Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

1

02.07.2008, 21:19

Ölüm, asıl vatana sevkiyâttır


“Ve yumît” Yani, mevti veren Odur. Yani, hayat vazifesinden terhis eder, fâni dünyadan yerini tebdil eder, külfet-i hizmetten âzâd eder. Yani, hayat-ı fâniyeden, seni hayat-ı bâkiyeye alır.

ışte şu kelime, şöylece fâni cin ve inse bağırır, der ki:

Sizlere müjde! Mevt idam değil, hiçlik değil, fenâ değil, inkıraz değil, sönmek değil, firak-ı ebedî değil, adem değil, tesadüf değil, fâilsiz bir in’idam değil. Belki, bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır. Saadet-i ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerine bir sevkiyattır. Yüzde doksan dokuz ahbabın mecmaı olan âlem-i berzaha bir visal kapısıdır.

Mektubat, 220-21


***

Yedinci Kelime: “Ve yumît” Yani, mevti veren Odur. Yani, hayatı veren O olduğu gibi, hayatı alan, mevti veren dahi yine Odur.

Evet, mevt yalnız tahrip ve sönmek değildir ki esbaba verilsin, tabiata havale edilsin. Belki, nasıl bir tohum zâhiren ölüp çürüyor; fakat bâtınen bir sümbülün hayatına ve yoğurmasına, yani cüz’î tohumluk hayatından, küllî sümbül hayatına geçiyor. Öyle de, mevt dahi zâhiren bir inhilâl ve bir intifâ göründüğü hâlde, hakikatte, insan için hayat-ı bâkiyeye ünvan ve mukaddime ve mebde oluyor. Öyleyse, hayatı veren ve idare eden Kadîr-i Mutlak, yine elbette mevti O icad eder

Mektûbât, s. 233


***

..mevt, vazife-i hayattan bir terhistir, bir paydostur, bir tebdil-i mekândır, bir tahvil-i vücuttur, hayat-ı bâkiyeye bir dâvettir, bir mebdedir, bir hayat-ı bâkiyenin mukaddimesidir. Nasıl ki hayatın dünyaya gelmesi bir halk ve takdirledir. Öyle de, dünyadan gitmesi de bir halk ve takdirle, bir hikmet ve tedbirledir.

Mektûbât, s. 14



Lügatçe:


mevt: Ölüm.

tebdil: Değiştirme.

külfet-i hizmet: Hizmet külfeti.

âzâd: Serbest bırakma, hür olma.

inkıraz: Sönme, son bulma.

firak-ı ebedî: Sonsuz ayrılık.

adem: Yokluk.

in’idam: ıdama gitmek, mahvolmak, yok olmak.

Fâil-i Hakîm-i Rahîm: Bütün merhamet ve hikmet fiillerinin sahibi olan Allah.

tebdil-i mekân: Mekân değişikliği.

vatan-ı aslî: Asıl vatan.

mecma: Toplanma yeri.

âlem-i berzah: Kabir âlemi.

visal: Kavuşma.

tahvil-i vücut: Vücudun bir başka hâle girmesi, değişmesi.
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

2

10.07.2008, 23:18

Ölüm nasıl bir nimettir?

..mevt nimet olduğunun ciheti ise, çok vücuhundan dört veçhine işaret ederiz.

Birincisi: Ağırlaşmış olan vazife-i hayattan ve tekâlif-i hayatiyeden âzâd edip, yüzde doksan dokuz ahbabına kavuşmak için âlem-i berzahta bir visal kapısı olduğundan, en büyük bir nimettir.

ıkincisi: Dar, sıkıntılı, dağdağalı, zelzeleli dünya zindanından çıkarıp, vüs’atli, sürurlu, ıztırapsız, bâkî bir hayata mazhariyetle, Mahbûb-u Bâkînin daire-i rahmetine girmektir.

Üçüncüsü: ıhtiyarlık gibi, şerâit-i hayatiyeyi ağırlaştıran birçok esbab vardır ki, mevti, hayatın pek fevkinde nimet olarak gösterir. Meselâ, sana ıztırap veren pek ihtiyar olmuş peder ve validenle beraber, ceddin cedleri, sefalet-i halleriyle senin önünde şimdi bulunsaydı, hayat ne kadar nikmet, mevt ne kadar nimet olduğunu bilecektin. Hem meselâ, güzel çiçeklerin âşıkları olan güzel sineklerin, kışın şedâidi içinde hayatları ne kadar zahmet ve ölümleri ne kadar rahmet olduğu anlaşılır.

Dördüncüsü: Nevm, nasıl ki bir rahat, bir rahmet, bir istirahattir—hususan musibetzedeler, yaralılar, hastalar için. Öyle de, nevmin büyük kardeşi olan mevt dahi, musibetzedelere ve intihara sevk eden belâlarla müptelâ olanlar için ayn-ı nimet ve rahmettir. Amma ehl-i dalâlet için, müteaddit Sözlerde katî ispat edildiği gibi, mevt dahi hayat gibi nikmet içinde nikmet, azap içinde azaptır; o bahisten hariçtir.

Mektubat, s. 14



mevt: Ölüm

vücuh: Vecihler, yönler.

tekâlif-i hayatiye: Hayatın getirdiği yükümlülükler, sorumluluklar.

âlem-i berzah: Kabir âlemi.

vüs’at: Genişlik.

şerâit-i hayatiye: Hayat şartları.

esbab: Sebepler.

nevm: Uyku.

nikmet: Nimetsizlik, faydasızlık, zarar, ceza.
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

3

11.07.2008, 00:50

cezekAllah
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

4

11.07.2008, 01:04

Alıntı sahibi ""Zehracan""

Ölüm nasıl bir nimettir?


Ölümün kardesi olan uyku tatliysa ölümün tadi daha da tatli!
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

5

11.07.2008, 02:03

Hoş uyananlardan olursan, elbette ki öyle. Allah öylelerinden eylesin, amin.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

6

11.07.2008, 10:53

Alıntı sahibi ""Hasan_Sinan""



Ölümün kardesi olan uyku tatliysa ölümün tadi daha da tatli!


Bazen hayat çok yoruyor,diyorum ben de sağ salim imanla kabre girseydim de orada dinlenseydim.Sonra babam dedi bir gün orada dinleneceğini mi düşünüyosun?Baba hayallerimi yıktın diyorum:)

Yani Risale-i Nurda üstad ölümü öyle güzel anlatıyor ki..
Diğer eserler gibi kabir ve sonrası hakkında korkudan dudak uçuklatıcı tasvirler yapmıyor.Demek hikmet bu tarzda.
Yüzümüz ak bir bitiş nasip etsin Allah..

7

11.07.2008, 11:00

Amin.ınşallah..
''Ey gönül!Canına üflenen nefhayla yan da kavrul!Amma lale gibi ol ki;halinden sadece ''yar'' haberdar olsun.''

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

8

11.07.2008, 11:25

Evet gercektende öyle ölmeden ölmeyi istiyor insan..
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

9

06.07.2009, 21:20


...................
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

10

20.10.2009, 13:39


Sonra babam dedi bir gün orada dinleneceğini mi düşünüyosun?Baba hayallerimi yıktın diyorum:)

Tabii ki dinlenmek yok orda..

Daha durun bakalım, ne Nur dersleri okunacak orda..(=

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir