Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

24.09.2010, 15:53

Kastamonulu fedakârlarla ebeden iftihar ediyorum


Âyet-i Kerime Meâli

Siz hayır olarak ne işlerseniz Allah onu bilir. Azık edinin, ey
mü'minler; azığın en hayırlısı ise takvadır, günahlardan sakınmaktır. Ey
akıl sahipleri, sadece Benden korkun ve emirlerime karşı gelmekten
kaçının.

Bakara Sûresi: 197





24.09.2010










Kastamonulu fedakârlarla ebeden iftihar ediyorum


Kastamonulu fedakârlarla ebeden müteşekkirâne iftihar ediyorum ve
onlarla bütün zâlimlerin sıkıntılarına karşı bir kuvvetli nokta-i
istinad ve tam bir teselli buluyorum.

Kardeşlerim,

Ben kalben arzu ederim ki, çelik ve demir gibi sebatkâr Isparta
ve civarındakiler gibi metin kahramanlar (Hüsrev’ler, Hâfız Ali’ler
gibi) Kastamonu tarafından dahi burada görünsün. Hadsiz şükür ediyorum
ki, Kastamonu vilâyeti benim arzumu tam yerine getirdi, müteaddit
kahramanları imdadımıza gönderdi. Hayalimde her vakit bulunan, fakat
isimlerini yazamadığım için yanınızda fedakâr kardeşlerime birer birer
selâm ve selâmetlerine duâ ederim.

Şuâlar, s. 276

***

Aziz, sıddık mübarek kardeşlerim,

Birkaç gündür sizinle konuşmadığımın sebebi, şimdiye kadar
emsâlini görmediğim şiddetli ve zehirli bir hastalıktır. Ben, Risale-i
Nur hesabına âhir ömrüme kadar Nur ve gül dairesindeki sebatkâr ve metin
ve sarsılmaz kardeşlerimle, Kastamonulu fedakârlarla ebeden
müteşekkirâne iftihar ediyorum ve onlarla bütün zâlimlerin sıkıntılarına
karşı bir kuvvetli nokta-i istinad ve tam bir teselli buluyorum. Şimdi
ölsem, onlar var diye ferah-ı kalble ecelimi karşılayacağım.

Şuâlar, s. 292

***

Burada çok zatlar kat’iyen hükmediyorlar ki, Risâletü’n-Nur’un
iki merkez-i intişarı olan Isparta ve Kastamonu vilayetleri sair yerlere
nispeten âfât-ı semâviyeden mahfuz kaldıklarının sebebi,
Risâletü’n-Nur’un verdiği iman-ı tahkiki ve kuvvet-i itikadiyedir. Çünkü
böyle âfâtlar, za’f-ı imandan neşet eden hataların neticesidir.
Hadisçe, sadaka belayı defettiği gibi, o kuvve-i imaniye dahi o âfâta
karşı derecesiyle mukabele ediyor.

Kastamonu Lâhikası, s. 17

***

..Risale-i Nur’un tab suretiyle intişarı, hakiki bir ihlas ve
kuvvetli bir tesanüd ve birbirinin kusuruna bakmamak lazım geldiğinden,
Kastamonu vilayetindeki kardeşlerimiz, Ispartalılara ihlas ve tesanüdde
benzemeye mecburdurlar. İnşaallah, onlar dahi, şahsi hissiyatlarını bu
kudsi hizmetin zararına istimal etmeyecekler.

Emirdağ Lâhikası, s. 71

***

Kastamonulu kardeşlerimiz de telaş etmesinler. Nüfusumun buraya
nakli, Kastamonu ve onlarla alakamı gevşetmez, bilakis daha kuvvetli
beni onlarla bağlıyor. Ben, ekser vakitte hayalen ve manen kendimi
Kastamonu nun mübarek dağlarında ve o kardeşlerimin yanında buluyorum.

Emirdağ Lâhikası, s. 83

***

Kastamonu’da lise talebelerinden bir kısmı yanıma geldiler. “Bize
Halıkımızı tanıttır; muallimlerimiz Allah’tan bahsetmiyorlar,” dediler.


Ben dedim: Sizin okuduğunuz fenlerden her fen, kendi lisan-ı
mahsûsuyla, mütemadiyen Allah’tan bahsedip, Halıkı tanıttırıyor,
muallimleri değil, onları dinleyiniz.

Mesela, nasıl ki mükemmel bir eczahane ki, her kavanozunda harika
ve hassas mîzanlarla alınmış hayattar macunlar ve tiryaklar var.
Şüphesiz, gayet maharetli ve kimyager ve hakîm bir eczacıyı gösterir.
Öyle de, küre-i arz eczahanesinde bulunan dört yüz bin çeşit nebatat ve
hayvanat kavanozlarındaki zîhayat macunlar ve tiryaklar cihetiyle, bu
çarşıdaki eczahaneden ne derece ziyade mükemmel ve büyük olması
nisbetinde, okuduğunuz fenn-i tıb mikyasıyla küre-i arz eczahane-i
kübrasının eczacısı olan Hakîm-i Zülcelali, hatta kör gözlere de
gösterir, tanıttırır.

Tarihçe-i Hayat, s. 380





24.09.2010












"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

2

24.09.2010, 23:43

Ben kalben arzu ederim ki, çelik ve demir gibi sebatkâr Isparta
ve civarındakiler gibi metin kahramanlar

Allah razı olsun.Lahikalardaki bu ifadelerin üzerinde ısrarla durmak gerektiği kanaatindeyim. '' çelik ve demir gibi sebatkar''. sebatkar...demir gibi, çelik gibi....Risale-i nur'a ve Üstad'a...İnşallah Rabbim cümlemizi Üstad'da ve Risale-i Nur'da sebat edenlerden eylesin.

Bu konuyu değerlendir