Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

04.02.2010, 08:44

Askerin siyasete müdahalesi, müthiş zararları netice vermiştir


Âyet-i Kerime Meâli

Keşke o zalimler, azabı gördükleri zaman anlayacakları gibi,
bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının pek şiddetli
olduğunu şimdiden anlayabilselerdi!

Bakara Sûresi: 165





04.02.2010










Askerin siyasete müdahalesi, müthiş zararları netice vermiştir

Tarih-i âlem serâpâ şehadet ediyor ki, asker neferatının
siyasete müdahaleleri devletçe ve milletçe müthiş zararları intaç
etmiştir.

Asâkire Hitap

(4 Nisan 1325, Mizan, Sayı: 129; 5 Nisan 1325,

Serbestî, Sayı: 152; 7 Nisan 1325, Volkan, Sayı: 110.)

Ey asâkir-i muvahhidîn! Fahr-i Âlemin (aleyhissalâtü vesselâm)
fermanını size tebliğ ediyorum ki, şeriat dairesinde ulülemre itaat
farzdır. Ulülemriniz ve üstadlarınız, zabitlerinizdir. Askerlik ocağı
cesîm ve muntazam bir fabrikaya benzer. Çarkların biri intizam ve
itaatte serkeşlik etmekle, bütün fabrika hercümerc olur.

Sizin o muntazam ve kuvvetli fabrika-i askeriyeniz, otuz milyon
Osmanlı ve üç yüz milyon nüfus-u İslâmiyenin nokta-i istinadı ve
mâden-i istimdadıdır.

Sizin iki müthiş istibdadı kansız ve def’aten öldürmeniz
harikulâde olduğundan ve şeriat-ı garrânın iki mu'cize-i garrâsını
izhar ettiğinizden, zaifü’l-akide olanlara hamiyet-i İslâmiyenin
kuvvetini ve şeriatın kudsiyetini iki bürhan ile izhar eylediniz. Bu
iki inkılâbın pahasına binler şehit verseydik, ucuz sayacaktık. Lâkin
itaatinizden binde bir cüz’ü feda olunsa, bize pek çok pahalı düşer.
Zira itaatinizin tenakusu, ukde-i hayatiye veya hararet-i gariziyenin
tenakusu gibi, mevti intâc eder.

Tarih-i âlem serâpâ şehadet ediyor ki, asker neferatının
siyasete müdahaleleri devletçe ve milletçe müthiş zararları intaç
etmiştir. Elbette hamiyet-i İslâmiyeniz böyle sizi uhdenizde olan
hayat-ı İslâmiyeye zarar verecek noktalardan men edecektir. Siyaset
düşünenler, sizin kuvve-i müfekkireniz hükmünde olan zabitleriniz ve
ulülemirlerinizdir.

Bazen zarar zannettiğiniz şey, siyaseten büyük zararı def
ettiği için ayn-ı maslahat olduğundan, zabitleriniz tecrübeleri
hasebiyle görüyor ve size emir veriyor. Sizde de tereddüt câiz
değildir. Ef’âl-i hususiye-i nâmeşrua, san’attaki meharet ve hazakate
münafi değildir ve san’atı menfur etmez. Nasıl ki bir tabib-i hâzık ve
bir mühendis-i mâhirin nâmeşrû harekâtı için, onların tıp ve
hendeselerinden mani-i istifade olamaz. Kezalik, fenn-i harpte
tecrübeli ve o san’atta mahir ve hamiyet-i İslâmiye ile
münevverü’l-fikir zabitlerinizin bazılarının cüz’î nâmeşrû harekâtı
için itaatinize halel vermeyiniz. Zira fenn-i harp mühim bir san’attır.
Hem de sizin kıyamınız, şeriat-ı garrâ, yed-i beyzâ-i Mûsâ gibi, sâir
sebeb-i tefrika ve teşettüt-ü efkâr olan cemiyetleri bel’ etti.
Sahirleri de secdeye mecbur eyledi. Harekâtınız bu inkılâbda ilâç
gibiydi ki, fazla olsa zehre münkalib olur. Ve hayat-ı İslâmiyeyi fena
bir hastalığa hedef eder. Hem de himmetinizle bizdeki istibdat şimdilik
mahvoldu. Lâkin, terakkiler için Avrupa’nın istibdâd-ı mânevisi
altındayız. Nihayet derecede ihtiyat ve itidal lâzımdır.

Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın askerler!

Hutbe-i Şamiye, s. 114; Eski Said Dönemi

Eserleri, s. 101
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir