Ali FERŞADOĞLU
Namazı hakkıyla kılmanın ehemmiyeti
Evliyâullahtan Ebû Bekr-i Kettânî Hazretleri bir gün evinde namaz kılarken evine bir hırsız girer. Hırsız sağa-sola bakar ama çalacak eşyâ nâmına bir şey göremez.
Derken, Kettânî Hazretlerininin omuzunda çok kıymetli bir kaftan olduğunu görür. Arkasından sessizce yaklaşır, o kaftanı yavaşça alır ve uzaklaşır oradan.
Ancak sevinemez. Zira eli kaskatı kesilmiştir. Ne yapacağını şaşırır. Yakınları kendisine:
“Sen ne yaptın? O zât, Allah dostu bir velîdir. Çabuk git, aldığın kaftanı geri ver ve özür dile. Hem duâ ve ricâ et ki, çabucak şifâya kavuşasın” derler. Kaşarak gider, görür ki Kettânî Hazretleri hâlâ namaz kılıyor. Kaftanı usulca koyar omuzuna. Selâm verince de, özür dileyip, duâ ister. Mübârek zât:
“Sen ne zaman aldın bu kaftanı; hiç haberim olmadı…”
Ellerini kaldırıp:
“Yâ Rabbî! Bu, aldığı şeyi geri verdi. Sen de bundan aldığını geri ver!” diye duâ eder.
Ânında iyileşir hırsız. Ve bu işten vazger, üstelik de bu büyük Velî’nin yakın talebesi olur.