Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

1

16.07.2008, 18:42

Asayiş, kaplerde Allah korkusunun yer etmesiyle sağlanır


Dördüncü Söz’de izahı bulunan, her gün yirmi dört saat sermaye-i hayatı, Hâlıkımız bize ihsan ediyor; tâ ki, iki hayatımıza lâzım şeyler o sermaye ile alınsın. Biz kısacık hayat-ı dünyeviyeye yirmi üç saati sarf edip, beş farz namaza kâfi gelen bir saati, pek çok uzun olan hayat-ı uhreviyemize sarfetmezsek, ne kadar hilâf-ı akıl bir hata ve o hatanın cezası olarak hem kalbî, hem ruhî sıkıntıları çekmek ve o sıkıntılar yüzünden ahlâkını bozmak ve meyusâne hayatını geçirmek sebebiyle, değil terbiye almak, belki terbiyenin aksine gitmekle ne derece hasâret ederiz, kıyas edilsin.

Eğer, bir saati beş farz namaza sarf etsek, o halde hapis ve musibet müddetinin herbir saati, bazan bir gün ibadet; ve fâni bir saati, bâki saatler hükmüne geçebilmesi ve kalbî ve ruhî meyusiyet ve sıkıntıların kısmen zevâl bulması ve hapse sebebiyet veren hatalara kefâreten affettirmesi ve hapsin hikmeti olan terbiyeyi alması ne derece kârlı bir imtihan, bir ders ve musibet arkadaşlarıyla tesellîdârâne bir hoş sohbet olduğu düşünülsün...

Dördüncü Söz’de denildiği gibi, bin lira ikramiye kazancı için bin adam iştirak etmiş bir piyango kumarına yirmi dört lirasından beş on lirayı veren ve yirmi dörtten birisini ebedî bir mücevherat hazinesinin biletine vermeyen, halbuki dünyevî piyangoda o bin lirayı kazanmak ihtimali binden birdir; çünkü bin hissedar daha var ve uhrevî mukadderat-ı beşer piyangosunda, hüsn-ü hâtimeye mazhar ehl-i iman için kazanç ihtimali binden dokuz yüz doksan dokuz olduğuna yüz yirmi dört bin enbiyanın ona dair ihbarını keşifle tasdik eden evliyadan ve asfiyadan had ve hesaba gelmez sâdık muhbirler haber verdikleri halde, evvelki piyangoya koşmak, ikincisinden kaçmak ne derece maslahata muhalif düşer, mukayese edilsin.

Bu meselede hapishane müdürleri ve sergardiyanları ve belki memleketin idare müdebbirleri ve asayiş muhafızları, Risale-i Nur’un bu dersinden memnun olmaları gerektir. Çünkü bin mütedeyyin ve Cehennem hapsini her vakit tahattur eden adamların idare ve inzibatı, on namazsız ve itikatsız, yalnız dünyevî hapsi düşünen ve haram-helâl bilmeyen ve kısmen serseriliğe alışan adamlardan daha kolay olduğu çok tecrübelerle görülmüş.


şuâlar, s. 176



Lügatçe:

sermaye-i hayat: Hayat sermayesi.
Hâlık: Yaratıcı.
hayat-ı dünyeviye: Dünya hayatı
hayat-ı uhreviye: Ahiret hayatı.
hilâf-ı akıl: Akla ters.
meyusâne: Üzülerek.
uhrevî: Ahiretle ilgili, ahirete ait.
mukadderat-ı beşer: ınsanlar hakkında Cenab-ı Hakk’ın olmasını takdir ettiği hadiseler.
hüsn-ü hâtime: Güzel son, akibet.
enbiya: Peygamberler.
sergardiyan: Baş gardiyan.
tahattur: Hatırlama.
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

2

19.07.2008, 14:18

Bismillahirrahmanirrahim


Bu meselede hapishane müdürleri ve sergardiyanları ve belki memleketin idare müdebbirleri ve asayiş muhafızları, Risale-i Nur’un bu dersinden memnun olmaları gerektir.Çünkü bin mütedeyyin ve Cehennem hapsini her vakit tahattur eden adamların idare ve inzibatı, on namazsız ve itikatsız, yalnız dünyevî hapsi düşünen ve haram-helâl bilmeyen ve kısmen serseriliğe alışan adamlardan daha kolay olduğu çok tecrübelerle görülmüş. şuâlar, s. 176

1-namazsız
2-itikadsız
3-dünyevi hapsi düşünen
4-helal haram bilmeyen
5-serseriliğe alışan

1- Namaz; talimdir ruhun kalbin beslenmesi nefes alıp gdalanması güçlenmesi,askerin eğitim ve talimi nevindendir ve içindeki dualar ve manalarını bidiği kadar da duada saklı olan faidelerle ve ibudiyetlerin tümün içinde olduğu bulunduğu bir ibadettir...

2- ıtikad; bu dünyanın yaradılan her canlının bir yaradıcısı, bunları besleyip gözeteni, muhafaza edeni, belirli kurallar koyup hakkı hakaytlarını muahafaza edenlerinin olduğunu, ceza gerektiren işlerin küçüklerine burda (büyüklerine Ahirette) ceza vereceğini, Bu mülkün meliki Hem ADıL, HEM HAKıM ve her şeyin anahtarı, dizgini onun elinde olduğunu derecesine göre kabul edip kendinde Onun emirlerine koyduğu kurallara uymak zorunda oldugunu anlaması ve ''ıMANı bilgiler tahsil edildikten sonra lazım olan şey salih ameldir. selih amel ise hukukullaha bi hakkın riayet etmektir ve MADDı VE MANEVı HUKUKU ıBADA riayet etmektir''

3- Dünyevi hapis: Bu dünyada dahi insan hak ettiği cezaları ve hapisleri(işlemediği veya hapse sebebiyet veren suçu o olmamasına rağhem) kaderin ona verdiği hapsi yatar. mesele hakim seni hırsızlşık suçundan hapse attı sen suçluda değilsin, hakim sana zulmetti...
Fakat gizli bir kabahatin var suçun var kader onu cezalandırdı aynı adelet etti... şeklinde dünyevi hapsi bilen gören gizli kabahatllerinide (istiğfar ile temzilemez veya hukuku ibada taaluk eden cezaya helallikte almaz ise) ona uygun ceza değişik bir yol ilede olsa gelir onu bulur ki halk arasında bir çok iş vardır halk der'' hak etmişti'' hak etti bunu''... lardan biridir dünyevi haps.

4-şu helal ve haram meselesi çok geniş daireleri kapsar kısacası;insanın kendine
bedenine
ailesine
akrabasına
arkadaşlarına
mahallesine
köyüne
ile ahir halkalar genişledikçe işlenen iş hareket fiil...
Ne kadar maddi ve manevi zarar veriyor tahrib yapıyor ,yıkımı var ise, o nisbette yasak edilmiş, haramlığı o nisbette önme kazanmıştır...haram mahza zarardır(cüz'i bir lezzet veya menfaat içinde görünse gösterilse bile onun dahi zehirli bir bal gibi az bir lezzetin ardından azim bir sıkıntı ve zararı onu dahi hiçe indirir. işte Risale i Nur yapılan her işin içinde zararı veya menfaati gösterdiğinden akl ı başında olan ve (nefs daim menfaatinin peşindedir evvela ve bizzat kendini sever lerin sevki ile haramdan kaçıp helaller le hem zaruri ihtiyacını giderir hemde (HELAL DAıRESı GENışTıR KEYFE KAFıDıR) yani her türli istidat ve latifelerin her keyfine kafidir derler ile ders verir...

öylede; helal dairesi dahi
kendine
bedenine
ailesine
akrabasına
arkadaşlarına
mahallesine
köyüne ile ehir dairenin genişlemesi ve yapılan fiilin işin amelin(maddi ve manevi) menfaati faydası lezzeti derecesi nisbetinde ehemmiyet kazanır...

( haramlar nasılkı o işi işleyen uzva zulumdur zarardır) helaller ise o letaifi uzvu yaradılış maksadı içinde ve helalinden onu beslemek lezzet almasını elemsiz olarak lezzetler ile hayatlanıp inkişaf ederek lezzet almaları artarak kuvvet bularak sıhhatli olarak cennete girecek orda lezzetlenecek haller ile hallenip bir nevi cennetin bir numunesini o hellallerde bulup onlrdan alıp onlarla bu dünyada cennet misal yaşamanın hududlarla emniyete alındığı landır ifadedir...



5-Serserilik; hele ki alışkanlık hem kuralları bilmemeğe, hem uymamaya, hemde uyamamaya, zaafiyete,nefse olan esarete, vb.leri ne bakar...
bir kişiki hayatın kurallarını bilmiyorsa elbette içinden gelen nefsin ve hislerinin istekleri doğrultusunda hareket ederken ( en doğrusunu yaptığı zannı ile yapar ve bunuda savubur) nefsin kendini avukat gibi sevunmasını bırakıp o işi etrafında en iyi yapana bilene gitmesi öğrenmesi onu taklid edip onun gibi olmaya kalkması, her işi bilenden talimi gibi ve her hastalığında tedavisi olduğu gibi hekimi ile, ailimi ile karşılaşınca giderilen ışLERDENDıR.
Zira üstad r.a hapiste bir çok katli bulunan ve zincirlerle zapdedilmeye çalışılan (bir SERSERıYı) ıKı ıLTıFAT ıLE VE DERS ıLE tedavi edip o zat maddi ve manevi esaretten ve zincirlerinden kurtulduğunda bir gün bir tahta kurusunu alıp üstadın yanına gelir ve EYYUHEL ÜSTADI AZAM R.A. BU TAHTA KURUSUNU ÖLDÜRMEK HARAMMIDIR GÜNAHMIDIR DıYEREK asra dersin nasıl verildiğini ve serserilerin ve mahkumların terbiyesinin RıSALE ı NURLARDA RıSALETı NURLARDA OLDUğUNA EN ıYı VE UÇ ÖRnek olmuştur...

aczi_reşha

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir