BERAT KANDıLı
şaban ayının on beşinci gecesi Beraat gecesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu geceyi Hz. Âişe (r.anh) validemize şöyle anlatmıştır: “Bu gece şabanın on beşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Benî Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları cehennemden kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabalarıyla münasebetlerini kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, anne babasına âsi olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz“ (Buhârî).
ınsanların bir sene içerisindeki rızıkları, zengin veya fakir olacakları ve ecelleri gibi mühim hususlar o gece içerisinde meleklere bildirilir. O geceyi ibadet ve taatle geçirmek ve namaz kılmak sevaptır. Peygamber Efendimiz bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah’a şöyle dua etmiştir: “Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamdetmekten âcizim. Sen, kendini sena ettiğin gibi yücesin “ (Tergîb).
Resûlullah (s.a.v) bizlere de şöyle buyurmuştur: “şaban ayının yansı (Berat gecesi) gelince, gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Cenâb-ı Allah o gece güneşin bat-masıyla dünya semasına tecelli eder ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu onu affedeyim; rızık isteyen yok mu ona vereyim; şifa dileyen yok mu, derman vereyim.“
Kulunun af dilekçesini kabul edecek ve beratini verecek sadece O’dur. Hudutsuz rahmetin sayısız tecellisi olan bu gecede, yüce Allah’a şirk koşanlar ve mümin kardeşine haksız yere kin ve düşmanlık besleyenler hariç, yüce mevlaya yönelen her müminin affedileceği müjdelenmiştir. Aslında bu af ve rahmet müjdesi, her daim gece gündüz devam etmektedir.
ıçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. ışte kurtuluşa eren onlardır.(Al-i ımran-104)