Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

28.03.2009, 11:23

Din, umumun mukaddes malıdır

Hadis-i şerif Meâli



Sizin için ölüm kesin olarak takdir edilmiştir; ya azap getirir, ya da saadet.


Câmiü's-Sağîr, No: 54.


28.03.2009




Din, umumun mukaddes malıdır



Dediler: “Dinsizliği görmüyor musun, meydan alıyor. Din namına meydana çıkmak lâzım.”

Dedim: “Evet, lâzımdır. Fakat kat’î bir şartla ki, muharrik, aşk-ı ıslâmiyet ve hâmiyet-i diniye olmalı. Eğer muharrik veya müreccih, siyasetçilik veya tarafgirlik ise, tehlikedir. Birincisi hatâ da etse, belki ma’fuvdur. ıkincisi isabet de etse, mes’uldür.”

Denildi: “Nasıl anlarız?”

Dedim: “Kim fasık siyasetdaşını, mütedeyyin muhalifine, su-i zan bahaneleriyle tercih etse, muharriki siyasetçiliktir. Hem umumun mâl-ı mukaddesi olan dini, inhisar zihniyetiyle kendi meslektaşlarına daha ziyade has göstermekle, kavî bir ekseriyette dine aleyhdarlık meyli uyandırmakla nazardan düşürmek ise, muharriki tarafgirliktir.

“Meselâ, iki adam dövüşürler. Biri, zayıf düşeceğini hissederken, elindeki Kur’ân’ı kavîye uzatmakla himayesini davet edip, kavî bir ele vermek lâzımdır. Tâ beraber çamura düşmesin, Kur’ân’a muhabbetini, hürmetini göstersin, Kur’ân’ı, Kur’ân olduğu için sevsin. Eğer kavînin karşısına siper etse, himayet damarını tahrik etmeye bedel, hiddetini celb eder. Kur’ân’ı kavî bir hâdimden mahrum bırakmakla, zayıf bir elde beraber yere düşerse, o Kur’ân’ı kendi nefsi için sever demektir.

“Evet, dine imale etmek ve iltizama teşvik etmek ve vazife-i diniyelerini ihtar etmekle dine hizmet olur. Yoksa ‘Dinsizsiniz’ dese, onları tecavüze sevk etmektir. Din dahilde menfi tarzda istimal edilmez. Otuz sene halife olan bir zat, menfî siyaset namına istifade edildi zannıyla şeriata gelen tecavüzü gördünüz. Acaba şimdiki menfî siyasetçilerin fetvalarından istifade edecek kimdir, bilir misin? Bence ıslâmın en şedit hasmıdır ki, hançerini ıslâmın ciğerine saplamıştır.”



Sünuhat, s. 66-67


muharrik: Harekete geçirici, tahrik edici.

aşk-ı ıslâmiyet: ıslâmiyet aşkı.

hâmiyet-i diniye: Dine hizmet gayesi.

müreccih: Tercih ettiren, üstün tutan.

tarafgirlik: Taraf tutmak.

ma’fuv: Affedilmiş, affedilir durumda.

fasık: Günah işleyen.

siyasetdaş: Aynı siyasî görüşü paylaşan.

mütedeyyin: Dindar.

su-i zan: Kötü zan, düşünce.

mâl-ı mukaddes: Mukaddes mal.

inhisar: Yalnız birşeye ait kılma, tekelleşme.

kavî: Kuvvetli.

ekseriyet: Çoğunluk.

aleyhdar: Aleyhinde olma.

nazar: Bakış.

himayet: Koruma, korunma.

hâdim: Hizmet eden.

imale: Meylettirmek.

iltizam: Gerekli bulmak, taraftarlık.

vazife-i diniye: Dinî vazife.

menfi: Olumsuz.

şedit: şiddetli.


28.03.2009

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir