.

Elhamdülillah, Nurlar her yerde olduğu gibi Ürdün’de de bu asrın karanlıkları içinde nur arayan insanların imdadına koşmakta Asa-yı Musa hükmünde hakikat-i ihlâsı muhafaza edip fikirleri içine alıp ıslah ederek ıslamiyet’i içine alan dağlar büyüklüğünde taşları bulunan bir muhit kal’ayi tamir etmektedir. Buradaki kardeşleriniz de Üstadımızın Hutbe-i şâmiye’de buyurduğu
“Bu zamanın en büyük farz vazifesi ittihad-ı ıslam’dır.” ve Haccın ve onun içindeki hikmetin muvacehesinde Nurlarla ve ondaki hikmetle istihdam olunmamız için duanızı bekliyoruz.

SANıYEN: Duaya ve şevke medar olması için Ramazan-ı mübarekte burada cereyan eden bazı hizmetleri beyan etmek istiyoruz.


Elhamdulillah, burada Ramazan-ı mübareğin her günü bereketli geçti. Dershanede altı kardeş kalmaya başladık. Çevremizdeki yurtlarda, ögrenci evlerinde derslemiz devam ediyor. Ramazanın hemen her günü farklı mescitlerde bulunulup yüzlerce kişi ile tanışıldı. Özellikle itikaf için bulunulan mescitler ve dershanemizin civarında bulunan -başta körfez ülkeleri ile diğer Arap ülkelerinden olmak üzere- yaklaşık 73 ayrı milletten 200 bin talebenin meskun olduğu civarımızdaki mescitler çok güzel hizmetlere vesile oldu.

Bu ziyaretlerimizde gördük ki Nurlar ümmet-i ıslamiye’nin elinde okunuyor; vaizler vaazlarını, hatipler hutbelerini ondan veriyor. Biz ilk defa gittiğimiz mescitlerde nurların bulunmasına hayret ederken insanlar da bizim hayretimize hayret ediyorlardı. Bu kişiler arasında durumları müsait olanlar derslere devam etmeye başladılar. Dershanemizdeki mutad derslerimiz devam ederken tanışılan kişiler yine derslere davet edilip beraber okumalar yapılmakta. Ders bitiminde özellikle bu yeni gelen kardeşlerimiz, beraber çay içerken ilk defa böyle nurani bir hava ile karşılaştıklarını ve böyle güzel bir çay içtiklerini mutemadiyen ikrar etmekteler.

Buradaki Nur talebelerinin veya derslere yeni gelen veya Nurlardan yeni haberdar olan bazı kişilerin izlenimleri, şevkleri bizleri de şevke, gayrete, ciddiyete ve hizmete sevk ediyor. Bunlardan duanıza vesile olması noktasından bazı misaller vermek istiyoruz:

Ürdün radyo, televizyon ve gazetelerinde programları devam eden Ürdün Üniversitesi ılahiyat Fakültesi Eski Dekanı Prof. Dr. Ahmet Navfal, Nurları çok zamandır biliyor ve okuyormuş. Hatta Ramazan ayı içerisinde Navfal ile Ürdün’ün yerlilerinden olan ve Nurları ilk tanığında külliyatı bir ayda hatmeden havaalanı teknik bölüm başmühendisi Hüseyin abimizle hizmetlerin seyri konusunda neler yapıldığı ve yapılabileceğine dair muzakere etmişler. Hüseyin abi durumu dershanede anlattı kendisine ciltli ve ufak risalelerden, Türkiye’deki sempozyum broşürlerinden ve kitaplarından, Nurlarla alakalı Arapça hizmet haberlerinden takdim ettik. Yaklaşık iki saat kadar odasında Nurlar hakkında sohbetimiz oldu. Bu büyük Üstad’ın insanlığa her şekilde anlatılması, ıslam gençliğinin hayatına misal olabilmesi için her fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettiler. Bayramdan sonra tekrar buluşmak üzere ayrıldık.

Aynı şekilde dershanemizin komşusu Ürdün Üniversitesi’nin Bilgisayar Mühendisliği bölüm başkanı olan ve daha önce ıstanbul’daki sempozyumlara katılan Prof. Dr. Muhammed Zeki Hidr dershanemizdeki bir iftardan sonra Arap âleminde Nurların teşviki konusunda her şeyin yapılması, eldeki tüm imkânların kullanılması ve bu ıslam gençliğine Nurların rehber olarak takdim edilmesi gerektiğini vurguladılar. Muhammed Zeki Hidr ihtiva ettiği 33 üniversite ile bir ilim ortamı ve bünyesindeki 72 milletten insanın fikirlerini seviyeli bir şekilde tartışılabildiği rahat bir ülke olması hasebiyle Ürdün’ün, Arap âleminde buna en müsait zeminlerden biri olduğunu da ilave etti. Aynı akşam buradakilerce tanınan, kendine ait bir yayın evi bulunan ve burada Nurları ciddi teşvik eden (Buradaki radyo ve televizyon programlarında Nur yayınları yapar ve Ramazan boyunca buranın en büyük ikinci gazetesi olan Düstur gazetesinde Üstad’ın hayatı hakkında yazılar yazmıştır.) ve dershanemizdeki dersleri sürekli takip eden ciddi bir Nur talebesi olan Prof. Dr. Memun Cerrar en kısa zamanda bir sempozyum düzenlenmesi gerektiğini ve bu iftarın meşveret gibi kabul edilip inayeti ALLAH’tan bekleyerek elimizde geleni yapmamız gerektiğini ifade etti.

Yine aynı davette, derslerimize yeni gelmeye başlayan Türkiye’de tıp okumuş ve bir Türk hanımla evli olan Hisam abi
“Ben Türkiye’de okudum Nurları ve Nur talebelerini biliyorum ama kanaatimce Arap âlimlerinin Türkiye’den çıkacak bir fikre bu kadar hahisgar olabileceklerini tahmin etmezdim ve derhâl ben de okumaya başlıyorum ve elimden geleni yapmaya hazırım.” diye kanaatini ifade ettiler.

Yine üniversiteyi Kıbrıs’ta okumuş ve son sınıfta dershanede kalmış olan Muhammed El Hac kardeşimiz Ramazan’dan önce çok felsefe okumuş yeni tanıştığı tabib bir zata o an elinde olan şuaları vermişti. Bu zat yatsı namazını müteakip 2. şua’dan okumaya başlamış sabaha namazına kadar 2. şua’yı bitirebilmiş ve hissettiklerini şöyle ifade etmiş: “Sabah kalktığımda güneş bana daha bir farklı doğdu. Perdeyi açtığımda dışarıdaki ağaçlar, dolaşan kedilere baktım. Kendi kendime meğer aynı Yaratan’ın eserleriymişiz meğer biz kardeşmişiz, aynı dalın mahsulleriymişiz, diye içimden geçirdim.”

Burada özellikle Avrupa, Amerika ve Asya ülkelerinden Arapça öğrenimi için gelen öğrencilerin veya Birleşmiş Miletler’de görevli zatların da bünyesinde bulunduğu dil merkezi vasıtasıyla Nurları tanıyanlar oldu. Bu merkezde okuyanlar genellikle Batıdaki şarkiyat fakültelerinden öğrenci değişim programları ile gelen insanlar. Bir kısmı da müsteşrik. O yüzden bunlar ıslamiyet’e ciddi teveccüh gösteriyorlar, okuyorlar, inceliyorlar ve bunların içinde de ciddi oranda Müslüman olanlar mevcut. Mesela eski Japon Tagy şimdiki Takiyyuddin kardeşimiz geçen yıl Müslüman olmuştu. Elhamdulillah şimdi Nurları okuyor ve bu kardeşimiz için Japonya’dan irtibat bekliyoruz.
Bayramınızı tekrar tebrik ederek bu mübarek bayramda tüm muvahhidinin bir anda Allahuekber demeleri ile kalb ve lisanların bir noktada ittihad etmesi hürmetine insanların kalblerini Risale-i Nur’a musahhar etmesini niyaz edip dualarınızı bekliyoruz.

ÜRDÜN’DEN KARDEşLERıNıZ
Ey Hayy ve Kayyûm olan! Hayy ve Kayyûm isimlerin hürmetine, bu perişan kalbe bir hayat ver, bu müşevveş akla doğru yolu göster. âmin. Sözler

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

2

07.10.2008, 12:46

Alıntı sahibi ""m_safiturk""

“Sabah kalktığımda güneş bana daha bir farklı doğdu. Perdeyi açtığımda dışarıdaki ağaçlar, dolaşan kedilere baktım. Kendi kendime meğer aynı Yaratan’ın eserleriymişiz meğer biz kardeşmişiz, aynı dalın mahsulleriymişiz, diye içimden geçirdim.”


Risaleler gercek pencereden bakmamiza vesile.. MasaAllah. gözümüzü acarsak, hersey farkli görünecek.. Rabbim bakipta görebilenlerden eylesin bizleri insaallah..

Allah razi olsun..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir