Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

26.02.2009, 08:23

Mâlî zayiât ve hasâretin sebebi

Hadis-i şerif Meâli



Üç şey vardır ki, onlar kimde bulunursa, o kimse nefsinin cimriliğinden korunmuş demektir. Zekâtını veren, misafiri barındırıp ikram eden ve felâket ânında yardım elini uzatan.


Câmiü's-Sağîr, No: 1837


26.02.2009




Mâlî zayiât ve hasâretin sebebi



Evet, âlem-i ıslâmın, bu asrın hasareti olan bu dehşetli ıkinci Harb-i Umûmiden kurtulmasının sebebi, Kur’ân’dan gelen îman ve a’mâl-i saliha olduğu gibi; fakirlere gelen acı açlık ve kahtın sebebi, orucun tatlı açlığını çekmedikleri ve zenginlere gelen hasaret ve zayiatın sebebi de, zekât yerinde ihtikar etmeleridir. Ve Anadolu’nun bir meydan-ı harb olmamasının sebebi, “ıman edenler müstesna” (Asr Sûresi: 3.) kelime-i kudsiyesinin hakîkatini fevkalade bir sûrette yüz bin insanların kalblerine tahkîki bir tarzda ders veren Risâle-i Nur olduğunu pekçok emarelerle ve şakirtlerinden binler ehl-i hakîkat ve dikkatin kanaatleri ispat eder.

Tarihçe-i Hayat, s. 278

***

Hakikatli bir rüya-yı hayaliyede, Harb-i Umumînin beşinci senesinde, bir acip rüyada benden soruldu:

“Müslümanlara gelen bu açlık, bu zayiât-ı maliye ve meşakkat-i bedeniye nedendir?”

Rüyada demiştim:

“Cenâb-ı Hak bir kısım maldan onda birHAşıYE-1 veya bir kısım maldan kırkta bir,HAşıYE-2 kendi verdiği malından birisini bizden istedi—tâ bize fukaraların duâlarını kazandırsın ve kin ve hasetlerini men etsin. Biz, hırsımız için tamahkârlık edip vermedik. Cenâb-ı Hak, müterakim zekâtını, kırkta otuz, onda sekizini aldı.

“Hem senede yalnız bir ayda, yetmiş hikmetli bir açlık bizden istedi. Biz nefsimize acıdık; muvakkat ve lezzetli bir açlığı çekmedik. Cenâb-ı Hak, ceza olarak, yetmiş cihetle belâlı bir nevî orucu beş sene cebren bize tutturdu.

“Hem yirmi dört saatte birtek saati, hoş ve ulvî, nuranî ve faydalı bir nevî talimat-ı Rabbâniyeyi bizden istedi. Biz tembellik edip o namazı ve niyazı yerine getirmedik. O tek saati diğer saatlere katarak zayi ettik. Cenâb-ı Hak, onun kefareti olarak, beş sene talim ve talimât ve koşturmakla bize bir nevî namaz kıldırdı” demiştim.

Sonra ayıldım, düşündüm, anladım ki, o rüya-yı hayaliyede pek mühim bir hakikat vardır. Yirmi Beşinci Sözde, medeniyetle hükm-ü Kur’ân’ı muvazene bahsinde ispat ve beyan edildiği üzere, beşerin hayat-ı içtimaîsinde bütün ahlâksızlığın ve bütün ihtilâlâtın menşei iki kelimedir:

Birisi: “Ben tok olduktan sonra başkası açlıktan ölse bana ne?”

ıkincisi: “Sen çalış, ben yiyeyim.”

Bu iki kelimeyi de idame eden, cereyan-ı ribâ ve terk-i zekâttır. Bu iki müthiş maraz-ı içtimaîyi tedavi edecek tek çare, zekâtın bir düstur-u umumî sûretinde icrasıyla, vücub-u zekât ve hurmet-i ribâdır.


HAşıYELER:

Haşiye-1: Yani, her sene taze verdiği buğday gibi mallardan onda bir.

Haşiye-2: Yani, eskiden verdiği kırktan ki, her senede galiben ve lâakal ribh-i ticarî ve nesl-i hayvanî cihetiyle, o kırktan taze olarak on adet verir.


Mektûbât, 22. Mektub, 2. Mebhas, s. 264


LUGATÇE:


zayiât-ı maliye: Malın zayi olması.

meşakkat-i bedeniye: Bedeni sıkıntı, zorluk.

tamahkârlık: Açgözlülük.

muvakkat: Geçici.

talimat-ı Rabbâniye: Herşeyi terbiye eden Rabbimizin talimâtı.

ihtilâlât: ıhtilâller.

cereyan-ı ribâ: Faiz cereyanı.

hurmet-i ribâ: Faizin haram kılınması.

müterakim: Birikmiş, yığılmış.

hasaret: Zarar etme, ziyan, kayıp.

Harb-i Umûmi: Dünya savaşı.

a’mâl-i saliha: Salih ameller, iyi işler.

kaht: Kıtlık, kuraklık.

ihtikar: Karaborsacılık.

emare: Delil, işaret, belirti, iz.


26.02.2009

2

26.02.2009, 09:59

Allah razı olsun abi.
''Ey gönül!Canına üflenen nefhayla yan da kavrul!Amma lale gibi ol ki;halinden sadece ''yar'' haberdar olsun.''

3

26.02.2009, 10:38

Sizlerdende razı olsun.
bol bol okuyup
hayatımıza yansıtalım.
ve herkes benim mesleğim hak diyebilir. yalnız benim mesleğim hak diyemez düsturundan hareketele

Yeni asya gazetemize yada yeni asya medya grubumuza ve cemaatimize daha çok sahip çıkalım
müfrithane irtibat
hem maddi hem manevi

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir