Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

30.09.2010, 15:56

Hususî ibadetlerde kanun yapılmaz ve kanun olamaz


Âyet-i Kerime Meâli
Allah dilediğine yardımıyla kuvvet verir. Muhakkak ki bunda hakkı görebilen basiret sahipleri için bir ibret vardır.

Âl-i İmran Sûresi: 13





30.09.2010










Hususî ibadetlerde kanun yapılmaz ve kanun olamaz

Siz hangi usûlle bu acip tecavüzü yapıyorsunuz? Kanununuzu ibraz ediniz.
Yoksa bazı alçak memurların keyiflerini kanun mu kabul ediyorsunuz?
Çünkü böyle hususî ibâdâtta kanun yapılmaz ve kanun olamaz.

Evet, öyle acip bir istibdat ki, kanunlar perdesinde herkesin
vicdanına ve mukaddesatına, hattâ elbisesine müdahale ederler.
(Zannederim, asr-ı âhirde İslâm ve Türk hürriyetperverleri, bir hiss-i
kablelvuku ile bu dehşetli istibdadı hissederek oklar atıp hücum
etmişler. Fakat çok aldanıp yanlış bir hedef ve hatâ bir cephede hücum
göstermişler.) Hem öyle bir zulüm ve cebir ki, bir adamın yüzünden yüz
köyü harap ve yüzer mâsumları tecziye ve tehcir ile perişan eder.

Şuâlar, s. 513, (yeni tanzim, s. 928)

***

Bu yakınlarda ehl-i ilhâdın perde altında tecavüzleri gayet
çirkin bir suret aldığından, çok biçare ehl-i imana ettikleri zalimâne
ve dinsizcesine tecavüz nevînden, bana, hususî ve gayr-ı resmî, kendim
tamir ettiğim bir mâbedimde hususî bir iki kardeşimle hususî ibadetimde,
gizli ezan ve kametimize müdahâle edildi. “Niçin Arapça kamet
ediyorsunuz ve gizli ezan okuyorsunuz?” denildi. Sükûtta sabrım tükendi.
Kabil-i hitap olmayan öyle vicdansız alçaklara değil, belki milletin
mukadderâtıyla keyfî istibdatla oynayan firavunmeşrep komitenin
başlarına derim ki:

Ey ehl-i bid’a ve ilhad! Altı sualime cevap isterim.

Birincisi: Dünyada hükümet süren, hükmeden her kavmin, hattâ
insan eti yiyen yamyamların, hattâ vahşî, canavar bir çete reisinin bir
usûlü var, bir düsturla hükmeder. Siz hangi usûlle bu acip tecavüzü
yapıyorsunuz? Kanununuzu ibraz ediniz. Yoksa bazı alçak memurların
keyiflerini kanun mu kabul ediyorsunuz? Çünkü böyle hususî ibâdâtta
kanun yapılmaz ve kanun olamaz.

İkincisi: Nev-î beşerde, hususan bu asr-ı hürriyette ve bilhassa
medeniyet dairesinde, hemen umumiyetle hükümfermâ hürriyet-i vicdan
düsturunu kırmak ve istihfaf etmek ve dolayısıyla nev-î beşeri istihkar
etmek ve itirazını hiçe saymak kadar cür’etinizle, hangi kuvvete
dayanıyorsunuz? Hangi kuvvetiniz var ki, siz kendinize “lâdinî” ismi
vermekle ne dine, ne dinsizliğe ilişmemeyi ilân ettiğiniz hâlde,
dinsizliği mutaassıbâne kendine bir din ittihaz etmek tarzında, dine ve
ehl-i dine böyle tecavüz, elbette saklı kalmayacak, sizden sorulacak. Ne
cevap vereceksiniz? Yirmi hükümetin en küçüğünün itirazına karşı
dayanamadığınız hâlde, nasıl yirmi hükümetin birden itirazını hiçe sayar
gibi hürriyet-i vicdaniyeyi cebrî bir surette bozmaya çalışıyorsunuz?

Üçüncüsü: Mezheb-i Hanefînin ulviyetine ve sâfiyetine münâfi bir
surette, vicdanını dünyaya satan bir kısım ulemâü’s-sû’un yanlış
fetvâlarıyla, benim gibi Şâfii’l-mezhep adamlara hangi usûlle teklif
ediyorsunuz? Bu meslekte milyonlar etbâı bulunan Şâfiî mezhebini
kaldırıp bütün Şâfiîleri Hanefîleştirdikten sonra, bana zulüm suretinde
cebren teklif edilse, sizin gibi dinsizlerin bir usûlüdür denilebilir.
Yoksa keyfî bir alçaklıktır. Öylelerin keyfine tâbi değiliz ve
tanımayız!

Devamı için bakınız: Mektûbât, s. 417, (yeni

tanzim, s. 729)
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir