Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

26.11.2010, 13:39

Hedefimiz, iman kurtarmaktır

Hedefimiz, iman kurtarmaktır

Benim ve Risâle-i Nur’un
programımız ve mesleğimiz ve bilfiil semeresini gördüğümüz ve
çalıştığımız ve gaye-i hareketimiz ve hedefimiz, ölümün idam-ı
ebedisinden iman-ı tahkikî ile bîçareleri kurtarmak ve bu mübarek
milleti de her nevi anarşilikten muhafaza etmektir.


Bu istida, üç makamata gönderilmiştir. Oradaki kardeşlerime bir me’haz olmak için gönderildi.

Yirmi seneden beri sabredip sükût eden bir mazlumun şekvasını dinlemenizi istiyorum.

Hürriyetin en geniş suretini veren cumhuriyet
hükumetinde herbir hürriyetten men edilmekle beraber, düşmanlarım,
benim aleyhime her cihetle serbest olarak beni eziyorlar. Hürriyet-i
vicdan ve hürriyet-i fikr-i ilmiyeyi temin eden cumhuriyet hükumeti, ya
beni tam himaye edip, garazkâr, evhamlı düşmanlarımı sustursun veyahut
bana, düşmanlarım gibi hürriyet-i kalem verip, müdafaatıma yasak
demesin. Çünkü, resmen, perde altında her muhabereden men im için
postahanelere gizli emir verilmiş. Su ve ekmeğimi getiren birtek
çocuktan başka kimseyle beni görüştürmemek için tenbihat verildiği bir
zamanda, eskiden beri benim muarızlarım fırsat bulup, tam Mahkeme-i
Temyizin beraatimizi tasdik ederek, mahkemedeki ehl-i vukufun tahsin
ettikleri kitaplarımı almayı beklerken, o düşmanlarım, hiç münasebetim
olmayan bir-iki mahrem risâlelerimi verdirip, sonra meslekçe benim
aleyhimde bir-iki ehl-i vukufun eline geçirip, aleyhimde fena bir rapor
hazırladıklarını işittim. Daha sabır ve tahammülüm kalmadı. Ben
hükumet-i cumhuriyenin bütün erkânlarına, belki dünyaya ilân ediyorum
ki:


Kur’ân-ı Hakimin sırr-ı hakikatiyle ve i’câzının
tılsımıyla, benim ve Risâle-i Nur’un programımız ve mesleğimiz ve
bilfiil semeresini gördüğümüz ve çalıştığımız ve gaye-i hareketimiz ve
hedefimiz, ölümün idam-ı ebedisinden iman-ı tahkiki ile bîçareleri
kurtarmak ve bu mübarek milleti de her nevi anarşilikten muhafaza
etmektir.


İşte Risâle-i Nur, üç ehl-i vukuf heyetinin ve üç
mahkemenin incelemesinden geçtiği halde, bu iki vazife-i kudsiyeden
başka, kasdi olarak dünyaya, idareye, asayişe dokunacak ciheti
olmadığına, yirmi senelik hayatım ve yüz otuz Risâle-i Nur, meydanda,
cerh edilmez bir hüccettir. Evet, mahkemece dava ettiğim ve benimle
münasebettar bütün dostlarımın tasdiki altında, yirmi seneden beri hiç
müracaat etmeyen ve on seneden beri hükümetin erkanlarını-birkaçı
müstesna olarak-bilmeyen ve dört seneden beri Dünya Harbinden ve
hadisatından hiç haber almayan ve merak etmeyen bu bîçare mazlûm Said,
hiç imkanı var mı ki, ehl-i siyasetle uğraşsın ve idareye ilişsin ve
asayişin ihlaline meyli bulunsun? Eğer zerre miktar bulunsaydı,
“Karşımda kimler var, dünyada neler oluyor, bana kim yardım edecek?”
diye soruşturacaktı, merak edecekti, karışacaktı, hilelerle büyüklere
hulul edecekti.


En elim cüz’î bir hadise şudur ki: “Bir tecrid-i
mutlak içinde, her muhabereden kesilmiş vaziyetimden kurtulmak için
hapse girmeye bir bahane bulunuz ki beni hapse alsınlar, bu azaptan
kurtulayım” diye bazı dostlarıma bir gizli mektup elden göndermiştim.
Ta, benim hayatımın sermayesi ve neticesi ve gayet ziynetli bir surette
tezyin edilmiş Risâle-i Nur’dan, Denizli de mahkemede bulunan
kitaplarıma yakın olayım ve teslim almaya çalışayım. Maatteessüf,
aleyhime olan oradaki ehl-i vukuftan birtek adam beni müdafaa ederken, o
dahi mektubumu görüp, hapse girmem için aleyhime hüküm vermeye mecbur
olmuş.


Emirdağ Lâhikası, s. 27

***

Risâle-i Nur şakirtlerinin değil emniyete ve âsâyişe
zarar vermek, belki bütün kuvvet ve kanaatleriyle milleti anarşilikten
muhafaza ve emniyet ve âsâyişi temin etmek için çalıştıklarına delil
ise, birinci esasta beyan edilmiş.


Evet, biz bir cemaatiz. Hedefimiz ve programımız,
evvelâ kendimizi, sonra milletimizi idam-ı ebedîden ve daimî, berzahî
haps-i münferitten kurtarmak ve vatandaşlarımızı anarşilikten ve
serserilikten muhafaza etmek ve iki hayatımızı imhâya vesile olan
zındıkaya karşı Risâle-i Nur'un çelik gibi hakikatleriyle kendimizi
muhafazadır.




Şuâlar, 14. Şuâ, s. 319



26.11.2010












;
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir