esselamueleykümverahmetullahveberekatuhu
değerli kardeslerim ben kimseyle kuran-ı kerim mi yoksa risaliye nur külliyesi mi diye bir tercih yapılsın demedim ama bu kainattaki müslümanım diyen herkes kuran-ı kerimle amel etmenin gerekkliliğini bilir.
bende bu ayetleri Kuran-ı kerim den söylüyorum.bana sunu açıklayabilirmisiniz kuran-ı kerim sadece mevlütlerde ve mezarlıklarda okunan kitap mıyoksa...!
davamız ilahi kelimetullah davasıdır.insanlar hidayeti unutmuslar.Kuran-ı kerim rafa kaldırılmış ve sadece şunu söylemek istiyorum
1.Kuran-ı kerim Bir mutluluk recetesidir
2.Kuran-ı Kerim bir saadet davetiyesidir
3.Kuran-ı kerim bir sifadır.
4.Kuran-ı kerim bir nurdur ve tüm zamanlara hitap eder
yani canım kardesim amacımız Allah a ulasmak,teslim olmak,dost olmak değilmidir.Burda sizinle sadece ayetlerle konusuluyor ve siz değerli kardeslerimdende aynı sekilde karsılık görmeyi umardım.Ama malesef buzamana kadarki söylesilerde bunu göremedim.Bunun yorumunuda bu site yi ziyaret eden tüm kardeslerimize sunuyorum
Birde benim için risaleyi okumadığımı ön yargılı oldugumu yazmışsınız
Saidi nursi hazretleri yasadığı devrin imamıydı O yasarken insanlar ona tabi olup hidayete eriyorlardı.o simdi vefat etti ve bu zamanın imamı görevi devraldı.hatta o bunu haber veriyor(Risaleyi nurda)
--Çok zaman evvel bir ehli velayetten işittim ki o zat (Mehdi AS) eski velilerin gaybi işaretlerinden istihrac etmiş ve
kanaatı gelmiş ki şark tarafından bir nur zuhur edecek,bidatlar zulümatını dağıtacak.Ben böyle bir nurun zuhuruna çok
izhar ettim ve ediyorum.Fakat çiçekler baharda gelir.Öyle kutsi çiçeklere zemin hazır etmek lazım gelir.Ve anladıkki,bu
hizmetimizle o nurani zatlara zemin izhar ediyoruz.
Sikke-i Tastik-i Gaybi,189-Mektubat,345
-- Ta ahir zamanda hayatın geniş dairesinde asıl sahibleri,yani Mehdi ve şakirdleri,Cenab-ı Hakk’ın izniyle gelir,o daireyi
genişlendirir ve o tohumlar sünbüllenir.Bizler de kabrimizde seyredip Allah’a şükrederiz.
Sikke-i Tastiki Gaybi,138- Kastamonu Lahikası,72
---Ümmetin beklediği,ahir zamanda gelecek zatın (Mehdi AS ın) üç vazifesinden en mühimi ve en büyüğü ve en kıymetdarı
olan iman-ı tahkikiyi neşr ve ehl-i imanı dalaletten kurtarmak.
O zatın 2. vazifesi şeriatı icra ve tatbik etmektir.Birinci vazife,maddi kuvvetle değil,belki kuvvetli itikad ve ihlas ve
sadakatle olduğu halde bu 2. vazife gayet büyük maddi bir kuvvet bir hakimiyet lazımki,o ikinci vazife tatbik edilebilsin.
O zatın 3. vazifesi Hilafet-i islamiyeyi ıttihad-ı islama bina ederek ,ısevi ruhanileriyle ittifak edip din-i islama hizmet
etmektir.(Dinlerin birleştirilmesini başarmaktır).Bu vazife pek büyük bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakarlarla
tatbik edilebilir.Birinci vazife ,o iki vazifeden üç-dört derece daha ziyade kıymetdardır,fakat o ikinci,üçüncü vazifeler
pek parlak ve çok geniş bir dairede ve şaşaalı bir tarzda olduğundan umumun ve avamın nazarında daha ehemmiyetli
görünüyorlar.
Sikke-i Tasdik-i Gaybi ,9
--Tevbe 32: Onlar,Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Fakat kafirler istemesede Allah nurunu mutlaka
tamamlayacaktır. Ayeti ile ilgili olarak Bediüzzaman şöyle demektedir:
şimdi hatıra geldi ki,eğer şeddeli lamlar ve mimler ikişer sayılsa bundan bir asır sonra zulümatı dağıtacak zatlar ise
Hz. Mehdi’nin şakirdleri olabilir.
şualar ,605
Tekrar sunu hatırlatmak istiyorum amacımız
bundan önceki tüm nebilerin,resullerin,mürsitlerin tek davası vardı sadece Allah a cagırmak bende burdan sizlere sesleniyorum.Kalben
Allah a ulasmayı dileyin.
Allah a ulasmayı dileyin.
Allah a ulasmayı dileyin.
Yasayan Devrin imamını, Ahmete, Mehmete değil (BAKARA 45) e göre sadece Allah a sorun ne olur sanki
Canım kardeslerim istemeden sizleri kırdıysam Özür diliyorum.Allah Hepinizden razı olsun.=;