Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

27.12.2010, 14:12

Nefsin Derdi Ne Zaman Derman Bulur?

Cüneyd-i Bağdadî (k.s) anlatıyor:

Bir gece uykum kaçtı. Kalktım vird edindiğim namazımı kılmaya başladım. Daha önceden bulduğum manevi tadı ve yüce Rabbime yaptığım münacatın zevkini bulamadım. Hayret ettim. Uyumak istedim uyuyamadım. Kalktım oturdum. Oturmayada güç yetiremedim. Daraldım, kapıyı açıp dışarı çıktım.Bir de baktım ki abaya sarılmış birisi yolda duruyor. Beni fark edince başını kaldırdı ve,
'' Ey Ebû Kasım, niçin geç kaldın? '' dedi. Ben de,
'' Efendi, sizinle bir sözleşmem yoktu ki! '' dedim. Adam,
''Evet, öyle ancak ben kalpleri istediği gibi çeviren Rabbimden senin kalbini bana yöneltmesini istedim '' dedi. Ben de, '' İstediğini yaptı; hacetin nedir?'' diye sordum; adam, ''Nefsin derdi ne zaman devâsı haline dönüşür? Bu nefis ne zaman dertten kurtulur? '' diye sordu, ben de,
'' Nefis, kötü arzularının aksine aksine hareket ederse, derde derman bulur, hastalıklarından kurtulur '' dedim. o zaman adam nefsine yönelip, '' Dinle, ben bunu sana yedi defa söyledim; sen Cüneydt'ten işitmeden kabul etmedin. Bak şimdi ondan da işittin! '' dedi ve dönüp gitti.
Adamın kim olduğunu tanıyamadım, daha sonra bir bilgiye de ulaşamadım. ''



Terbiye olmayan nefis, sürekli kötü işler isrer, onları tatlı bulur,lazım zanneder. Hâlbuki bütün kötülükler bir tuzlu denize benzer. Denizin görünüşü temizdir, seyri güzeldir, fakat suyu, içenin içini yakar, susuzluğunu artırır.
Âlimlerimiz der ki :Bir günahi Allah için terk etmek kadar kalbe huzur veren bir şey yoktur. Haramlardan kaçmak en büyük ibadettir. Sıhhat ve afiyetin birinci şartı, mikroptan korunmaktır.Kalbin sıhhati ve huzuru için gereken ilk şey, onun tadını bozan, nurunu karartan günahları terk etmektir.
Allah için terk edilen her günahın yerine kalbe manevî bir tat verilir ;Öyle kimümin onun zevkini ta ruhunda hisseder. Kalbin yüe Allah'ı tanıması ve sevmesi farzdır. Günahlar bu sevgiye mani olduğu için terk edilmesi emredilmiştir. Ayrıca her günahın insan namus ve şerefini zedeleyen yönleride vardır.
Allah (cc) buyuruyor ki :
'' Kim Rabbinin makamından korkarak nefsini kötü arzularından alıkoyarsa, onun varacağı yer cennettir. ''
Resûlulah (s.a.v) buyurur ki:
'' ümmetim için en korktuğum şey, hevaya (nefsin kötü arzularına )uymak ve kötü emeldir . Hevaya uymak onları haktan alıkor; uzun emel de ahieti unutturur.

2

28.12.2010, 11:25

Allah bizi nefsine uyanlardan etmesin insaallah..

cok güzeldi sbalpetek kardes.. Allah razi olsun insaallah..
Ve asıl hüner, kardeşini fena gördüğü vakit onu terk etmek değil, belki daha ziyade uhuvvetini kuvvetleştirip ıslahına çalışmak, ehl-i sadakatın şe’nidir.

Bu konuyu değerlendir