Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

25.02.2010, 11:35

Kâinat, Resûl-i Ekrem’i bekliyordu


Âyet-i Kerime Meâli

Peygambere Allah rahmet eder, melekler de duâ eder. Ey iman edenler, siz de ona teslimiyetle salât ve selâm getirin.

Ahzâb Sûresi: 56





25.02.2010










Kâinat, Resûl-i Ekrem’i bekliyordu


Hâlık-ı Kâinatın makasıdını bilecek ve bildirecek ve o Hâlıkı tanıyıp
umuma tanıttıracak bir zat, elbette o daha gelmeden herşey, her nevî,
her taife onun geleceğini sevecek ve bekleyecek ve hüsn-ü istikbal
edecek ve alkışlayacak...

Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm dünyaya geldikten sonra,
bahusus velâdet gecesinde, yıldızların düşmesinin çoğalmasıdır ki, şu
hâdise, On Beşinci Sözde katiyen bürhanlarıyla ispat ettiğimiz üzere,
şu yıldızların sukutu, şeyâtin ve cinlerin gaybî haberlerden
kesilmesine alâmet ve işarettir. İşte, madem Resûl-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâm vahiyle dünyaya çıktı; elbette yarım yamalak ve
yalanlarla karışık, kâhinlerin ve gaibden haber verenlerin ve cinlerin
ihbârâtına sed çekmek lâzımdır ki, vahye bir şüphe iras etmesinler ve
vahye benzemesin. Evet, bi’setten evvel kâhinlik çoktu. Kur’ân, nâzil
olduktan sonra onlara hâtime çekti. Hattâ çok kâhinler imana geldiler.
Çünkü daha cinler taifesinden olan muhbirlerini bulamadılar. Demek
Kur’ân hâtime çekmişti. İşte, eski zaman kâhinleri gibi, şimdi de
medyumlar sûretinde yine bir nevi kâhinlik, Avrupa’da,
ispirtizmacıların içlerinde baş göstermiş. Her ne ise...

Elhâsıl: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın nübüvvetinden
evvel nübüvvetini tasdik ettiren ve tasdik eden pek çok vâkıalar, pek
çok zatlar zâhir olmuşlar. Evet, dünyaya mânen reis olacak (Hâşiye) ve
dünyanın mânevî şeklini değiştirecek ve dünyayı âhirete mezraa yapacak
ve dünyanın mahlûkatının kıymetlerini ilân edecek ve cin ve inse
saadet-i ebediyeye yol gösterecek ve fâni cin ve insi idam-ı ebedîden
kurtaracak ve dünyanın hikmet-i hilkatini ve tılsım-ı muğlâkını ve
muammâsını açacak ve Hâlık-ı Kâinatın makasıdını bilecek ve bildirecek
ve o Hâlıkı tanıyıp umuma tanıttıracak bir zat, elbette o daha gelmeden
herşey, her nevî, her taife onun geleceğini sevecek ve bekleyecek ve
hüsn-ü istikbal edecek ve alkışlayacak ve Hâlıkı tarafından
bildirilirse o da bilecek. Nasıl ki, sabık işaretlerde ve misallerde
gördük ki, herbir nev-i mahlûkat, onu hüsn-ü istikbal ediyor gibi
mu’cizâtını gösteriyorlar, mu’cize lisanıyla nübüvvetini tasdik
ediyorlar.

Hâşiye: Evet, Sultan-ı “Levlâke Levlâk,” öyle bir reistir ki;
bin üç yüz elli senedir saltanatı da devam ediyor. Birinci asırdan
sonra herbir asırda lâakal üç yüz elli milyon tebaası ve raiyeti
vardır. Küre-i arzın yarısını bayrağı altına almış ve tebaası, kemâl-i
teslimiyetl, ona hergün salât ü selâmla tecdid-i biat ederek emirlerine
itaat ederler.

Mektûbât, 19. Mektub, s. 178, (yeni tanzim, s. 303)
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir