Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Alıntı
Ebedi yaşama arzusu ebedi hayatında varlığına da delildir
Dr. Alexis Carreil’e “zaman” adlı uzun bir makalesinde bu problemi araştırıyor ve şöyle diyor: "ınsan, ebediliği araştırmaktan ve onun ötesine koşmaktan hiçbir zaman usanmayacatır”
ınsanın bu arzusu ahiretin varlığını gösteren kuvvetli bir piskolojik bir delildir. Nasıl insanın içinde su arzusu dış alemde suyun varlığını, yemek arzusu yiyecek şeylerin varlığını gösteriyorsa, ebedi yaşama arzusuda ebedi bir alemi gösterir.
Bu diğer canlılarda da böyledir. Bir ördek yavrusu doğar doğmaz hemen bir su birikintisi arar, onun içine bir su bulma arzusu koyan Allah Suyuda yaratmıştır. Öyle ise ördeği yaratanla suyu yaratan aynı zattır. Ördeğer yemek ihtiyacı verdiği gibi bir suda yüzme arzusu vern aynı zattır. O zat onun yiyecek arzusunu karşıladığı gibi su arzusununda karşılıyacaktır.
Hayvanlarda bile onlara verilen arzular dış alemde var ediliyorsa edilmemekle hayvanlara bile zülüm yapılmıyorsa insan hiç yapılmaz. ınsanın en ufak arzularına yaratmakla cevap veren insana verdiği arzu ve isteklerinin en küçüğünü bile şu alemde yoktan vareden Allah O insana verdiği ebedi yaşama arzusunu da ebedi hayatı yaratarak cevap verecektir.
Verecektir zira “vermek istemeseydi istemek vermezdi”
>Allah vermeyeceği şeyi istetir mi?
>Allah bir şeye çok ihtiyaç duyacak şekilde bizi yartıpta o ihtiyacımıza cevap vermezme adaletine uygun bir iş yapmış olur mu?
Bir anne düşünelim yavrusuna çok ihtiyacı olan bir şeyi ona verecegini söylüyor ve vereceği şey karşılığında bazı şeyler yapmasını istiyor. Annenin bu sözüne inanan yavru denilenleri yapıyor ve annenin gözlerine bakıyor. Anne ihtiyacı olan şeyi yavrusuna söz verdiği halde vermez ise çocun gözünde toplumun değer yargılarında ve kendi vicdanında hangi noktaya düşer. Düşeceği nokta hiç bir insanın arzu etmeyeceği bir noktadır. Hiç bir annenin izzeti onu bu noktaya düşmeyi istetmez.
Allah’ın izzeti böyle bir zillete hiç izin vermez. Hiç bir annenin şefkati evladına ihtiyacı olan bir şeyi verebileceği halde yavrusuna vermemekle onu üzmeyi istemez. Allah’ın kullarına şefkati yanında deryanın yanıda damla gibi kalan anne şefkatinin izin veremeyeceği bu duruma Allah’ın sonsuz şefkat ve merhameti hiç izin vermez. Her türlü kötülüğe açık insana bile yakışmayan bu durumun her türlü kesurdan münezzeh ve müberra Allah’a yakışması ve yakıştırılması mümkün değildir.
Evet Ebedi yaşama tutkusu bir pisikolojik gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu pisokoljik gerçek tarihin her döneminde her toplum ve kültürde kendini bir şekilde görülmüş ve görenler tarafından da insanlara gösterilmiştir. ınsanlık sezdiği bu gerçeğe ancak vahyin aydınlatıcı tayfları altında baktığında doğru isimler koyabilmiştir.