Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bilâl Tunç

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Bilâl Tunç"

Mesajlar: 360

Konum:

Meslek:

Hobiler: 1- tashih, 2- Osmanlıca, 3- arıcılık

  • Özel mesaj gönder

1

02.07.2008, 20:58

Rûmî Takvim ve Târihler

Ünsiyet ettiğimiz yanlışlardan kopmak kolay olmuyor. Ama bu ameliyyât-ı cerrâhiyelere mecbûruz. Sonu selâmet olacak inşâallah. Duâlarınızla..

Gerek mevkûtelerde, gerek araştırmalarda, hattâ Risâlelerde ve Bedîüzzaman biyoğrafilerinde birbirini tutmayan târihler kafa karıştırmağa, can sıkmağa devâm ediyor.. Tesbit edebildiğim kadarıyle bunların bir kısmı kâtip ve baskı hatâlarından kaynaklanıyor. Bir diğer sebep, târih çevirmelerinde yapılan yanlışlıklar.. Ne sebeple olursa olsun, bu farklılıkların ortadan kalkması, bilhassa Rûmî takvim(ler) hakkındaki bilgilerimizi gözden geçirmek, eksiklerimizi tamamlamaktan geçiyor. Tabîî burada önemli bir engel, münevverânımızın ilmî enâniyet ve taasubu.. Bu engeli aşabilirsek inşâallah kısa sürede olumlu sonuçları görebileceğiz.

Üstâd’ın Bitlis savunmasında esir düştüğü târih; Rûmî 19 şubat 1331, Mîlâdî 03 Mart 1916 olup iki târih arasında ay, gün ve yıl farkı görülmektedir. Hâlbuki esâret dönüşünü haber yapan gazetenin târihi; Rûmî 25 Haziran 1334, Mîlâdî 25 Haziran 1918’dir ve sâdece yıl farkı bulunmaktadır. Peki, neden o öyle, bu böyle?.. Çünki, iki farklı devrede iki farklı Rûmî Takvim kullanılmıştır da ondan!.. Târih çevirmelerindeki yanlışlıklar, bu farklılığı dikkate almamaktan kaynaklanıyor. ışte işin püf noktası!..

Bu târih farklılıklarını uzun bir süre kafasına takmış ve aşağıdaki birkaç satırdan ibâret Rûmî takvim bilgileri sâyesinde halletmiş birisi olarak, bu bilgileri ehl-i tahkik Kardeşlerimle paylaşmak istiyorum.

Mes’eleyi kısaca şöyle îzah edebiliriz:

Julyen esaslı Rûmî Takvim: 13 Mart 1840 Mîlâdî-Gregoryen târih karşılığı olarak, 1 Mart 1256 (9 Muharrem 1256) târîhi ile başlamış, 15 şubat 1332 (28 şubat 1917) günü bitimine kadar yılbaşı 1 Mart ve günleri 13 (1800ler için 12) gün geri olarak devâm etmiştir. Uzun yılların verdiği alışkanlıklar sebebiyle, kaldırıldıktan sonra da gayr-i resmî olarak i’tibârını sürdüren Julyen esaslı Rûmî târihler, halkın teâmülleri dikkate alınarak bugün de takvimlerimizde gösterilmektedir.
Rûmî-Julyen Târihlerin (1 Mart 1256 - 15 şubat 1332) Mîlâdîye Çevrilmesi: Hangi Rûmî târih çevriliyorsa;
a)-1800’ler için, gün sayısına 12 eklenerek Mîlâdî ay ve gün, 1 Ocak – 12 Mart arası için 585, değilse 584 eklenerek Mîlâdî yıl,
b)-1900’ler için, gün sayısına 13 eklenerek Mîlâdî ay ve gün, 1 Ocak – 13 Mart arası için 585, değilse 584 eklenerek Mîlâdî yıl bulunur.

Bedîüzzamân’ın doğumu: (24 K. evvel - 28 şubat 1293 R.) - ( 05 Ocak - 12 Mart 1878 M.)
Bitlis Vâlisi Tâhir Paşa'nın tavsiye mektubu: 03 Teşrînisâni 1323 R. - 16 Kasım 1907 M.
31 Mart Vak’ası: 31 Mart 1325 R. - 13 Nisan 1909 M.
Ruslara esir düşmesi: 19 şubat 1331 R. - 03 Mart 1916 M.

Gregoryen esaslı Rûmî Takvim: 15 şubat 1332 Rûmî-Julyen târîhini 1Mart 1333 Rûmî-Gregoryen târîhi (1Mart 1917) takip etmiş, böylece Mîlâdî Takvimle aradaki gün farkı sıfırlanmıştır. 1333 ; 10 ay devâm etmiş, 1334 Rûmî yılı, 1918 Mîlâdî yılı ile ayni günde başlamıştır. Rûmî Takvim, Mîlâdî Takvimle aradaki ay ve gün farkı giderilmiş olarak 31 Kânûnievvel 1341 (1925) sonuna kadar kullanılmıştır.

Rûmî Takvimden Mîlâdî Takvime intikàl eden; (Teşrînievvel, T.sâni, Kânûnievvel, K.sâni) isimleri 10 Ocak 1945’de, (Ekim, Kasım, Aralık, Ocak) olarak değiştirilmiştir.

Rûmî-Gregoryen Târihlerin (1Mart 1333 - 31K.evvel 1341) Mîlâdîye Çevrilmesi: Gün ve ay farkı yok. Yılı bulmak için Rûmî seneye 584 eklenecek.

Bedîüzzamân’ın Vatana Avdet Belgesi: 17 Haziran 1334 (1918)
Esâretten dönüş haberini veren Tanin Gazetesinin târihi: 16 Ramazan 1336 - 25 Haziran 1334 -1918
MAHREC Pâyesi verildiğine dâir ırâde-i Seniyye Lâyihası: 26 Ağustos 1334 (1918)
MAHREC Pâyesinin tebliğ vesîkası: 29 Ağustos 1334 (1918)
Dârü’l-Hikmette iken doldurulan nüfus tezkeresi ve eşkâlini bildiren belgenin târihi: 26 Eylûl 1337 (1921)
TBMMde "Hoşgeldin Merâsimi" ile karşılanması: 09 T.Sâni (Kasım) 1338 (1922)
Ankara MEVKIFından, Genbûze MEVKIFına.. tren bileti:
21/4/39 (1923) 17/4/39 (1923)
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]

2

02.07.2008, 21:02

Allah razı olsun kardeşim.

Bu hesapları bilgisayarıma kaydetmek istiyorum. Çok değerli bilgiler.

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Bilâl Tunç

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Bilâl Tunç"

Mesajlar: 360

Konum:

Meslek:

Hobiler: 1- tashih, 2- Osmanlıca, 3- arıcılık

  • Özel mesaj gönder

3

02.07.2008, 21:29

Cümlemizden inşâallah.
Takdirleriniz için ayrıca teşekkürler..
Muhabbetlerimle..
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

4

02.07.2008, 23:41

Öbür meseleyi daha cözemedim ama bunu anladim. Allah razi olsun. Gercektende derin bir arastirma yapmissiniz. Bende merak ederdim risalelerde gecen rumi tarihler miladi olarak kac ettigini. Hepsini bir araya toplayabildinizmi?
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Bilâl Tunç

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Bilâl Tunç"

Mesajlar: 360

Konum:

Meslek:

Hobiler: 1- tashih, 2- Osmanlıca, 3- arıcılık

  • Özel mesaj gönder

5

03.07.2008, 15:08

Allah sizlerden de râzı olsun. Belki atladıklarım olmuştur ama belgeye istinâd edenler tamam.. Merak ettiklerinizi yazarsanız yardımcı olmağa çalışırım. Öbür mes'elede de..
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]

Bilâl Tunç

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Bilâl Tunç"

Mesajlar: 360

Konum:

Meslek:

Hobiler: 1- tashih, 2- Osmanlıca, 3- arıcılık

  • Özel mesaj gönder

6

18.07.2008, 21:02

Sizlerin de tesbitleri olabilir. Katkılarınızı bekliyorum. Duâlarınızı da.. Hep berâber dahâ geniş çaplı çalışmalar ortaya koyabiliriz. Gözden kaçan yanlışlarım olabilir. Düzeltmeme yardımcı olabilirsiniz. Delîle dayalı tenkidleriniz de katkı sayılır..
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir