Muhabbet Fedâileri

Risale-i Nur metodlar kitabıdır. Hakikate ulaşmak için Kur'an ve Sünnetten istihraç ettiği umde,prensip, düstur, metod ve ölçüleri gösteririr.

Bu metodlar hem imani meselelerde hakikate ulaştırır ve her müşkülde, soruda Asa-ı Musa gibi vurduğu yerden Ab-ı Hayat gibi hakikatı fışkırtır.

ışte beraber siyasi ve içtimai hayat dair umdeleri teati edelim.

ışte ilki:

Kurani bir metod şudur.

Dünya işlerinde söze değil işe bak.

Bu metodu biraz açalım.

Muhabbetle

Bakara Suresi
204. ıNSANLARDAN öylesi var ki, bu dünya hayatı hakkındaki görüşleri senin hoşuna gider; (dahası), kalbindekilere Allah'ı şahit tutar, üstelik tartışmada son derece ustadır.

205. Ancak hakimiyeti eline alır almaz yeryüzünde fesat çıkarmaya, [insanın] ürünü[nü] ve nesli[ni] yok etmeye çalışır: Allah fesadı sevmez.

206. Kendisine ne zaman "Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde ol!" dense, yersiz gururu onu günaha sevk eder: böylelerinin payına cehennem düşecektir; ne kötü bir konaklama yeridir orası!

Bu üç ayet apaçık bir şekilde dünya hayatına dair fikir ve sözleri insanların kalbine hoş gelen bazı kişilerden bahsediyor.

Ancak o kişiler güzel sözlerle kandırdığı insanlar tarafından bir işin başına getirildiğinde,iş yapmaya başladığında ya kasten veya beceriksizliğinden -yaptığı hatalar neticesinde- insanların ürünlerinin helak olmasına ve nesilleri işe yaramaz hale getirmeye çalışırlar.

ışte Risale-i Nur bu ayetlerden aldığı ders ile içtimai hayat ve siyasete dair "kalbe bakılmaz, ele bakılır" Yada "Söze bakılmaz, işe bakılır" umdelerini gösterir.


ışte biz bu umdenin açılımını yapalım. Uygulama alanlarını, gerekirse örneklerle gösterlim.

Daha sonra başka umdelere geçeriz.

Muhabbetle

Alıntı sahibi ""yunusum""

Dünya işlerinde söze değil işe bak.

bu söz hangi risalede geçiyor.

nerde geçiyor.bunu destekleyen hadis ve ayet var mı?

ki kurani metod olduğunu anlıyalım.

Eğer bu umdenin Risale-i Nur'a ait olduğunu biliyorda böyle yazıyorsan ayıb yapıyorsun. Eğer bilmiyorsan, bu konularda söz hakkın yok demektir.

Her iki halde de derim, "Bizi kendi halimize bırak"

Yahu biz öyle söz var dedik mi?

Biz bir umde olarak verdik. Zaten bu umdedin geldiği ayeti ve Risale-i Nur'daki yerini araştırmak istiyoruz.

Yahu sahi anlamıyor musun? Yoksa anlamamazlığa mı vuruyorsun? Yoksa yazıları okumadan peşin hüküm mü veriyorsun?

Ayinesi iştir kişini lafa bakılmaz.
şahsın, görünür rütbe-i aklı eserinde

Bu beyt bile apaçık "dünya işinde söz bakılmaz, işe bakılır" umdesini göstermez mi?

Ya neyin hesabını yapıyorsun. Bir anlayabilsem.

Alıntı sahibi ""yunusum""

hesab mesab yok.

risalei nurda geçiyor diyorsan ..geçtiği şekilde vereceksin.

böyle yaparsan sormama gerek yok.

Hiç bir kelimeyi rastgele kullanmadım.
Daha başta demişim: "Risale-i Nur metodlar kitabıdır. Hakikate ulaşmak için Kur'an ve Sünnetten istihraç ettiği umde,prensip, düstur, metod ve ölçüleri gösteririr."

Yani, "Risale-i Nur o umdeleri sıraya dizmiş", demiyorum. Meseleleri anlatılırken bize o umdeler gösterilir.Risale-i nur kendisi o metodları kullanır ve bize göstermiş olur. Demez ki; "Bu tür meselede metod budur"

Sonra demişim:
Kurani bir metod şudur.
Dünya işlerinde söze değil işe bak.


Hem sonra demişi:

ışte Risale-i Nur bu ayetlerden aldığı ders ile içtimai hayat ve siyasete dair "kalbe bakılmaz, ele bakılır" Yada "Söze bakılmaz, işe bakılır" umdelerini gösterir.


Gördüğün gibi yine "gösterir" demişim. "Umdelerini söyler" dememişim.

ışte ben iddia ediyorum. Sen tarafgirlikten ve peşin hüküm vermekten dolayı yazılanı okuma zahmetine bile katlanmıyorsun.

Elbette okumak zorunda değilsin. Ama okumadan cevap versen beni su izanna sokarsın. Vebali sana ait.

Zira, yazdıklarıma öyle cevaplar veriyorsun ki, tamamen alakasız. ıster istemez şeytan ve nefsim "Bu adam kötü niyetli" üflüyor. Bazen kalbim mağlup olacak endişesi taşıyorum. ışte nefsimin ve şeytanın tüm üflemesine rağmen senin için yapabildiğim en iyi hüsn ü zan "yazılarımı okumuyorsun "demek oluyor.

şimdi....

Ya bize yardımcı ol şu umdelerin manaları açığa çıksın. Yada bize gölge olma.

Burda AKP'nin Risale-i nur'a uygun olup olmadığını tartışmıyoruz. Umdeler meydana çıktıktan sonra herkez kendi nefsine içtihad yapıp karar verecek.

Selametle[/b]

Ben şu cümleyi şöyle anlıyorum.

Dünya işlerinde sanatta üstün olan ve tercih edilmesi gereken sadece mahir olanlardır.
Ben bu sözden anlıyorun ki dünya işinde hem temiz kalbli ve usta olsun diye bir düşünce ile onu vazifeye başına geçirmek doğru değildir.

Dünya işinde esas olan kalb temizliği değil akıldır. Aklını daha iyi kullanan daha iyi iş çıkaratır. Faraz kötü kalbli olsa yaptığı işe bir zarar vermez. Çünkü, dünya işi kalble değil el ile yapılır.

Dünya işinde hem kalbe hem ustalığa bakmakta şöyle bir varta görüyorum.

ınsan temiz kalbli gördüğü kişiyi seviyordur. Sevgi kusurları göstermez. O sevdiği kişinin iyi usta olup olmadığını sağlıklı olarak tartamaz.

Yazdıklarım itiraza açıktır.

Muhabbetle

Allah razı olsun kardeşim. Ufkumuz genişletiyorsun. Devam inşaallah.
Bir de ıslam'da şöyle bir umde var.
"Mü'minin niyeti amelinden evladır"

Bu umde ile "Dünya işlerinde söze bakılmaz, işe bakılır" umdesi nasıl bağdaştırılır.

Bunların uygulama alanları nasıldır?

Keçeliler nerdesiniz? Biraz geyret. Konuya katkı..

Ruhefza kardeşim, çok iyi gidiyorsun. Sanırım -katkı olsa- konu arzu ettiğim mecraya kayıyor.

Muhabbetle