Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

14.12.2007, 11:18

Bakan Çelik,Yasakçılara Taş Çıkarttı

BAKAN ÇELıK, YASAKÇILARA TAş ÇIKARTTI

Yazıklar olsun

TÜBıTAK’ın Ulusal Bilim Olimpiyatları ödül töreninde başörtüsüyle ödülünü alan ilköğretim öğrencisine kızarak soruşturma başlatan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik büyük tepki çekti.

“Bilerek mi yapıyorsunuz” diye kızdı
ıSTANBUL şefkat Koleji öğrencisi Elif Büşra Doğuş’un başörtüsü ile ödülünü almasına sinirlenen Çelik,TÜBıTAK Başkanı Prof. Nüket Yetiş’e, "Bu olayların tepki aldığını bildiğiniz halde neden izin verdiniz. Bilerek mi yapıyorsunuz?" diye kızarak soruşturma başlattı.

Kozan’daki olaydan farkı ne?
Okul dışındaki bir mekanda başörtüsüne tahammül gösterilmemesi ayıplanırken, benzer bir olay da, geçtiğimiz günlerde Kozan’da yaşanmıştı. Halkın vekaletini alarak Bakanlık koltuğunda oturan Çelik’in, yasakçı bürokratlarla aynı refleksi göstermesi şaşırttı.

E. GÜLÜM - M. BAYDEMıR
AKP iktidarında, başörtüsüne yönelik çifte standartçı yaklaşım bu sefer Ankara’da hortladı. Bizzat Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in kendisi başörtülü öğrencinin kürsüye çıkarılmasına tepki gösterip, soruşturma başlatması bütün Türkiye’yi şok etti. Adana’ya bağlı Kozan’daki ödül töreninde kürsüden indirilen başörtülü Tevhide Kütük’ü telefonla arayıp üzüntüsünü bildiren Başbakan Erdoğan’a bağlı bir Bakan’ın aynı şekilde kürsüye çıkan başörtülü bir öğrenci hakkında soruşturma başlatması büyük bir çelişki ve çifte standart olarak değerlendirildi. Basının önüne çıkmaya korkan Hüseyin Çelik, dünkü bütün programlarını iptal etti.

Ankara’da düzenlenen 15. Ulusal Bilim Olimpiyatları Ödül Töreni’nde, ıstanbul şefkat Koleji Öğrencisi Elif Büşra Doğuş da ödül aldı. Sahneye başörtüsüyle çıkan Doğuş’a ödülünü MEB Müsteşar Vekili Mehmet Temel verdi. Törenden sonra AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu ve eşi Fulya Kutlu, türbanlı öğrenciyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Görüntüye sinirlenen Bakan Çelik’e, TÜBıTAK Başkan Vekili Prof. Dr. Nüket Yetiş elini ağzına kapatıp bir şeyler söyledi. Öğrencinin ödülünü türbanıyla alması Çelik’i sinirlendirdi. Bakan Çelik, TÜBıTAK Başkanı Prof. Nüket Yetiş’e, "Bu olayların tepki aldığını bildiğiniz halde neden izin verdiniz. Bilerek mi yapıyorsunuz" diye kızdı. Çelik, törenin ardından jet soruşturma emri verdi.

Başörtüsü yasağı konusunda bugüne kadar ciddi bir adım atmayan AKP iktidarında, yasakçılar hakkında soruşturma açılacağına mağdurların aleyhine soruşturma başlatılması büyük tepkiye neden oldu. Başbakan Erdoğan’ın üzüntüsünü bildirmek için aradığı Adana’daki Tevhide Kütük’ün ardından bu sefer Başkent’te Elif Büşra Doğuş ve öğretmenleri hakkında jet hızıyla soruşturma başlatıldı. Sivil ve askeri bürokratlar hakkında kılını kıpırdatmayan Hükümetin bu çifte standartçı, hem yasakçı cepheyi cesaretlendiriyor hem zulmün daha da artmasını körüklüyor.

Lanetliyorum
Selahattin Yazıcı (TıYEMDER)
“Çelikyanar döner tavırda. Çelik’in kendi alanında olmayan bir olaya müdahale etmesi kraldan çok kralcılıktır. Bu tür tavırların tamamını lanetliyorum.”

TıYEMDER Genel Başkan Selahattin Yazıcı, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in bu konuda yanar döner tavırda olduğunu söyleyerek, “Çelik’in kendi alanında olmayan bir konuyla ilgili açıklama yaparak olaya müdahale etmesi kraldan çok kralcılıktır. Bu tür tavırların tamamını lanetliyorum” şeklinde konuştu.

Kınıyorum

Ali Küçükkösem (MEMURSEN)
“Ödülü hak eden bir öğrencinin kürsüden indirilmesini veya hakkında soruşturma açılmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu tür bir davranışı da kınıyorum.”

MEMUR-SEN Genel Sekreteri Ali Küçükkösem, “Başındaki örtü nedeniyle ödülü hak eden bir öğrencinin kürsüden indirilmesini veya hakkında soruşturma açılmasını yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu tür bir davranışı da kınıyorum” diye tepkisini dile getirdi.

Sebepsiz

ısmail Hakkı Akkiraz (ÖğDER)
“Bakanımızın, bu meseleye tepki göstermesini anlayabilmiş değiliz. Bakanımızın iki şey arasında tercih yapmasını istiyoruz; şehitleri mi sevindirecek çıkar çevrelerini mi.”

ÖğDER Genel Başkanı ısmail Hakkı Akkiraz da, tepkisini şu şekilde dile getirdi: “Bakanımızın, bu meseleye tepki göstermesini anlayabilmiş değiliz. Bakandan beklentimiz inancın gereği olarak başını örtmesi gereken ve bundan dolayı başını örten herkese sahip çıkmasıdır. Buna sahip çıkması milletin gönlünü fethedecektir. Buna karşı çıkması bir takım çevreleri memnun edecektir. Ama bize bu memleketi emanet eden şehitleri ve varislerini derinden üzecektir. Bakanımızın iki şey arasında tercih yapmasını istiyoruz; şehitleri mi sevindirecek çıkar çevrelerini mi sevindirecek.”

Utanmazlar

Yusuf Ziya Sula (ÖNDER)
“ Çelik’in bu tepkisi kişisel ve gereksiz. Bu konu artık utanç meselesi oldu. Normalleşmesi gerekiyor. Bu yasağın bir an önce kaldırılmasını bekliyoruz.”

ÖNDER Genel Başkanı Yusuf Ziyaettin Sula ise, Milli Eğitim Bakanı Çelik’in bu tepkisinin ‘kişisel ve gereksiz’ olduğunu söyledi. Fincancı katırlarını ürkütmemek için Çelik’in böyle bir tepki vermiş olabileceğini savunan Sula, “Bu konu artık utanç meselesi oldu. Normalleşmesi gerekiyor. Bu yasağın bir an önce kaldırılmasını bekliyoruz” diye konuştu.

2

14.12.2007, 11:20

Bakan ne yapmak istiyor..biri bana açıklarmı?

3

14.12.2007, 12:05

Takiye yapıyorlar takiye. Hele bir güçlesinler. Hele iktidarı ele geçirsinler. Hele cumhurbaşkanlığını alsınlar. Hele Yökü ele geçirsinler. Hele bürokratları kendi istediklerinden seçebilsinler. Hele hele...

ışte malesef yöneticilerimizi seçerken fiillerine değil, kalblerine baktık. Onların kendilerine taktıkları sıfatları kabul ettik. Dediler "dindar cumhurbaşkanı" kabul ettik. Ama o dindar denilen Cumhurbaşkanı daha önce ki görevlerindeki işlerine bakmakdık.

Biri çıktı dedi "ıslami faiz meselesini aşalım" Ama dedi "ben dindarım"

Biri dedi "islami faiz meslesini aşalım " Ama dedi "ben dindarım"

Biri dedi "Türban yüzde birbuçuğun sorunundu". Ama dedi "ben dindarım"

Biri dedi Ayasofya müzedir. ıbadet edilmez. Ama dedi "be dindarım"

Yaptıkları icraatlar ile sinema salonlarında dahi baş örtüsü yasak oldu. Ama olsun onlar dedi "biz dindarız"

Dur hele bir güçlensinler.
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

4

14.12.2007, 21:01

dedem arada demir suyu içerdi, bunlara da arada içirsin oy verenler!

Sedat

Orta Düzey

  • "Sedat" bir erkek

Mesajlar: 167

Konum: Frankfurt

Meslek: Sürücü kursu ögretmeni

  • Özel mesaj gönder

5

16.12.2007, 00:44

Her iste bir hayir vardir, :roll: bi bildikleri vardir yani, zaten biz takiyye oldugunu biliyoruz ama din düsmanlari kerizdir biraz, anlamazlar caktirmayin

6

16.12.2007, 13:11

her işte hayır vardır doğru..ama bu işte nasıl bir hayır vardır..

yoksa böyle yapmakla..ehli dalaletin hücumuna sedmi çekti..

bakan çelik....maşaallah..yahu..

7

16.12.2007, 14:17

yaaaa.efendim ne demezsiniz..
siz kendi evladınızı döverseniz, başkası niye acısın ki?
şimdi de böyle mi kandırıyorlar..
silah aynı silah, atıyor ve vuruyor!
saf dindarlarda kan kaybederken, silahın sesini duymadıkları için, ölü olduklarını farketmiyorlar!
o silahın susturucusu, akp..
chp artık maşa dururken elini yakmıyor!

8

17.12.2007, 10:45

2. Tevhide vakası mı?

ABDURRAHMAN DıLıPAK

Tevhide olayının yankıları devam ederken yeni bir olay eskisini unutturacak gibi.
TÜBıTAK ödül töreninde, başörtülü bir kızın sahneye çıkmasının ardından kamplaşma ve tartışma başladı.

Önce hemen belirtelim ki, başörtüsü bir inanç özgürlüğü, aynı zamanda bir felsefi ve vicdani kanaat hakkıdır..
“ıstanbul şefkat Koleji öğrencisi Elif Büşra Doğuş’un başörtüsü ile ödülünü almasına sinirlenen Çelik, TÜBıTAK Başkanı Prof. Nüket Yetiş’e, "Bu olayların tepki aldığını bildiğiniz halde neden izin verdiniz? Bilerek mi yapıyorsunuz?" dedi” şeklindeki haberlerle konu başka yerlere çekilmeye çalışıldı.. Aslında tören salonunda hiçbir gerginlik yaşanmadı.. Böyle bir diyalog da yaşanmadı.. Böyle bir iddianın ardından birileri bir yandan bakanı başörtüsüne karşı çıkmakla suçlarken, birileri de başörtüsünün artık ilkokullara kadar indiğini, AK Parti’nin bunu meşrulaştırmak için sinsi bir plan içinde olduğunu yazmaya, dillendirmeye başladı.
şunu tekrar belirtmekte yarar var, benim ulaştığım bilgilere göre Bakan tören sırasında böyle bir söz etmedi. O kardeşimizin de başörtülü olduğu için sahneye çıkması engellenmedi ve ödülünü aldı..
Bundan hemen sonra basında iki haber yer aldı ve iki taraftan da baskılar gelmeye başladı. Bir taraf başörtüsünün ilkokul seviyesine kadar indiğini ileri sürüyor, bakanı sinsi bir plan uygulamakla suçluyor, diğer taraf ise bakanının kız öğrenci ile ilgili olarak olumsuz tepki verdiğini söylüyordu..
Olay TÜBıTAK’ın ödül töreninde yaşanıyor.. Bakanın da katıldığı, öğrenciler arası bilimsel projelerin ödüllendirildiği bir tören. Kimse o kızın hangi başarısının ödüllendirildiğini sorgulamadı.. Herkes kızın başörtüsüne takılıp kaldı.
Basın ve siyasi çevrelerden gelen bilgi talebi üzerine Bakan Çelik konu hakkında bilgi istiyor. CHP göreceksiniz soru önergesi verecek.. Hürriyet zaten zehir hafiye. Öğrenci hakkında bir soruşturma yok.. Okul ve öğretmenlerine bu konu soruluyor.
Hani Mimar Sinan’a “minare eğri” demişler de, Sinan halat bağlatıp çektirmiş derler ya, burada kamuda tartışma oluşturma gayretindeki çevrelerin kışkırtıcı yayınlarına karşı bir soruşturma açılmasında bana göre sorun olmaması gerekir. Aslında böyle bir soruyşturmaya gerek yok.. Bir yanı ile o başarılı öğrenciyi yetiştiren okulun, öğretmenlerinin ödüllendirilmesi gerekirken, haklarında soruşturma açılması gerçekten rahatsız edici.. Kendini yetşitiren okul ve öğretmenlerinin soruşturuluyor olması o küçük kızı ne kadar rencide etmiştir kimbilir. Bu ayrıntı kimsenin umurunda değil.
Kız okulda başı açıkmış, sokakta örtüyormuş. Niye böyle yapıyor, “yasak” yüzünden. Onun tercihi örtünmeden yana demek ki. Okul dışı bir alanda başörtüsü ile ödülünü almak onun için, kendine gerici diyenlere karşı bir onur mücadelesi anlamı da taşıyor olabilir..
Bvana kalırsa bu işi bu noktaya getiren Hürriyet’in yayını ve buna karşı bakanının savunma refleksi ve buradan yola çıkarak olayı öfkeli protestolara yönelten yayınlar ve tepkiler..
Tepkinin adresi Hürriyet olması gerekirken, iş farklı mecralara çekildi. Hürriyet bir kuyuya bir taş attı, sonuçta o öğrenci, okul, öğretmen ve bakanlık bu işten zarar gördü.. Biz bu kadar kolay bu oyuna gelmemeli idik.
Bakan, başörtüsü tartışmasını demogojik bir zemine kaydırmak isteyen çevrelerin bu olayı istismar ederek yeni bir takım komplolar üretmesinden kaygı duyuyor.. Fazıl Say’a baksanıza. Neyse ki, ona en anlamlı cevaplardan birini Cemil ıpekçi verdi.. “Erkek olmasam başımı örterdim” dedi.. Sayın bakan da bunu görmeli. Bu insanlar ağır ve kışkırtıcı baskı altında, annesinin hayatında, ablasının hayatında bu gerilimi yaşayan çocukların ruh burkuntularını iyi okumak gerek. Hürriyet bunu kaşıyor.. Bizim sabrımız karşısında, vicdanı körelmemiş beyaz Türkler bile artık bu zırvaya isyan ediyor..
Bakanlık yetkilileri kendilerini mayınlı bir arazide hissediyor.. Ne yapsalar suç olacak.. Öte yandan onların bu açmazlarını görmek lazım.. Yeni YÖK başkanının göreve başladığı böyle bir zamanda herkes teyakkuz halinde.
Durum bu.. Ama okul yönetimi hakkında soruşturma açıldı ya, burada Tevhide olayına gönderme yapılarak gerçek dışı bir uslubla konunun haberleştirilmesini, bazı STK’ların öfkeli tepkilerini, sanırım olayı tam incelemeden verilen tepkiler olarak görmek gerekiyor.. Bana kalırsa STK’larımız medianın oyununa geldi.
Tevhide sahneden indirildi.. Mesela Rize’deki olay da farklı. Orada kız öğrenci sahnede başı açık, ama erkek gelmeyecek deniyor.. Bu üç olay da farklı. Bir deli bir kuyuya bir taş atıyor, artık 40 akıllı kırk gün tartışırız.. Burada Tevhide olayındaki gibi bir olay olmadı. Hürriyet’in haberi yalan!
Burada bir yandan bakanlık konu ile ilgili basında yer alan iddiaların gerçek olmadığı yönündeki açıklamalarını basının görmezlikten geldiğini savunurken, bazı STK temsilcileri bakanlığa ulaşamamaktan yakınıyor.. Parti çevresinden bazı isimler ise özetle, “Ne desek bir taraf tarafından yanlış anlaşılacağı ve açıklamalarımız amacının dışında yorumlanacağından, sonunda herkes bildiğini okuyacağından, tartışmayı bitirmek açısından sessiz kalmayı tercih ediyoruz” diyor..
Sanıyorum bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmak, önyargılı hareket etmek, basının kışkırtmalarına aldanmak, bazan bizi çıkmaz sokaklara sürükleyebiliyor.. Bizi bize düşürmek isteyenlerin oyununa gelmemek gerek. Siyasilerin ikircikli labirentlere sürüklenmeleri karşısında çaresizliklerini de görmek gerek..
28 şubat öncesi o günki konjonktürü hatırlayalım. O dönemde, AK Parti iktidarının ilk döneminde, gazeteciler hakkında dava açmak izne tabi iken, bizimkiler benim hakkımda az sayıda soruşturmaya izin vermediler.. Bunu da görelim.
Daha teenni ile, daha sabırlı hareket etmek zorundayız.. Yoksa Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olabilirsiniz..
Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder.
Bu olayın, sözkonusu öğrenci açısından ne başlangıç ve sonuçları itibarı ile Tevhide vakası ile ilgisi yok! Oyuna gelmeyelim. Haklı bir mücadeleyi demogojik bir zeminde anlamsız tartışmalara alet etmeyelim.. Bunun, başörtüsü karşıtları dışında kimseye faydası olmaz..
Hürriyet ya da Oktay Ekşi öyle istiyor diye, Kurban Bayramı öncesi kızımızı ve ailesini daha fazla üzmeyelim. Kızımızı yetiştiren okulumuzu ve öğretmenizimi üzmeyelim.
Selam ve dua ile..

9

17.12.2007, 11:17

Alıntı sahibi ""yunusum""

her işte hayır vardır doğru..ama bu işte nasıl bir hayır vardır..

yoksa böyle yapmakla..ehli dalaletin hücumuna sedmi çekti..

bakan çelik....maşaallah..yahu..


Hani münafık denilen Demirel bir zaman dediydi de kıyamet koparılmıştı: Hani, demişti "AKP bu tavrı ile başörtüsü meselesini çözmekle kalmaz, tam bir çıkmaza sokar. O hale gelir ki baş örtülülere "Suudi Arabistana gitsin" denir,

ışte AKP o hale soktu ki eskide okulda yasak başörtüsü, artık sinema salonlarında yasak. Başörtülüler için yer kalmadı, Suudi Arabistan dışında.

şimdi, anladınız mı demirelin ne demek istediğini?

ışte kardeş, siyaset sanat işidir. Ehline verin. SAyın Bakan belki önemli bir taaruzu önledi. Ama unutmaki o taaruzun suçlusu kendi partisi.

Hem tuhaf insanlar kendi partisi dışındakilere nedense hüsnü zan edemiyor.

Ah Risale-i Nur metodu ah!

SElametle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

10

17.12.2007, 17:55

BAşÖRTÜ'yü TBMM'de de yasakladı

Öğretmenlerine soruşturma açtıran Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, başörtülü öğrencinin TBMM'ye gitmesini de engellemiş..

TÜBıTAK’ın Ulusal Bilim Olimpiyatları ödül töreninde başörtülü öğrencinin kürsüye çıkmasına tepki gösterip soruşturma açtıran Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, başörtülü Elif Büşra Doğan’ın TBMM’deki törene gitmesini de engellediği ileri sürüldü.

Öğrencilerin TBMM Başkanı Köksal Toptan tarafından kabulünde Elif Büşra’nın olmadığı gözlendi. Elif Büşra’nın bizzat Milli Eğitim Bakanı Çelik tarafından engellendiği ileri sürüldü.

Olaya şahit olanlar Bakan Çelik’in bir aracı vasıtasıyla Elif Büşra’nın babası Halil Doğan’a “Bu halinizle Meclis’e gitmeyin” mesajı gönderdiğini belirttiler.

Kemal Benek-Yeni Asya

Kaynak: http://www.medyapolitik.com/tr/article_view.php?aid=1734

Demirel'e kızanların kulaklarının zarı çatlasın ki, Demirel buna benzer bi yasak hiç bir zaman uygulamamıştır...

11

17.12.2007, 18:40

şunu tekrar belirtmekte yarar var, benim ulaştığım bilgilere göre Bakan tören sırasında böyle bir söz etmedi. O kardeşimizin de başörtülü olduğu için sahneye çıkması engellenmedi ve ödülünü aldı..

12

17.12.2007, 18:41

Tepkinin adresi Hürriyet olması gerekirken, iş farklı mecralara çekildi. Hürriyet bir kuyuya bir taş attı, sonuçta o öğrenci, okul, öğretmen ve bakanlık bu işten zarar gördü.. Biz bu kadar kolay bu oyuna gelmemeli idik.
:mrgreen: :mrgreen:

13

17.12.2007, 18:48


oyuna gelen kim?
hep aynı şarkı..
susalım, bedel ödemeyelim..
bu kızın dayısı milletvekili olmasa o ödülü alabilir miydi?
bir de bunu düşünün..

bu haliyle mi sivil anayasa çıkaracak bu hükümet..
duysak da inanmıyoruz artık..
bugünün tarihini de not düşüyoruz..
aksi de olmayacak..

14

17.12.2007, 19:32

Alıntı sahibi ""yunusum""

şunu tekrar belirtmekte yarar var, benim ulaştığım bilgilere göre Bakan tören sırasında böyle bir söz etmedi. O kardeşimizin de başörtülü olduğu için sahneye çıkması engellenmedi ve ödülünü aldı..


1- Neden soruşturma açıldı?

2- Neden TBMM'ye alınmadılar?

Milletin meclisine milleti almayan ilk hükümet AKP hükümetidir. Demokratlık bu mu?

15

17.12.2007, 19:33

desteklediğin fikir nedir?ruhefza..

ve bu fikrini ilmi olarak ispat edermisin?

ve sen olsaydın ne yapardın?

16

17.12.2007, 19:35

Bizim vekillerimiz yaptılar zamanında yapacaklarını. Bakın DP, DYP ve AP hükümetlerine, yapılması gerekenleri görün.. (Tabi kör değilseniz)

17

18.12.2007, 13:26

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Bizim vekillerimiz yaptılar zamanında yapacaklarını. Bakın DP, DYP ve AP hükümetlerine, yapılması gerekenleri görün.. (Tabi kör değilseniz)


Cemiyetin kalb gözü körleşmişse iman kalesi tehlikededir...tarihçei hayat

18

18.12.2007, 13:30

akp zamanında açık mı kalp gözü?

19

18.12.2007, 13:40

Alıntı sahibi ""ruhefza""

akp zamanında açık mı kalp gözü?


yazdığım vecize ile alakalı olmadığından cevap vermiyorum..

20

18.12.2007, 13:43

Istanbul seyahatinden muztarip olup olmadığını sordum.
"Bana ıztırap veren," dedi, "yalnız ıslâmın mâruz kaldığı tehlikelerdir. Eskiden tehlikeler hariçten gelirdi; onun için mukavemet kolaydı. şimdi tehlike içeriden geliyor. Kurt, gövdenin içine girdi. şimdi, mukavemet güçleşti. Korkarım ki, cemiyetin bünyesi buna dayanamaz. Çünkü, düşmanı sezmez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını dost zanneder. Cemiyetin basîret gözü böyle körleşirse, îman kalesi tehlikededir. ışte benim ıztırâbım, yegâne ıztırâbım budur. Yoksa, şahsımın mâruz kaldığı zahmet ve meşakkatleri düşünmeye bile vaktim yoktur. Keşke bunun bin misli meşakkate mâruz kalsam da, îman kalesinin istikbâli selâmette olsa!"

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=4624&a=can%20damarı

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir