Kardeşim haberim var o risaleden
Görünmemeleri ve hissedilmemeleri, perdeli ve nursuz ateş olduğu içindir. Küre-i arzın seyahat ettiği mesafe-i azîmede pek çok mahlûkat var ki, nursuz oldukları için görünmezler. Kamer, nuru çekildikçe vücudunu kaybettiği gibi, nursuz çok küreler, mahlûklar, gözümüzün önünde olup göremiyoruz.
Cehennem ikidir. Biri suğrâ, biri kübrâdır. ıleride, suğrâ kübrâya inkılâp edeceği ve çekirdeği hükmünde olduğu gibi, ileride ondan bir menzil olur. Cehennem-i Suğrâ, yerin altında, yani merkezindedir. Kürenin altı, merkezidir. ılm-i tabakatü’l-arzca malûmdur ki, ekseriya her otuz üç metre hafriyatta, bir derece-i hararet tezayüd eder. Demek, merkeze kadar nısf-ı kutr-u arz, altı bin küsûr kilometre olduğundan, iki yüz bin derece-i harareti câmi, yani iki yüz defa ateş-i dünyevîden şedit ve rivayet-i hadise muvafık bir ateş bulunuyor. şu Cehennem-i Suğrâ, Cehennem-i Kübrâya ait çok vezâifi, dünyada ve âlem-i berzahta görmüş ve ehâdislerle işaret edilmiştir. âlem-i âhirette, küre-i arz nasıl ki sekenesini medar-ı senevîsindeki meydan-ı haşre döker. Öyle de, içindeki Cehennem-i Suğrâyı dahi Cehennem-i Kübrâya emr-i ılâhî ile teslim eder.
Ehl-i ıtizâlin bazı imamları "Cehennem sonradan halk edilecektir" demeleri, halihazırda tamamıyla inbisat etmediğinden ve sekenelerine tam münasip bir tarzda inkişaf etmediğinden galattır ve gabâvettir.....
....Arzın medar-ı senevîsi altında bulunan Cehennem-i Kübrâ, yerin merkezindeki Cehennem-i Suğrayı güya tevkil ederek bazı vezâifini gördürmüş. Kadîr-i Zülcelâlin mülkü pek çok geniştir; hikmet-i ılâhiye nereyi göstermişse Cehennem-i Kübrâ oraya yerleşir.
Üstad Ay'dan misal vermiş, Ay ışık saçmaz, o yüzden karanlıkta görülmez. Halbuki iç katmanlarında alevler, lavlar olsa, bu takdirde haberimiz olamaz. Belki cehennem de dünyanın medar-ı senevî'sinde (yani güneş sistemindeki yörüngelerden birinde) böyle bir gezegen, etrafa ışık saçmadığından belli olmuyor, ama iç katmanlarında da bizim bilmediğimiz yangınlar var. Dünya da ışık saçmaz etrafa ama, korkunç lavları barındırıyor. Dünyadan daha büyük, ama ışık saçmadığından görünmeyen, güneş sisteminde bulunan, "Cehennem" adlı bir gezegen, neden olmasın?
Belki de Tekvir suresindeki o ayet, görünmez haldeki o gezegenin içinin, görünür hale getirilmesine işarettir. Cehennem-i suğra ise, bazı Cehennem-i kübra vazifesi görüyor diyor Üstad.
şu Cehennem-i Suğrâ, Cehennem-i Kübrâya ait çok vezâifi, dünyada ve âlem-i berzahta görmüş ve ehâdislerle işaret edilmiştir.
Burada kasıt belki kabir azabı ile, Sodom ve Gomorre (Kavm-i Lut) , Pompei gibi helak olmuş kavimlerdir. Daha büyük cehenneme varmadan, gayretullaha dokunmaktan küçük cehennemde cezalandırılanlar.
Allahû â'lem bissavab, en doğrusunu Allah bilir.