Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

20.04.2010, 08:53

Velâdet-i Nebevî’de gerçekleşen hadiseler


Âyet-i Kerime Meâli

Gerçekten Allah mü'minlere içlerinden bir peygamber göndermekle
bir nimet bağışladı ki, onlara Allah'ın âyetlerini okur, onları
günahlardan temizleyip hayra sevk eder ve onlara Allah'ın kitabını,
hikmeti ve sünneti öğretir.

Âl-i İmran Sûresi: 164





20.04.2010










Velâdet-i Nebevî’de gerçekleşen hadiseler


Velâdet-i Nebevî gecesinde, hem annesi, hem annesinin yanında bulunan
Osman ibni Âs’ın annesi, hem Abdurrahman ibni Avf’ın annesinin
gördükleri azîm bir nurdur ki, üçü de demişler: “Velâdeti ânında biz
öyle bir nur gördük ki, o nur maşrık ve mağribi bize aydınlattırdı.”

Üçüncü Kısım: İrhâsattan, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın
velâdeti hengâmında vücuda gelen harikalardır ve hadiselerdir. O
hadiseler, onun velâdetiyle alâkadar bir sûrette vücuda gelmiş.

Hem bi’setten evvel bazı hadiseler var ki, doğrudan doğruya birer
mu’cizesidir. Bunlar çoktur. Nümûne olarak, meşhur olmuş ve eimme-i
hadis kabul etmiş ve sıhhatleri tahakkuk etmiş birkaç nümûneyi
zikredeceğiz.

Birincisi: Velâdet-i Nebevî gecesinde, hem annesi, hem annesinin
yanında bulunan Osman ibni Âs’ın annesi, hem Abdurrahman ibni Avf’ın
annesinin gördükleri azîm bir nurdur ki, üçü de demişler: “Velâdeti
ânında biz öyle bir nur gördük ki, o nur maşrık ve mağribi bize
aydınlattırdı.”

İkincisi: O gece Kâbedeki sanemlerin çoğu baş aşağı düşmüş.

Üçüncüsü: Meşhur Kisrânın eyvânı (yani saray-ı meşhûresi) o gece
sallanıp inşikak etmesi ve on dört şerefesinin düşmesidir.

Dördüncüsü: Sava’nın takdis edilen küçük denizinin o gecede yere
batması ve İstahrâbâd’da bin senedir daima iş’âl edilen, yanan ve
sönmeyen, Mecusîlerin mâbud ittihaz ettikleri ateşin, velâdet gecesinde
sönmesi.

İşte şu üç dört hadise işârettir ki, o yeni dünyaya gelen zat,
ateşperestliği kaldıracak, Fars saltanatının sarayını parçalayacak,
izn-i İlâhî ile olmayan şeylerin takdisini men edecektir.

Beşincisi: Çendan velâdet gecesinde değil, fakat velâdete pek
yakın olduğu cihetle, o hadiseler de irhasat-ı Ahmediyedir (asm) ki,
Sûre-i Elem tera keyfe’de nass-ı kat’î ile beyan edilen Vak’a-i Fil’dir
ki, Kâbe’yi tahrip etmek için, Ebrehe namında Habeş meliki gelip, fil-i
Mahmudî namında cesîm bir fili öne sürüp gelmiş. Mekke’ye yakın olduğu
vakit fil yürümemiş. Çare bulamamış, dönmüşler. Ebâbil kuşları onları
mağlûp ve perişan etmiş, kaçmışlar. Bu kıssa-i acîbe, tarih kitaplarında
tafsilen meşhurdur. İşte şu hadise, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü
Vesselâmın delâil-i nübüvvetindendir. Çünkü velâdete pek yakın bir
zamanda, kıblesi ve mevlidi ve sevgili vatanı olan Kâbe-i Mükerreme,
gaybî ve harika bir sûrette, Ebrehe’nin tahribinden kurtulmuştur.

Mektûbât, 19. Mektûb, s. 176
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

2

20.04.2010, 19:08

Ezel sabahı anından mahşerin meydana gelmesine kadar Muhammedin(s.a.v)güzel ve gönül çekici varlığına salavat olsun.
Binlerce salat,binlerce selam üzerine olsun,ey Allahın resulu.
Dil kılıncım her dem bu şekeri kesmekle meşgul olsun.Muhhammedin(s.a.v)güzel endamına salavat olsun.
Binlerce salat,binlerce selam üzerine olsun,ey Allahın Habibi.
Ölünceye kadar üzerime farz-ı ayndır ki :dem be dem, vakit be vakit Muhammedin gül yüzüne salat getirmek.
Binlerce salat,binlerce selam sana olsun,ey Allahın vahyinin emin ve emanetçisi...



“Der tarîk-ı acz-mendi lâzım amed çâr çiz.Fakr-ı mutlak acz-i mutlak, şükr-ü mutlak, şevk-i mutlak ey aziz.”

Bu konuyu değerlendir