Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

15.02.2009, 11:04

Nasıl sevmeli ?

Âyet-i Kerime Meâli



Sen, ezelî ve ebedî hayat sahibi olan ve kendisine ölüm asla ârız olmayan Allah'a tevekkül et ve Onu hamd ile tesbih et.


Furkan Sûresi: 58


15.02.2009




Nasıl sevmeli?



<<Elhâsıl, dünyayı ve ondaki mahlûkatı mânâ-i harfiyle sev, mânâ-i ismiyle sevme; “Ne kadar güzel yapılmış” de, “Ne kadar güzeldir” deme. Ve kalbin bâtınına başka muhabbetlerin girmesine meydan verme. Çünkü, bâtın-ı kalb âyine-i Sameddir ve Ona mahsustur. “Allah’ım, bize sevgini ve bizi Sana yaklaştıracak şeylerin sevgisini nasip eyle” de.

ışte, bütün tâdâd ettiğimiz muhabbetler, eğer bu sûretle olsa, hem elemsiz bir lezzet verir, hem bir cihette zevâlsiz bir visâldir, hem muhabbet-i ılâhiyeyi ziyâdeleştirir, hem meşrû bir muhabbettir, hem ayn-ı lezzet bir şükürdür, hem ayn-ı muhabbet bir fikirdir.

Meselâ, nasıl ki bir padişah-ı âlî(Hâşiye) sana bir elmayı ihsan etse, o elmaya iki muhabbet ve onda iki lezzet var:

Biri: Elma, elma olduğu için sevilir. Ve elmaya mahsus ve elma kadar bir lezzet var. şu muhabbet padişaha âit değil. Belki, huzurunda o elmayı ağzına atıp yiyen adam, padişahı değil, elmayı sever ve nefsine muhabbet eder. Bâzan olur ki, padişah, o nefisperverâne olan muhabbeti beğenmez, ondan nefret eder. Hem, elma lezzeti dahi cüz’îdir, hem zevâl bulur; elmayı yedikten sonra o lezzet dahi gider, bir teessüf kalır.

ıkinci muhabbet ise, elma içindeki, elma ile gösterilen iltifatât-ı şâhânedir. Güyâ, o elma iltifat-ı şâhânenin numûnesi ve mücessemidir diye başına koyan adam, padişahı sevdiğini izhâr eder. Hem, iltifatın gılâfı olan o meyvede öyle bir lezzet var ki, bin elma lezzetinin fevkındedir. ışte şu lezzet, ayn-ı şükrandır; şu muhabbet, padişaha karşı hürmetli bir muhabbettir.

Aynen onun gibi, bütün ni’metlere ve meyvelere, zâtları için muhabbet edilse, yalnız maddî lezzetleriyle gàfilâne telezzüz etse, o muhabbet nefsânîdir; o lezzetler de geçici ve elemlidir. Eğer Cenâb-ı Hakk’ın iltifatât-ı rahmeti ve ihsanâtının meyveleri cihetiyle sevse ve o ihsan ve iltifatâtın derece-i lûtuflarını takdir etmek sûretinde kemâl-i iştihâ ile lezzet alsa, hem mânevî bir şükür, hem elemsiz bir lezzettir.

Haşiye: Bir zaman iki aşîret reisi bir padişahın huzuruna girmişler, yazılan aynı vaziyette bulunmuşlar.

Sözler, s. 583, (yeni tanzim, s. 1042-45)


padişah-ı âlî: Yüksek, büyük bir padişah.

muhabbet: Sevgi.

refîka-i hayat: Hayat arkadaşı, eş.

rahmet-i ılâhiye: Allah’ın rahmeti.

mûnis: Alışılmış, cana yakın, sevimli, dost.

latîf: Güzel, hoş.

hüsn-ü sûret: Fizikî güzellik.

câzibedar: Çekici.

letâfet: Güzellik, hoşluk.

hüsn-ü sîret: ıç güzellik, ahlâk güzelliği.

cemâl: Güzellik.

cemâl-i şefkat: şefkat güzelliği.

hukuk-u hürmet: Hürmet hakkı.

zevâl: Son bulma, sona erme.

mânâ-i harfi: Birşeyin Yaratıcısına bakan, onu târif eden ve tanıtan mânâsı.

mânâ-i ismi: Birşeyin bizzat kendisine bakan ve kendisini tanıtan mânâsı.

bâtın: ıç, dâhilî, gizli, içyüz.

bâtın-ı kalb: Kalbin içi, mânevî tarafı.

âyine-i Samed: Allah`ın Samed isminin tecellî ettiği yer.

tâdâd: Sayma, sıralama.

visâl: Kavuşma.

muhabbet-i ılâhiye: Allah sevgisi.

ayn-ı lezzet: Lezzet ta kendisi.

nefisperverâne: Nefsini çok severek, nefsî isteklerine çok düşkün.

iltifatât-ı şâhâne: Padişaha yakışır iltifatlar, iyilikler.

mücessem: Cisimleşmiş.

gılâf: Kılıf, mahfaza, örtü.

telezzüz: Lezzetlenmek.

iltifatât-ı rahmet: Allah`ın rahmetinin lütuf ve iyilikleri.

kemâl-i iştihâ: Tam iştah.


15.02.2009

hnurdan

Orta Düzey

Mesajlar: 324

Konum: sakarya/adapazarı

Meslek: öğrenci

Hobiler: Risale-i nur

  • Özel mesaj gönder

2

18.02.2009, 01:14

Allah razı olsun paylaşımın için.
Dua ile..
Hak tecelli eyleyince her işi âsân eder,
Halk eder esbabını bir lâhzada ihsan eder.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir