Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

20.11.2010, 09:48

Sâni-i Hakîm, dünyayı bir bayram sûretinde yaratmıştır


Âyet-i Kerime Meali Enbiya: 94 /

Kim mü’min olduğu halde güzel işler yaparsa, emeği boşa gitmez. Biz onun her işini kaydediciyiz.

Enbiya: 94





20.11.2010










Sâni-i Hakîm, dünyayı bir bayram sûretinde yaratmıştır


Hâlık-ı Rahîm ve Rezzâk-ı Kerîm ve Sâni-i Hakîm şu dünyayı âlem-i ervâh
ve ruhâniyât için bir bayram, bir şehrâyin sûretinde yapıp, bütün
esmâsının garâib-i nukuşuyla süslendirmiştir.

“Yeryüzünde ne varsa Biz dünya için bir süs olarak yarattık ki,
insanlardan hangisi daha güzel işler yapacak diye onları imtihan edelim.
•Onun üzerindeki herşeyi Biz elbette kupkuru bir toprak haline
getireceğiz.” (Kehf Sûresi: 7-8.)

“Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir oyalanmadır.” (En’âm Sûresi: 32.)

Hâlık-ı Rahîm ve Rezzâk-ı Kerîm ve Sâni-i Hakîm şu dünyayı âlem-i
ervâh ve ruhâniyât için bir bayram, bir şehrâyin sûretinde yapıp, bütün
esmâsının garâib-i nukuşuyla süslendirip, küçük büyük, ulvî süflî
herbir ruha ona münâsip ve o bayramdaki ayrı ayrı hesabsız mehâsin ve
in’âmâttan istifade etmeye muvâfık ve havâs ile mücehhez bir cesed
giydirir, bir vücud-u cismânî verir, bir defa o temâşâgâha gönderir.

Hem, zaman ve mekân cihetiyle pek geniş olan o bayramı asırlara,
senelere, mevsimlere hattâ günlere, kıtalara taksim ederek, herbir asrı,
herbir seneyi, herbir mevsimi, hattâ bir cihette herbir günü, herbir
kıtayı, birer tâife, ruhlu mahlûkatına ve nebâtî masnuâtına birer resm-i
geçit tarzında bir ulvî bayram yapmıştır. Ve bilhassa rûy-i zemin,
hususan bahar ve yaz zamanında masnuât-ı sağîrenin tâifelerine öyle
şâşaalı ve birbiri arkasında bayramlardır ki, tabakàt-ı âliyede olan
ruhâniyâtı ve melâikeleri ve sekene-i semâvâtı seyre celb edecek bir
câzibedarlık görünüyor; ve ehl-i tefekkür için öyle şirin bir mütâlâagâh
oluyor ki, akıl tarifinden âcizdir. Fakat, bu ziyâfet-i İlâhiye ve
bayram-ı Rabbâniyedeki ism-i Rahmân ve Muhyî’nin tecellîlerine mukabil
ism-i Kahhâr ve Mümît, firâk ve mevt ile karşılarına çıkıyorlar. Şu ise,
“Rahmetim herşeyi kaplamıştır.” (A’râf Sûresi 156.) rahmetinin vüs’at-i
şümûlüne zâhiren muvâfık düşmüyor; fakat, hakikatte birkaç cihet-i
muvâfakati vardır. Bir ciheti şudur ki:

Sâni-i Kerîm, Fâtır-ı Rahîm, herbir tâifenin resm-i geçit nöbeti
bittikten ve o resm-i geçitten maksud olan neticeler alındıktan sonra,
ekseriyet itibâriyle dünyadan, merhametkârâne bir tarz ile tenfîr edip
usandırıyor, istirahate bir meyil ve başka bir âleme göçmeye bir şevk
ihsan ediyor ve vazife-i hayattan terhis edildikleri zaman, vatan-ı
aslîlerine bir meyelân-ı şevkengîz, ruhlarında uyandırıyor.

Sözler, 17. Söz
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir