Yavuz Sultan Selim Çaldıran zaferinden sonra Akkoyunlu saray hafızı Mehmed Efendinin oğlu Hasan Can’ı yanına alarak ıstanbul’a döndü. Velîlerden olan Hasan Can, Yavuz Sultan Selim’in en yakın dostu ve sırdaşı oldu.
Bir gün Yavuz Sultan Selim Han, Hasan Can’a, “Bu gece gördüğün rüyayı anlat bakalım dostum” dedi.
Hasan Can ise o gece rüya gördüğünü hatırlamıyordu.
“Bu gece rüya görmedim padişahım.” dedi.
Bir gün sonra Hasan Can, Kapı Ağası Hasan Ağaya uğradı. Hasan Ağa ibadetine düşkün, geceleri teheccüte kalkan takva ehli bir saray görevlisiydi. Bu geceden beri endişeli ve şaşkın bir vaziyete girmişti. Hazinedarbaşı Mehmed Ağa ve Saray Ağasının da bulunduğu bir toplulukta utangaç bir üslûp içinde dedi ki:
“Arkadaşlar! Ben bir ıztırabın içine düştüm. Allah rızası için beni bu ıztıraptan kurtarın. Bu gece bir rüya gördüm. Herkes rüya görür diyeceksiniz. Benimkisi bir tuhaf! ışin dehşetli yanı, rüyamı şevketli Padişahımıza anlatmaya memur edildim. Hâşâ; benim gibi yüzü kara bir günahkârın rüyasının ne değeri ola ki, padişah katında anlatıla?”
Hasan Can:
“Demek rüyayı gören sensin. Derhal memur edildiğin görevini yap o zaman. Padişahımız bu gece görülen bir rüyayı merak eder. Demek Hasan’lardan biri bir rüya görmüş ama, o Hasan, Hasan Can değil, Hasan Ağa imiş. De bakalım ne rüya gördün?” dedi.
Hasan Ağa, “Bu gece rüyamda bu eşiğinde oturduğunuz kapıyı hızlı hızlı çaldılar. Kapıya koştum ve açtım. Baktım ki, harem dairesi, başlarında sarık bulunan Arap yüzlü nur simalı kimselerle dolu idi. Ellerinde bayraklar ve silâhlarla hazır vaziyette duruyorlardı. Kapı dibinde ise nur yüzlü dört kişi duruyordu. Onların ellerinde de birer sancak vardı. Kapıyı çalanın elinde padişahımızın sancağı vardı. O zat bana dedi ki:
“Biz neden geldik bilir misiniz?”
“Buyurun!” dedim.
“şu gördüğün kimseler Ashab-ı Kiram’dır. Bizi Yavuz Sultan Selim Hana Resulullah Efendimiz (a.s.m.) gönderdi ve buyurdu ki: ‘Mekke ve Medine’nin hizmeti kendisine verildi. Kalkıp gelsin.’ Gördüğün bu dört kişi Ebu Bekir-i Sıddık, Ömer’ul-Faruk, Osman-ı Zinnureyn ve ben Ali bin Ebu Talip’im. Bu haberi derhal Sultan Selim Hana söyle.”
Orada bulunanların tüyleri diken diken olmuştu.
Hasan Ağa rüyasını Yavuz Sultan Selim Hana anlatınca, Koca Padişah dedi ki:
“Ey Hasan Can! Sana demez miyiz ki, biz bir tarafa gidersek, emir üzerine gideriz! Biz o Yüksek Makamın emir kuluyuz!”
(Evliyalar Ansiklopedisi, 7/25.)
Süleyman KÖSMENE
08.11.2004