Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Alıntı sahibi ""sorularlaislamiyet""
Mesele hakkında -ulaşabildiğimiz kadarıyla- naslarda bir açıklık yok. Yani ictihadî bir mesele ve müctehitleri ilgilendiriyor, ilgilendirmiş. Onlar da iki farklı görüşü temsil edenler olarak şunları söylemişlerdir:
"Bir kişi özürsüz yere bir namazı kaçırırsa; o şahsın kazaya kalan namazını kılmadan nafile kılması caiz değildir. Çünkü kaza fevri bir vaciptir. (Derhal kılınmalıdır). Nafileye zaman ayırırsa bu fevriyeti kaçırmış olur. Üzerinde kaza bulunan kişi bütün zamanını kazaya harcamalıdır. Bundan sadece yaşayabilmesi. için gerekli olan işler istisna edilir."
Kaza namazı olan, eğer kaza sebebi özür ise, revâtib olsun, başka nafile olsun, o kaza ile beraber nafileleri de kaza edebilir. Çünkü bize göre gece ve gündüz kılınan vakitli nafilelerin kaza edileceği sabitleşmiş bir husustur."(Ibn Hacer el-Heytemî, el-Fetava I/189)
Alıntı sahibi ""sorularlaislamiyet""
Hanefi mezhebine gelince; bu konuda ilk kaynaklarda pek açıklık olmamakla beraber, Fetavayı Hindiye'de "El-Hucce"ye dayandırilan aşağıdaki görüş eğer Imam Muhammed'in "El-Hücce alâ ehlil-Medine"sinde ise mezhebin ilk dönemine ait olmuş olur. Ancak biz karıştırabildiğimiz kadarıyla orada bu görüşü bulamadık. Deniyor ki: "Fevt olmuş (kazaya kalmış) namazlarla meşgûl olmak nafilelerle meşgul olmaktan daha önemli ise evlâdir. Ancak bilenin (revatib) sünnetler, Duhâ, Tesbih vb. nafileler bu hükümden müstesnadır. (Hindiyye I/125) Bu içtihat Hanefi mezhebinin daha sonraki kaynaklarında değişik ifadelerle de olsa yer alırve Merhum Ö.Nasuhi Bilmen tarafından en güzel açıklaması ile özetlenir.
Kaza namazları ile iştigal, nafile namazlar ile iştigalden evladır, ehemdir "daha mühimdir." Fakat farz namazların, müekkede olsun, olmasın, sünnetleri bundan müstesnadır. Yani bu sünnetleri terk ederek bunların yerine kazaya niyet edilmesi evlâ değildir. Bilakis bu sünnetlere niyet edilmesi evlâdir. Hatta Kuşluk, Tesbih Namazları gibi haklarında asâr varid olan (hadis bulunan) nafile namazlar da böyledir. Bunlara da böyle nafile olarak niyet etmek evlâdır. Çünkü bu sünnetler farz namazlarını ikmal eder, bunların telâfisi mümkün değildir, kaza namazlarının ise muayyen vakitleri olmadığı için telâfileri mümkündür.
Alıntı sahibi ""sorularlaislamiyet""
Böyle olmakla beraber, namazları kazaya bırakmak bir günahtır. Bu günahtan mümkün mertebe kurtulmak için sünnetleri feda etmek münasip olmaz. Böyle bir günahı işleyen kimsenin fazla ibadette bulunarak Allah'ın afvına sığınması gerekirken, hakkında Resulullah'ın şefaatinin tecellisine vesile olacak bir kısım mübarek sünnetleri terketmesi nasıl uygun olabilir?
Alıntı sahibi ""sorularlaislamiyet""
Hem bir kısım vakit namazlarını kazaya bırakmak, hem de diğer bir kısım vakit namazlarını kendilerini ikmâl eden sünnetlerden tecrid etmek iki kez kusur olmaz mı? Bunun aksine olan bazı nakiller muteber değildir, fetva verilen görüşe zıttır.
Hem sünnetleri, hem de kaza namazlarını kılmaya müsait vakit bulamadıklarını iddia eden bulunursa, bunlar insaflıca bir iddiada bulunmuş sayılmazlar. Beyhude yere en kıymetli vakitlerini zayi eden insanlar bilmem böyle bir iddiaya ne yüzle cüret edebilirler? (Bilmen, Ilmihal 166 (md. 299))Görüldüğü gibi, kaçırılan namazların kaza edilmelerinin fevrîliğini (derhal yapılması gereğini) herkes kabul ediyor: Ancak bu fevrilige engel olup olmayacak şeylerde ihtilâfa düşüyorlar. Diğerlerinin aksine Hanefiler, sünnetleri kılmanın fevriliği engellemeyeceğini söylüyorlar:
Alıntı sahibi ""sorularlaislamiyet""
Işte meselenin özeti bundan ibarettir. Hal böyle iken bu konuda herkesi kendi mezhebinin görüşüne uymaya zorlamak, Hanefilerin dahi kendi mezheplerinin görüşüne göre amel edemeyeceklerini söylemek Islâmi ve mezhepleri bilen ve akıllı olan adamlarının işi değildir. Üstelik böyle bir ictihadı, günümüzde ictihat yapılmasına karşı çıkanlar yaparlarsa daha ayıp olur.. Kısaca mesele naslarla değil, ictihatlarla belirlenmiştir ve herkes benimsedigi ve tabii olduğu mezhebi tatbik eder. Hanefiler için fetva ise yukarıda verdiğimiz görüştür.
Işte meselenin özeti bundan ibarettir. Hal böyle iken bu konuda herkesi kendi mezhebinin görüşüne uymaya zorlamak, Hanefilerin dahi kendi mezheplerinin görüşüne göre amel edemeyeceklerini söylemek Islâmi ve mezhepleri bilen ve akıllı olan adamlarının işi değildir
Alıntı sahibi ""sorularlaislamiyet""
. Üstelik böyle bir ictihadı, günümüzde ictihat yapılmasına karşı çıkanlar yaparlarsa daha ayıp olur.. Kısaca mesele naslarla değil, ictihatlarla belirlenmiştir ve herkes benimsedigi ve tabii olduğu mezhebi tatbik eder. Hanefiler için fetva ise yukarıda verdiğimiz görüştür. Ancak, Allah bilir ya; şöyle diyen birisinin de haklılık payı olabilir:Mesele hakkında Hanefi mezhebinden Ibn Nüceym gibilerin şafii görüşüne meyletmeleri de hesaba katılarak, kırkbeş-elli yaşlarından sonra namaza başlamış birisi gibi çok fazla kaza namazı olanların, sünnet yerine terkettiği fârzların kazalarını kılmaları daha uygundur. Ancak bu görüşü tamim etmek ve bununla fetva vermek doğru olmaz.
Alıntı sahibi ""guzelislam.com""
(Sünnetler Yerine Kaza Kılınır mı?)
Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri (Fütûh-ul gayb) kitâbında diyor ki:
Mü'minin en önce farzları yapması lâzımdır. Farzlar bittikten sonra, sünnetleri yapar. Ondan sonra nâfilelerle meşgul olur. Farz borcu varken, sünnet ile meşgul olmak ahmaklıktır. Farz borcu olanın sünnetleri kabûl olmaz.
Alî ibni Ebî Tâlib "radıyallahü anh" bildiriyor. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki: (Farz kılmayıp, kazası olan kimse, kazasını kılmadan nâfile kılarsa, boş yere zahmet çekmiş olur. Bu kimse, kazâsını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nâfile namazlarını kabûl etmez).
Abdülkâdir-i Geylânînin yazdığı bu hadîs-i şerîfi şerheden Hanefî mezhebi âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevî hazretleri buyuruyor ki:
(Bu haber, farz borcu olanların sünnetlerinin ve nâfilelerinin kabul olmıyacağını göstermektedir. Sünnetlerin, farzları tamamlayacağını biliyoruz. Bunun ma'nâsı farzlar yapılırken, bunların kemâllerine sebeb olan birşey kaçırılırsa, sünnetler, kılınan farzın kemâl bulmasına sebeb olur. Farz borcu olanın kabûl edilmeyen sünnetleri bir işe yaramaz).
Kudüs kâdısı Muhammed Sâdık Efendi, fâite namazların kazâ edilmesini anlatırken, şöyle bildirmektedir:
Büyük âlim ıbni Nüceym hazretlerine soruldu ki,;
(Bir kimsenin kazâya kalmış namazları olsa, sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsının sünnetlerini bu namazların kazâlarına niyyet ederek kılsa, bu kimse sünnetleri terk etmiş olur mu?).
Cevâbında: (Sünnetleri terk etmiş olmaz. Çünkü beş vakit namazın sünnetlerini kılmaktan maksat, o vakit içinde, farzdan başka bir namaz daha kılmak demektir. şeytan hiç namaz kıldırmamak ister. Farzdan başka bir namaz daha kılarak, şeytana inat edilmiş, rezil edilmiş olur. Sünnet yerine kaza kılmakta, sünnet de yerine getirilmiş olur. Kaza borcu olanların, her namaz vakti, o vaktin farzından başka namaz kılarak, sünneti yerine getirmek için, kaza kılması lâzımdır. Çünkü çok kimse, kazâ kılmayıp, sünnetleri kılıyor. Bunlar Cehenneme gidecektir. Halbuki, sünnetlerin yerine kaza kılan, Cehennemden kurtulur) buyurdu.
Alıntı sahibi ""alkan_unal""
Selamın aleykum
bende sünnetleri kılmamız gerektiğini duymuştum..oyle biliyorum ama tabii mezheb imamlarının soylediklerine uymak gerekir diye düşünüyorum...mihmandar Abi sanki sizin bir içtihadınız var gibi geldi...yani sünnetleri peygamberimizin nafile ibadet olarak yaptığı sonra biz buna sünnet olarak devam ettiğimizi soylemişsiniz....Bu durumda farz varken nafile kılınmaz diyorsunuz...ben şu şekilde duydum kişi ilk once farzlarından sorguya çekilecek bunlarda eksiği varsa yerine sünnetler getirilecek yani sünnetler kılınmayan farz namazların yerini dolduracak...Mesela benim halam ogle ve ikindi nin sünnetini dediğiniz gibi kaza kılar.... benim de yaklaşık 3 senelik borcum var ama bende ayrı kılıyorum tabii yavaş gidiyor üşeniyorum.... Allah günahlarımızı affeylesin sanki ikisi de doğru gibi gözüküyor....selametle
Alıntı sahibi ""oNUR""
fakat peygamberimiz(sav) üzerimize farz olan bir namaz kılmamış.
Alıntı sahibi ""oNUR""
üstelik hadiste var ki öğle namazının sünnetini kılmayanlara şefaatçi olmayacağını buyuruyor efendimiz(sav). .
Alıntı sahibi ""nuroloji""
çünkü sünnetler çok kuvvetlidir ve ahirette şefaaat için büyük önem teşkil etmektedir
Alıntı sahibi ""nuroloji""
risale-i nur dan kaynak gösterebilir misiniz?
tekrar demişsiniz sefaatten mahrumiyet söz konusu olamaz.buna delil?
Alıntı sahibi ""nuroloji""
en efdali ikisini bir arada götürmektr
ama kazası olanın nafile yerine kaza kılması daha mantıklı ve dogur oldugunu tum alimler soylemektedir ve ittifak etmektedir
Alıntı sahibi ""oNUR""
" sünnet olan "farzdan önce vakitli olarak 4-rekat namaz kılmaktır." "
bu düşünceye nasıl vardınız peki.temeliniz bu anlaşılan.sünnet namazını bayağılaştıran bir düşünce var burda.
Alıntı sahibi ""radar41""
peki sabah namazının kazası ne zaman olacak bu düşüncenize göre.bir de kaza namazından önce ezan okumak gerekiyormu bu nu soracaktım.bir de şöyle bir durum ortaya çık mıyormu .bu kaza namaz lı vakit namaz larını camide değilde evde kılmak zorunda kalmıyor muyuz acaba.
Alıntı sahibi ""mihmandar""
Dolayısı ile ben 4 rekatlık bir kaza namazını öğlenin farzından önce kılarsam; hem kaza namazını kılmış olurum hem de sünnet yerine gelmiş olur. Bazıların dediği gibi böyle bir uygulama "sünneti terk etmek" olmaz.
Alıntı sahibi ""Dua""
Peki kaza namazi kilarken sunnetide kilmis olmak icin her rekatta yine Fatiha suresinden sonra bir sure okumamiz gerekiyormu? Yoksa Farz namazi gibi ilk iki rekatinda Fatihadan sonra bir sure, son iki rekatinda da sadece Fatiha suresinimi okumamiz gerekiyor?
Alıntı sahibi ""Dua""
Kaza namazlarinin , tesbihatlarinida yapmamiz gerekiyormu acaba?
Alıntı sahibi ""mihmandar""
#Öğle namazının 4-rekat ilk sünneti yerine 4-rekatlı öğle namazının kazasını kılıyoruz. 2-rekat son sünneti yerine de 2-rekatlık sabah namazının farzının kazasını kılıyoruz
Alıntı sahibi ""mihmandar""
# Yatsı namazının 4-rekat ilk sünneti yerine 4-rekatlik yatsının farzının kazasını kılıyoruz. 2-rekatlik son sünneti yerine 2-rekatlik sabah namazının kazasını kılıyoruz.
Alıntı sahibi ""Dua""
Selamun Aleykum, kusra bakmayin ben yine birsey soracagim, bu son sunnetler yerine kildigimiz sabah namazinin iki rekatli kazalari o zaman gunde 2 gunluk sabah namazi kazasi kilmis olmuyormuyuz??