Alimleri red eden bir adama verdiğim cevaptır.
ılimde derinlik kazanmış alimlerin tevillerini ve Allah'ın her hangi bir ayette görünen mananın dışındaki Allah'ın murad etmiş olduğu manaları bize bildiren alimleri kabul etmemek pek çok muhali beraberinde getiriyor.
Bizi Kur'an ayetleride Allah'ın murad ettiği manayı kabul etmemekle suçlamayınız. Biz kabul ediyoruz ki Kur'an Allah'ın kelmadır ve murad ettiği mana ve manaların hepsi haktır.
Kur'an'ın ifadeleri cezaletlidir, akıcı ve tutuk olmayan bir tarzı vardır. Hitap ettiği kimselere göre uygun, tam yerinde, düzgün ve hakikatlı söz söyleme ve halin gerektirdiğine uygun söz söylemek Kur'an'ın vasfıdır. Yani belagat-ı harikası taklit edilemez.Görülmedik derecede yenilikler getirmiş ve üstün ve acip bir Kitaptır.Meseleleri insanı hayrette bırakacak derecede doğru ve düzgün söyleyerek açık ve güzel ifadeler kullanmıştır.Ayet ve cümlelerinin tertip ve düzeninde açıklık, ahenklilik, rahatlık ilk göze çarpan Kur'an vasıflarındandır. ıcazlıdır,az sözle çok şeyler anlatılmıştır.
şimdi,Kur'an herşeyi apaçık yazmıştır. Oysa başka bir ayet, Rabbimizin ilmininin yazılmasına okyanuslar mürekkep olsa yetmeyeceğinden bahseder. Oysa Kur'an 6600 kusür ayetten ibarettir. Madem Kur'an ,beliğ, fasih, selis, cezaletli ve i'cazlı bir Kurân'dır,madem az söz ile çok manaları içerebilmektedir yani icazında bir i'caz vardır,madem imam-ı mübündir o zaman her bir ayetin mana-ı ula tabir edilen ilk manası ve onlara ta'lik ettirilmiş ,asılmış maani-i sanevi tabir edilen ikinci, üçüncü yani farklı manalarıda vardır. Kur'an'da yaş ve kuru herşey bildirilmiştir. Bazı meseleler zaman ve hale taaluk ettirilmiştir.Buda Kur'an'ın her geçen zaman gençleştiğine delildir. Mana bir olsa idi ilim bir olurdu. 1400 sene önce hal ve zaman ne gerektiriyorsa öyle kalırdı. Bu da her asıra hitap eden icazlı Kur'an'ın i'cazına münafidir. Mesela "Ey ateş serin ve selametli ol" ayetinin mana-ı ulası bellidir söze hacet yok. Mana-senevisi yani diğer manaları yüz sene önce farklı idi şimdi ise farklıdır. Mesela bir manası,mucizane buzdolabına ima ediyor olmasıdır. Buzdolabının Allah katında değeri neyse o kadar ima vardır. Mesela "ona ateş dokunmasada ışık verecek kabiliyettendir.Geçemiş asırlarda burdan çıkan ikinci mana farklı,bu asırda elektirkten mucizane ima belki serahat derecesinde işaret vardır. Ve yine elektrik Allah indinde ne kadar önemli ise o kadar işaret vardır.
Mesela Cuma namazı cemaatle kılınmaktadır. Namazı ayetlerin ilk manalarına göre kılarsak cemaate bir karışıklık olacaktır. Zira, herkezin Rükü ve secdeyi ve kıyamı farklı anlaması ve düzgünlük yerine bir kaos oluşması muhtemeldir.
Peygamberimizin Kur'an'ı en iyi anlayan ve uygulayan olduğunu kabul eden ve mesela namazın nasıl kılınması gerektiğini merak eden birinin Peygamberimize bakması doğru bir yaklaşımdır. Zaten ayet ona itaati emretmektedir. Zaten Kur'an' muhalif bir durum yoktur. Madem peygamberimiz artık yok ve onu taklid etmek için bir zaman makinesine sahip değiliz madem onu görenler gitimşler o zaman Kur'an'da işaret edilen ilimde derinlik kazanmış kişileri taklit etmemizde bir sakınca yoktur. 1500 milyar insan yanlış alimin peşine gitse bu alimleri inkar etmenin mümkünatı yoktur. Çünkü, akıl bunu böyle gerektirmektedir.
Baki Selam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...