Gerçekten kürt olmasaydı,bu beni rahatsız etmezdi. Kürt olduğu halde,kürt olmsadığını ispatlamaya çalışmak üzüyor beni.bir de bazıları Kürdistanlı olduğu için KURDİ denmiş,diyor.onlar muhtemelen kürt kültürünü ve yer isimlerinin kullanılışını bilmediklerinden böyle diyorlar.o mantıkla,KURDİ değil,KURDİSTANİ denmesi gerekirdi.ama öyle değil, eyalete göre değil, illerine göre isim almışlardı. Örneğin:Molla Halil SİİRDİ,Ahmed Hilmi el-Koği ed-DİYARBEKİRİ,Şeyh Halim Diyarbekiri,..gibi.O zaman da,Saidi Bitlisi,denebilirdi ancak,yine SAİDİ KURDİSTANİ değil.bir de KURDİ demek,KÜRT MİLLETİNDEN olmak demekti.kürdistanlı olup da kürt olmayanlara KURDİ denmezdi. Örneğin Kürdistandaki Ermenilere FILLE denirdi.örneğin XACOYİ FILLE ,erzurumda kürt aşiret reisi ibo beği Pasarinin aşiretinin Ermeniler tarafından tamamen katledilmesinde rol oynamıştı.
bir de üstadın sözleri,zaten başka söze gerek bırakmıyor: Hz. Ali'nin Süryanice yazdığı Celculitiye adlı eserinde kendisine SAİD-İ KÜRDİ diye hitap ettiğini ve ahir zamanda gelecek kişinin 'KÜRT KALBİ' taşıyacağını belirtmektedir .islamda kürt kalbinin diğer ırkların kalbinden fazla olarak verilmiş manevi açıdan bir üstünlüğü yani Kürtlerin diğer ırklardan daha iyi Müslüman olduklarına dair bir şey olmadığına göre,buradaki kalp,BİYOLOJİK anlamda kullanılmış bir kalptır. Buradaki kalbi manevi anlamda bir kalp olarak düşünürseniz,KÜRT KALBİ adıyla Ona gurur verecek bir şey bahşedildiğini düşünmek durumunda kalır insan ki,böyle bir şey,islamın eşitlik yasasına aykırıdır.
Üstad gibi milliyetçiliğe savaş açmış bir evliyanın,imzalarını Saidi Kurdi yani Kürt Sait diye atması,herhalde ittihatçılarla beraber yükselen türk milliyetçiliğiyle diğer ırklara tepeden bakmaya karşı bir izzeti nefis müdafasıdır diye düşünüyorum.
'İctimai Reçeteler II' adı altında toplanan eski Said eserlerinde,… KELAM(IM), TABİİ GİBİ OLDUĞUNDAN, MÜTEKELLİMİN MİZAC-I HİSSİYATINI ANDIRIR.VE OKUNDUĞU VAKİT, MADENİ BENİM GİBİ BİR KÜRD OLDUĞUNU NAZAR-I HAYALE KARŞI TECESSÜM ETTİRİR. (S:29)…….CESARET,SADAKAT,DİYANETİN UNVANI OLAN TABİİ KÜRTLÜKLE İFTİHAR EDİYORUM…EY KÜRTLER!TIMARHANEYİ KABUL ETTİM,KÜRTLÜĞÜ LEKEDAR ETMEMEK İÇİN İRADE-İ PADİŞAHI VE MAAŞ VE İHSAN-I ŞAHANEYİ KABUL ETMEDİM. (S:265)' ifadelerini kullanmaktadır
Yine Mektubat adlı eserinde kendisine 'Türkçe kamet et' diye baskı yapıldığında 'Frenklik manasında TÜRKÇÜLÜK namıyla TAHRİFDARANE ve BİD’AKARANE bir fetva ile 'Türkçe kamet et' diye BENİM GİBİ BAŞKA BİR MİLLETTEN OLANLARA TEKLİF ETMEK HANGİ USULDENDİR ?'...EĞER MİLYONLARLA EFRADI BULUNAN VE BİNLER SENEDEN BERİ MİLLİYETİNİ UNUTMAYAN VE TÜRKLERİN HAKİKİ BİR VATANDAŞI VE ESKİDEN BERİ CİHAT ARKADAŞI OLAN KÜRTLERİN MİLLİYETİNİ KALDIRIP ONLARIN DİLİNİ UNUTTURDUKTAN SONRA BELKİ BİZİM GİBİ AYRI UNSURDAN SAYILANLARA TEKLİFİNİZ,BİR NEVİ USUL-İ VAHŞİYANE OLUR,YOKSA SIRF KEYFİDİR.EŞHASIN KEYFİNE TEBAİYET EDİLMEZ VE ETRMEYİZ …. (Sayfa 407)
bu satırları okurken ağladım, bir müdafaa ruh hali anlaşılıyor. üstad,Kürtlüğünden ve Kürtlüğe olan bakıştan dolayı da incitilmiş. İnsanın elinde olmayan,tamamen Allahın verdiği bir özellik için,hangi ırktan olursa olsun,insanların mensup olduğu olduğu ırkı horlamak veya dışlamak,mutlaka insanı incitir.lütfen üstadın ruhaniyetini de ve bizi de incitmeyin.Selahaddin Eyyubi ve kürtlerden başka alim veya evliya varsa hepsi türk olsun ama bu ifadeleri ve kürt olduğunu açıkça dile getirmiş birine incindiğimiz kadar hiçbirşeye incinmeyiz.çünkü bu,ırkımızı kabul etmeyi istememek anlamına gelir
SELAM DOĞRU YOLA TABİ OLANLARIN ÜZERİNE,KINAMA VE KÖTÜLEME DE NEFSİNİN KÖTÜ ARZULARINA UYANLARIN ÜZERİNE OLSUN