Biraz geriye bakmakta fayda var
Ben bu referanduma Hayir diyecektim, eger oy kullanabilseydim. Beni bu karara surukleyen dusunce, iktidar`in adalet mekanizmasini bagimsiz hale getirmek gibi bir derdinin olmadigi, aksine kendi adamlarini oralara yerlestirme cabasi oldugunu dusunuyorum(YAS toplantisi sirasinda askerlere tutuklama emri cikarildi. YAS bittikten sorna saliverildiler. Hakimleri parmaginda oynatma istegine delilim budur
....
HSYK seçimleri de “demokratikleşme” konusunda samimiyetleri sorgulatmaya başladı.
Her bir büyük umut dalgası ertesinde, ciddi bir hayal kırıklığı olmasa, değişimin siyaseti öne çıksa ve siyasetçinin hesapları da buharlaşsa olmaz mı? Galiba bu diyarlarda olmuyor...
Mehmet Altan-Star
...
Ezcümle, Anayasa değişikliklerinin en çok HSYK'yı oluşturacak üyelerin demokratik yollarla seçilmesi kısmını önemsemiş biri olarak hayal kırıklığına uğradığımı belirtmek isterim. Biz, devlet bütün birimleriyle halkın olsun istemiştik. Egemenlik kayıtsız şartsız millette ait ise yargı da bundan azade değildir demiştik. Halkın içindeki çoğulluk, çeşitlilik yargıya da yansırsa yargıdaki seçkinci, kibirli, statükocu yapı değişir dedik. Kastettiğimiz şey, bu yapıların militarizm etkisi altında kalmış atanmışların otoriterliğinden, seçilmişlerin "tahakkümü" altına transferi değildi.
N.Bengisu Karaca-Haberturk
...
Tamam, hadi diyelim ki: "YARSAV, HSYK'nın yeniden yapılanmasına karşı çıkan, kuruma hakim kast sistemini savunan bir dernek olarak sandık başına giden 10 bin 222 kürsü hakim ve savcısı tarafından üzerinin çizilmesini çoktan hak etti!"
İyi ama ortada sadece YARSAV yoktu ki... Ortada bir de Demokrat Yargı Derneği gibi yeni HSYK'nın 12 Eylül referandumundan geçmesi için var gücüyle çalışan bir dernek daha vardı.
Biliyorsunuzdur (belki!), HSYK seçiminde, referandum sürecinin öncesinden başlayarak ülkedeki yargı sistemine en ciddi eleştirileri getiren ve bu çerçevede HSYK'nın yeni yapısını destekleyen bu derneğin adayları da dışarıda kaldı.
Oysa daha düne kadar televizyon ekranlarında bu derneğe yakın isimlerin açıklamalarını izlemiyor muyduk? Yeni HSYK'nın niçin gerekli olduğunu bu isimlerin kaleme aldıkları yazılardan takip etmiyor muyduk?
Ne çabuk unutuldular... Yorumları, tavırları, savundukları ilkeler ne çabuk "marjinal söylemler" ailesine dahil edildi?
İsterseniz yazının bu noktasında ben aradan çıkıp, "belki" haberdar olmamışsınızdır diyerek Demokrat Yargı Derneği'nin öne çıkan iki ismin HSYK seçimi sonuçlarına ilişkin yorumlarını alt alta sıralayayım.
Demokrat Yargı Derneği cephesinden seçime katılan Kazan Hâkimi Kemal Şahin:
"Yarış, kürsü hâkim ve savcılarıyla, bürokratlar arasındaydı. (...) Kazanmış gibi görünse de kaybeden AKP olmuştur. Ülkedeki reform süreci sekteye uğramıştır. Bu da AKP için bir Pirus zaferinden başka anlama gelmez. (...) Kürsü hâkim ve savcıları nerede?"
Kursat Bumin-Yeni Safak
...
Hasil-i Kelam
Demokrat olmak ile siyasi hirs pesinde olmak ayri seylerdir!